1.
antalya'ya bağlı ilçe.deniz turizminin yanı sıra yamaç paraşütü deneyimi için güzel bir seçimdir.
devamını gör...
2.
antalya'nın ilçesi. akşam üzeri yarım adanın ucundan buz gibi biramızı içerken meis adasını izlemek çok zevkli oluyor.
devamını gör...
3.
gözün üzerinde yer alan tüyler bütünü. bazı insanlarınki yay gibi olurken bazı insanlar ise tek kaşlıdır.
devamını gör...
4.
10 sene üst üste gittiğim çok güzel insanlarla tanıştığım şirin bir ilçe.
2 senedir gidemiyorum. meydandaki sivas'lı ev yemekçisini, noel baba barı, barcelona barı, mavi barı, tava dondurmacısını, kaputaş'ını, kalkan'ınını çok özledim.
ismini sayamayacağım kadar çok dostum var orada, hepsini çok özledim.
pırıl pırıl denizini, 30 dakika içinde 1500 metre rakıma çıkarak çam ormanlarında çam fıstığı toplamayı çok özledim.
yaz gelsin bir an önce. *
2 senedir gidemiyorum. meydandaki sivas'lı ev yemekçisini, noel baba barı, barcelona barı, mavi barı, tava dondurmacısını, kaputaş'ını, kalkan'ınını çok özledim.
ismini sayamayacağım kadar çok dostum var orada, hepsini çok özledim.
pırıl pırıl denizini, 30 dakika içinde 1500 metre rakıma çıkarak çam ormanlarında çam fıstığı toplamayı çok özledim.
yaz gelsin bir an önce. *
devamını gör...
5.
yapayım derken göz çıkarılmaması gereken vücut bölümüdür. (bkz: kaş yapayım derken göz çıkarmak).
devamını gör...
6.
arkası dağ önü deniz olan, yüksek entelektüel kültür ve tarih içeren antalya ilçesidir.
kaş insanı yaşamak amacına tutan, dünyaya bir kez daha gelsem kaş'ta bir koy olsam dedirten yerdir.
kaş insan ruhunu özgürleştiren ve nefes almasını sağlayan nadir yerlerden biridir.
kaş insanı yaşamak amacına tutan, dünyaya bir kez daha gelsem kaş'ta bir koy olsam dedirten yerdir.
kaş insan ruhunu özgürleştiren ve nefes almasını sağlayan nadir yerlerden biridir.
devamını gör...
7.
dalış turizmi açısından dünyanın sayılı denizlerinden birisine sahip olan ilçe. deniz turizmi dışında yayla turizmi ve kültür turizmi de yapılır. noel baba'nın doğum yeridir.
noel boba burada doğmuş (bkz: patara)ölüm yeri olan demre'ye ren geyiği kullanmadan gitmiştir.
dünyanın ilk meclis binası da burada yer almaktadır. (bkz: patara)
hiç çivi kullanmadan birbirine geçme yöntemi ile yapılmış ve orijinal yerlerinde duran 350 yıllık tahıl ambarları da buradadır.(bkz: bezirgan)
noel boba burada doğmuş (bkz: patara)ölüm yeri olan demre'ye ren geyiği kullanmadan gitmiştir.
dünyanın ilk meclis binası da burada yer almaktadır. (bkz: patara)
hiç çivi kullanmadan birbirine geçme yöntemi ile yapılmış ve orijinal yerlerinde duran 350 yıllık tahıl ambarları da buradadır.(bkz: bezirgan)
devamını gör...
8.
(bkz: kaş kamping)
devamını gör...
9.
merkeze yaklaşık 200 km mesafede olan, doğup büyüdüğüm ve yaşamakta olduğum antalya ilçesi.
henüz tam olarak istimlak edilmemiş güzelliğini koruyan cennettir. ayrıca kekova (batık kent), antiphellos, xanthos antik kentleri ve saklıkent kanyonu gibi muhteşem tarihi yerlere ev sahipliği yapar. koyları çok güzeldir, mutlaka tekne turu yapın. l'apero, nereid meyhanesi, mavi bar, frida pub, sumanu şarap evi ve sardelaki greek tavern'e uğramayı ihmal etmeyin.
henüz tam olarak istimlak edilmemiş güzelliğini koruyan cennettir. ayrıca kekova (batık kent), antiphellos, xanthos antik kentleri ve saklıkent kanyonu gibi muhteşem tarihi yerlere ev sahipliği yapar. koyları çok güzeldir, mutlaka tekne turu yapın. l'apero, nereid meyhanesi, mavi bar, frida pub, sumanu şarap evi ve sardelaki greek tavern'e uğramayı ihmal etmeyin.
devamını gör...
10.
"arkası daş, önü yaş; burası gaş."
kaşlılar böyle anlatırla kaş'ı. hakikaten de arkasında kocaman bir dağ, dağın bittiği yerde ise deniz başlar. aradaki daracık sahil şeridine ise kaş yerleşmiştir. buranın asıl adı kaş değildir aslında. 1930'larda "yer adlarının türkçeleştirilmesi" garabeti sonucunda burası ve çevresindeki pek çok yerleşimin güzelim isimlerinin ırzına geçilmiştir. bu kasabanın en son bilinen ve en uzun süre kullanılmış olan ismi andifli'dir ve bugün hala ilçenin merkez mahallesinin ismi olarak hayattadır.
çok kısaca geçmişten günümüze hangi isimleri kullandığını anlattıktan sonra kaş isminin kökenine gelelim. bilinen en eski ismi (bkz: habesos). likya dilinde* bir isim. zaten kelimenin yapısı anadolu ismi olduğunu bas bas bağırıyor. m.ö. 10 ve 9 yüzyıllarda başlayan yunan kolonizasyonu burada da etkisini hissettiriyor. ve 8. yüzyıldan bu yana buraya antiphellos ismi veriliyor. antiphellos esasen asıl yerleşim yeri değil. kaşın hemen yukarısındaki tepelerin üstünde yer alan ve bugün felen mevkii olarak bilinen yerde kurulu olan ve kayalık yer anlamına gelen phellos kenti savunma, tarım ve hayvancılığa elverişlilik açısından asıl yerleşim yeri olarak kullanılıyor. eski habesos ise "phellos'un karşısı" anlamına gelen antiphellos ismi ile bu ana kentin liman yerleşkesi halini alıyor. yaklaşık 3 bin yıl boyunca yunan, pers, iskender, mısır, roma, bizans, selçuklu, osmanlı ve erken cumhuriyet dönemleri boyunca burası antiphellos ismiyle biliniyor. türk hakimiyeti altındayken ismin söylenişi birazcık yuvarlanarak andifli'ye evriliyor. yukarıda da dediğim gibi bu isim merkez mahallenin ismi olarak günümüzde hala kullanılıyor.
şimdi gelelim en sevdiğim kısma. uydurma hikaye kısmına *.
kaş'ın yerlilerine "buraya niye kaş demişler" diye sorarsanız, size hemen güzel bir hikaye anlatırlar. kaş'tan bir taş atımı uzaklıkta olan meis adası da bu hikayeye suç ortaklığı eder. derler ki ada göze benzediği için ona yunanca güya göz anlamına gelen meis adını vermişler. kaş da bu adayı kuzeyden yay gibi sardığı için buraya da kaş adını vermişler. oysa ki ne ada göze benzer, ne kaş kaşa benzer; ne meis kelimesi yunanca'da göz anlamına gelir, ne de yunanca'da böyle bir kelime vardır. adanın asıl ismi kastellorizo'dur. kastello rizon*, yani "tepenin dibindeki kale" anlamına gelir. bu ismin "kastello rosso"dan* geldiğine dair rivayetler olsa da gerçeği yansıtmaz. buna rağmen, bu yanlış düşünce sebebiyle bir dönem fransızlar "château rouge", türkler ise "kızılhisar" gibi çeviri isimler kullanmışlar. diğer adı ise megisti'dir. yunanca'da "en büyük" anlamına gelir, ki bu bölgedeki irili ufaklı 14 kayalık adacığın en büyüğü olduğu için bu isim kullanılır. meis ise megisti'nin türkçe'de deforme olmuş halidir. bu hikaye yanlış hatırlamıyorsam rum bir şairin meis ve kaşı kaş ve göze benzettiği bir şiirinden doğma. bulursam eklerim buraya.
kaş-göz kaş-meis hikayemiz patladığına göre gelelim kaş'ın asıl kökenine. isim aslında kaş'ın coğrafi yapısından geliyor. kaş modern türkçe'de artık unutulmaya yüz tutsa bile "kıyı, kenar, keskin kenar, sarp yamaç" anlamına gelir. tam da başta verdiğimiz cümleyle uyumlu. bölgedeki türkmenlerin geçmişten bu yana bölgeyi ifade etmek için kullandığı bir isim. hele hele kaş ile kalkan arasındaki yoldan geçerseniz bu ismin neden verildiğini daha da iyi anlarsınız.
burası cumhuriyet dönemine kadar büyük ölçüde rum kasabası olarak kalmış. 1900-1915 arası nüfus kayıtlarına bakılacak olursa andifli kasabasına kayıtlı 200-300 müslüman ya var, ya yok. yaklaşık 1800'den fazla rum buranın ana sakinleri. türkler daha çok yukarıda yaylada yaşıyorlar. fakat 1922 senesinde türklerin kurtuluş savaşında inisiyatifi ele geçirip kazanan taraf olmaları sebebiyle başlayan büyük rum göçü 1923'te türk-yunan nüfus mübadelesine dönüyor ve bölgedeki rum nüfusu sıfıra iniyor. andifli kasabasında rumlardan boşalan yere de yine bölge halkı yerleşiyor. bölge çok uzun yıllar tarım, hayvancılık, balıkçılık ve kaçakçılık ile geçiniyor. yine çok uzun yıllar boyunca türk tarafında cinayet vb. büyük suçlara karışanlar hapse girmemek için meis'e kaçıp orada saklanıyorlar. hatta yılmaz güney'in de yurtdışına kaçmak için kaş-meis hattını kullanması buranın uzun yıllar merkezi otoritenin kontrolünden uzak, rahat rahat geçilebilen bir sınır kasabası olduğunu gösteriyor.
2000'lerin başında popülerleşmeye başlayan kasaba bugün kapasitesinin çok üzerinde misafir sayılarının yükü altında eziliyor ve yerel kültürünü ciddi anlamda yitirme tehdidi altında yaşıyor.
kaşlılar böyle anlatırla kaş'ı. hakikaten de arkasında kocaman bir dağ, dağın bittiği yerde ise deniz başlar. aradaki daracık sahil şeridine ise kaş yerleşmiştir. buranın asıl adı kaş değildir aslında. 1930'larda "yer adlarının türkçeleştirilmesi" garabeti sonucunda burası ve çevresindeki pek çok yerleşimin güzelim isimlerinin ırzına geçilmiştir. bu kasabanın en son bilinen ve en uzun süre kullanılmış olan ismi andifli'dir ve bugün hala ilçenin merkez mahallesinin ismi olarak hayattadır.
çok kısaca geçmişten günümüze hangi isimleri kullandığını anlattıktan sonra kaş isminin kökenine gelelim. bilinen en eski ismi (bkz: habesos). likya dilinde* bir isim. zaten kelimenin yapısı anadolu ismi olduğunu bas bas bağırıyor. m.ö. 10 ve 9 yüzyıllarda başlayan yunan kolonizasyonu burada da etkisini hissettiriyor. ve 8. yüzyıldan bu yana buraya antiphellos ismi veriliyor. antiphellos esasen asıl yerleşim yeri değil. kaşın hemen yukarısındaki tepelerin üstünde yer alan ve bugün felen mevkii olarak bilinen yerde kurulu olan ve kayalık yer anlamına gelen phellos kenti savunma, tarım ve hayvancılığa elverişlilik açısından asıl yerleşim yeri olarak kullanılıyor. eski habesos ise "phellos'un karşısı" anlamına gelen antiphellos ismi ile bu ana kentin liman yerleşkesi halini alıyor. yaklaşık 3 bin yıl boyunca yunan, pers, iskender, mısır, roma, bizans, selçuklu, osmanlı ve erken cumhuriyet dönemleri boyunca burası antiphellos ismiyle biliniyor. türk hakimiyeti altındayken ismin söylenişi birazcık yuvarlanarak andifli'ye evriliyor. yukarıda da dediğim gibi bu isim merkez mahallenin ismi olarak günümüzde hala kullanılıyor.
şimdi gelelim en sevdiğim kısma. uydurma hikaye kısmına *.
kaş'ın yerlilerine "buraya niye kaş demişler" diye sorarsanız, size hemen güzel bir hikaye anlatırlar. kaş'tan bir taş atımı uzaklıkta olan meis adası da bu hikayeye suç ortaklığı eder. derler ki ada göze benzediği için ona yunanca güya göz anlamına gelen meis adını vermişler. kaş da bu adayı kuzeyden yay gibi sardığı için buraya da kaş adını vermişler. oysa ki ne ada göze benzer, ne kaş kaşa benzer; ne meis kelimesi yunanca'da göz anlamına gelir, ne de yunanca'da böyle bir kelime vardır. adanın asıl ismi kastellorizo'dur. kastello rizon*, yani "tepenin dibindeki kale" anlamına gelir. bu ismin "kastello rosso"dan* geldiğine dair rivayetler olsa da gerçeği yansıtmaz. buna rağmen, bu yanlış düşünce sebebiyle bir dönem fransızlar "château rouge", türkler ise "kızılhisar" gibi çeviri isimler kullanmışlar. diğer adı ise megisti'dir. yunanca'da "en büyük" anlamına gelir, ki bu bölgedeki irili ufaklı 14 kayalık adacığın en büyüğü olduğu için bu isim kullanılır. meis ise megisti'nin türkçe'de deforme olmuş halidir. bu hikaye yanlış hatırlamıyorsam rum bir şairin meis ve kaşı kaş ve göze benzettiği bir şiirinden doğma. bulursam eklerim buraya.
kaş-göz kaş-meis hikayemiz patladığına göre gelelim kaş'ın asıl kökenine. isim aslında kaş'ın coğrafi yapısından geliyor. kaş modern türkçe'de artık unutulmaya yüz tutsa bile "kıyı, kenar, keskin kenar, sarp yamaç" anlamına gelir. tam da başta verdiğimiz cümleyle uyumlu. bölgedeki türkmenlerin geçmişten bu yana bölgeyi ifade etmek için kullandığı bir isim. hele hele kaş ile kalkan arasındaki yoldan geçerseniz bu ismin neden verildiğini daha da iyi anlarsınız.
burası cumhuriyet dönemine kadar büyük ölçüde rum kasabası olarak kalmış. 1900-1915 arası nüfus kayıtlarına bakılacak olursa andifli kasabasına kayıtlı 200-300 müslüman ya var, ya yok. yaklaşık 1800'den fazla rum buranın ana sakinleri. türkler daha çok yukarıda yaylada yaşıyorlar. fakat 1922 senesinde türklerin kurtuluş savaşında inisiyatifi ele geçirip kazanan taraf olmaları sebebiyle başlayan büyük rum göçü 1923'te türk-yunan nüfus mübadelesine dönüyor ve bölgedeki rum nüfusu sıfıra iniyor. andifli kasabasında rumlardan boşalan yere de yine bölge halkı yerleşiyor. bölge çok uzun yıllar tarım, hayvancılık, balıkçılık ve kaçakçılık ile geçiniyor. yine çok uzun yıllar boyunca türk tarafında cinayet vb. büyük suçlara karışanlar hapse girmemek için meis'e kaçıp orada saklanıyorlar. hatta yılmaz güney'in de yurtdışına kaçmak için kaş-meis hattını kullanması buranın uzun yıllar merkezi otoritenin kontrolünden uzak, rahat rahat geçilebilen bir sınır kasabası olduğunu gösteriyor.
2000'lerin başında popülerleşmeye başlayan kasaba bugün kapasitesinin çok üzerinde misafir sayılarının yükü altında eziliyor ve yerel kültürünü ciddi anlamda yitirme tehdidi altında yaşıyor.
devamını gör...
11.
büyük şehirlerden sıkılanların ve emeklilerin yerleştiği güzel tatil beldesi.
devamını gör...
12.
kaş'ın kendisinden ziyade kaş'a giden yolda hissedilenler muhteşemdir. kaş'ın kendisi üç gün sonra bayar. sokaklar biter. alkol yorar. deniz bile bayar. ama gidiş yolundaki o hisler yok mu?
devamını gör...
13.
15 eylülde tatilime başlayacağım belde.
bana tavsiyeleri ile yardımcı olmak isteyen yazar arkadaşlarımız olursa sevinirim.
bana tavsiyeleri ile yardımcı olmak isteyen yazar arkadaşlarımız olursa sevinirim.
devamını gör...