121.
konuşurken çoğu zaman arapça ve farsça kelimeler de serpiştiyoruz. ingilizce serpiştirmenin tam olarak neresi özentilik ya da rahatsız edici...
devamını gör...
122.
entellektül görünme çabası içinde olduğu şeklinde yorumlanabilecek insandır.
devamını gör...
123.
yani bu konuyu artık skip mi geçsek?
devamını gör...
124.
benim gibi saatlerce yabancı dizi izleyenlerde oluşan yan etkilerden birisidir..
devamını gör...
125.
eğer kelime çalışmaktaysa normaldir ama sırf marjinal görünmek için yaptığı belli oluyorsa -ki olur- itici görünür
devamını gör...
126.
arapça ve farsça kökenli kelimeleri kullanmadan özgeçmiş yazamayacak insanlar batı kökenli kelimelere sallamayı marifet sanıyor. bye bye türkçe, çok etkilendim.
devamını gör...
127.
#898584 farkını şöyle anlatayım. biri zaten dilimize yerleşmiş ve günlük olarak kullanılan sözcüklerken (ki türkçeye fonetik olarak uyum gösterirler genelde) ingilizce serpiştirilenler genelde ben ingilizce biliyorumu açıklama amaçlı kullanılmaktadır. beyaz yakalıysanız elbette bazı kelimelerin ingilizcesi daha pratik olabiliyor örneğin chatten yazıyorum gibi ama gerekmedikçe kullanılması itici. bununla beraber özellikle aksan kasan arkadaşlarımız var ki daha komik duruma düşüyorlar. güzel ingilizce konuşmak akıcı ve doğal olursa olur. kaç yıl ingilizce konuşulan bir ülkede yaşadım bu duruma da düşmedim ondan garibime gidiyor.
devamını gör...
128.
geçerli ve mantıklı sebepleri bile olsa cringe yaşadığım bir durum. gülmekten ve ay bokum demekten kendimi alıkoyamıyorum. sorry
devamını gör...
129.
yes hayatım arada small small yapıyoruz bu hatayı ama who yani takar ki mevzuyu.
t: ingilizce tam olarak bilmiyordur. eğer biliyorsa da geyiğine yapıyordur.
devamını gör...
130.
bunlar genellikle uzun cümle kuramazlar.
sağdan soldan dizilerden arakladıkları birkaç spesifik kelimeyle arkadaşlarına hava atmaya çalışırlar. aynı şekilde,
telaffuzları da rezalettir.

bu sümüklü beyinlere söyledikleri ingiliççe kelimelerden sonra hep, ne?, o ne demek? diye sorarım. maksat kendilerini bir b.k zannetsinler. ardından da muhabbetle hiç alakası olmayan advanced seviye bi iki konu açarım. sormaya cesaret edemedikleri için gizliden gizliye google'larlar.

kısa özet: sağ gösterip sol vurun bunlara. başta egolarını tatmin edip daha sonra saman aleviyle söndürünüz efenim. müstehak.
devamını gör...
131.
rol yapan insandır.o an aklına gelmemişmiş.niyeyse ingilizce konuşurken hatırlayamadığı kelimenin yerine türkçesini kullanmazsın ama.
devamını gör...
132.
türkçeyi kirletir kendileri. güzelim türkçemiz varken gerek var mı böyle birşeye? genelde ne türkçesi iyidir ne ingilizcesi bu kişilerin orta yolu bulmaya çalışıyorlarmış gibi gelir bana. ben de yapıyorum bazen ama bazı şeylerin türkçesi çok saçma olduğundan. ikisinide az az konuşacağıma birinde ustalaşmayı tercih ederim.
devamını gör...
133.
aynı sözcük hiçbir anlam değişikliği olmadan ya da cümlenin akışını bozmadan türkçe olarak da kullanılabiliyorsa komik bulurum açıkçası. ingilizce önemli bir dil tabii ki ama bir yandan ana dilimiz türkçe ve türkiye'de yaşıyoruz. o yüzden gerekli olmayan durumlarda yabancı sözcük kullanımı yersiz olur.
devamını gör...
134.
mesleki deformasyon şekli olabilir. misal ben ve çevremdeki birçok zümre arkadaşım (özellikle yüz yüze eğitimde daha beterdi valla sfsfs) gün içinde sürekli ingilizce konuşmaktan kaynaklı bilinçsizce yapıyoruz bunu. programımız çok yoğun olduğu ve üst üste derse girdiğimiz için de genellikle tüm gün tek muhatabımız öğrenciler oluyor. onlarla da türkçe konuşmamız yasak olunca ortaya böyle durumlar çıkabiliyor.
devamını gör...
135.
kendisini entel sanan insandır. nefret edilesi tiplerdir.
devamını gör...
136.
ağzının üstüne ıslak kürekle vurulası insan.
devamını gör...
137.
yoğun bir şekilde yabancı dil kullanılan meslek sahibi olan kişilerde zaman zaman beyin akışı tamamlayamıyor ve düçüncedeki anlamı veren kelimenin türkçesini bulamıyor. böyle durumlarda kişi ilk diline gelen kelimeyi kullanarak konuşmaya devam eder. türkçe konuşuyorsa, kelimenin ingilizcesi aklına gelmişse anlık tercih olarak onu kullanır. ya da tam tersi de olabilir.

bu durum haricinde ana dili düşünce dilidir. gün içinde çok aktif yabancı dil kullanmayan biri konuşurken arada ya da sık sık yabancı kelimeler ekliyorsa "bakın ben bir de... dili biliyorum" mesajı vermek istiyordur.

öyle yabancı şarkı dinleyip film izleyip oyun oynayıp düşünce dili karışmaz.
devamını gör...
138.
ıt’s me
that’s me
you ment me
really me?
devamını gör...
139.
140.
ingilizce bilmeyen insanlar tarafından zorbalığa maruz kalan insandır. bunu saçma sapan bir statü göstergesi olarak kullanan insanlar var doğru ama onları küçümsemek artık ayrı bir sembol olmuş tıpkı ingilizce kelime kullanmak gibi. diller birbirine %100 doğrulukla çevrilebilen şeyler olmadığından dolayı bazen gerçekten ihtiyaç hasıl olur. örneğin "conscientiousness" ne demek türkçede? vicdan, sadakat, sorumluluk sahibi olmak? ya da "chivalrous" ne demek? "şövalye gibi" demek fakat o ne demek? bu gibi kelimelerin anlamları toplumların tarihsel süreçleri sonucunda oluşuyor. avrupanın şövalye geçmişi var ama türkiyede yok. anadili türkçe olanın anlamsı cidden zor olan şeyler.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"konuşurken araya ingilizce kelimeler sıkıştıran insan" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim