141.
yemek yerken biriyle konuşmak yerine youtube’dan video izlemektir.
devamını gör...
142.
iyileştirici ve geliştirici.
devamını gör...
143.
yurt dışına eğitim için gittiğini düşün. henüz bir çevre oluşturamamış kadar yenisin oralarda. üstelik bundan 15 sene öncesini hatırla, wi-fi yaygın değil, sağda solda beleş internetin yok. hatta akıllı telefonun yok. yakınlarını aramak için bütçeye uygun tek yol telefon kulübeleri, birkaç dakika görüşsen kendini şanslı sayıyorsun. meşhur ingiltere havası, kapalı ve yağmurlu. sokaklarda olmak anlamsızlaşana kadar insan kalabalığına karışmak istiyorsun. sanki herkes anlıyor senin yeni ve yalnız olduğunu, öyle aptal bir his. birilerinin sana bakarak senin hakkında düşündüklerini sanmak bile yalnızlık hissini törpülüyor sanki. daha fazla üşümemek için odana gitmek istiyorsun artık. saat de geç oldu hem, etraf ıssızlaşmaya başladı. yurt odana çıkıyorsun. yer leş halıfleks. üzerindeki kahve-çay lekelerini görünce senin de aklına düşüyor. ortak mutfakta kettle olacaktı diyorsun, hem birileriyle tanışırım ümidin var. gittiğinde kimseyi görmüyorsun, neyse ki kettle orada. içinde biraz su kalmış üstelik hala ılık. "10 dk önce gelsem birileri varmış demek" diyorsun. kireçli suyu doldurup ısıtıyorsun, yanında türkiye'den poşet çay getirmiş olmanın verdiği mutlulukla. çayın poşetini çöpe atmadan önce gözün içindeki diğer poşetlere ilişiyor. tek türk çay poşeti seninki olacak aralarında. "belki başka türk de vardır bu katta kalan, görür de tanışmak ister belki" diyorsun içinden. oysa orada türk arkadaş edinmeyecektin dilin gelişsin diye, ama o an umursamıyorsun. çayını alıp odana çekiliyorsun gene. kesif kokulu, rutubetli odana. pencerenin önüne geçip çayını yudumlamaya başlıyorsun ufuklara dalarak. kaldı ki ufuk yok, dibindeki binanın duvarına bakıyorsun ancak. yağmur hala yağıyor ama pencerenin pervazına düşen damlalardan anlıyorsun. aynı damlalar yalnızlığını da paylaşıyor ne tuhaf...
devamını gör...
144.
yalnızlık güçtür. gücü, yalnız kalabilme becerisinden gelir insanın. sosyal canlılar değiliz biz, hayır. sosyal olmak zorunda bırakıldık sadece. çünkü çok kalabalığız.
devamını gör...
145.
yalnızlık, en zor işlerden biridir bence. bir insan yalnızken kendini keşfeder, sorgular. eksikliklerini tartar, geleceğini ve karakterini oturtur. yalnız kalmak zor azizim, herkes kaldıramıyor hayata geliş sebebiyle yüzleşmeyi.
devamını gör...
146.
ben hep yalnızım. alışkınım da sorgularım ama yoluma da devam ederim.
devamını gör...
147.
kimse yalnız değildir. burada anlatılmak istenen bir sevgilinin olmayışı ve aşka duyulan yalnızlık ise, bu biraz göreceli kavramdır. çünkü muhtemelen bir süre önce yalnız değildiniz ve yine bir süre sonra yalnız kalmayacaksınız. ne aşka çok anlam yükleyin ne yalnızlığı kutsayın...
tanım: bir süre yaşanılan duygudur.
tanım: bir süre yaşanılan duygudur.
devamını gör...
148.
devamını gör...
149.
yanlışlık ve yalnızlık kelimelerinin birleşiminden türemiş yeni bir imla hatası.
devamını gör...
150.
balkonsuz bir evin mutfağında bu saatte sessizce sigara içmek gibi bir şey. durağan bir özgürlük. keyifli bir aynılık.
devamını gör...
151.
"hepimiz yalnızız. birileri gelir, yanımızda durur sonra çekip gider. bunu hiç unutma. kendine tutunmak en iyisi."
bir serra yılmaz repliğidir.
bir serra yılmaz repliğidir.
devamını gör...
152.
mükemmel ötesi bi indigo parçası.
devamını gör...
153.
tehlikelidir.
alışılması halinde ne pahasına olursa olsun terk etmekten korktuğun, ocak ayında bir kumsal sahilinden denize girip açılmaya zorlanmak gibidir.
birileri güneşinin anlında boy verip "hadi gel, baksana muhteşem" diye bağırır durduğun yere. fakat sen, ne güneş görürsün onlara bakarken, ne kumsal, ne deniz.
yani kısacası bozması, üstesinden gelmesi en zor alışkanlıklardan, bağımlılıklardan biridir.
tavsiyem; alışmayınız...
alışılması halinde ne pahasına olursa olsun terk etmekten korktuğun, ocak ayında bir kumsal sahilinden denize girip açılmaya zorlanmak gibidir.
birileri güneşinin anlında boy verip "hadi gel, baksana muhteşem" diye bağırır durduğun yere. fakat sen, ne güneş görürsün onlara bakarken, ne kumsal, ne deniz.
yani kısacası bozması, üstesinden gelmesi en zor alışkanlıklardan, bağımlılıklardan biridir.
tavsiyem; alışmayınız...
devamını gör...
154.
az önce bir yerde okudum yalnızlığı sevmek özgürlüğünü sevmekmiş ama gökyüzü geniş, iki kişilik uçuş bileti alamaz mıyız?
devamını gör...
155.
"kimsesiz hiç kimse yok var herkesin bir kimsesi
kimsesiz kaldım yetiş ey kimsesizler kimsesi "
kimsesiz kaldım yetiş ey kimsesizler kimsesi "
devamını gör...
156.
"herkes diyarında muhabbetinde
bilmem bizi ne civara yazmışlar"*
otur yalnızlık üzerine 500 sayfa kitap yaz, şunu anlatamazsın.
bilmem bizi ne civara yazmışlar"*
otur yalnızlık üzerine 500 sayfa kitap yaz, şunu anlatamazsın.
devamını gör...
157.
şairlerin ve yazarların anlattığı gibi romantik bir şey değil.
belki benim kişiliğim dolayısıyla yalnızlık bana zor geliyor olabilir. ancak zannediyorum normal bir insan için bir yerden sonra gerçekten sıkıcı oluyor.
salt yalnızlık yaşayan biri olarak hiç önermiyorum.
belki benim kişiliğim dolayısıyla yalnızlık bana zor geliyor olabilir. ancak zannediyorum normal bir insan için bir yerden sonra gerçekten sıkıcı oluyor.
salt yalnızlık yaşayan biri olarak hiç önermiyorum.
devamını gör...
158.
yalnızlık çok yalnız olmanız lazım yalnızlık yalnız olmamanın zıttı değildir. bazen yalnız olmasanızda yalnızsınızdır. insanlarla beraberkende yalnızsınıdır. yalnız olsanızda yalnızsınıdır. yalnızlık hiç bir şey değildir. hiçlik bile
devamını gör...
159.
oğuz atay'ın tutunamayanlarında okudugum müthiş kısımdır
" önce kelime vardı” diye başlıyor yohanna’ya göre incil.kelimelerden önce de yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.. kelimenin bittiği yerden başladı. kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde.kelimeler,yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu.yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü,dayanılmaz oldu. "
cennet-mekan yazarımız...
" önce kelime vardı” diye başlıyor yohanna’ya göre incil.kelimelerden önce de yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.. kelimenin bittiği yerden başladı. kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde.kelimeler,yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu.yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü,dayanılmaz oldu. "
cennet-mekan yazarımız...
devamını gör...
160.
fikri, zihni ve fiziksel olarak 3 ana baslikta irdeleyebilirim.
fikri yalnızlık ideal ve hayallerini paylaşacak/gerçekleştirecek bir ortam atmosfere sahip olamamak şeklinde özetlenebilir. yaratıcılığı köreltir çoğu zaman. tehlikeli bi yalnızlık türüdür.
zihni yalnızlık sizi siz yapan değerlerinizle var olma, hayata karışma çabanızda başarısız veya sonuçsuz kalmaniza sebep olabilir. burada sorun değerlerinizde değildir belki. ama bu da hoş bi yalnızlık değil tabi.
fiziksel yalnızlık benim gibi temas canlısı insanların baş belasıdır. yatağa girince gömülecek bir karın arama dürtüsüyle kendini gösterir kimi zaman. hata yaptırır, dikkat dağıtır ve daha niceleri..
biz insanoğlu paylaşmak zorundayız, one way or another...
tanım: hislerin en asilidir.
fikri yalnızlık ideal ve hayallerini paylaşacak/gerçekleştirecek bir ortam atmosfere sahip olamamak şeklinde özetlenebilir. yaratıcılığı köreltir çoğu zaman. tehlikeli bi yalnızlık türüdür.
zihni yalnızlık sizi siz yapan değerlerinizle var olma, hayata karışma çabanızda başarısız veya sonuçsuz kalmaniza sebep olabilir. burada sorun değerlerinizde değildir belki. ama bu da hoş bi yalnızlık değil tabi.
fiziksel yalnızlık benim gibi temas canlısı insanların baş belasıdır. yatağa girince gömülecek bir karın arama dürtüsüyle kendini gösterir kimi zaman. hata yaptırır, dikkat dağıtır ve daha niceleri..
biz insanoğlu paylaşmak zorundayız, one way or another...
tanım: hislerin en asilidir.
devamını gör...