1.
(bkz: portakal), (bkz: turuncu)
bizim narenciye ile etimolojik bağlantısı olan ingilizce sözcük.
sanskritçe: naranga-s/nāraṅgaḥ; portakal ağacı demekmiş.
buradan da dravid dil ailesi'ndeki bir dile portakal olarak geçmiş ama ilk hangi dravid dili olduğu net değilmiş.
sonra da:
farsça: narang
arapça: naranj
latince: narancia
yunancada portakalın acısına nerantzi deniyormuş ki bu da narenciye ile aynı köktendir herhalde, tatlısına portokali deniyormuş ki bu da portekiz'den geliyormuş. portekiz portakalı'ndan türemiş yani portokali herhalde. porto ile de bir alakası var mıdır, araştırmadım. italyanca arancio di portogallo'dan geçmiş gibi görünüyor, bunun nedeni de avrupa'ya portakalı tanıtanların/getirenlerin portekizliler olmasıymış.
narenciye gibi ingilizce orange'ın başında neden bir "n" harfi yok?.. bu belirli değilmiş ve bu bağlamda iki ihtimal üzerinde duruluyor.
bir arkadaşım anadolu lisesi hazırlıkta portakalın ingilizcesi olarak portugal (porçıgıl) demişti. öğretmenimiz de "sen bu işi çözmüşsün, muza da 'mooz' (muuz) falan diyerek devam et, sana ingilizce öğretmeme gerek kalmadı" diyerek kendisiyle dalga geçmişti. ahaha.
bizim narenciye ile etimolojik bağlantısı olan ingilizce sözcük.
sanskritçe: naranga-s/nāraṅgaḥ; portakal ağacı demekmiş.
buradan da dravid dil ailesi'ndeki bir dile portakal olarak geçmiş ama ilk hangi dravid dili olduğu net değilmiş.
sonra da:
farsça: narang
arapça: naranj
latince: narancia
yunancada portakalın acısına nerantzi deniyormuş ki bu da narenciye ile aynı köktendir herhalde, tatlısına portokali deniyormuş ki bu da portekiz'den geliyormuş. portekiz portakalı'ndan türemiş yani portokali herhalde. porto ile de bir alakası var mıdır, araştırmadım. italyanca arancio di portogallo'dan geçmiş gibi görünüyor, bunun nedeni de avrupa'ya portakalı tanıtanların/getirenlerin portekizliler olmasıymış.
narenciye gibi ingilizce orange'ın başında neden bir "n" harfi yok?.. bu belirli değilmiş ve bu bağlamda iki ihtimal üzerinde duruluyor.
bir arkadaşım anadolu lisesi hazırlıkta portakalın ingilizcesi olarak portugal (porçıgıl) demişti. öğretmenimiz de "sen bu işi çözmüşsün, muza da 'mooz' (muuz) falan diyerek devam et, sana ingilizce öğretmeme gerek kalmadı" diyerek kendisiyle dalga geçmişti. ahaha.
devamını gör...
2.
ingiliz menşeli bir gitar amfisi markası. turuncu renkli kabinleri ve retro görüntüleri vardır. rock, blues ve stoner tarzlarında müzik yapan grupların sıkça kullandığı bir markadır. karmaşık olmayan ton kontrolleriyle kullanıcı dostu amfilerdir. sahne kullanımı için oldukça sağlam yapıdadırlar.
devamını gör...
3.
reservoir dogs'da "ölüyorum burda" deyişiyle yaran, süper komik gizli polisin kod adı. *
devamını gör...
4.
bu renk portakalın adada ilk göründüğü 16. yüzyıldan önce ingiltere'de yellow-red olarak bilinirdi.
devamını gör...