201.
bir cem karaca şarkısı. şarkının başlangıcını bir dinleyin derim.

devamını gör...
202.
2 gün önce bana öyle bir aparkat vurdu ki... hakem hala sayıyor, beyaz havluyu atmamı bekliyor.
dip: özür dilerim selcen...
devamını gör...
203.
cervantes'in dediği gibi;

"... ölüm herkesin sırtından, onları birbirinden ayıran giysileri çıkartır; mezarda herkes eşittir."
devamını gör...
204.
kaçınılmaz bir gerçek
devamını gör...
205.
ölümün yaşamdaki yerini gözler önüne seren en iyi kitaplardan biri: haruki murakami/ imkansızın şarkısı'dır. hayatımda benimsemeye çalıştığım en önemli kısımlarından birini bırakıyorum buraya da;
"kizuki'nin ölümünden bir şey öğrenmiştim ve bunu hayatımın bir parçası, bir felsefe haline getirmiştim. ölüm yaşamın karşıtı olarak değil, parçası olarak vardır."
...
"naoko'nun ölümünden öğrendiğim şey ise şuydu: hiçbir gerçek, bir sevdiğimizi kaybettiğimiz zaman duyduğumuz kederi gideremez. hiçbir gerçek, hiçbir samimiyet, hiçbir güç, hiçbir nezaket bu acıyı geçiremiyor. tek yapabileceğimiz şey, üzüntüyü sonuna dek yaşamak ve sonunda bundan bir şey öğrenmek. ama ne öğrenirsek öğrenelim, bir sonraki beklenmedik üzüntüde bir yardımı olmuyor. "
devamını gör...
206.
birkaç hafta öncesine kadar yaratılışın hatası olarak gördüğüm gerçekti. hiçbir zaman korkmamış olsam da hep karmaşık ve anlamsız gelmiştir ölüm.

yakın bir zamanda izlediğim birkaç şey ve okuduğum birkaç kitapla ise bakış açım değişti diyebilirim. eğer bir bitiş çizgisi olmasaydı koşmaya da zahmet etmezdik. yani, hayatı anlamlı kılan aslında bitiyor olmasındaki gizem değil mi? sanırım bir hatadan çok, yaşamın kilit taşıymış.

özetle ölüm, dalganın okyanusa geri dönüşüdür.
devamını gör...
207.
hayatın kaçınılmaz gerçeğidir.elbet yakınlarımızın kaybı ile ne olduğunu anladık ölümün. ve gün geçtikçe bir adım daha yaklaşıyor olmak acı verici.
her gün aklımdadır sevdiklerimin ölümünü görebilme ihtimalim. allah göstermesin diyip onlardan önce kendi ölümümün gelmesini dilerim bazen...
devamını gör...
208.
ölum dünyadaki yaşamın sone ermesi , yok olma dünya ile ilişiği kesilme durumudur . aslında ölüm yok oluş değil gerçekten de değil çünkü yaşamın bir parçası ben doğdum büyüdüm yaşlandım öldüm sonrası artık ne olacaksa . ölüm bir evredir . ınanişıma göre de beni yaradana kavuşturacak bir olgudur . ama her ne kadar şey de yapsak ölüm acıtır da .
devamını gör...
209.
hiç kimsenin bilmediği bir gerçek. herkesin ancak kendi başına geldiği zaman tam olarak anladığı ama artık kimselere anlatamadığı gerçek.
biz ölümü hep geride kalan tarafıyla biliyoruz, tanımlıyoruz. giden tarafı bilmiyoruz bilemeyeceğiz de...
devamını gör...
210.
peş peşe intihar etmek ve ölüm üzerine sorular sorulmuş. sayın bunları soran kişi, iyi misin?
devamını gör...
211.
sır kapısını aralamaya bir bilet.
devamını gör...
212.
''ölüm mü,
bir gölün dibinde durgun uykudasın.''

diye tanımlamıştır göller denizler şiirinde cemal süreya
belki de bir tanım değildir, yalnızca ben öyle algılamışımdır.
devamını gör...
213.
bence dünya da en ciddi şey.
devamını gör...
214.
bir daha konuşmamak üzere susmak, bir daha gelmemek üzere gitmektir. geride kalan için ağırdır, acıdır, dayanılmazdır. ölen için nasıl olduğunu ise hiçbirimiz bilemeyiz. birçok ölüm nedeni olabilir ancak benim merak ettiğim evinde hasta yatağında can vermenin nasıl bir şey olduğudur. yani insan tam o anda ne hissediyor ? ölüm denen şeyin başladığını hissedebilir miyiz ? o can çıkması denen olay ne kadar sürüyor acaba ? bunları bilemiyoruz. bilmemek daha iyidir belki de.
devamını gör...
215.
huzurdur. zor bir yolun sonunda şefkatle kollarını açıp sizi bekleyen bir anne, veya yorgun bir günün ardından sizi bekleyen sıcak bir yatak gibidir. ve tek dileğim, gelmeden kısa bir süre önce haberimin olmasıdır. haberim olsun ki, son bir kadeh şarap kaldırabileyim hayata, herşeye, kısa süren, yorucu, anlamsız bu yaşama.
huzurdur...
devamını gör...
216.
ne zaman gelip beni bulacak diye merak ederdim eskiden. şimdi ki tek derdimse ölmeden önce ölmeyi becerebilmek. yüksek bir farkındalık yakalamışsanız hayattaki tek hakikatin ölüm olduğunu anlamışsınızdır. ve hayatınızı bu hakikati aramakla geçirirsiniz. eşya ve insanın gerçek anlamına erişirsiniz. eşyayı insanın icat ettiğini anlarsınız. önemsizdir, cansızdır. anlam yüklenildiği kadar vardır eşya. insan ise karışıktır. başkalarını çözmeye gerek olmadığını anlarsınız, kendinize odaklanırsınız.
neden sorusu zamanla yerini nasıl sorusuna bırakır. neden öleceğim değil. nasıl yaşamam gerektiği, neden öleceğimin sorusunun cevabı zaten. hali hazırda nefes alabiliyorken bunun peşine düşmek lazım. varoluşun dayanılmaz bir sancısı vardır. bunun edebiyatını çok yaptılar lakin kavramın içi asla boşalmadı. kendimin farkında olma bilincinin kaynağı nedir? burada aranılan cevap somut bir bilgi cümlesi değil. tanrı veya evrim! önemli olan bu cevabı bilmek değil, cevabı anlayacak yetiye ulaşmak. gitmekle kalmak arasında zerre fark kalmıyor. olmakla olmamak, sevmekle nefret etmek. bunlara biz yükledik anlam. nereden bakarsan baktığın yere göre şekillenir anlam. olumsuz denilen şey beynimizin bir ürünüdür. üst insana erişince bunların bir önemi kalmayacak artık. belki lal olacağız. belki gözlerimiz görmeyecek ama gönül gözümüz açılacak.
bilemiyorum. düşünce sisteminiz olsa da olmasa da insan savruluyor. tek bildiğim ne zaman toprağa baksam beni çağırdığı. çok özlediğini söylüyor. ne gariptir, toprak içine aldığı her şeyi toprak yapıyor. mutmain ölümlerde buluşmak üzere.
devamını gör...
217.
zaten günü geldiğinde hak vaki bulacakken bunu beklerken gelip üzerime yapışman neden ?
ben sana gelirken senin bana koşman neden ?
neden bu acelen, neden bu acımasızlığın ?
sen peşimi bırakmayacaksın biliyorum, ağırlığın fazlalaşmadan gel seninle anlaşım da bu problem çözülsün be...
devamını gör...
218.
alemlerin efendisi olan allah'ın huzurundan ayrılıp imtihan dünyasına ağlayarak geldik. sanat yaptık, düşündük, didindik ve aşık olduk. kainat kitabında ilahi halleri hissettik, keşfettik, öğrendik. yaşam denen şeyin ne olduğunu, ne kadar değerli olduğunu yokluk ile karşılaştırınca fark ettik. anlamı kavradık, anlamsızlık üzerine düşündük. kimisine zaman az verildi, kimisine çok verildi. ilahi adalet tecelli etse de mutlak adaletin sağlanamayacağı bir imtihan yeri burası. yaptıklarımızın karşılığını alacağımız yere transfer olacağız hepimiz. bu transfer için ruhun fani bedenden ayrılması gerekir. çünkü ruh beden gibi değildir. o yüzden materyalizm ciddi sıkıntılara yol açar, çünkü ruh ile maddiyat çatışır. ölüm, bizi ayrılırken ağladığımız sevgililer sevgilisine kavuşturan bir aracı olarak bu çatışmaya son verir.
devamını gör...
219.
ölüme yaklaştıklarını hissedip ardına şiirler bırakan şairler gördüm. ölmeden önce okunmasını istediler ve bu mecburi isteğe birlikte baktık. oysa kelimelere ne son, ne başlangıç yakıştı.
devamını gör...
220.
az kaldığını hissediyorum. sanki her görüştüğüm insanla vedalaşıyormuşum gibi geliyor. bu da beni agresif yapıyor son günlerde. mutlu yaşamak istiyorum yoksa bu içinde bulunduğum içimdeki kargaşaya dayanamayacağım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ölüm" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim