din istismarını önlemenin yolları

bu konu çok karmaşık bir konu diğer örneklere bakarsak pakistan,afganistan hatta avrupadaki camilerin çoğu farklı farklı cemaatlere bağlı ve birbirinden ayrı hareket ediyor,bu yapılar dışarıdan müdehaleyi ve iç karışıklık çıkma ihtimalini arttırıyor çünkü bölünmüş bir yapının dağılması ve kargaşa yaratması çok kolay olur.bu sebeplerle bir kez daha ulu önderin zekasına hayran kalarak diyanet işleri başkanlığının önemini daha iyi anlıyoruz,gerek osmanlının yıkılışında (vehhabi selefi örgütler) gerekse kurtuluş savaşı dönemi (şeyh sait isyanı) gerçekleşen ayrışmalar hep kendi başına hareket eden yapılar tarafından gerçekleştirildi atatürkte diyaneti bu yüzden kurdu ve dini bir bütün haline getirmeyi neredeyse başardı(elmalılı hamdiye de tefsir yazdırması bu yüzdendir) .diyanet tekrardan sağlam bir mekanizmaya oturtulur ve dini alanları denetlerse muhtemelen ortada istismarda kalmaz.

eğitimle önlenebilir. ama ülkemizde eğitim ezbere dayandığı için zor bir durum. ancak kişiye kalıyor o yüzden. yeterince kitap okuyup eleştirel düşünme yeteneği kazanması gerekmektedir kişinin bence. yoksa cemaatler, tarikatlar vs. hep bu aldanışın kaymağını yer ne yazık ki.

istismarın her türlüsü ciddi manada iyi bir eğitim ile önlenebilir başka türlüsü mümkün değil zaten bu kadar insanı iyi bir eğitimden geçirmek de mümkün olmadığından genel olarak önlenebilmesi devletin alacağı sıkı tedbirler ile çözülebilir. esnetilmeye mahal vermeyen ciddi yasalara cezalara ve yaptırımlara ihtiyaç var.

sözlükteki aktroll hesapları engelleyerek başlanabilir.

arkadaşlar, din istismar edilemez, dindarlar istismar edilir, din değil insanlar istismara açıktır, insan olarak dindarı olduğun dini doğru düzgün öğrenip, hakkıyla temsil edersen, seni kimsecikler istismar edemez, aklın mantığın sana istismarcıların söylemlerinin dosdoğru öğrendiğin dinle çeliştiğini söyleyecektir, yani her dindar dinini derinlemesine öğrenmeli, devir taklidi iman değil tahkiki iman devridir, dindar bunları uygularsa "dindar istismarcıları" da avuçlarını yalayacaktır, tabi ki bu bir rüya ama konu bundan ibaret maalesef.

(bkz: kelin ilacı olsa başına sürermiş)

hapis cezası ile.

insanların, nasıl dindarlar değil de nasıl insanlar olduğuyla ilgilenirseniz, sorununuz çözülmüş olur

ibadet aslı bakımından ibranice iş yapıp değer üretmek, insanlığa faydalı hizmetler sergilemektir. sen bunu çarpıtıp ibadeti camiye gitmek diye dikte edersen, üstüne de, salatı namaz diye çevirip beş vakit dayatırsan kısacası cahiliye adetlerini din diye sunarsan hakikate ihanet ederek, cehennemini sen kendi elinle yaratıyorsun.

dinin en iyi bilindiği dönemlerde istismarı yapılamamıştır, bu gerçeğe binaen dini öğrenmektir.

bu her ideoloji içinde geçerlidir, mesela;

rusya'da sosyalist devrimler sırasında marx orada olsaydı veya toplum marx'ın fikirlerini çok iyi bilseydi marx'ın dediklerini yapıyoruz deyip başka yolda gidenlere halk müsaade etmezdi

bu konuda epey yol kat etmiş milletlere bakmalı. yani hazır uygulamış ve sonuç elde etmiş yerler varken yeniden çözüm aramak vakit kaybı olur.

almanya, ingiltere, g.kore vs. hepsinde ortak özellikler nedir, nasıl tarihsel süreçlerden, uygulamalardan geçilmiş, aynısını yaşamadan bizde de olması mümkün değil.

inançlı arkadaşlar, oralarda istismar edilecek bir din kalmadığı için olabilir, biz onlar gibi dini silikleştirmek istemiyoruz diyebilirler.
ama bilimin öncül olduğu ve katı değil, özgür bir laik bir toplum dışında istismarın yok olacağını düşünmüyorum.
bu iki maddenin dinin önüne geçmesi de inançlı insanlar için ters bir durum. yani çoğu müslüman olan bizim ülkemiz için bu durum bir paradoks.

toplumun en asgari eğitimi almasıyla aşılabilir. toplum bu bilince sahip olduktan sonra inandığı değerleri birilerine oyuncak etmek istemeyecektir. birilerine din üzerinden prim kasma şansı vermeyecektir.

her şeyin başı eğitim.

hiç akla gelmeyecek bir cevap verip reform diyeceğim.

kesinlikle okuyup araştırmak...

her sakallının hoca olmadığı sorgulamanın kötü bir şey olmadığını öğretip çağdaş modern bir eğitimle engellenebilir

önlenemez.

din istismarı, dindar olmak isteyen ama içinde bulunduğu dinin özünü kavrayamamış insanlar üzerinde uygulanabilir ancak diye düşünüyorum. cahil ve dinin özünü kavrayamamış insan 'cennet vaadi' ve 'sevap' kavramları altında ezilen ve korkutulan insandır. cennete gidebilmek için, 'dogru' yaşayabilmek için her türlü hacı hocaya inanır. ancak gerçek bir dindar zaten saygılı, merhametli ve mutlaka bilgili olmak zorundadır. zira islam dininde ilk emir 'oku' emridir. okuyup kendini geliştiren ve özü kavrayan kimsenin din istismarına ne göz yumacağını ne de maruz kalacağını sanmam

kendi halinde inancını yaşamaya çalışan temiz insanlar alay konusu yapılıp aşağılanmaya çalışıldıkça imkansızdır.

eğitim politikasını değiştirerek, eğitimin niteliğini arttırarak. böylece ortada din kalmaz, din olmayan yerde de din istismarcıları barınamaz.

kimse söylememiş, ben söyleyeyim madem. eğitim.