121.
biz varken ölüm yoktur ve ölüm varken biz yokuz
(bkz: epikuros)
(bkz: epikuros)
devamını gör...
122.
insan için, kurtuluştur.
devamını gör...
123.
annelerin de tattığıdır.
devamını gör...
124.
her daim abartılan, ötelenmiş bir fenomendir. hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorsunuz. ben bunun tam aksine ölümün bana ve yakınlarıma hiç de uzak olmadığı bir bilinçle yaşamayı tercih ediyorum. dünyadaki sınırlı zamanımı daha iyi değerlendirmem konusunda beni kamçılıyor. sanırım henüz ölmek istemememin en büyük nedeni istediğim hiçbir şeyi gerçekleştirememiş olmam. kimse sonu yarım biten romanlardan hoşlanmaz.
devamını gör...
125.
en sevdiğin sesin artık duyulmaması. en güvendiğin kişinin artık olmaması. en özlediğin kişiyi alıp götüren…
böyle bakınca nefret edilen kavramın kendisi. ama hayatın gerçeği maalesef…
böyle bakınca nefret edilen kavramın kendisi. ama hayatın gerçeği maalesef…
devamını gör...
126.
bilgedir ölüm, acizliği öğretir insan olmak isteyene.
cellattır ölüm, kaçmayı öğretir baki olmak isteyene.
cellattır ölüm, kaçmayı öğretir baki olmak isteyene.
devamını gör...
127.
kavramsal olarak anlık bir durum olsa da, vücut içinde kademe kademe gerçekleşen doğa olayı. insan vücudunda ölüm gerçekleştikten sonra ilk olarak hızla barsak bakterileri ölüyor. belli bir süre ölü kalan ve tıbbı destekle hayata döndürülen insanların ömür boyu barsak ve sindirim problemleri yaşadıkları bilgisi, aklımda eski günlerden yer etti.
devamını gör...
128.
direkten dönmüş biri olarak yazabilirim ki, o beyaz ışık var. ve gerçekten görünce çok başka bir duygu haline bürünüyorsunuz. yaşamanın kıymeti bilinmelidir.
devamını gör...
129.
bir gün hepimizin yaşayacağı olay. bitiş mi yoksa başlangıç mı...
devamını gör...
130.
"senin yorgunluklarını
hastanelere makbuz yaptılar
çekingen duruşunu intihara karşı
kullanıyorlar koğuşlarda
çünkü çoktan ölüm götürdü seni
ölüm ölüm
gündelik sözlerimiz arasında
geçecek kadar kaba."
ismet özel - üç frenk havası
hastanelere makbuz yaptılar
çekingen duruşunu intihara karşı
kullanıyorlar koğuşlarda
çünkü çoktan ölüm götürdü seni
ölüm ölüm
gündelik sözlerimiz arasında
geçecek kadar kaba."
ismet özel - üç frenk havası
devamını gör...
131.
küçük bir çocuğa asla açıklayamayacağız bir kavram'dır.
devamını gör...
132.
bayılmak demek değildir. birçok insan anlamak istemiyor bunu.
devamını gör...
133.
abdülhak hamit'in isyan ettiği ''ya bir kulu sevmiyor musun sen? ya böyle bir ölüm değil mi erken? hiç bulmamak üzre gâib ettim, mecnun gibi ben onu severken''
cahit sıtkı tarancı'nın korktuğu ''zamanla nasıl değişiyor insan; hangi resmime baksam ben değilim; nerde o günler, o şevk, o heyecan; bu güler yüzlü adam ben değilim; yalandır kaygısız olduğum yalan.''
mevlana'nın ise kavuşmak istediğidir. “kuşa, kafesi bırakıp uçmak nasıl hoş, tatlı gelirse, bana da ölmek ve bu yurttan göçmek öyle hoş, öyle tatlı geliyor.”
(ufak bir yanlıştan dolayı silip tekrar yüklediğim tanımdır)
cahit sıtkı tarancı'nın korktuğu ''zamanla nasıl değişiyor insan; hangi resmime baksam ben değilim; nerde o günler, o şevk, o heyecan; bu güler yüzlü adam ben değilim; yalandır kaygısız olduğum yalan.''
mevlana'nın ise kavuşmak istediğidir. “kuşa, kafesi bırakıp uçmak nasıl hoş, tatlı gelirse, bana da ölmek ve bu yurttan göçmek öyle hoş, öyle tatlı geliyor.”
(ufak bir yanlıştan dolayı silip tekrar yüklediğim tanımdır)
devamını gör...
134.
tanrıların kullarına attığı büyük bir kazıktır.
madem öldürecektin o zaman niye yarattın diye sordurtur insana.
madem öldürecektin o zaman niye yarattın diye sordurtur insana.
devamını gör...
135.
doğar doğmaz kazanılan bir özellik.
devamını gör...
136.
toprağa gömülünce kavuşacağın kalbe gömülünce sonsuzluğa uğurladığın.
devamını gör...
137.
sırtınızdaki et benidir. orada olduğunu bilirsiniz ama çoğu zaman ya unutursunuz ya da görmezden gelirsiniz.
devamını gör...
138.
çok fazla anlam yüklenen bir şeydir. toprağa karışıyorsun işte. bu kadar basit. "ahiret" diye bir şey yok.
devamını gör...
139.
kuranda ; ölümün tanımı ve kişilerin kafir veya mümin olmasına göre ölüm şekilleri verilmiştir.
ölüm bir son değil ve yeni bir başlangıçtır.
tabiiki anlayabilene...
ölüm anı ve ölümün sonrası kuranda tafsilatlı olarak bildirilir.
hatta ; uyku ve ölüm birbirine benzetilir.
uykudayken ruhların alınıp ; uyanınca tekrar verildiği bildirilir.
ayetleri veriyorum.
irdelemek size kalmış.
nisa suresi. --- ok.
97 - iman edip de hicret etmeyerek kendi öz nefislerine zulmeder vaziyette olanların canlarını alırken melekler onlara diyorlardı ki: "ne işte idiniz?" onlar da: "biz bu ülkede, dinin emirlerini uygulayamayan, baskı altında yaşayan kimselerdik" deyince, melekler bu sefer şöyle dediler: "peki allah'ın dünyası geniş değil miydi? siz de orada hicret etseydiniz ya?" işte onların durağı cehennemdir. ne fena bir dönüş yeridir orası!
enam suresi --- ok.
60 - o'dur ki geceleyin uykuda sizi kendinizden geçirip alır, gündüzün ne işlediğinizi bilir. mukadder olan ömür müddetiniz doluncaya kadar, bu bilincinizi alıp, gündüzün sizi uyandırma sürecini devam ettiren de o'dur. bu sürecin sonunda da dönüşünüz o'na olacak ve o size yaptıklarınızı bir bir bildirip karşılığını verecektir.
enam suresi ---
61 - o kullarının üstünde de tek hâkimdir. o üzerinize, hareketlerinizi kaydeden hafaza meleklerini gönderir. nihayet sizden birine ölüm vakti geldiğinde elçilerimiz hiç geciktirmeksizin ve hiçbir işi aksatmaksızın onun ruhunu alırlar.
enam suresi ---
62 - sonra onlar gerçek efendileri, mevlâları olan allah'a götürülüp teslim edilirler. iyi bilin ki bütün hüküm yetkisi o'nundur ve o hesaba çekenlerin en süratlisidir.
araf suresi ---
37 - iftira ederek, allah'ın söylemediği bir sözü o'na mal eden, yahut allah'ın âyetlerini yalan sayan kimseden daha zalim biri olabilir mi? kaderden nasipleri ne ise, onlara erişecektir. nihayet elçilerimiz (ölüm melekleri) gelip canlarını alırken: "hani nerede o allah'tan başka taptıklarınız?" dediklerinde "onlar bizden uzaklaşıp ortadan kayboldular" derler. böylece kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ederler.
enfal suresi ---
50 - melekler o kâfirlerin yüzlerine ve arkalarına vurarak "tadın bakalım cayır cayır yanmanın acısını!" diyerek canlarını alırken bir görmeliydin!
nahl suresi ---
32 - onlar ki melekler canlarını tatlılıkla alırlar: "selam size! yaptığınız işlerden dolayı buyurun cennete!" derler.
enbiya suresi ---
35 - her can ölümü tadacaktır. biz, sizi sınamak için gâh şerle, gâh hayırla imtihan ederiz. sonunda bizim huzurumuza getirileceksiniz.
ankebut suresi ---
57 - her can ölümü tadacaktır. sonunda bizim huzurumuza getirileceksiniz.
secde suresi ---
11 - sen de ki: "sizi, canınızı almakla görevlendirilen ölüm meleği vefat ettirecek, sonra da rabbinizin huzuruna götürüleceksiniz."
zümer suresi ---
42 - ama gerçek koruyucu allah, insanların ruhlarını ölümleri sırasında, ölmeyenlerin ruhlarını ise uykuları sırasında alır. hakkında ölüm hükmü verdiği rûhu tutar, vermediği rûhu ise belirli bir süreye kadar salıverir. muhakkak ki bunda, düşünen kimseler için alacak ibretler vardır.
kaf suresi ---
19 - vakti geldiğinde ölüm sekeratı başlayınca, can çekiştiği sırada insana "işte" denir, "senin en çok nefret edip kaçtığın şey!"
vakıa suresi ---
83 - haydi görelim sizi, can boğaza geldiğinde,
vakıa suresi ---
84 - o vakit can çekişenin yanında bulunan sizler bakar durursunuz.
vakıa suresi ---
85 - biz ise, ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
vakıa suresi ---
87 - iddianızda tutarlı iseniz, çıkmakta olan o rûhu geri döndürsenize!
cuma suresi ---
8 - de ki: "sizin kaçtığınız o ölüm var ya, o mutlaka sizi karşılayacaktır. sonra da görünmeyen ve görünen ne varsa hepsini bilen allah'ın huzuruna götürüleceksiniz, o da sizin yaptıklarınızı tek tek bildirecek (ve ondan ötürü karşılığını verecektir).
kıyamet suresi ---
27 - "bunu iyileştiren, kurtaran yok mu?" der.
kıyamet suresi ---
28 - artık ayrılık vakti geldiğini kendisi de anlar.
kıyamet suresi ---
29 - bacağı bacağına dolaşır, ölüm acısıyla kıvranır.
kıyamet suresi ---
30 - o gün sevkiyat, doğru rabbinin divanına olur!
abese suresi ---
21 - en sonunda da onu öldürür ve kabre koyar.
ölüm bir son değil ve yeni bir başlangıçtır.
tabiiki anlayabilene...
ölüm anı ve ölümün sonrası kuranda tafsilatlı olarak bildirilir.
hatta ; uyku ve ölüm birbirine benzetilir.
uykudayken ruhların alınıp ; uyanınca tekrar verildiği bildirilir.
ayetleri veriyorum.
irdelemek size kalmış.
nisa suresi. --- ok.
97 - iman edip de hicret etmeyerek kendi öz nefislerine zulmeder vaziyette olanların canlarını alırken melekler onlara diyorlardı ki: "ne işte idiniz?" onlar da: "biz bu ülkede, dinin emirlerini uygulayamayan, baskı altında yaşayan kimselerdik" deyince, melekler bu sefer şöyle dediler: "peki allah'ın dünyası geniş değil miydi? siz de orada hicret etseydiniz ya?" işte onların durağı cehennemdir. ne fena bir dönüş yeridir orası!
enam suresi --- ok.
60 - o'dur ki geceleyin uykuda sizi kendinizden geçirip alır, gündüzün ne işlediğinizi bilir. mukadder olan ömür müddetiniz doluncaya kadar, bu bilincinizi alıp, gündüzün sizi uyandırma sürecini devam ettiren de o'dur. bu sürecin sonunda da dönüşünüz o'na olacak ve o size yaptıklarınızı bir bir bildirip karşılığını verecektir.
enam suresi ---
61 - o kullarının üstünde de tek hâkimdir. o üzerinize, hareketlerinizi kaydeden hafaza meleklerini gönderir. nihayet sizden birine ölüm vakti geldiğinde elçilerimiz hiç geciktirmeksizin ve hiçbir işi aksatmaksızın onun ruhunu alırlar.
enam suresi ---
62 - sonra onlar gerçek efendileri, mevlâları olan allah'a götürülüp teslim edilirler. iyi bilin ki bütün hüküm yetkisi o'nundur ve o hesaba çekenlerin en süratlisidir.
araf suresi ---
37 - iftira ederek, allah'ın söylemediği bir sözü o'na mal eden, yahut allah'ın âyetlerini yalan sayan kimseden daha zalim biri olabilir mi? kaderden nasipleri ne ise, onlara erişecektir. nihayet elçilerimiz (ölüm melekleri) gelip canlarını alırken: "hani nerede o allah'tan başka taptıklarınız?" dediklerinde "onlar bizden uzaklaşıp ortadan kayboldular" derler. böylece kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ederler.
enfal suresi ---
50 - melekler o kâfirlerin yüzlerine ve arkalarına vurarak "tadın bakalım cayır cayır yanmanın acısını!" diyerek canlarını alırken bir görmeliydin!
nahl suresi ---
32 - onlar ki melekler canlarını tatlılıkla alırlar: "selam size! yaptığınız işlerden dolayı buyurun cennete!" derler.
enbiya suresi ---
35 - her can ölümü tadacaktır. biz, sizi sınamak için gâh şerle, gâh hayırla imtihan ederiz. sonunda bizim huzurumuza getirileceksiniz.
ankebut suresi ---
57 - her can ölümü tadacaktır. sonunda bizim huzurumuza getirileceksiniz.
secde suresi ---
11 - sen de ki: "sizi, canınızı almakla görevlendirilen ölüm meleği vefat ettirecek, sonra da rabbinizin huzuruna götürüleceksiniz."
zümer suresi ---
42 - ama gerçek koruyucu allah, insanların ruhlarını ölümleri sırasında, ölmeyenlerin ruhlarını ise uykuları sırasında alır. hakkında ölüm hükmü verdiği rûhu tutar, vermediği rûhu ise belirli bir süreye kadar salıverir. muhakkak ki bunda, düşünen kimseler için alacak ibretler vardır.
kaf suresi ---
19 - vakti geldiğinde ölüm sekeratı başlayınca, can çekiştiği sırada insana "işte" denir, "senin en çok nefret edip kaçtığın şey!"
vakıa suresi ---
83 - haydi görelim sizi, can boğaza geldiğinde,
vakıa suresi ---
84 - o vakit can çekişenin yanında bulunan sizler bakar durursunuz.
vakıa suresi ---
85 - biz ise, ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
vakıa suresi ---
87 - iddianızda tutarlı iseniz, çıkmakta olan o rûhu geri döndürsenize!
cuma suresi ---
8 - de ki: "sizin kaçtığınız o ölüm var ya, o mutlaka sizi karşılayacaktır. sonra da görünmeyen ve görünen ne varsa hepsini bilen allah'ın huzuruna götürüleceksiniz, o da sizin yaptıklarınızı tek tek bildirecek (ve ondan ötürü karşılığını verecektir).
kıyamet suresi ---
27 - "bunu iyileştiren, kurtaran yok mu?" der.
kıyamet suresi ---
28 - artık ayrılık vakti geldiğini kendisi de anlar.
kıyamet suresi ---
29 - bacağı bacağına dolaşır, ölüm acısıyla kıvranır.
kıyamet suresi ---
30 - o gün sevkiyat, doğru rabbinin divanına olur!
abese suresi ---
21 - en sonunda da onu öldürür ve kabre koyar.
devamını gör...
140.
herkes iyi ölmeli...........
devamını gör...