541.
ölümün ne olduğunu sevdiği birini kaybedince anlarmış insan.
bunun bir tanımı yok çünkü herkesin hikayesi kaybettikleri başka.
ölümün tanımını ancak kendi içinizde bulabilirsiniz.
bu acıyı tatmamanız dileğiyle.
bunun bir tanımı yok çünkü herkesin hikayesi kaybettikleri başka.
ölümün tanımını ancak kendi içinizde bulabilirsiniz.
bu acıyı tatmamanız dileğiyle.
devamını gör...
542.
hayatin esanlamlisidir.
devamını gör...
543.
ne zamandır ölümden, o, en soğuk keskin şeyden bahsetmiyorum...
ölüm var ölüm. sanma ki, ölmeyeceğim.
dar-ı fenada, gençliğiniz ihtiyarlaşmayacak, hiç ölüm size uğramayacak gibi yaşar durursunuz.
bir ara şunu wp fotisi yaptım, babam, oğlum şunu kaldır dedi.
ne güzel işte, son bakış.
mezarlık heykeli koyuyorum, düzgün şey koy
bazı umutsuz resimler koyuyorum, düzgün şey koy,
sadri alışık koyuyorum, kendini koy
ya baba, sevmiyorum başka şeyler.
ölüm, babamın en bildiği şey olmalı. askere gideceği gün babasını, çok zamanlar sonra kardeşini, sonra annesini kaybetti.
bu, çağırmak değil. hazırlanmak.
ölüm var ölüm. sanma ki, ölmeyeceğim.
dar-ı fenada, gençliğiniz ihtiyarlaşmayacak, hiç ölüm size uğramayacak gibi yaşar durursunuz.
bir ara şunu wp fotisi yaptım, babam, oğlum şunu kaldır dedi.
ne güzel işte, son bakış.
mezarlık heykeli koyuyorum, düzgün şey koy
bazı umutsuz resimler koyuyorum, düzgün şey koy,
sadri alışık koyuyorum, kendini koy
ya baba, sevmiyorum başka şeyler.
ölüm, babamın en bildiği şey olmalı. askere gideceği gün babasını, çok zamanlar sonra kardeşini, sonra annesini kaybetti.
bu, çağırmak değil. hazırlanmak.
devamını gör...
544.
bir takım hazırlıkları yapmayı gerektiren son.
devamını gör...
545.
yeniden dogus
devamını gör...
546.
bir çocukluk arkadaşım daha vefat etti.
devamını gör...
547.
çok enteresan. neşet ertaş öldu. ben şimdi onu dinliyorum. evvelim sen oldun. koma eklenmiş bir uzun sap bağlamayi veya divan sazını çalabilen herkes çalar. ama onun çaldığı ve söylediği gibi olmaz. al sana ölüm. ölüm gelir ve hiçbir şey eskisi gibi/istediğin gibi olmaz.
devamını gör...
548.
yasam
devamını gör...
549.
aslında doğumdan daha büyük bir olayıdır. çünkü doğarken bilinçsiz, doğum kavramının dışındayız, sonradan anlıyoruz doğumun ne olduğunu.
ölüm öyle değil, sanki büyük bir bilinçle ona ulaşıyoruz. ölüm geldiğinde bilincin en olgun çağında oluyor kişi. ölüm aklımın, duyarlılığımın alamayacağı kadar büyük ve ürpertici bir olay.
ölüm öyle değil, sanki büyük bir bilinçle ona ulaşıyoruz. ölüm geldiğinde bilincin en olgun çağında oluyor kişi. ölüm aklımın, duyarlılığımın alamayacağı kadar büyük ve ürpertici bir olay.
devamını gör...
550.
hayatın son buluşu,bir daha nefes alamamak ve bir daha var olmamaktır.
devamını gör...
551.
debelenip durmanın boşunalığını insanın yüzüne yüzüne vuran buz gibi gerçek.
devamını gör...
552.
perde kapandığında herkes senin sahneni konuşuyorsa, başrolü sen oynamışsındır.
devamını gör...
553.
fiziken yaşamının son bulması. buraya kadar her şey normal...
peki ya yaşarken ölenler?
peki ya yaşarken ölenler?
devamını gör...
554.
dünyanın göz yumduğu olaydır yazık yazık kimse sahipsiz değildir bunu unutmamak lazım.
devamını gör...
555.
ölüm, biyolojik varlığın işlevlerinin geri dönülmez biçimde sona ermesiyle tanımlansa da, felsefi ve özellikle platoncu bağlamda bu sonluluk yalnızca görünüştedir. ruhun bedenden ayrılması, platon’un metafiziğinde bedenin sınırlarından kurtularak idealar dünyasına dönüş anlamına gelir. bu bağlamda ölüm, maddi dünyanın aldatıcılığından kurtuluş ve hakiki bilgiye (episteme) geçişin başlangıcıdır. buna karşın, ölümün kötü bir şey olduğu kanaati, insanın duyularla sınırlı bilgi anlayışından ve parçasal deneyimlerden hareketle yaptığı hatalı bir genellemedir. günlük yaşamda ölüm, kayıp ve acı gibi görüngülerle birlikte tecrübe edildiğinden, zihin onu doğrudan kötülükle özdeşleştirir. oysa platon’a göre hakikat bütünde yatar; parçaya bakarak hüküm vermek, doxa yani sanı alanında kalmaktır.
devamını gör...
556.
ölümler çıplak gelir,
geceyi indirir yavaşça gözlerine,
benden geçmek kolay değil,
feryat eder ateş sözlerime...
devamını gör...
557.
bir şiir, bir resimle...
*
ölüm; ben onu çiçeklerle giderken gördüm.
ölüm; ben onu yaşamları bilerken gördüm.
obur doymazlıkların obur açlıklarında,
ölüm; ben onu, varlıkları silerken gördüm.
ama bir de yokluğun ve yüreğin önünde;
ölüm; ben seni utanç ile titrerken gördüm.
* *
*
ölüm; ben onu çiçeklerle giderken gördüm.
ölüm; ben onu yaşamları bilerken gördüm.
obur doymazlıkların obur açlıklarında,
ölüm; ben onu, varlıkları silerken gördüm.
ama bir de yokluğun ve yüreğin önünde;
ölüm; ben seni utanç ile titrerken gördüm.
* *
devamını gör...
558.
dünyaya gelmekle birlikte söylenmeye başlar. çocuksundur ölümü görürsün etrafta, yakınlarında, sevdiklerinde. büyürsün ölüm artık en güzel anlarında bile kulağına fısıldar. yaşlandıkça artık ölüm kapındadır. ne zaman çalacak diye başlarda merak edersin ama sonra hazırlanırsın ebediyete.
bir süre sonra baş başa kalınca ölümle, alır götürür seni.
ölümdür en büyük gerçek dersin son nefesinde ama artık hayat kapısı kapanmıştır.
geride kimleri bıraktıysan onlar da en fazla 3 gün üzülür.
sevenin yoksa da unutulanlar arasına karışırsın o kadar...
bir süre sonra baş başa kalınca ölümle, alır götürür seni.
ölümdür en büyük gerçek dersin son nefesinde ama artık hayat kapısı kapanmıştır.
geride kimleri bıraktıysan onlar da en fazla 3 gün üzülür.
sevenin yoksa da unutulanlar arasına karışırsın o kadar...
devamını gör...
559.
felsefenin ve arttiriyorum bilimin ana konusu olmasi gereken biyolojik ve dini olgu. bilimin de ana konusu olmali çünkü insan yoksa ne icat, ne keşif, ne felsefe ne de bilim olur.
devamını gör...
560.
ölümü hiçbir zaman dert etmedim. dert ettiğim tek şey yanlış yaşamak.
devamını gör...