481.
bazen gelip yapışıyor bu mutsuzluk hissi. ne yapsan olmuyor. deniz deva olur mu dedim, gittim oturdum karşısına uzattım ayaklarımı derin bir nefes aldım, kapattım gözlerimi...sesi, kokusu yeniledi beni, bir saat ben, ben değildim.*sonra ayağa kalktım, saçımı savurdum** kızımmm dedim silkelen, kendine gel, seni sevmeyen ölsün. canım kendim...iş beni bekler , gittik el mahkum.*
devamını gör...
482.
sol elim ve ozellikle serce parmagim fena agriyor.
devamını gör...
483.
mazeretim vaaaaaaaaar asabiyiiiiiim beeeeeen
devamını gör...
484.
wow, i feel nice,
like sugar and spice.
devamını gör...
485.
yıkılmış bir haldeyim. sabahın erken saatlerinde öz ablamdan ayırmadığım kıymetli bir ablamın vefat haberini aldım. gencecik yaşında öğretmenliğine doyamamış arkasında 2 çocuk bırakan bir ölüm haberi. hem içimiz hem gözümüz kan ağlıyor artık.
devamını gör...
486.
içime sağlı sollu öküz oturmuş gibi hissediyorum. nefes alamıyorum, ruhum daralıyor. özellikle kafamın içinde hiç susmayan düşünceler daha da yoruyor beni. hapsoluyorum yatağıma. çıkasım gelmiyor içinden. "hiç mi bi insanın hayatında yolunda gitmez işler?" diyerek önce kendime kızıyorum, sonra halimi görüpte yardım eli uzatmayan insanlara ve sonra da tanrıya. gittikçe daha kötüye gidiyorum. zamanında önceliğim hep kendim olsaydı diyorum. bencil biri olsaydım keşke diyorum. hep ben ben deseydim. bak şimdi sen diye bir şey kalmadı içinde whis diyorum. ne aşktan yüzün güldü, ne dosttan, ne kariyerden ne de seni yalnızlaştıran ailenden. omzuna her biri dert üstüne dert ekledi. şimdi bir başına üstesinden gelmeye çalıştıkça daha da dibi boyluyorsun. hiç bu kadar dibi görmemiştim belki de ondan bu kadar ağır geliyor her şey. ne güçlü olmak istiyorum artık ne de üstesinden gelmek için çaba sarf etmek istiyorum. put gibi duracağım hayat karşısında. varsın daha dibi göreyim. en dibi görmüşüz zaten.
devamını gör...
487.
önünü alamadığım bir varoluşsal krize girdim bugün, hazırlıksız yakalandım ama. geleceğini bilseydim kek falan yapardım. etkileri biraz sürecek ve çözmem gerekecek. bu hayatın başka kanalı yok mu ya. hep yaşayıp bir şeyleri çözmemiz gereken bir dünya var.
devamını gör...
488.
35 senedir arkadaşım ve dostum zannettiğim lavuğun, bugünde gerçek yüzünü gördüm
üzülmek yerine içimde bir huzur, bir mutluluk, allaha şükür ettim böyle bir işte
gerçek yüzünü gördüğüm için, ya daha büyük bir sorunum olsa, kim bilir başıma neler getirirdi
düşünmek dahi istemedim... bu 5 vakit namaz kılan biri aynı zamanda...
şükürler olsun gerçek yüzünü gösterene.
menfaatı bilmemneyi için dost görünen kahpenin tekiymiş...........
önce çok az üzüldüm, sonra içime öyle bir huzur doldu ki,
bu memleketin insanı çok bozulmuş. bunun dinle minle alakası yok
bu memlekette ahlak sorunu var, dindarının bile g*tü başı ayrı oynuyor,
insanların ahlakı bozulmuş.....................................................................
kötü.
devamını gör...
489.
düşecek yer arıyorum, dişim ağrıyor ama ağrıması için bir sebep yok. gece yatarken çok sıkmış olmalıyım, acısı dinsin diye yine sıkıyorum.
devamını gör...
490.
bugün en çok yapmamam gereken şeyi yaparak kendimle başbaşa kaldım.
kafamın içindeki düşüncelerle anlaşamayarak küçük çaplı bir smackdown savaşı yaptık, kaybeden ben oldum.
uzun sürmedi savaş. sadece etkisi uzun sürdü, sürüyor, bir süre daha sürecek gibi.

kafamın içinde yaptığım hiçbir savaşta galip gelememenin kırılganlığını hissediyorum kısacası.
işin kötüsü o kafamın içindeki düşünceleri yaratan da benim, zamanla üstesinden gelemedim sadece.
başkasına yenilsem o kadar kırılıp gururum incinmez ama kendime her seferinde yenildiğim zaman daha da kırıcı oluyor.

kendimi düzeltmeye çalışan da, kendime asıl zararı veren de, kendimin asıl düşmanı da, o düşmanı yok etmek isteyen de benim. işin içinden çık çıkabilirsen.
devamını gör...
491.
şu beşiktaş yenilgisinden keyif aldım, ne yalan söyleyeyim. keyifli hissediyorum.
devamını gör...
492.
insanların değişmeyeceği yüzüme tokat gibi çarptı yine. küçük oyunlardan midem bulanıyor artık, yazıklar oldu kısaca..
devamını gör...
493.
insan bazen nazı geçtiği biri olsun istiyor veya üşüdüğünde sarılacak biri belki de kısaca sevgi istiyor koşulsuz bir şekilde. hayatta bir sorun yaşadıysam onu tek başıma halledebilen bir insanım fakat yine de birinin sevgiyle yanında olduğunu bilmek çok ayrı bir şey. yine ben çözerim sorunu yanımda olan kişiye yüklemem dertlerimi zaten onun sevgisi bana sorunların ağırlığını hissettirmez çünkü biliyorum insan sevilince hayat daha yaşanılabilir oluyor böyle de devam ediyor hayat farkındayım ama işte bazen insan saf sevginin varlığında yaşamak köşesine çekilmek istiyor.
devamını gör...
494.
artık güçlü olmak istemiyorum. insanların benden beklentilerini, gelecek hedeflerini düşünmeden hareket etmek ve sadece anı yaşamak istiyorum.
dedikodu ve hedef hırsının olduğu iki yüzlü çalışma ortamlarından sıkıldım. herkesin sistemin kölesi olduğu bu kargaşadan çıkmaya çalıştıkça daha çok içine çekilir gibiyim, inmem gereken durakta kalabalıktan inememişim gibi bir şok var üzerimde.
devamını gör...
495.
sadece bugün değil birkaç gündür sinirden fark etmeden kaşlarımı kaldırdığım için kaşlarım ağrıyor. biraz daha böyle devam edersem kazayağı falan kalmaz bende.
devamını gör...
496.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
497.
fena degil. en azindan hissedebiliyorum. evet.
devamını gör...
498.
son bir kaç gündür ağlayasım geliyor, ağlıyorum da. beni sevmediğini bildiğim ve beraberken de güzel vakit geçirdiğimiz halde ben seninle duygusal bağ kuramıyorum cinsellik istiyorsan olur ama duygusal olmuyor deyip giden ve tam unutmaya başlamışken birden gelip doğum günümü kutlayan sonra yine uzaklaşan erkek kişisi. halbuki hep de yanında olmaya çalışıyordum. tek suçum saçma taktiklerle uğraşmayıp olduğum gibi yaklaşmaktı sanırım. onu bütün kusurlarına rağmen sevmiştim oysaki, sevdiğimi söylemekten de geri durmamıştım. yapmamam gerekiyordu içim içimi yemesine rağmen az önce aradım onu. ve yine aynı şeyler... her seferinde aynı şeyler... bitmeyen gözyaşları. belki de gerçekten sevilmeyi hak etmiyorumdur.
devamını gör...
499.
iki senedir görüşmediğim bir arkadaşımla hasbelkader görüşmüş oldum. neden arayı açtık böyle acaba sebebi neydi ki diye düşünürken ilk on dakikada ruhum çekildi. üslubu çok pasif agresifmiş, o yüzden kopuvermişiz. şaka adı altında sürekli laf sokan bir tipti, hatırladım. misal sen bir şeyi ilk kez deniyorsun diyelim. “sen çok güzel yapıyorsun bu işi yaa” diyor dimi? nezaketen yok yaa ben de tam bilmiyorum ki ilk kez deniyorum diye açıklama yaparken buluyorsun kendini. o ise şey diyor “ben de onu kast etmiştim zaten”. ya sabır.

bir oldu, iki oldu, üçüncüde bozdum. dördüncü olmadı, ne tesadüf. insanların gerçekten sosyal çevresindeki diğer insanlardan daha zeki olduğuna inanması beni hep hayrete düşürüyor. nasıl daha önemli, daha zeki, daha herhangi bir şey olduğuna bu kadar emin olabilirsin ki? bu nasıl bir akıl tutulması? şimdiye kadar sert tepki almamalarının sebebini karşı tarafın ne yaptıklarını anlamayacak kapasitede olmasıyla ilişkilendirecek kadar ne yaşıyor bu insanlar?

nezaket yoksunluğu aynı zamanda bir çok şeyin de yoksunluğu bence ya. her iletişim kendi biricik üslubunu, sınırlarını ya da sınırsızlıklarını yaratır; nerede sınırı aştığını bilemeyen bir insanla bizim oyumuz neden bir, sorarım.
devamını gör...
500.
hassas zamanlar. birçok duygunun yoğun yaşanması..
özlem hissini yok etmek için zihnimi başka şeylerle meşgul etmeye çalışıyorum...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının bugün hissettikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim