kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

geniş aile dizisindeki cevahir rolüyle tanınan; ancak hiçbir şekilde üstüne koyamayan aktör.
devamını gör...

hıçkırarak bacaklarına sarıldım. '' bu artık hiç bir şeye yaramaz, baba; hiç bir şeye yaramaz... ''
benimkiler gibi yaşlarla dolan gözlerine bakarak bir ölü gibi mırıldandım: '' onu kestiler bile, baba ;benim küçük şeker portakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor. ''
devamını gör...

iyi ki varsın.
iyi ki tanımışım seni.
(bunların yapmacık olmayanları)
devamını gör...

radyo işi ciddi ciddi büyüyor herhalde.
tanım : heyecanla dinleyeceğim podcast.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tek elle başlık açamazsın yiğidim. öyle hebele hübele olur.

edi one: başlık başa.

büdü two: başlık adı değiştirilmiş.
devamını gör...

imzaya gelenlerin çoğu kitabı okumayan kişiler olacaktır.
edit: başlık başıma kalmaz inşallah.
devamını gör...

pandemi sürecinden ötürü fiziken birçok şeyden uzak olmamıza rağmen dün sim kartımı 12.sınıfta kullandığım tuşlu telefonuma takmamla bu isteği daha fazla hayata geçirdim.
devamını gör...

günün ilk ibadetidir. 4 rekattan oluşur . iki rekat sünnet iki rekat farz.
devamını gör...

ruhunun derinliklerinde hissedebilenler için “ ağlamıyorum, sadece gözüme bir şey kaçtı. “ dedirten bir çerkes ezgisidir.

ezgideki hüzün, insanın yüreğine damla damla işler belki de bu yüzden bu ezgiye ait birçok aşk hikayesi vardır.ezgiye uygun olarak bu hikayeler çoğunlukla trajedi ile biter.kiminde aşık olduğu kızı, düğünde gelin olarak gören müzisyenin acı acı bu ezgiyi çalması, bir diğerinde ise -karşılıksız aşkının aslında nişanlı olduğunu öğrendiği için- son nefesini vermeden önce yüreğinin çığlığını bu ezgiyle dile getiren bir çerkes kızı.

ağlatan kafe



ağlatan kafe ile düğünde dans eden bir çift



ağlatan kafe sesli hikaye anlatımı : şamil ve janset.

devamını gör...

kullanırken oldu, bozuldu sandım.

al işte kırdın kırdın

sanki bildirimlerin hepsini okundu yapma şeysi çalışmıyor.
devamını gör...

evet sosyal demokratlarda bir eleştiri kültürü vardır. malum siyasi oluşum bilmez bunu.
devamını gör...

tanımlarını keyifle okuduğum, mahlasını görünce tebessüme sebebiyet veren ve sanırsam tanımlarımıda beğenen(gülücük) yazar arkadaş. severek takipteyiz efenim. yazan parmakları hiç yorulmasın..
devamını gör...

katladığım elbiseleri güzelce buz dolabına dizmiştim.*
devamını gör...

sabahları spotify listemi açar ve rastgele bir şarkı seçerim. genelde o günkü modum şarkıya göre şekillenir. bugünkü şarkımız buymuş, gününüzün güzel geçmesi dileğiyle dostlarım. keyifli sözlüklerrrr.

open.spotify.com/track/6o6H...
devamını gör...

daha da kötüsü aslında bunun farkında olmak; ama içine doğduğun hayatın uyuşturucu durgunluğuna kapılıp savrulmaktır.

önce iyi bir eğitim almadığını bilirsin içten içe, yalnızca vasat diyebilecegin düzeydedir, ama yine de tutulduğun yarışın anlamsızlığının farkında olmana rağmen düzene boyun eğip vasat bir insan olmaya ilk adımını atmış olursun.

insanlar bir yerlerde yaşamlarını sürdürmeye devam ederken, boş insanların boş muhabbetlerini dinlemek zorunda kalırsın; dinlemiyor musun ? haa işte o zaman yalnız kalırsın ve asosyallikle suçlanırsın; dinlersen de bomb*k kafalı, vasat biri olursun.

bu düzen üzerine bir pislik gibi yapışır. silmeye çalıştıkça daha çok bulaşır; öyle kalakalırsın. ilişkiler yüzeysel ve vasattır. öyle dandik bir çevren vardır ki, iyi bir şeyler yapmaya çalışmak demek, delirme noktasına gelinceye kadar ödün vermek demektir. sorgulayan bireyler, hem aşağılanır, hem yalnız bırakılır, hem de ümitsizlik içinde boğulmasına göz yumulur. yani vasat yaşamaya mahkûm edilir.

garip, kasvetli ve kötümser bir yorum gibi görünebilir ama değildir, çünkü bu toplumsal zehrin kendini nasıl da felç ettiğini bazen çok geç anlarsın; bazen de hiç anlayamazsın. umutsuzluk bir yandadır, ancak yaşama tutunmaya çalışmak da diğer bir yanda...

ilginç bir karmaşıklıktır bu, anlatmak zor.
devamını gör...

sokağa çıkma yasağından muzdarip olan ve çoğunlukta olan grupta olduğum ankettir.
devamını gör...

sanki kafamızın içinde biri var, 'kitap okuman lazım' diyor.
ya içimden gelmiyorsa?
bu bir görev mi?
yahu kitap, görev olsun diye okunur mu?
içinden gelir, bakayım ne yazmış şurda dersin ve okursun.
birileri sürekli ne yapmamız gerektiğini söylüyor.
problem de burada zaten.
eylem yok, ama emir var.
kitap oku!

t: kitap okumamaktır o.*
devamını gör...

okuyun gerisini siz zaten bulacaksınız.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim