çocuklarla girilen komik diyaloglar
başlık "bal porsuğu" tarafından 11.12.2020 19:46 tarihinde açılmıştır.
361.
9 yaşındaki küçük kuzenle girdiğim ilginç diyalogtur.
- fön makinamızı sen mi tamir ettin?
+ evet.
- elektrikten anlıyon galiba?
+ az çok diyelim.
- ben büyüyünce profesör olcam.
+ profesör. iyiymiş. neden profesör olcan peki?
- lavla suyu birleştirip obsidyen yapcam. sonra da bi portal açıp cennete gitcem.
enişte bu oğlana ne içirdiniz?
- fön makinamızı sen mi tamir ettin?
+ evet.
- elektrikten anlıyon galiba?
+ az çok diyelim.
- ben büyüyünce profesör olcam.
+ profesör. iyiymiş. neden profesör olcan peki?
- lavla suyu birleştirip obsidyen yapcam. sonra da bi portal açıp cennete gitcem.
enişte bu oğlana ne içirdiniz?
devamını gör...
362.
anlatınca komikligi kalmayan diyaloglardir genelde. anlıktır.
devamını gör...
363.
az önce 4 yaşında bir bireyle
- beni neden bu kadar seviyorsun?
- çünkü kıyafetlerin çok güzel özellikle bugün giydiğin elbise
işte beni ben olduğum için seven biri daha*
- beni neden bu kadar seviyorsun?
- çünkü kıyafetlerin çok güzel özellikle bugün giydiğin elbise
işte beni ben olduğum için seven biri daha*
devamını gör...
364.
kardeşimin eşi 4 yaşındaki yeğenimden dua etmesini istiyor. "allah'ım filistinli kardeşlerimize yardım et" diye...
yeğenim de de cevap veriyor: "hadi gidip biz yardım edelim"
şuurlu çocuk...
yeğenim de de cevap veriyor: "hadi gidip biz yardım edelim"
şuurlu çocuk...
devamını gör...
365.
bu seferki iki çocuk arasında geçen bir diyalog;
oğlum 6, yeğenim 5 yaşında. birkaç gün önce evrim teorisini konuşmuştuk, oğlum da kulak misafiri olmuş. tabii biraz yanlış anlamış ve en sevdiği hayvan kediler olduğu için de kedilerden geldiğine inanmış.
o: agah ben önceden kediydim. sen neydin?
y: nasıl kedi olabilirsin, biz onlara hiç benzemiyoruz ki
o: olur mu hiç önceden kediydik.
y: ama baksana rengimiz bile farklı.
o: dur ben bir allah'a sorayım. (arkasını dönüp ellerini dua eder gibi açar, biraz öyle bekler)
tamam değilmişiz.
oğlum 6, yeğenim 5 yaşında. birkaç gün önce evrim teorisini konuşmuştuk, oğlum da kulak misafiri olmuş. tabii biraz yanlış anlamış ve en sevdiği hayvan kediler olduğu için de kedilerden geldiğine inanmış.
o: agah ben önceden kediydim. sen neydin?
y: nasıl kedi olabilirsin, biz onlara hiç benzemiyoruz ki
o: olur mu hiç önceden kediydik.
y: ama baksana rengimiz bile farklı.
o: dur ben bir allah'a sorayım. (arkasını dönüp ellerini dua eder gibi açar, biraz öyle bekler)
tamam değilmişiz.
devamını gör...
366.
ufaklık 4 yaşında
- sen bir şeyler yazabiliyor musun?
- daha az önce ödevini yaparken yardımcı oldum ya
- tamam ama biliyor musun?
pek belli edemedim sanırım
- sen bir şeyler yazabiliyor musun?
- daha az önce ödevini yaparken yardımcı oldum ya
- tamam ama biliyor musun?
pek belli edemedim sanırım
devamını gör...
367.
yeğenim elimden çekiştirip bir yerlere götürmeye çalışır, gelmeyince:
- soyunsal, soyunsal
+ sorunsal değil teyze diyeceksin, armut seni
gene elimden çekiştirerek: - aymut, aymut.
- soyunsal, soyunsal
+ sorunsal değil teyze diyeceksin, armut seni
gene elimden çekiştirerek: - aymut, aymut.
devamını gör...
368.
yaaaaaaaaa.
bundan yaklaşık iki sene önce, yeğenim beş yaşındayken aşkımın bahar tomurcuğu, tatlı balım.
anaokulundan aldım, yürüyoruz derken duvarlardaki boyaları gördü. dedi “hala biz de yapsak olur mu?”dedim, şimdi bunun için alacağımız şeyin alacağımız yer yok sonra yaparız. dedi nerde satılıyor anlattım boya badana eşyaları bilmem ne satan yerlerde. tamam dedik konuyu kapattık.
ertesi gün boya badana eşyaları bilmem ne satan yerlerden birinin önünden geçerken, hala hani alacaktık ya. burada satılmıyor mu dedi. girdik içeri. tabiki biliyorum çok zararlı solumak o boya spreylerini. hiç de dayanamam böyle şeylere. aldık bir tane. boyalı duvar buldukça azıcık çizip devam ediyoruz yolumuza.
derken büyükçe baya önceden boyanmış bir duvar bulduk. takılıyoruz. aaa gel çöp adam yapalım aaaa gülen yüz yapalım. hadi sen şurayı yap. bir o bir ben duvarı spreyliyoruz işte.
derken bir kadınla göz göze geldim. duvarın bağlı olduğu binanın bahçesinden bize bakıyor. ne zamandan beri bakıyordu bilmiyorum. dedim balım yürü. gidiyoruz. böyle hızlı adımlarla yürümeye başladık. şimdi artık özel mülk gibi falansa diye hafiften tırstım bir yandan da balıma anlatılıyorum. işte kızarlar yaptığımız belki olmaması gereken bir şeydi falan.
hadi dedim delilleri de yok edelim attık çöpe spreyi ki bir daha o da uğraşmak istemesin. evet zararlı.
çöpe atarken sprey şişesini;
napalım hala, eğlencemiz içimizde mi kalsaydı?
dedi.
zağteeen böyle anlık aklıma geleni yapmayı severdim ama bu cümleyi de hayatımın baş köşesine altın harflerle yazdım.
şimdi sonunu direk anlatsam anlaşılmayacaktı. anlatmayı da sevdiğim için yazdım gitti. içimde mi kalsaydı. ahahsjahahah
bundan yaklaşık iki sene önce, yeğenim beş yaşındayken aşkımın bahar tomurcuğu, tatlı balım.
anaokulundan aldım, yürüyoruz derken duvarlardaki boyaları gördü. dedi “hala biz de yapsak olur mu?”dedim, şimdi bunun için alacağımız şeyin alacağımız yer yok sonra yaparız. dedi nerde satılıyor anlattım boya badana eşyaları bilmem ne satan yerlerde. tamam dedik konuyu kapattık.
ertesi gün boya badana eşyaları bilmem ne satan yerlerden birinin önünden geçerken, hala hani alacaktık ya. burada satılmıyor mu dedi. girdik içeri. tabiki biliyorum çok zararlı solumak o boya spreylerini. hiç de dayanamam böyle şeylere. aldık bir tane. boyalı duvar buldukça azıcık çizip devam ediyoruz yolumuza.
derken büyükçe baya önceden boyanmış bir duvar bulduk. takılıyoruz. aaa gel çöp adam yapalım aaaa gülen yüz yapalım. hadi sen şurayı yap. bir o bir ben duvarı spreyliyoruz işte.
derken bir kadınla göz göze geldim. duvarın bağlı olduğu binanın bahçesinden bize bakıyor. ne zamandan beri bakıyordu bilmiyorum. dedim balım yürü. gidiyoruz. böyle hızlı adımlarla yürümeye başladık. şimdi artık özel mülk gibi falansa diye hafiften tırstım bir yandan da balıma anlatılıyorum. işte kızarlar yaptığımız belki olmaması gereken bir şeydi falan.
hadi dedim delilleri de yok edelim attık çöpe spreyi ki bir daha o da uğraşmak istemesin. evet zararlı.
çöpe atarken sprey şişesini;
napalım hala, eğlencemiz içimizde mi kalsaydı?
dedi.
zağteeen böyle anlık aklıma geleni yapmayı severdim ama bu cümleyi de hayatımın baş köşesine altın harflerle yazdım.
şimdi sonunu direk anlatsam anlaşılmayacaktı. anlatmayı da sevdiğim için yazdım gitti. içimde mi kalsaydı. ahahsjahahah
devamını gör...
369.
bayram harçlığı muhabbetinde dün babamdan paraları toplayan yedi yaşındaki yeğenim bugün yine bayramlaşma harçlık muhabbeti dönünce masada,
“para için yaşamıyorum zengin olmaya çalışıyorum” dedi.
evet yedi yaşında.
“para için yaşamıyorum zengin olmaya çalışıyorum” dedi.
evet yedi yaşında.
devamını gör...