anneannem özü ağlamayanın gözü ağlamaz derdi.
devamını gör...

otur balkona parodi izle..
devamını gör...

bir ara izlemek istediğim ama nedense ilk bölümleri sıkıcı geldiği için devam etmediğim dizidir.
devamını gör...

"parka gidecekmiş iki gözümün çiçeği" *
devamını gör...

1994 yapımı, daha jeneriğinde çalan muhteşem şarkıyla insanı etkisi altına alan ve defalarca izlemekten bıkmadığım, bana göre john carpenter'in en iyi filmi. sam neill' in muhteşem performansı başta olmak üzere kurgusu, sahneleri, diyologları, her şeyiyle harika. ayrıca, profil kapak fotoğrafim da bu filmin en sevdiğim sahnelerinden birine aittir.


did i ever tell you my favorite color is blue?


filmin başında çalan şarkı;
devamını gör...

marifet olmayan hareket. kafası azıcık da olsa çalışan ve hafızası normal seviyede olan bir insan bunu rahatlıkla yapar. esas mesele dürüst kalmayı başarmakta.

boş romantizm kasmak değil bu. gerçekten dürüstlük herkesin harcı değil. ben sonunda kaybedeceğimi bile bile hep doğruyu söylemeyi seçtim bugüne dek. fakat günün sonunda baktığımda, toplam sonucun kaybetmek değil aslında kazanmak olduğunu da gördüm.

çok iyi yalan söylemeyin. geç olmadan doğruyu söyleyin. daha çok takdir toplarsınız.
devamını gör...

niye diye sorgulamadığım bir an bile yok.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bana bir anlam ifade etmemiş başlık. hiç bir pasta benim yaşadığım alanda yenmeden bırakılamaz. hiç bekletmem, kahvaltıda bile yerim.
devamını gör...

kahrolasıca belgeseller. benim aklıma hep hiroşima ve nagazaki geliyor.
devamını gör...

demet akalın'ın yıllardır başarıyla geliştirip devam ettirdiği nitelik...

kimi vakit bir kahvenin türünü yanlış yazar, kimi zaman konser yerine komiser yazar... kimi zaman da, bir hayranına hediye ettiği çizmeyi, hayranının satışa sunmasından dolayı olayı, büyük bir ustalıkla, magazin malzemesi haline getirir.

yakın arkadaşlarıyla küsüp barışma güncellerini ise saymıyorum bile.. .*
devamını gör...

yazdığı tanımlar-başlıklar ile kültürüm kendine yeni bir başlık açtı.
aldığı beğenileri sonuna hadar hak ediyor.
helal olsun, beni de beğeniyor, daha ne olsun.
devamını gör...

rahat bırakın çocukları. kafalarına göre takılsınlar.
devamını gör...

gönlü alçaldıkça yükselir, egosu yükseldikçe alçalır insan.
devamını gör...

benim de the last airbender kesinlikle. zaten sadece bir çocuk serisi olamayacak kadar güzel işlenmiş bir konusu var. devam serileri, rezalet filmi yüzünden devam etmemiş olsada, devam eden çizgi romanlarıyla avutuyoruz kendimizi.
devamını gör...



türkçe'de içe dönük olarak da tasvir ettiğimiz, enerjisini yalnız kalarak yeniden toplayan ve fazla sosyal etkileşimlerde bu enerjiyi kaybeden kişilerdir. dışa dönük ve içe dönük beyinler arasındaki fizyolojik farklılıklara işaret eden pek çok heyecan verici araştırma bulunmaktadır.


içe dönük -introvert- ve dışa dönük -extrovert- terimleri insanların kişiliklerini ve sosyal etkileşimin enerji düzeyleri üzerindeki etkilerini tanımlamak için kullanılır. bazı insanlar bu etiketleri önemsiz olarak görürken, birçok kişi bunları dünyadaki yerlerini, kendi beyinlerinin nasıl çalıştığını ve başkalarıyla en iyi nasıl etkileşimde bulunduklarını anlamanın bir yolu olarak kullanıyor.
hiç kimse tamamen içe ya da dışa dönük değildir.
eminim burada da birçok kişi duruma ve hatta etrafındaki insanlara göre kendini daha dışadönük ya da içedönük hissediyordur.

içe dönük kişilerin özelliklerinden bahsetmek gerekirse, ilk önce yalnız kalmayı severler demeliyiz. ancak bu, insanları sevmedikleri anlamına gelmemektedir. gerçek şu ki, içe dönük biri, kendisinin ayırdığı zamana çok değer verir. içine kapanık bir kişi için yalnız başına zaman geçirmek, enerji deposunu yeniden doldurma şansı demektir.

yüzeyselden çok derinliği olan gerçek etkileşimleri tercih ederler. özgünlük, özellikle içe dönük kişiliğe sahip birçok kişi için her türlü ilişkinin temel unsurudur. sığ olduğunu düşündükleri insanlarla arkadaşlık kurmakta zorlanabilirler. içedönükler, enerji israfı gibi hissettiklerinden, genellikle mümkün olduğunca sığ etkileşimlerden kaçınırlar.

empatiye değer verirler, karşısındaki insanı anlamak isterler. tamamen sosyal çevreden kopuk olduklarını söylemek yanlış olur, sadece gerçekten zaman geçirmek istedikleri insanlarla sosyalleşmek isterler. zorunlu sosyalleşme gibi durumlar enerjilerini ever.

ve son olarak, aslında bir yerlere davet edilmek isterler. bazen insanlar, içedönük arkadaşlarına sosyal bir olaydan uzak durarak bir iyilik yaptıklarını düşünürler. bu, rahatlamadan daha çok incinmeye ve yanlış anlamaya yol açar. bir sosyal etkinliğe katılmak isteyip istemediklerine karar vermeyi kişiye bırakmakta fayda var. bir davete dahil olmak zorunluluk ("davet edildim, bu yüzden gitmem gerekiyor") değil, bir fırsat ("bu yapmak istediğim ve enerjiye sahip olduğum bir şey mi?") ve bir onaylamadır ("insanlar beni etrafta istiyorum! ”). kimse dışlanmış hissetmek istemez.


kaynak
devamını gör...

beni ilgilendirmiyor demeyi öğrenmemiz gereken başlıklardan.
devamını gör...

kafa sözlük, sadece erkeklerin kafa kafaya verdiği eril bir platform değildir .
kafa sözlük, sadece kadınların kol kola verdiği feminist bir oluşum da olamaz.
kafa sözlük, kadın ya da erkek fark etmeksizin, iyiyi, doğruyu, güzeli, kaliteyi, insanlığı hedefleyen ve bu değerleri taşıyan güzel insanların bir arada buluştuğu taze bir mecradır.
devamını gör...

leydiler ve lordların yaptığı gibi, çikolata damardan alınmalıdır. ısırarak yeme nedir? resmen barbarlık.
devamını gör...

her şey değişti, ama israil aynı kaldı.

edit: yahu mescid-i aksa, islâmî bir mimaridir. bakınız, yahudilerin değil, hristiyanların değil, bu mimari, "islâmî"dir. başka söze gerek var mı kardeşler?
devamını gör...

arapça.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim