gerçekten hiç anlamadığım tiplerdir bunlar.

genellikle çoğu konuda bilgileri yoktur ya da kıttır. ancak her konuda bir söz hakları vardır ve bu hakkı da sonuna kadar kullanmakta beis görmezler. papa ile ilgili bir tutuklanma haberi için "korkunç iddialar. bir an önce gerekenin yapılmasını diliyorum" diye entry yazarlar mesela. demez ki: ben kimim abi, ben neyim ? iktidar sözcüsü müyüm, anamuhalefet lideri miyim, padişahın sol testisi miyim, kimim ben de "bir an önce gereğinin yapılmasını umuyoruz. tüm birimlerimizce takipçisi olacağız" şeklinde, demeç verir gibi bir tanım giriyorum, demez.

gerçekten bu sözlük olayı, bize şöyle insanları gösterdi: konu ne olursa olsun, ağzından çıkan her şey yazılmaya ve okunmaya değer insanlar. bunlar öyle garip adamlardır ki onların hisleri, anlık düşünceleri anında bize ulaşmalıdır. bir deprem olur ve şimşek hızıyla sözlüğe gelip "iyi salladı." "çok fena salladı." "tatlı tatlı salladı" "falanca yerden hissettik. gölcük depremini gören şahsımı çok korkutmuştur." haha, ya kardeşim "tatlı tatlı salladı" nedir ya. tamam tanım fetişizmi yapmaya lüzum yok ama burada yazılıp okunmaya değer şey nedir, anlatabilir misiniz ?

tamam, bir entrynin yazmaya da okunmaya da değer şeyler olduğunu belirleyen bir standart yok; yüzde doksan dokuz entrymiz gereksiz statüsüne rahatlıkla konulabilir. benim meselem bu adamlardaki yazma işinin beyinde nasıl br aşamadan geçip de sonuca ulaştığı. yani bir olay, bir düşünce akla gelmiştir, kafanda çevirirsin "evet, yazmaya değer şeyler" dersin ya da bir bilgi öğrenir "yazmaya değer" dersin ya da iyi bildiğin bir konuda başlık görmüşsündür "iki karalayalım herif, sıkıntımız gitsin" dersin; hepsini anlarız. ancak bunlarda muhtemelen süreç tamamen yazma eyleminin icrası üzerine ilerliyor. mevlana'nın "yaz, kim olursan ol yine yaz" düsturuyla hareket ediyorlar.

bakıyor rastgele, "hmm, kafasının üzerinde dönerek çay demleyen yanına da pişi yaparız sen de gelirken menemen getir diyen kadın" gibi bir başlık görüyor. yazmalı, mutaka yazmalı ama ne yazacak ? hiçbir kriter yok, bir analiz, bir bilgi, hiçbir şey olması gerekmiyor. "nerede olduğunu merak ettiğim kadın, bulursanız bana da haber verin" haha, hadi ya. demek nerede olduğunu çok merak ediyorsun ha, peki bulursak ilk yapacağımız şey hemen kafasözlüğe girip, senin nickini bulup, mesajla sana ulaşmak olacak. hiç merak etme sevgili dostum.

peki bu meseleye neden eğildik, hangi lanet olası duygu bizi bu adamları eleştirmek için zaman ayırmaya itti ? gibi soruları cevaplayalım. öncelikle akışta bunlar yüzünden üzerine konuşulabilecek çok güzel tanımlarla açılmış başlıklar kayboluyor. başlıklar içerisinde de iyi entrylere gelene kadar insanın gözlerini yoruyorlar ve en kötüsü bulaşıcılar. bulaşıcı oldukları kadar da bulaşıyorlar. sanki çok matah işler yapıyorlarmış gibi birbirlerinin nickaltlarına girip "doğrusu sevgili dostum azkabantutsağı, seni okuduktan sonra hayatımda ciddi değişimler oldu; her daim var ol, kalemler ışığın olsun" falan yazıyorlar. haha, ulan ne akıl tutulmasıdır bu ya.

"baba rahat ol ya, bu kadar ne yazdın böyle, özet geç" diyenler şunu iyi bilmelidirler ki; hayatımızda etkisi olan meselelere etraflıca yaklaşmak önemlidir. burası yazmak üzerine kurulu bir platform ama bu insan tipinden yola çıkarak, gündelik yaşamınıza dahil olmuş olan ve olacak insalara karşı da bir hazırlığınız olur. buranın hayatta karşılıkları var, neler yaptıklarını da anlatırdım ama bir bu kadar daha entry çıkar, orasını da siz anlatın.
devamını gör...

zindan karanlığında uyumak gece salgılanan mucizevi hormonlarınızı çoşturacaktır. akıllı olunuz ve bu nimetten 5 telelik bir göz bandı ile nasibinizi alınız. tv ile, herhangi bir ışık hüzmesi eşliğinde kaliteli uyku uyunmaz!
devamını gör...

çocukluğumun simgesi olan çeşmedir.

musluklarından çikolata akan çeşme. ilk gördüğüm de beynimden vurulmuşa dönmüştüm ve deli emin edasıyla; şerefsizim benim aklıma gelmişti diye geçirmiştim içimden.
nostaljinin romantizminden mi kaynaklı bilmiyorum ama bunun çikolata kalitesi de gayet iyiydi. fındığın aroması yoğun bir şekilde hissediliyordu. sıcak sıcak olurdu ve çok akışkandı. ama bunlar önemli değil, önemli olan çeşmeden çikolata akma görüntüsü. ah…

çikolatanın kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. yiten bu işte!


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ağız şapırdatma, diş arasındaki bişeyi çıkarmaya çalışırken ortaya çıkan ciyk ciyk sesi, esneme, tesbih sesi, anahtarlıkla oynarken çıkan ses gibi çıldırtıcı seslere verilen tepki.

öyledir ki, katil olmak işten bile değildir. kaç kere yemek masasından kalktığımı, telefonu karşı tarafın yüzüne kapattığımı bilmem. allah düşmanımın başına vermesin.
devamını gör...

çalışmakta.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

peter bishop ve olivia dunham. fringe.
kim wexler ve jimmy mcgill. better call saul.
desmond hume ve penelope widmore. lost.
sadie dunhill ve jake epping. 11.22.63.
devamını gör...

normali ölü evine yemek götürmektir. o kadar derdin tasanın arasında bir de misafir karnını doyurmayı düşünüyor ev sahipleri.
çok düşüncesiz insanlar var gerçekten.
devamını gör...

bu program beni alıp götürüyor.
ne var ne yok satıp yunan adalarına tatile çıkacağım az kaldı.
devamını gör...

şu an büyümesi için sabırsızlananlar, sözlük büyüdüğü zaman şu anki samimi ortamı özlediklerini tıpki şimdiki gibi sürekli gözümüze sokacaklar. arkadaşlar anı yaşayın biraz. büyük sözlük isteyenler de zaten büyük olan sözlüklere gidebilirler.
devamını gör...

adının fuzzy lee olarak değiştirilmesinin uygun olacağını düşündüğüm başlık. bahsi geçen yazarı tanımıyorum ancak başlıkta yer alan 32 yorumun 42sinde adı geçtiğine göre vardır bir sebebi.*
devamını gör...

sözlüğün her anlamda en istikrarlı yazarı.
devamını gör...

kahkaha attığım başlıktır.
ulan karma puanı iyice yükseldi eve rozet götüremiyoruz ayıptır ne bu ekonominin hali.
devamını gör...

(bkz: sümüğe boğulmak)
devamını gör...

daha da ileri bir versiyonu için;

(bkz: öğrenilmiş çaresizlik)
devamını gör...

fıtık kesesinin içerisinde apendiks bulunmasına verilen özel isimdir.
ismini ilk defa gören cerrah claudius amyand'tan almıştır.
devamını gör...

söylemeyin kardeşim size ne? yıllardır kilolarla başım dertte. kilo alma/verme sebebim, duygu durum bozukluğu. içimde alıngan, kırılgan bir kız çocuğu vardı benim.. yıllardır onu büyütmeye çalıştım/çalışıyorum. duygularımdaki dengesizliğe bağlı olarak ilk başta 30 kg aldım, sonrasında 25 kg verdim, aradan 10 sene gibi bir süre geçti, yine o kiloları geri aldım, sonra spor ve diyetle 25 kg verdim, sonra pandemide 10 kg aldım. işin özü, hayatımın sınavı kilolar ve bu süreçte çok sözler duydum ki kilo, duygularla ilgili bir sorunsa, karşınızdaki kişiye çok büyük duygusal acılar yaşatmış olabilirsiniz. bu öyle az ye, spor yap, bol su iç kilo ver gibi bir döngü değil.. o yüzden sizi ilgilendirmeyen konularda konuşmayın kardeşim...
devamını gör...

artık o gruba mensup olmadığımı karantinadan bildiririm. kendinize dikkat edin çünkü çok ağır, hele de astımınız varsa...
devamını gör...

barselona gibi ünlü bir şehrin kimliğinin oluşmasında önemli bir rol oynayan ve antoni gaudi tarafından tasarlanan ilk evdir.
gaudi aslında bu evi henüz 30’lu yaşlarındayken iş verenine yazlık olarak tasarlamış. ancak mimari ve sanat tarihi açısından bu hiç de sıradan bir yazlık ev olarak kalmamış elbette.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
öncelikle bu ev gaudi'nin çalışma tarzı ve modern mimarlık tarihinin başlangıcı hakkında bilgi verir. aynı zamanda art nouveau’nun ilk yapılarından biri olarak kabul görür.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
casa civens'te endülüs kültürü, neoklasik, katalan modernizmi ve art nouveau mimari özellikleri adeta birleşmiş ve gaudi'nin kendine has iç dünyasını dışarı vurmuştur. çünkü gaudi için önemli olan farklı stilleri bir araya getirip farklı malzemelerle özgün bir ürün ortaya koymaktı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
gaudi’nin yaptığı ilk başyapıt sayılan casa vicens, yukarıdaki saydığımız özelliklerle 6 gaudi imzalı yapıyla birlikte unesco dünya mirası listesi’ne dâhil edilmiştir.
şimdilerde müze-ev olarak hizmet veren yapının içinde gaudi'nin mobilya koleksiyonu ile ispanyol ressam francesc torrescassana i sallares'in tabloları yer almaktadır.
daha detaylı bilgi ve görseller için aşağıdaki kaynakları ziyaret edebilirsiniz;
casa vicens'e gideeer
casa vicens'e gider
devamını gör...

yahu bırakınsana insanları ne yapmak istiyorlarsa yapsınlar demek istediğim başlıklardan biridir.
devamını gör...

ekşide hakkında bir iki bişey okudum. taaa 2020 kasım ayıydı.* girdim baktım öyle çok ilgimi çekmedi. üye de olmadım.* sonra 2021 şubat başında* gelip bakmak istedim.

üye girişi yapıp içeri de bakayım falan diyorum olmuyor. bir türlü ikna olmuyorum ama. defalarca denedim. baktım olmuyor hemen kaydolup bu enfes ortamın bir parçası oldum.

yönetim veya sözlükten kimseyi tanımadığım halde on-oniki kadar tanım* girdikten sonra kafayı vurup yattım.**

ertesi gün öğlen vakti yazarlığım onaylandı. takribi 12-13 saat kadar çaylaklık dönemim oldu. her şey bir yana, sözlüğe kabul olur olmaz hoş geldin diyen kanlı canlı bir modun olması çok güzel bir şey.

eksik olmasın kendileri.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim