sözlük yazarlarının bugün hissettikleri
başlık "sekülerlesen çılgın hafız" tarafından 29.03.2021 22:29 tarihinde açılmıştır.
461.
6 ekim 2009- 1 mart 2024. hatırlatan her şeye ve herkese teşekkürler…
devamını gör...
462.
doğru söyleyip bedel ödemek yerine, yalanı atıp keyfe bakılan bir dünya bu dünya.
devamını gör...
463.
asla anlaşılamayacağını anladığın an gelen boşluk hissi.
devamını gör...
464.
çok yakın* arkadaşım şehir değiştiriyor. iki aya gelir ama çok özledim onu şimdiden. vedalar zor.. ha artı olarak saçımı boyadım dün akşam ve boyanın ilk hâli hiç güzel değil. çingeneler gibi dolanıyorum. ama biraz kilomu toparladığım ve cildimi düzeltebildiğim için* saçlarım çok da fifi açıkçası.
devamını gör...
465.
işe girmek için uğraştığım bi dönemdeyim. sağlık testleri , evraklar biraz koşturuyorum diyelim
devamını gör...
466.
aritmi. *
devamını gör...
467.
uzun yıllardır sedef hastasıyım. çaresi olmayan bir hastalık. sürekli krem sürmek, iğne olmak, hap yutmak bir süre sonra tedaviyi birakmana sebep. yine öyle bir dönemde iyice azınca artık eğitim ve araştırma hastanesi gitmeye karar verdim. doktorlar beklemedigim bir ilgi gösterdiler. ordan alıp başka yere götürmeler, uzun uzadıya tedavi sürecini anlatmalar falan epey bir kendimi iyi hissettirdi. yarım tekrar gideceğim, tahlil sonuçlarıma bakıp ona göre ilaçlar verecekler. bakalım, hayırlısı.
devamını gör...
468.
şu an sadece ölmediğim için yaşıyorum. hayatıma dair hiçbir şeyden mutlu, huzurlu ya da güvende değilim. ben kimim ve neredeyim. başımdan neler geçiyor. neyi kaçırıyorum. neyi zaten kaçırdım, hiçbir fikrim yok.
öldüğümde içimde hiçbir şey kalmamış olacak, heveslerim ve arzularım kursağıma takıldı. alkollü gecenin sabahında tükürdüm hepsini.
belki de öldüm, bilemem.
öldüğümde içimde hiçbir şey kalmamış olacak, heveslerim ve arzularım kursağıma takıldı. alkollü gecenin sabahında tükürdüm hepsini.
belki de öldüm, bilemem.
devamını gör...
469.
leeeeş gibi hissediyorum çunku leş gibi bir mesai geçirdim. mental olarak hâlâ pek iyi hissetmiyorum. ben niye böyleyim ya.
devamını gör...
470.
çok güçsüz hissediyorum. ilk defa olmuyor bu daha önce de bu hisse kapılırdım ama geçerdi, bu defa geçmiyor. belli etmemek için çaba sarf ediyorum lakin çok yoruldum. en yakın köprüden atlamaya çok yaklaştığım safhadayım bakalım.
devamını gör...
471.
bomboş hissetmekteyim saygılar sevgiler
devamını gör...
472.
aşık hissediyorum.
sevgilime aşığım, sevgiler.
sevgilime aşığım, sevgiler.
devamını gör...
473.
yapılacak işlerim var ve deli kovalamış gibi sözlükte takılmaya devam ediyorum. kendime fazla mı yükleniyorum yoksa sorumsuz muyum çözemedim. jupiter bana akıl fikir versin.
devamını gör...
474.
tuhaf hissediyorum, tuhaf 1 sekilde guzel.
devamını gör...
475.
recep ivedik'in "sana bahlava nah. nah sana bahlava." dediği noktadayım.
devamını gör...
476.
öfke.
yıllardır değersizlik hissiyle mücadele eden biri olarak kendimi düşürdüğüm durumlara çok öfkeliyim. bazı gerçekleri idrak etmeye, daha ziyade kabullenmeye nasıl bu kadar direnç gösterebilirim aklım almıyor.
bazı turnusol hareketler belirledim ve bunları yapan kişi kim olursa olsun hayatımdan çıkaracağım.
insanı aptal yerine koymak, bundan onur duymak, bunları marifet saymak, bunlar çok alçakça şeyler. insanın bunu kendine yakıştırıyor olması da ne bileyim... hiç mi kendinize saygınız yok?
yüzleyip, çirkeflik yapmıyoruz diye anlamadık da yanınıza kar mı kaldı sanıyorsunuz?
yıllardır değersizlik hissiyle mücadele eden biri olarak kendimi düşürdüğüm durumlara çok öfkeliyim. bazı gerçekleri idrak etmeye, daha ziyade kabullenmeye nasıl bu kadar direnç gösterebilirim aklım almıyor.
bazı turnusol hareketler belirledim ve bunları yapan kişi kim olursa olsun hayatımdan çıkaracağım.
insanı aptal yerine koymak, bundan onur duymak, bunları marifet saymak, bunlar çok alçakça şeyler. insanın bunu kendine yakıştırıyor olması da ne bileyim... hiç mi kendinize saygınız yok?
yüzleyip, çirkeflik yapmıyoruz diye anlamadık da yanınıza kar mı kaldı sanıyorsunuz?
devamını gör...
477.
bugün baya güzel bi çıldırdım, öfke patlaması yaşadım, şuan gayet sakin ve huzurluyum.
devamını gör...
478.
biraz sözlüğü bayayım.
bugün benim kontrol günümdü. sabah 8.00' de çıktım ve saat 14.30' a kadar hastanedeydim.
normal şartlar altında genel bir değerlendirmenin ardından yeni 3 aylık ilaç tedavimin takvimini belirleyecekti doktorum.
bu 3 ayda bir yaptırdığım ilaç uygulaması yan etkileri olan biraz sıkıntılı bir süreç oluyor açıkçası.
ben nefret söylemini pek dilime dolamam ama bu ilaç periyodu gerçekten nefret ettiğim bir şey.
neden mi nefret? detaya girmesem daha iyi.
doktorumu beklerken daldım gittim evet bunu fark ettim yani dalıp gittiğimi ta uzaklara ve derinlere.
şöyle ifade edeyim , hani tuttuğun takım 1-0 öndeyken o maç bir türlü bitmez,
o 90 dakika 90 saat gibi gelir ya,
işte bir de bunun tersi var hani, 1-0 yeniksindir 1 gole ihtiyaç vardır zaman bir anda tükenir.
öndeyken o geçmek bilmeyen zaman sanki hızlı bir sarıma geçer.
işte ben de bugün o dalıp gittiğim anlarda bu paradoksu hissettim kendimde.
3 ay normalde kısa bir süre olmasa da sonraki tedavim için zaman ne çabuk akmış dedim.
zamanın bu kadar hızlı akması yine o sıkıntılı sürece maruz kalacağımı yüzüme çarpıyordu sanki.
doktorun odasına girdim.
tahlillerime ve en son patoloji raporuma baktı , okudu ve '' bence bağışıklık sistemin bu koruyucu tedaviyle uyum içinde çalışıyor bu yüzden 3 ayda bir yaptığımız biyopsilere aynen devam edelim. ancak kasımda yapacağımız ilaç tedavisini ocak sonuna erteleyebiliriz.'' dedi.
o anda ayağa kalkıp doktoruma sarılasım geldi.
2.5 aylık bu öteleme bütün günlük hayatıma etki edecek bir zaman yarattı benim yaşam döngümde.
uzun gözüken o 3 aylar ( mübarek olanlar değil.askslslsls) o kadar sık yakınlaşıyordu ki birbirine, arayı sanki 5 sene açmış gibi bir sevince soktu beni.
daha sonra başka bir işlem için tekrar başka bir uzmanı beklemem gerekiyordu. onkolog tarafında sırada beklerken dalıp gittiğim o uzaklardan dönmüştüm artık ve ne mi yaptım?
hahaha açtım uygulamayı , bir parti king attım anasını satim. bildiğin '' son iki, rıfkı '' oynamaya başladım hastane sırasında. sabah moralsiz ve bıkkın olan ben, öğlene satmışım anasını bu dünyanın moduna evrildim.
akşama fenerin maçı var. açarım bir bira. hakettim dimi?
sevgiler.
bugün benim kontrol günümdü. sabah 8.00' de çıktım ve saat 14.30' a kadar hastanedeydim.
normal şartlar altında genel bir değerlendirmenin ardından yeni 3 aylık ilaç tedavimin takvimini belirleyecekti doktorum.
bu 3 ayda bir yaptırdığım ilaç uygulaması yan etkileri olan biraz sıkıntılı bir süreç oluyor açıkçası.
ben nefret söylemini pek dilime dolamam ama bu ilaç periyodu gerçekten nefret ettiğim bir şey.
neden mi nefret? detaya girmesem daha iyi.
doktorumu beklerken daldım gittim evet bunu fark ettim yani dalıp gittiğimi ta uzaklara ve derinlere.
şöyle ifade edeyim , hani tuttuğun takım 1-0 öndeyken o maç bir türlü bitmez,
o 90 dakika 90 saat gibi gelir ya,
işte bir de bunun tersi var hani, 1-0 yeniksindir 1 gole ihtiyaç vardır zaman bir anda tükenir.
öndeyken o geçmek bilmeyen zaman sanki hızlı bir sarıma geçer.
işte ben de bugün o dalıp gittiğim anlarda bu paradoksu hissettim kendimde.
3 ay normalde kısa bir süre olmasa da sonraki tedavim için zaman ne çabuk akmış dedim.
zamanın bu kadar hızlı akması yine o sıkıntılı sürece maruz kalacağımı yüzüme çarpıyordu sanki.
doktorun odasına girdim.
tahlillerime ve en son patoloji raporuma baktı , okudu ve '' bence bağışıklık sistemin bu koruyucu tedaviyle uyum içinde çalışıyor bu yüzden 3 ayda bir yaptığımız biyopsilere aynen devam edelim. ancak kasımda yapacağımız ilaç tedavisini ocak sonuna erteleyebiliriz.'' dedi.
o anda ayağa kalkıp doktoruma sarılasım geldi.
2.5 aylık bu öteleme bütün günlük hayatıma etki edecek bir zaman yarattı benim yaşam döngümde.
uzun gözüken o 3 aylar ( mübarek olanlar değil.askslslsls) o kadar sık yakınlaşıyordu ki birbirine, arayı sanki 5 sene açmış gibi bir sevince soktu beni.
daha sonra başka bir işlem için tekrar başka bir uzmanı beklemem gerekiyordu. onkolog tarafında sırada beklerken dalıp gittiğim o uzaklardan dönmüştüm artık ve ne mi yaptım?
hahaha açtım uygulamayı , bir parti king attım anasını satim. bildiğin '' son iki, rıfkı '' oynamaya başladım hastane sırasında. sabah moralsiz ve bıkkın olan ben, öğlene satmışım anasını bu dünyanın moduna evrildim.
akşama fenerin maçı var. açarım bir bira. hakettim dimi?
sevgiler.
devamını gör...
479.
yorgun hissediyorum. çok yorgun...
devamını gör...
480.
hasta olacak gibi.
devamını gör...