181.
nasıl olsa üniversiteye başlıycam yeni bir ortam, yeni insanlar diyerek lisedeki arkadaşlarımla aramın açılmasını dert etmeyip, iletişimi koparmamak için çabalamayıp, pandeminin de bitmemesiyle ulaştığım sonuçtur.
devamını gör...
182.
güzeldir. kendime en yakın olduğum andır. ilerde kaybetmekten korktuğumdur.
devamını gör...
183.
yalnızlık,
kendine karşı dürüst davrandığın andır. bir süre sonra yaşam desteğin olur..
çayını karıştırırken çıkan sesin, evin her yerine dağılmasıdır.
ne kitaplar okumuş, ne şiirlerden geçmiş, ne aforizmaların tadına bakmıştım da, gelip bu sözde içerlemiştim.
bir şiirde “ah şu yalnızlık kemik gibi, ne yana dönsen batar.” diyordu.
yine de bu kadar acıtmıyordu.
otuz beş yaşında bir adam, yarım yüzyılı geride bırakmaya hazırlanırken; yorgunluğundan, hastalığından, kandırılışlarından, kaybedişlerinden değil de, yalnızlığından şikâyet ediyordu.
“mahalle arasında düğün yapmıyor artık kimseler. sokağın ortasına sandalyeleri dizseler, dizilip otursalar da, izlesem keşke…”, dedi.
eğlence çıkarmak istiyordu anlaşılan kendine.
samimi olan diğer her şey gibi, mahalle düğünleri de azalarak bitti.
“elimize bir avuç tuzlu çekirdek alır, balkondan izlerdik.”, dedim.
ortak oldum hayaline. yalnızlığına eşlik edemiyordum belki, onunla birlikte yalnız kalamıyordum. en azından hayaline eşlik etmeliydim.
muzırca gülümsedi.
koşarak şantörün elinden mikrofonu kapıp, şarkı söylemeye heveslenen çocuklar gibi
birine gülümsemek, bazen onu daha mavi bir gökyüzü ısmarlamaktı sanki
işi bitmiş, içi geçmiş eski evlerin birinde oturuyordu ve hayat ondan bihaber sürüp gidiyordu.
kimi insan 20 yaşında ölüyor, tüm şartlar elverişli olmasına rağmen 80 yaşında gömülüyordu.
sahi, neydi onu bu kadar yaşamaktan soğutan onu?
uzaklaştıran, korkutan, yalnızlaştıran, kendi kabuğuna çekilmeye iten ne olabilirdi?
21.yüzyıl insanlarının temel sorunu ‘yaşayamamak’ diyordu geçenlerde bir yazar.
insana özgü bir sorundur da diyordu, yaşayamamak
gerçekten yaşıyor muyuz?
gerçekten yaşıyor musunuz?
bazılarımız belki biraz
sol kaburgamın altında bir yaram var, ne zaman biri gelip kabuğunu kaldırırsa, o zaman hissediyorum yaşadığımı.
diğer anların hepsi, yalnızca fotoğraf çekmek için bir araya getirilen nesneler gibi
kimimiz kendi evimizde yalnızız, kimimiz kalabalıklar içerisinde.
bir şekilde yalnızız işte.
biri gelip de yaramızın kabuğunu kaldırana kadar, bihaberiz yaralandığımızdan bile.
fanusun içerisine biriktirdiği deniz kabukları ilişti gözüme.
yalnızlığını onlarla taçlandırıyordu belli ki
sahi, nereden toplamıştı bu kadar deniz kabuğunu? hangi yaralardan sonra oluşurdu bu kabuklar?
denizin de yarası yalnızlığıydı belki de kıyısına giden önce insana rağmen
kim birinin yara izlerini toplayıp, getirir koyardı ki fanusun içine?
ilk kez ürperdim uçsuz bucaksız gözüken sahili düşününce
sahi, bu kadar gizli yarayı kim açmıştı denize?
devamını gör...
184.
insanın kendine zaman ayırdığı zaman dilimi.
devamını gör...
185.
kaybedince çok özleniyor, aile evinde de mümkün olmuyor maalesef.
devamını gör...
186.
yalnızlık: bir ihtiyaçtır. kararında yaşayacaksın. aksi halde yaşayan dünyayı öldürmek niye ?
devamını gör...
187.
ara ara gerekli olan,ancak kronikleştiğinde ölümle sonuçlanabilecek olan bir yaşam alanı.
devamını gör...
188.
kafa sözlükte tanım girmeye başlamamın sebebidir.
devamını gör...
189.
tercih meselesi ise yaşam kalitesi artırır, eğer bir seçim değilse ve kişi sürekli dışlanmışsa kötü bir durum.
devamını gör...
190.
iç karartıcı anlarla başlayan, kişinin iç dünyasında kabul görememe ve kendini diğerlerinden soyutlaması ile bi başına kalma hali.
devamını gör...
191.
anlaşıldığını hissetmeme hali. *
devamını gör...
192.
sesini duyuramamak
duvar misali
kalabalık ama seni anlayamayan tonlarca insan
çığlık çığlığa ağlarken karşında aynadan başka bir şey olmaması
devamını gör...
193.
bilmezler yalniz yaşamayanlar,
nasil korku verir sessizlik insana;
ınsan nasil konuşur kendisiyle;
nasil koşar aynalara,
bir cana hasret,
bilmezler.*
devamını gör...
194.
"yalnızlığın da hakkını yemeyelim o da büyük bir aşk zaten"
devamını gör...
195.
yalnızlığı öven insanlar muhtemelen istedikleri zaman birisiyle iletişime geçebiliyorlar. eğer geçmiyorlarsa ve yalnızlıktan kafayı yememeyi başarmışlarsa bana da söylesinler nasıl başardıklarını.
devamını gör...
196.
anlaşılmamaktık. hele de en değer verdiğiniz kişiler tarafından
devamını gör...
197.
yalnızlığı siz seçtiyseniz cennet, başkaları sizi yalnızlığa mahkum ettiyse cehennemdir.
devamını gör...
198.
dışarı çıkarken telefona elin gidip "nasılsa o aramayacak" diye düşünüp geri bırakma hali.
devamını gör...
199.
yalnız olmak için illa çevresinde kimsenin olmamasına gerek yok toplum içindeyken kimse seni anlamadığında da yanlız hissedersin
devamını gör...
200.
telefonuna hiç bildirim gelmemesi
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yalnızlık" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim