üç yaşındaki kendine tavsiyeler
hayali arkadaşın olduğunu belli etme. sonra ruh hastası olduğunu anlayacaklar bak.
devamını gör...
cenk’in arka bahçesi
suratımda gülücüklerle kaydını dinlediğim yazar.
devamını gör...
6 kelimelik hikayeler
yaşamı altı kelimelik hikaye bile etmezdi.
devamını gör...
doğru söylüyor dedirten şarkı sözleri
geçer hayat işte böyle.
bu dünya hiç yerinde durmaz.
sanırım tüm suç bende, seçtiğim seçeneklerde.
bu dünya hiç yerinde durmaz.
sanırım tüm suç bende, seçtiğim seçeneklerde.
devamını gör...
türklerin bütün arapça yazıları kutsal sanması
dinibütün yaşlı insanlarda rastlanılan bir durum. mesela, üzerindeki arapça yazılardan dolayı bisküvi kutusu kutsal kabul edilir, atılmaz ve bir köşede saklanır.
devamını gör...
en iyi 36 yazarın kolajı
ülkemde her gün gördüğüm, yine zenginlerin övüldüğü bir kalkışma. karma puanı az olan ben ve benim gibi fakir yazarlar dışlanmış, bir köşede bu başlığı okuyor.
devamını gör...
deontoloji
bir mesleği uygularken mutlaka uyulması gereken ahlaki değerleri ve etik kuralları inceleyen bilim dalıdır.
devamını gör...
depresyon belirtileri
bir saattir kulağımda kulaklık, çalmayan şarkıyı dinliyorum.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği yazar
devamını gör...
the 100 greatest guitarists of all time
buradan ulaşılabilecek listedir.
çok adaletsizce yapıldığını düşünüyorum.
kurt cobain ve kirk hammett ilk 15'teler ama randy rhoads 85. sırada. aptallık. tamam, kötü gitarist değiller ama bence ikisi de randy'yi ağzı açık izliyorlardır.
düdüt: van halen taa aşağıda ahahah
çok adaletsizce yapıldığını düşünüyorum.
kurt cobain ve kirk hammett ilk 15'teler ama randy rhoads 85. sırada. aptallık. tamam, kötü gitarist değiller ama bence ikisi de randy'yi ağzı açık izliyorlardır.
düdüt: van halen taa aşağıda ahahah
devamını gör...
sahibinin sesiyle okunan cümleler
bana deniyor ki serbestcigim senin bankada 21 milyon doların var. tesekkur ederim, sag olun. ya benim canım gecen aksam meyve suyu istedi alamadım ya. benim canım gecen aksam meyve suyu istedi alamadım ya.
(bkz: ölümlü dünya)
(bkz: ölümlü dünya)
devamını gör...
orsalesta anafor
çok basiretlisin ve çok anlayışlı... onurlu bir insan olmak; senin için bir sanat değil, yaşamın kendisiymiş, elinde avucunda hayata verebileceğin çok az, ama sen hepsini veriyorsun en değerli olan da bu...
devamını gör...
park yeri ararken ales'i kaçırmak
park yeri aradığı için değil. öngörüsüz olduğu için sınava geç kalmış beyefendi. sınav yerine gitmek için çok değil 15-20 dakika erken çıksa bu duruma düşmeyecekti oysa.
devamını gör...
gereksiz abartılan şeyler
geçmişe yapılan güzellemeler.. ahh seksenler, doksanlar ne kadar güzeldi muhabbetleri.. fakirdik ama mutluyduk, aman ne güzel günlerdi gibi palavraları bırakalım artık.. insan, şimdi bulunduğu anda mutlu olacak bir şey bulamazsa geçmişteki mutlu anlara tutunurmuş, o zamanlardaki mutlu 1-2 anıya tutunmayı bırakmak ve bugünlerimizi mutlu anılarla doldurmak için çabalamak lazım.. oralardan açıkçası fazla ekmek çıkmıyor, çıksa da karın doyurmuyor..
devamını gör...
türklere özgü davranışlar
-kim o?
+ben
+ben
devamını gör...
nickaltı olmayan yazar
nickaltı avcılarına yakalanmamış yazardır. kokunuzu aldık geliyoruz çok yakında.*
pek severim kendilerini. okumayı da yazmayı da. ama biraz diyalog kurup tanımlarını inceledikten sonra daha iyi oluyor nickaltı girmek. aklımda var bir kaç canım yazarım nickaltı girilecek. sizleri de sıraya alabilirim. çokça yazın canlar.
pek severim kendilerini. okumayı da yazmayı da. ama biraz diyalog kurup tanımlarını inceledikten sonra daha iyi oluyor nickaltı girmek. aklımda var bir kaç canım yazarım nickaltı girilecek. sizleri de sıraya alabilirim. çokça yazın canlar.
devamını gör...
fenerbahçe
yanılmıyorsam sevgili patagonyalı ile ortak takımımız. bir de lahmacunlu abiyle.
kanser eder efendim, mesut'uyla aziz yıldıvım'ıyla, adeta hedefe ilerleyen kanser hücresi gibidir ancak güzeldir, özeldir, tektir, haftaya şampiyondur.
not: olmazsa linçlemeyin, vallaha ağlarım.
kanser eder efendim, mesut'uyla aziz yıldıvım'ıyla, adeta hedefe ilerleyen kanser hücresi gibidir ancak güzeldir, özeldir, tektir, haftaya şampiyondur.
not: olmazsa linçlemeyin, vallaha ağlarım.
devamını gör...
kör saatçi
(bkz: kör saatçi) dawkins'in bu kitabı yazış amacı; darwinci dünya görüşünün yalnızca doğru değil, varoluşumuzun gizemini çözebilecek tek kuram olduğunu okuyucuya göstermektir. evrimi herkesin anlayabileceği yalın bir dille anlatırken ayrıca evrim karşıtı görüşlere de cevap niteliğinde yazılan bu eser, ismini 18. yüzyıl tanrı bilimcisi paley'in iyi bilinen bir savından alır. paley'in 1802'de yayınlanan natural theology or evidences of the existence and attributes of the deity adlı eseri, tanrı savının bilinen en iyi açıklamalarındandır.
diyelim ki, ormanda yürürken ayağınız taşa takıldı ve taşın oraya nasıl geldiği sorusuyla karşı karşıya kaldınız. aklımıza gelecek yanıtlardan biri, ya taşın ezelden beri orada olduğu yada bu yanıtın saçmalığını göstermek çok kolay olacaktır. fakat diyelim ki yerde bir saat buldum ve saatin nasıl olup da orada olduğunu sorguluyorum. biraz önceki yanıt yani taşın ezelden beri orada olduğu yanıtı, saat için aklımdan geçmeyecektir.
paley, doğal fiziksel nesneler ile tasarlanmış üretilmiş nesnelerin farkını gösterir. buradan da şu sonuca çıkar. nasıl ki doğada saat benzeri bir nesne bulduğumuzda bunun doğruluğu ve tasarımındaki giriftlik bizi bu saatin bir yapımcısı olduğunu, insan elinden çıkması gerektiğini düşünmeye zorluyorsa, insanın mükemmelliğine bakarak onunda bir tasarımcısı, yaratanı olmak zorundadır.
hatta sık sık ortaya koyduğu insan gözü örneğiyle bu sonuca ulaşır. gözü, teleskop benzeri tasarlanmış bir aletle kıyaslar ve sonunda nasıl ki teleskopun görmeye yardım etmesi için bir tasarımcısı olmak zorundaysa, insan gözü içinde bunun olması gerekliliğini savunur.
dawkins akıllı tasarım argümanına cevap olarak, evrim mekanizmalarının aklı ve düş gücü olmadığını, geleceği planlayamayıp, ön göremeyeceğini ve eğer her şeyi tasarlayan bir saatçi (tanrı) varsa bu saatçinin kör olduğunu, yada başka bir deyişle böyle bir saatçi olmadığını, gösterir.
- en yalın biçimiyle doğal seçilim, çevrenin türe zorla kabul ettirildiğini ve bu çevreye en iyi uyum sağlayan genetik çeşitlemelerin hayatta kalabileceğini varsayar. zorla kabul ettirilen çevredir, türde bu çevreye uymak üzerine evrilir. sy400
- hemen hemen tüm halkların kendi yaratılış söylenceleri vardır. kutsal kitaptaki öyküde orta doğu'da çobanlık yapan bir kabilenin benimsediği öyküdür yalnızca. bir batı afrika kabilesinin dünyanın karıncaların dışkısından yaratıldığını söyleyen inancından daha özel bir konumda değildir. tüm bu söylencelerin ortak özelliği, bir çeşit doğaüstü varlığın kasıtlı niyetlerine bağlı olmasıdır.
ilk bakışta, "anlık yaratılış" ve " yönlendirilmiş evrim" diyebileceğimiz iki görüş arasında önemli bir ayrım var. günümüz tanrıbilimcileri anlık yaratılışa inanmaktan vazgeçtiler. bir tür evrim olduğunun kanıtları çok fazla. fakat kendilerine evrimci diyen bir çok tanrıbilimci -örneğin, 2.bölümde alıntı yaptığımız birmingham piskoposu - tanrı'yı arka kapıdan içeri sokmaya çalışıyor. evrimin izlediği yolda tanrı'nın bir çeşit gözetmenlik görevi üstlenmesine izin veriyorlar. tanrı, ya insanın evrimsel tarihinin kilit noktalarını (elbette ki, insanın evrimsel tarihinin) ya da evrimsel değişime götüren günlük olayları etkiliyor.
böylesi inançların aksini kanıtlayamayız; özellikle de, tanrı'nın, müdahalelerinde doğal seçilim sonucu gerçekleşen evrimden beklenenleri yakından taklit etmeye özen gösterdiği varsayılırsa... böylesi inançlar için söyleyebileceğimiz birinci şey, gereksiz oldukları; ikinci şey de bizim açıklamak istediğimiz örgütlü karmaşıklığı zaten varsaydıklarıdır.
evrimi bu denli düzenli kuram yapan şeylerden biri de, örgütlü karmaşıklığın ilksel yalınlıktan nasıl ortaya çıktığını açıklayabilmesidir. sy 402-403
diyelim ki, ormanda yürürken ayağınız taşa takıldı ve taşın oraya nasıl geldiği sorusuyla karşı karşıya kaldınız. aklımıza gelecek yanıtlardan biri, ya taşın ezelden beri orada olduğu yada bu yanıtın saçmalığını göstermek çok kolay olacaktır. fakat diyelim ki yerde bir saat buldum ve saatin nasıl olup da orada olduğunu sorguluyorum. biraz önceki yanıt yani taşın ezelden beri orada olduğu yanıtı, saat için aklımdan geçmeyecektir.
paley, doğal fiziksel nesneler ile tasarlanmış üretilmiş nesnelerin farkını gösterir. buradan da şu sonuca çıkar. nasıl ki doğada saat benzeri bir nesne bulduğumuzda bunun doğruluğu ve tasarımındaki giriftlik bizi bu saatin bir yapımcısı olduğunu, insan elinden çıkması gerektiğini düşünmeye zorluyorsa, insanın mükemmelliğine bakarak onunda bir tasarımcısı, yaratanı olmak zorundadır.
hatta sık sık ortaya koyduğu insan gözü örneğiyle bu sonuca ulaşır. gözü, teleskop benzeri tasarlanmış bir aletle kıyaslar ve sonunda nasıl ki teleskopun görmeye yardım etmesi için bir tasarımcısı olmak zorundaysa, insan gözü içinde bunun olması gerekliliğini savunur.
dawkins akıllı tasarım argümanına cevap olarak, evrim mekanizmalarının aklı ve düş gücü olmadığını, geleceği planlayamayıp, ön göremeyeceğini ve eğer her şeyi tasarlayan bir saatçi (tanrı) varsa bu saatçinin kör olduğunu, yada başka bir deyişle böyle bir saatçi olmadığını, gösterir.
- en yalın biçimiyle doğal seçilim, çevrenin türe zorla kabul ettirildiğini ve bu çevreye en iyi uyum sağlayan genetik çeşitlemelerin hayatta kalabileceğini varsayar. zorla kabul ettirilen çevredir, türde bu çevreye uymak üzerine evrilir. sy400
- hemen hemen tüm halkların kendi yaratılış söylenceleri vardır. kutsal kitaptaki öyküde orta doğu'da çobanlık yapan bir kabilenin benimsediği öyküdür yalnızca. bir batı afrika kabilesinin dünyanın karıncaların dışkısından yaratıldığını söyleyen inancından daha özel bir konumda değildir. tüm bu söylencelerin ortak özelliği, bir çeşit doğaüstü varlığın kasıtlı niyetlerine bağlı olmasıdır.
ilk bakışta, "anlık yaratılış" ve " yönlendirilmiş evrim" diyebileceğimiz iki görüş arasında önemli bir ayrım var. günümüz tanrıbilimcileri anlık yaratılışa inanmaktan vazgeçtiler. bir tür evrim olduğunun kanıtları çok fazla. fakat kendilerine evrimci diyen bir çok tanrıbilimci -örneğin, 2.bölümde alıntı yaptığımız birmingham piskoposu - tanrı'yı arka kapıdan içeri sokmaya çalışıyor. evrimin izlediği yolda tanrı'nın bir çeşit gözetmenlik görevi üstlenmesine izin veriyorlar. tanrı, ya insanın evrimsel tarihinin kilit noktalarını (elbette ki, insanın evrimsel tarihinin) ya da evrimsel değişime götüren günlük olayları etkiliyor.
böylesi inançların aksini kanıtlayamayız; özellikle de, tanrı'nın, müdahalelerinde doğal seçilim sonucu gerçekleşen evrimden beklenenleri yakından taklit etmeye özen gösterdiği varsayılırsa... böylesi inançlar için söyleyebileceğimiz birinci şey, gereksiz oldukları; ikinci şey de bizim açıklamak istediğimiz örgütlü karmaşıklığı zaten varsaydıklarıdır.
evrimi bu denli düzenli kuram yapan şeylerden biri de, örgütlü karmaşıklığın ilksel yalınlıktan nasıl ortaya çıktığını açıklayabilmesidir. sy 402-403
devamını gör...
ilk kez oy kullanacak 7 milyon genç seçmen
elektronik eşyalara kolayca erişim, ürünlerde daha az vergi ve yurtdışına kolayca gidebilme gibi avantajları sağlayabilecek herhangi bir orta yolcu parti bunların oyunu alır. bu sebeple, ben şahsen bu seçmenin ekseriyetinin liberal-sağ ekseninde bir partiye yöneleceğini düşünüyorum. ak parti, chp ya da mhp değil de, alternatif partilere. mesela deva partisi, iyi parti ya da (eğer seçime girerse) liberal demokrat parti gibi partilere... milliyetçi bir trendin yükselişte olması nedeniyle chp ve hdp onlar için seçenek dışı kalacaktır.
devamını gör...
heimdall
heimdall'ın en enteresan özelliklerinden birisi, dokuz tane annesinin olmasıdır. biz ''yedi kocalı hürmüz''e alışığız ama iş annenin dokuz tane olmasına gelince, kilitlenip kalıyor insan. tabi biz gariban ölümlülerle tanrılar dünyası arasında o kadar fark olsun değil mi?
heimdall'ın dokuz annesi kardeş bu arada. deniz devi aegir'in kızlarının dokuzu da, heimdall'ın annesi olur. bu sebeple ben anne sevgisi görmeden büyüdüm diyebilmesi ve ortalığı velveleye vermesi asla ve kat'a mümkün değildir.
yukarıdaki tanımda belirtildiği üzere gökkuşağı köprüsünün tepesinde yaşar. ikamet adresi ise himinbjörg olarak nüfus kayıt sistemine işlenmiştir.
bu arada gökkuşağı köprüsü yani bifrost'la ilgili şunları söylemek lazım; bu köprü tanrıların, ölümlülerin dünyasına yolculuk yapabilmesini mümkün kılar. bir nevi tanrı otobanı gibi bir şey. ancak ragnarok geldiğinde, devlerin bu köprüyü kullanarak, asgaard'a saldıracağına inanılır. devler bu köprüyü kullanacağına göre, en az dört şeritlidir diye düşünmeden edemiyor insan.*
heimdall'ın en büyük düşmanı, çoğu kardeşinin başını yakmış olan loki'dir. heimdall'ın, gjallarhorn'u üflemesini müteakip, ikilinin birbirine gireceği ve birbirlerini öldüreceklerine inanılır.
eski iskandinav metinlerinde, heimdall'ın ''insanların babası'' ya da ''insanlığın babası'' gibi isimlerle anıldığını da, not düşelim.
heimdall'ın dokuz annesi kardeş bu arada. deniz devi aegir'in kızlarının dokuzu da, heimdall'ın annesi olur. bu sebeple ben anne sevgisi görmeden büyüdüm diyebilmesi ve ortalığı velveleye vermesi asla ve kat'a mümkün değildir.
yukarıdaki tanımda belirtildiği üzere gökkuşağı köprüsünün tepesinde yaşar. ikamet adresi ise himinbjörg olarak nüfus kayıt sistemine işlenmiştir.
bu arada gökkuşağı köprüsü yani bifrost'la ilgili şunları söylemek lazım; bu köprü tanrıların, ölümlülerin dünyasına yolculuk yapabilmesini mümkün kılar. bir nevi tanrı otobanı gibi bir şey. ancak ragnarok geldiğinde, devlerin bu köprüyü kullanarak, asgaard'a saldıracağına inanılır. devler bu köprüyü kullanacağına göre, en az dört şeritlidir diye düşünmeden edemiyor insan.*
heimdall'ın en büyük düşmanı, çoğu kardeşinin başını yakmış olan loki'dir. heimdall'ın, gjallarhorn'u üflemesini müteakip, ikilinin birbirine gireceği ve birbirlerini öldüreceklerine inanılır.
eski iskandinav metinlerinde, heimdall'ın ''insanların babası'' ya da ''insanlığın babası'' gibi isimlerle anıldığını da, not düşelim.
devamını gör...