481.
ben istedikçe asla gelmeyen. sanki inadına herkesi gömeceğim en sona ben kalacakmışım gibi.
devamını gör...
482.
soğukluk, üşüme hissi gibi bir sürü karmaşık duygunun birleşmesi...
yakının ise derin bir yara izi oluşur bedeninde, hiç kapanmayacak hem de. ağlayamazsın, susamazsın, sesin de çıkmaz çünkü sen çıkmazdasındır. ölen öldüğünü başta anlamaz ama sen iliklerine kadar hissedersin ölümü...
yakının ise derin bir yara izi oluşur bedeninde, hiç kapanmayacak hem de. ağlayamazsın, susamazsın, sesin de çıkmaz çünkü sen çıkmazdasındır. ölen öldüğünü başta anlamaz ama sen iliklerine kadar hissedersin ölümü...
devamını gör...
483.
bana vermediğin gün * öldüğüm gündür gülüm. ölümü de espriye dahil edelim. zaten en son oyunda kimse kalmayacak.
devamını gör...
484.
yorumsuz…
devamını gör...
485.
öğretmenim öldü bugün sözlük.
kanserdi kendisi.
araya korona girdi çok görüşemedik ama beni çok severdi.
çok da yardımı dokunmuştu bana.
babacan bir insandı.
lise kaydımı onunla yapmıştık.
bizimkileri de tanırdı.
çok iyi bir adamdı, güleç bir yüzü vardı.
kaç senelik öğretmen, müdür yardımcısı elinden sayısız öğrenci geçen nazım hocanın son öğrencileri bizdik.
evimiz de yakındı, onunla her konuştuğumuzda bana evini tarif etmeye çalışırdı benim yer yön algım olmadığı için bilemezdim.
bu gün öğrendim sözlük evini.
önü doluydu.
gidemedim ama uzaktan duamı gönderdim.
gidersem daha kötü olurdum sanırım.
mekanı cennet olsun.
kanserdi kendisi.
araya korona girdi çok görüşemedik ama beni çok severdi.
çok da yardımı dokunmuştu bana.
babacan bir insandı.
lise kaydımı onunla yapmıştık.
bizimkileri de tanırdı.
çok iyi bir adamdı, güleç bir yüzü vardı.
kaç senelik öğretmen, müdür yardımcısı elinden sayısız öğrenci geçen nazım hocanın son öğrencileri bizdik.
evimiz de yakındı, onunla her konuştuğumuzda bana evini tarif etmeye çalışırdı benim yer yön algım olmadığı için bilemezdim.
bu gün öğrendim sözlük evini.
önü doluydu.
gidemedim ama uzaktan duamı gönderdim.
gidersem daha kötü olurdum sanırım.
mekanı cennet olsun.
devamını gör...
486.
beyin ve beyincik sapının işlevini geri getirilemeyecek şekilde kaybetmesi.
devamını gör...
487.
hepimiz en fazla 60 sene sonra ölcez
devamını gör...
488.
bir karanlıktır tüm ışıkların söndüğü
devamını gör...
489.
mirasçılar arasında miras hukukunu doğuran en önemli ve biricik olgudur. öyle ki ölüm olmadan miras hükümleri uygulanamaz. miras hüküm ve esaslarının, yasal ve saklı pay mirasçılık oranlarının, kimlerin yasal ya da saklı pay mirasçısı olduklarının tespiti ise ancak ölüm tarihi dikkate alınarak yapılır.
örneğin 1926 yılında kabul edilen türk kanun-u medenîsi’nde 1990 yılına kadar miras bırakanın alt soyu, yâni çocuklarının saklı payları yasal miras paylarının 4’te 3’ü oranında uygulanırken, yanlış hatırlamadıysam 3678 sayılı kanun ile yapılan değişikliğe istinâden yasal ve saklı pay oranları ciddi oranda düşürülmüştü. buna göre artık miras bırakanın çocukları, yasal miras paylarının ancak ½’si kadar saklı pay alabiliyorlar. ölüm 1990’dan önce vuku buldu ise miras bırakanın çocuklarının saklı payı yasal miras payının 4’te 3’ü iken 1990’dan sonra öldü ise miras bırakanın çocuklarının saklı payı, yasal payın ½’si oluyor.
yine meselâ 2007 yılında türk medeni kanunu’nda yapılan değişiklikle miras bırakanın kardeşlerinin saklı payları kaldırılmıştı. ölüm 2007’den önce gerçekleştiyse kardeşler saklı pay alabiliyorlar, ama 2007’den sonra ölüm meydana geldiyse kardeşler saklı pay alamıyorlar. ancak, miras bırakan, ileride meydana gelebilecek bu tür yasal değişikliklerden mirasçısının olumlu ya da olumsuz etkilenmesini istemediğini belirteceği bir vasiyetnamede mirasçısının saklı payının –örneğin- ½ olduğunu, bu oranın yasal düzenlemelerle değişerek artıp azalması halinde bile bu ½ saklı pay oranını almasını vasiyetname ile güvence altına alabilir ya da yasal değişikliklere göre vasiyetnamesini revize ederek yeni duruma uyarlayabilir.
ölüme dair felsefi, edebi ya da dinî bir yorum her ne kadar konu başlığı altına daha uygun görülse bile ölümün farklı bir yönüne dikkat çekmeye çalıştığım bu tanımın da burada yer alması gerektiğine inanıyor, yararlı olmasını umuyorum.
örneğin 1926 yılında kabul edilen türk kanun-u medenîsi’nde 1990 yılına kadar miras bırakanın alt soyu, yâni çocuklarının saklı payları yasal miras paylarının 4’te 3’ü oranında uygulanırken, yanlış hatırlamadıysam 3678 sayılı kanun ile yapılan değişikliğe istinâden yasal ve saklı pay oranları ciddi oranda düşürülmüştü. buna göre artık miras bırakanın çocukları, yasal miras paylarının ancak ½’si kadar saklı pay alabiliyorlar. ölüm 1990’dan önce vuku buldu ise miras bırakanın çocuklarının saklı payı yasal miras payının 4’te 3’ü iken 1990’dan sonra öldü ise miras bırakanın çocuklarının saklı payı, yasal payın ½’si oluyor.
yine meselâ 2007 yılında türk medeni kanunu’nda yapılan değişiklikle miras bırakanın kardeşlerinin saklı payları kaldırılmıştı. ölüm 2007’den önce gerçekleştiyse kardeşler saklı pay alabiliyorlar, ama 2007’den sonra ölüm meydana geldiyse kardeşler saklı pay alamıyorlar. ancak, miras bırakan, ileride meydana gelebilecek bu tür yasal değişikliklerden mirasçısının olumlu ya da olumsuz etkilenmesini istemediğini belirteceği bir vasiyetnamede mirasçısının saklı payının –örneğin- ½ olduğunu, bu oranın yasal düzenlemelerle değişerek artıp azalması halinde bile bu ½ saklı pay oranını almasını vasiyetname ile güvence altına alabilir ya da yasal değişikliklere göre vasiyetnamesini revize ederek yeni duruma uyarlayabilir.
ölüme dair felsefi, edebi ya da dinî bir yorum her ne kadar konu başlığı altına daha uygun görülse bile ölümün farklı bir yönüne dikkat çekmeye çalıştığım bu tanımın da burada yer alması gerektiğine inanıyor, yararlı olmasını umuyorum.
devamını gör...
490.
491.
yetmişinde beklerken
kırk altıda gelince
şaştı tarancı sıtkı,
hazan, tutuldu nutku.
kırk altıda gelince
şaştı tarancı sıtkı,
hazan, tutuldu nutku.
devamını gör...
492.
ölüm ile ilgili kaygıları olanlara kitabım olan nietzche ağladığında’yı okumasını tavsiye ederim. (varoluşçu terapi kazanacak.)
devamını gör...
493.
vedası yoktur.
devamını gör...
494.
kendini kendinden başkasına emanet etmektir.
devamını gör...
495.
bedenin nedenselliği kaybetmesidir.
devamını gör...
496.
hayattaki en net gerçeklerden birisidir hiç bir türlü kaçış yok.
devamını gör...
497.
yakınlarınızın varlığını unutarak yok oluşuna alışmak
devamını gör...
498.
diğer tarafa alıyorlar, devam, beden yok bi tek
devamını gör...
499.
#2702302
kesinlikle katılıyorum , öte yandan sen bir tanesin bir daha var olmayacaksın . yok olduğunda bütün bunlar devam edecek ve ne kadar çabuk unutulduğunu anlayacaksın. hoş hatırlansa ne olacak geri mi geleceksin. ama tabiiki ölümden zor olanı boş bir hayat yaşamaktır bence .
kesinlikle katılıyorum , öte yandan sen bir tanesin bir daha var olmayacaksın . yok olduğunda bütün bunlar devam edecek ve ne kadar çabuk unutulduğunu anlayacaksın. hoş hatırlansa ne olacak geri mi geleceksin. ama tabiiki ölümden zor olanı boş bir hayat yaşamaktır bence .
devamını gör...
500.
martin heidegger, ölümü insan varoluşunun temel bir özelliği olarak ele alır. martin heidegger'a göre, insanın ölümlülüğü, her türlü özgürlüğü ve potansiyeli sınırlayan kaçınılmaz bir gerçekliktir. ölümün yaklaşımı, insanın hayatındaki imkânların sınırlı olduğunu ve insanın kendi varoluşunu anlamak için öncelikle ölümünü anlaması gerektiğini ifade eder. tüm bunlara ithafen benim içinde tam olarak aynı tanımda yer alır. ölümü basite indirgememek gerek, hayatta belki de cevabını bulamayacağımız ve sadece anlam yükleyebileceğimiz tek olgu olarak kalacak.
devamını gör...