siyasi bir konuda konuşmamaya özen gösteririm ancak bu konuda yazmak gerekiyor. birisi pkk'lı kürtçülerle, ülkücüleri bir tutmak gibi bir gaflette bulunmuş, bunun açıklaması olamaz.

kürtler, kürt milliyetçilerini hiçbir şekilde eleştirmez, hatta öyle ya da böyle desteklerini de esirgemezken; bizim türkler, türk milliyetçiliğini sözümona solcuyuz, seküleriz, moderniz, kardeşiz diyerek yerin dibine sokma yarışına girerler. bunu yapanların bir kısmının kendisine atatürkçü demesi de müthiş bir ironidir; kendisi en büyük türk milliyetçisidir zira. ırkçılığa karşıyız diyenlerin konu türk milleti olunca "barbar, katil, soykırımcı" yaftalarından ve bunlara destek olan türkleri görmekten bıkıp usanmış vaziyetteyim.

ben de türk milliyetçisi biriyim, milletimi, vatanımı çok seviyorum. bizler okumuş insanlarız. milliyetçi olup da okumamış, okuyamamış ya da bilerek cahil kalmayı seçmiş insanları da bu potada eritmek zorundayız. kürt aydınları, kendi ırkçılarına tek bir laf geldiği anda: "cahil bıraktınız, yıllardır mahvettiniz bizleri, bu moğol artıklarının eseridir" minvalinde yazılar yazıyorken bizimkiler de aynı insanlarla bir olup kendi milletini aşağılıyor.

bugün, türk siyasetinin kilidini kürtlerin oyları açabiliyorsa, iktidar olabilmek için kürt oylarına muhtaç olunuyorsa, "ben atatürk demek istemiyorum" diyenlere laf edip karnımızı ağrıtamayız. bu ülke gerçekten bir akıl tutulması yaşıyor. aşağıladığınız türk milliyetçileri, vatanımıza birileri göz koyduğunda mücadele etme ihtimalleri en yüksek kesimken onları aşağılamak, onları aşağılarken "siz atsızların torunlarısınız" diyenlerle aynı dili kullanmak çok çirkin bir iştir ve bu ülkenin türk gençliği bu rezilliğiyle türk tarihinin huzurunda rezil olmaktadır.

türk milliyetçiliğini siyasal islamla yan yana koyup eleştirerek ne büyük hata yaptığınızı umarım anlarsınız. niyetiniz kötü değilse, öyle ya da böyle anlayacaksınız zaten. yiğit türk askerini şehit edenlerin cenazelerinde boy gösterenlerin bize neler yapabileceğini düşünmeyen abuk herifler.
devamını gör...

yunus emre'nin "dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim." deyişindeki ev'in anlamına geldiğini düşündüğüm kelimedir. aynı zamanda somut olarak da kabe'dir.
devamını gör...

sinirlendiğim kişi karşımda ise “sen kimsin ya” yanımda değil ise “o kim ki ya” diyerek kendi gazımı almak.
devamını gör...

trafik işaret levhalarına uymak hem medeniyetin geldiği noktayı gösterir, hem de sevdiklerini sensiz bırakmaz. o yüzden trafik işaret ve kurallarına uyalım.
devamını gör...

t: en basit tabiriyle, bir dilin konuşurları ile başka bir dilin konuşurlarının -veya lehçelerin- arasındaki birbirlerini efor sarf etmeden anlayabilme durumu olarak açıklanabilir. bir dilin veya lehçenin "dil" veya "lehçe" olarak adlandırılmasında kullanılan ölçütlerden biridir.

bu karşılıklı anlaşabilme oranı iki dil arasında farklı derecelerde olabilir. örneğin, biz azerbaycan türkçesini, -yüzdeleri tam hatırlamamakla birlikte- %60-70 oranında, azerbaycan türkçesi konuşurları ise bizi %80-90 oranında anlamaktadırlar. bu bölgeden bölgeye bile değişmektedir. sebebi ise, kuvvetle muhtemel, azerbaycan türkçesi konuşurlarının bizden daha fazla arapça, farsça ve rusça sözcük kullanması olmalıdır. yani, sözcüksel farklardır. tabii, ufak tefek gramer farklılıkları da anlaşılma oranlarına etki edebilir. örneğin, doğu anadolu ağızları azerbaycan türkçesine hem gramer hem sözcüksel olarak daha yakındır, bu yüzden karşılıklı anlaşılabilirlik daha fazladır. şu makalede, türk dilleri arasındaki mevzu bahis konu genişçe ele alınmaktadır.

talat tekin, türk dilleri arasında karşılıklı anlaşılabilirlik oranı az olduğu için birçok türkolog'un aksine onlara "lehçe" yerine "dil" der. türkoloji eleştirileri'nde bu konu üzerinde çokça durur, türk dilleri arasında birçok cümle karşılaştırması yapar. örneğin;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
babasının kuzusu dino bey.
devamını gör...

en ufak olumsuzlukla içime kapaniyorum..
devamını gör...

ailesinden birinin kulakları rahatsız olması muhtemeldir. çocukluğundan beri ona kendini duyurmak için sesli konuşmuş bu yüzden de bağırarak konuşmak onun için normalleşmiştir. bu, bağırarak konuşmayı alışkanlık hâline getirmiş insanlardan bazılarının şeysidir. diğerlerini de yazarlarımız yazmış, çizerlerimiz çizmiş...
devamını gör...

sezen aksu-küçüğüm

bana bir masal anlat baba

-her seferinde gerçekten gözlerim dolu dolu dinlediğim ama çok da sevdiğim şarkılardandır.
devamını gör...

benimdir bu. belki tüm hayatım insanlara adımın nasıl söyleneceğini anlatmakla geçecek. kahvemin üstüne adımı yazamayan insanlardan tut, adımı söylediğimde insanlarda oluşan o şaşkınlık ifadesine kadar.. yıllardır acaba dava açsam mı diye geçti tüm hayatım ,sonuçta bu adı ben seçmedim adımı değiştirme şansım vardı ama neden diğer insanların tutumlarından ötürü adımı değiştirecektim. bir barda arkadaşlarla otururum .arkadaşlarımın arkadaşları gelir muhabbet sohbet akar gider adımı sorar ,adımı söylerim sanki aşağılarmışçasına bir ifade belirir yüzünde ben bununla mı konuştum der gibi.. adımı söylemeden önce çok dolu muhabbet etmiştik halbuki. lakap takarlar, kısaltarak söylerler asla adımla hitap edilen olmadım bu zamana kadar. sevgililerim bile kendi adımı çok nadir kullanır. çoğu yakın arkadaşlarıma, sevgililerime paylaşırım bu durumu “adımın normal olduğunu” söylerler fakat dışarıdan bakıldığında hep bir dışlama durumu oluşur. sözün özü insanların adlarına karşı değil, içindekine karşı tutumlarınız şekillenmelidir. yapılanın ırkçılıktan farkı yoktur.
edit: adımı merak edenlerin sayısı bir hayli arttı yahu. gerçekten bu kadar merak edileceğini tahmin etmiyordum. *
devamını gör...

görüyorum ki yazarlarımız insanların renk renk olduğunu göremiyorlar ama olsun onların renginide görmek gerek. konumuza dönecek olursak mümkündür çünkü seks bedensel bir eylem olmasına rağmen hazzı ruhanidir ve karşı tarafı harekete geçiren kişinin beyinsel işlevleri olabilir.
devamını gör...

sarhoş zihinle sipariş verecekken telefonda saçmalamamak adına kenardan okumak üzere not edilen yazıdır.eğer ki anksiyete sahibiyseniz telefonda konuşmak sizin için daha zorlu bir mücadele olacağından elinizde adam akıllı yazdığınız bir sipariş notu bulunmalıdır:

domatessşiz tek ve iki kücuk ayraen iki büyük ayrsn sos ve mayonez var her şey var birindeysedomatrs yok. (01.44)
devamını gör...

günaydın tüm yazar dostlar! bu sabah hava biraz serin, ufak şeylerle mutlu olmak lazım diğmi? (bkz: swh) hayatımızda büyük ve şoke edici güzellikler gerçekleşti de bi mi mutlu olmadık alüminyum! her zaman olduğu gibi iş yollarında sürünmekteyim, artık cuma gününün bile içimde bir hoşnutluk yaratmayacağı kadar nasırlaştı ruhum. cuma gününü iple çekenlere selam olsun, gününüz su gibi aksın gitsin.
devamını gör...

mahalle arasında ara sokaklarda bir yürüyüş ardından evde günleri sıraya koyup, temizlik, yemek gibi işleri yavaş yavaş, hobi tadında yapılabilir.
online oyunlar ile eglenilebilir, interneti sadece eğlence için değil de bilgi edinme amacıyla da kullanılabilir.
bu gibi uğraşlar vaktin nasıl geçtiğini anlamamanızı sağlar.
devamını gör...

eksikliği hissedilen, artık ulaşılması imkansız olan birine umutsuz bir şekilde özlem duymak anlamına gelen fince sözcük.
devamını gör...

(bkz: anonim kalmanın önemi) çerçevesinde paylaşamayacağım addır.
devamını gör...

pastane sektörünün temel taşlarından birisidir. internette bir çok farklı tarif görüp kafanız karışabilir. meraklısına bir püf nokta vereceğim kendi denemelerim sonucunda bulduğum bir püf noktadır. normalde pastanecilik ve yemek sektörlerinde sır gibi saklanır asla paylaşılmaz bu tür bilgiler ama benden size bir kıyak olsun. öncelikle herhangi bir pastacı kreması tarifini alıp yapalım. mesela bu tarif iyidir bence;
1 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı nişasta
4 yemek kaşığı toz şeker
1 paket vanilya
2, 5 su bardağı süt
1 yumurta sarısı
1 paket toz krem şanti
öncelikle un, nişasta ve vanilyayı elekle güzelce eliyoruz bu şekilde topaklanmasına engel oluyoruz. sonra toz şekeri ekleyip sütü yavaş yavaş çırpıcıyla sürekli karıştırarak ekliyoruz. en son yumurta sarısını da ekleyip iyice karıştırıp ocağın altını açıyoruz. bu noktada sürekli çırpmak gerek. muhallebi kıvamına gelince altını kapatıp ocaktan alıyoruz. sürekli çırparak biraz soğutup toz krem şanti yi ekleyip mümkünse mikserle pürüzsüz olana kadar karıştırıyoruz. gelelim (bkz: püf noktası)na; bir tatlı kaşığı terayağı ve iki üç yemek kaşığı krema ile benmari usülü eritilmiş 30 gr beyaz çikolata ekliyoruz. eğer kakaolu pastacı kreması yapacaksanız 30 gr bitter veya sütlü çikolata ekleyebilirsiniz. oda ısısına gelince üzerini kapatıp buzdolabında soğuttuktan sonra kullanıma hazır hale gelicektir. ortaya çıkan tadın müptelası olacağınıza eminim.*
devamını gör...

yüzeysel bi bakışta basit bi aristocu gibi gözükse de ilahiyat bahislerinde hristiyan felsefe tarihinde eline su dökebilecek adam yoktur. magnum opus'u* ''summa theologiae'dır ve türkçeye sadece bi kısmı kazandırıldı bu kitabın. ayrıca kendisi bir rahip olarak 'summa*' tekniğiyle bir önemli kitap daha yazmıştır.* aristo üzerine yorumları, polemik yazıları ve kutsal kitap yorumları olmak üzere pek çok eseri daha vardır.

aquino'lu thomas filozof olmaktan öte, her zaman bir teologdur. bir augustinus kadar olmasa da dini saiklerle felsefe yapar. yakın zamanda bunun aksini iddia eden pek çok aquinas yorumcusu olsa da pek şaşırtıcı değil artık. (herakletios'tan bile diyalektik materyalist çıkartmış bu insanoğlu) descartes ile birlikte modern felsefe, newton ile modern bilim, klasik ortaçağ anlayışını öcü olarak gördüğü için yıllar boyu hristiyan felsefesi angarya olarak görüldü. artık postmodernitenin etkisi midir nedir, başladılar ortaçağ araştırmalarına, bu sefer de bütün ortaçağ filozoflarına 'gavur' muamelesi yapıyolar. neyse... şunu da söylemeliyim, aquinas kanımca asla bi yunan-hristiyan sentezi yapmamış, aksine inanılmaz bi ferasetle, yaklaşan 'akıl' tehlikesini görmüş ve harika bi refleks göstermiştir.

vahiy ve aklı birbirinden ayırmıştır ve akıl için güzel bir sınır belirlemiştir. anselmus'un ünlü sözü 'credo ut intelligam*'ı tersine çevirmiştir. bu da aslında pratikle ilgili bi ters çevirmedir. aquinas her ne kadar inanç önceliğini savunsa da, pratikte bilgiyi ön plana çıkartmıştır. ontolojik bi evrim anlayışı vardır.* varlığın tanrı'ya yükselişidir bu..

kendine has kavramlar ve aristocu şablon aynen tematize edilmiştir. kimileri hristiyan aleminde felsefeyi ve bilimi bitirdi der, saldırır* kimisi de bilim ve felsefeyi dinsizleştirdi der saldırır* tabi neticede yorum, okurundur...


ayrıca kendisi ilginç bi biyografiye sahiptir. ortaçağ'ın tecessüm etmiş hali gibidir doctor angelicus. ölümü bile tuhaftır. papa'nın davetine icabet için paris'ten napoli'ye döndüğünde yolculuk esnasında bilinmeyen bir nedenden dolayı yere düşmüş ve kafasını çarpmış. bi süre sonra da vefat etmiş.
devamını gör...

ben de çok üşeniyorum. üşenmeyip uzun uzun* emek vererek kendi yorumuyla bilgi tanımı giren yazarları tebrik ediyorum gerçekten bazen bir onların profiline bakıyorum fizikten girip felsefeden çıkılmış bir de benimkine bakıyorum boş beleş günlük gibi kullandığım belli olan bir profil.

beğendiğim bilgi içerikli tanım giren bazı yazarlar var onları okuyorum mutlaka.
devamını gör...

diğer geçmiş ya da gelecekte aramak ile aynı kefeye konabilecek, birbirinden farkı olmayan eylem.

gerçek aşkı aramak, bulmak her zaman oldukça zordu, zordur ve öyle de kalacaktır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim