günaydın sözlük
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345
346
347
348
349
350
351
352
353
354
355
356
357
358
359
360
361
362
363
364
365
366
367
368
369
370
371
372
373
374
375
376
377
378
379
380
381
382
383
384
385
386
387
388
389
390
391
392
393
394
395
396
397
398
399
400
401
402
403
404
405
406
407
408
409
410
411
412
413
414
415
416
417
418
419
420
421
422
423
424
425
426
427
428
429
430
431
432
433
434
435
436
437
438
439
440
441
442
443
444
445
446
447
448
449
450
451
452
453
454
455
456
457
458
459
460
461
462
463
464
465
466
467
468
469
470
471
472
473
474
475
476
477
478
479
480
481
482
483
484
485
486
487
488
489
490
491
492
493
494
495
496
497
498
499
500
501
502
503
504
505
506
507
508
509
510
511
512
513
514
515
516
517
518
519
520
521
522
523
524
525
526
527
528
529
530
531
532
533
534
535
536
537
538
539
540
541
542
543
544
545
546
547
548
549
550
551
552
553
554
555
556
557
558
559
560
561
562
563
564
565
566
567
568
569
570
571
572
573
574
575
576
577
578
579
580
581
582
583
584
585
586
587
588
589
590
591
592
593
594
595
596
597
598
599
600
601
602
603
604
605
606
607
608
609
610
611
612
613
614
615
616
617
618
619
620
621
622
623
624
625
626
627
628
629
630
631
632
633
634
635
636
637
638
639
640
641
642
643
644
645
646
647
648
649
650
651
652
653
654
655
656
657
658
659
660
661
662
663
664
665
666
667
668
669
670
671
672
673
başlık "can benim düş benim ellere nesi" tarafından 05.12.2020 11:42 tarihinde açılmıştır.
13221.
günaydıııın güne açan çiçeklerrrrr ve hiç bana bakma olmaz oğlanlar (ay kolum ağrıdı r'yi uzatamadım)
sırf bu başlığa çiçek fotoğrafi atabilmek için kaktüs aldım, yavrulattım, çiçek açtırdım hemiside 1 günde. *
hanım hanım bunlar benim yavrularım

- sendeki bu güç hevesi bizim ağzımıza s.çtı anneeğğ
+ fena mı oldu yavrum, çiçek açtınız işte.
sırf bu başlığa çiçek fotoğrafi atabilmek için kaktüs aldım, yavrulattım, çiçek açtırdım hemiside 1 günde. *
hanım hanım bunlar benim yavrularım

- sendeki bu güç hevesi bizim ağzımıza s.çtı anneeğğ
+ fena mı oldu yavrum, çiçek açtınız işte.

devamını gör...
13222.
13223.
günaydın, bugün her zamankinden daha boktan bir gün olacak. aşırı yoğun ve stresli başladı, bakalım kim birini boğazlayacak.
devamını gör...
13224.
evet günaydın sözlük dün mesaisi bol bir gündü...
geride bırakılanlar bırakıldı konuşulanlar konuşuldu ve en son benim artıkın gitmeye yakın olduğum görüldüğünden 2 haftalık kafa dağıtma tatili kazandım... *
bundan dolayısı biraz deniz biraz kum biraz güneş ve göz zevki ihtiyaçlarımı karşılayıp artık sona geldiğim başka bir hayata başlama çerçevesinde son çalışmalı molamı vermiş olacağım... bundan sonrası artık her şey için hayırlısı...
geride bırakılanlar bırakıldı konuşulanlar konuşuldu ve en son benim artıkın gitmeye yakın olduğum görüldüğünden 2 haftalık kafa dağıtma tatili kazandım... *
bundan dolayısı biraz deniz biraz kum biraz güneş ve göz zevki ihtiyaçlarımı karşılayıp artık sona geldiğim başka bir hayata başlama çerçevesinde son çalışmalı molamı vermiş olacağım... bundan sonrası artık her şey için hayırlısı...
devamını gör...
13225.
devamını gör...
13226.
#3633090
baba? sözlüğe de mi girdin ya?
baba? sözlüğe de mi girdin ya?
devamını gör...
13227.
aydın nazilli den herkese günaydın.
devamını gör...
13228.
13229.
günaydıınnn dostlar, nutellalı ekmek tadında mutlu cumartesiler hepinize.*
devamını gör...
13230.
13231.
galp;)
devamını gör...
13232.
günaydın
iyi uykular
iyi uykular
devamını gör...
13233.
günaydın, sözlük. bugün ne zamandır düşündüğüm bir şey hakkında yazmayı istiyorum. eski mesleğimi bırakalı bir süre oluyor. bir zamanlar duvarları yüksek, kimilerine göre epey ciddi bir işim vardı. iyi para kazanıyordum, iyi giyiniyordum, iyi yaşıyordum; eğer yaşamayı bu kadar ucuz bir biçimde tanımlayabileceksek. şimdiyse bambaşka bir iş yapıyorum; üstelik hâlâ çalışmam yasakken. zaten hiç yerinde durabilen biri olamadım. hayır, cv’me yazabileceğim parlak bir dönüş değil bu. eğer önlüğüme bir ünvan iliştirilseydi demi chef falan yazıyor olurdu iş kartımda ama bu kart, benim mezar taşım olabilecek bir kimlikten çok daha hayatta. bir süredir küçük bir sahil kasabasındayım. böyle afili bir kaçış hikayesi yazamayacağım; pasaport damgalı bavullar, ardında bırakılan kentler, romantik bir elveda yok bu hikayede. benimki daha çok bir sığınma. böyle yazınca kulağa romantik geliyor ama öyle olmadı. bu bir her şeyi bırakıp ege’ye yerleşme hikâyesi değil. bu, hiçbir şey kalmadığında insanın kendine en yakın şeyi seçmesi gibi bir şeydi. ben denizi seçtim çünkü ne zaman kendimi kaybetsem, suya bakarım. yüzümü hatırlamaya çalışır gibi. kalbim yoruldu, sonra gerçekten durdu ve sonra tekrar başladı. bilmiyorum, kaç kişinin başına gelir böyle şeyler. ben öleceğime o kadar emindim ki, hayata geri dönmek değil, hayatı yeniden tanımak zorunda kaldım. bir sabah gözümü hastane floresanlarına açtım, burnumda plastik bir hortum, ellerimde damar yolları ve yeni dikiş izleriyle. doktor "şanslısın," dedi. ne tuhaf. yıllarca şansım olmadığını düşünmüştüm.
hikâyenin başını bilmiyorsunuz belki, olsun. bir zamanlar başka bir şehirdim ben. üzerime bol gelen bir hayat giyiyordum ama herkes 'ne kadar yakışmış' diyordu. son haftalarda ise her sabah mise en place yaparken önce kendimi topluyorum. doğru bıçağı seçmek, doğru tuzu bulmak, doğru malzemeyi seçmek... bu küçük detaylar beni hayatta tutuyor artık. geceler hâlâ zor. arada bir, hâlâ çırpınarak uyanıyorum. göğsümde hayalet bir ağrı, rüyamda sanki biri 'geri dön' diyor ama nereye? artık hiçbir yere geri dönmüyorum, ileriye gidiyorum. yavaş, aksayarak belki ama gidiyorum. mutfağın gürültüsü iç sesimi bastırıyor. bu bazen iyi geliyor. bazen de işte, böyle yazıyorum.
bu sabah istasyonun başına geçmeden önce, bir dakika durup sadece dinledim. walk-in'den gelen soğuk hava, çelik tezgâhın sessizliği, denizin içeriye akmak ister gibi restoranın camlarına vuruşu... bunda bir şey var. bir tür teslimiyet belki ama yenilmek değil bu. daha çok küçük bir nefes aralığı gibi.
aslında mutfakta zaman farklı akar. dün yaşadığın hiçbir şey, bugünkü prep list’te yazmaz. her gün sıfırdan başlarsın. ilk öğrendiğim şey şuydu burada: ecnebice nasıl derler... 'taste as you go.' hayat da öyle değil mi zaten? her şeyin sonunu beklemek lüks, arada bir parmak daldırıp şu anın tadına bakmalısın belki de. acı mı, eksik mi, tuzlu mu? bazen sadece buna bakarak kurtarıyorsun bir şeyleri.
önceden başka bir hayatım vardı. daha çok kağıt işi, daha az pan sear. artık her sabah sauté tavasında patlayan yağ sesiyle afyonum patlıyor. bazı sabahlar o ses bana kalp atışı gibi geliyor. düzenli, güçlü, kendinden emin. şef gergince seslendiğinde elimdeki tüm eski kimlikleri bırakıyorum. o an sadece elimdeki maşa, önümdeki istasyon ve saniyeler var. kendi içimde yıllarca çiğ kalan şeyler şimdi yavaş yavaş confit oluyor belki. servis anı başka bir dünya. expo bağıra çağıra geçer siparişleri. herkes aynı dili konuşur ama kimse gözünün içine bakmaz. o hızın içinde, bir tabağı doğru şekilde plate edebildiğinde, bir anlık sessizlik olur kendi içinde. sadece pass sesi gelir ve o an, her şey anlamlıdır. bir insan, kendini bile bile ateşe atıp yine de o tabaktan bir şey çıkarabiliyorsa, o insan hâlâ hayattadır sanırım.
günler kısa, vardiyalar uzun. parmaklarımda küçük kesikler, ellerimde yanıklar var şimdiden ama şikayet etmiyorum.
günaydın sözlük. evet, hâlâ buradayım. cübbemin yerinde adımın yazdığı beyaz bir önlük var artık. bunca zamandan sonra. önlüğüm yağ lekeleriyle dolu, ellerim unlu, dizlerim biraz ağrıyor ama pass’ten geçen her tabakta biraz kalbim var artık çünkü bazı insanlar yaşamak için yazar, bazıları yemek yapar. ben ikisini de yapıyorum çünkü hâlâ buradayım çünkü hâlâ yaşıyorum.
not: bir gün yolunuz bu kasabaya düşerse, bizim yere uğrayın. bugün menüde beurre blanc soslu levrek var ama eğer hâlâ hayattaysanız -gerçekten hayattaysanız- size özel bir şey hazırlarım çünkü bazı lezzetler sadece yaşayanlara yapılır. diğerleri için... sadece garnitür yeter. hatta o kadarı bile fazladır belki.
sabah kahvemi içtim, şimdi gün başlıyor, mesai başlıyor. günün içinden tatlı bir manzara bırakıyorum.
hikâyenin başını bilmiyorsunuz belki, olsun. bir zamanlar başka bir şehirdim ben. üzerime bol gelen bir hayat giyiyordum ama herkes 'ne kadar yakışmış' diyordu. son haftalarda ise her sabah mise en place yaparken önce kendimi topluyorum. doğru bıçağı seçmek, doğru tuzu bulmak, doğru malzemeyi seçmek... bu küçük detaylar beni hayatta tutuyor artık. geceler hâlâ zor. arada bir, hâlâ çırpınarak uyanıyorum. göğsümde hayalet bir ağrı, rüyamda sanki biri 'geri dön' diyor ama nereye? artık hiçbir yere geri dönmüyorum, ileriye gidiyorum. yavaş, aksayarak belki ama gidiyorum. mutfağın gürültüsü iç sesimi bastırıyor. bu bazen iyi geliyor. bazen de işte, böyle yazıyorum.
bu sabah istasyonun başına geçmeden önce, bir dakika durup sadece dinledim. walk-in'den gelen soğuk hava, çelik tezgâhın sessizliği, denizin içeriye akmak ister gibi restoranın camlarına vuruşu... bunda bir şey var. bir tür teslimiyet belki ama yenilmek değil bu. daha çok küçük bir nefes aralığı gibi.
aslında mutfakta zaman farklı akar. dün yaşadığın hiçbir şey, bugünkü prep list’te yazmaz. her gün sıfırdan başlarsın. ilk öğrendiğim şey şuydu burada: ecnebice nasıl derler... 'taste as you go.' hayat da öyle değil mi zaten? her şeyin sonunu beklemek lüks, arada bir parmak daldırıp şu anın tadına bakmalısın belki de. acı mı, eksik mi, tuzlu mu? bazen sadece buna bakarak kurtarıyorsun bir şeyleri.
önceden başka bir hayatım vardı. daha çok kağıt işi, daha az pan sear. artık her sabah sauté tavasında patlayan yağ sesiyle afyonum patlıyor. bazı sabahlar o ses bana kalp atışı gibi geliyor. düzenli, güçlü, kendinden emin. şef gergince seslendiğinde elimdeki tüm eski kimlikleri bırakıyorum. o an sadece elimdeki maşa, önümdeki istasyon ve saniyeler var. kendi içimde yıllarca çiğ kalan şeyler şimdi yavaş yavaş confit oluyor belki. servis anı başka bir dünya. expo bağıra çağıra geçer siparişleri. herkes aynı dili konuşur ama kimse gözünün içine bakmaz. o hızın içinde, bir tabağı doğru şekilde plate edebildiğinde, bir anlık sessizlik olur kendi içinde. sadece pass sesi gelir ve o an, her şey anlamlıdır. bir insan, kendini bile bile ateşe atıp yine de o tabaktan bir şey çıkarabiliyorsa, o insan hâlâ hayattadır sanırım.
günler kısa, vardiyalar uzun. parmaklarımda küçük kesikler, ellerimde yanıklar var şimdiden ama şikayet etmiyorum.
günaydın sözlük. evet, hâlâ buradayım. cübbemin yerinde adımın yazdığı beyaz bir önlük var artık. bunca zamandan sonra. önlüğüm yağ lekeleriyle dolu, ellerim unlu, dizlerim biraz ağrıyor ama pass’ten geçen her tabakta biraz kalbim var artık çünkü bazı insanlar yaşamak için yazar, bazıları yemek yapar. ben ikisini de yapıyorum çünkü hâlâ buradayım çünkü hâlâ yaşıyorum.
not: bir gün yolunuz bu kasabaya düşerse, bizim yere uğrayın. bugün menüde beurre blanc soslu levrek var ama eğer hâlâ hayattaysanız -gerçekten hayattaysanız- size özel bir şey hazırlarım çünkü bazı lezzetler sadece yaşayanlara yapılır. diğerleri için... sadece garnitür yeter. hatta o kadarı bile fazladır belki.
sabah kahvemi içtim, şimdi gün başlıyor, mesai başlıyor. günün içinden tatlı bir manzara bırakıyorum.

devamını gör...
13234.
günaydıııığğğnnnn…
bugün baya bir aldığım kararı yaşarken sorgulayacağım bir gün… ay içimde kalmasın kafası zor arkadaşlar.. insan anlık hevesin kurbanı oluyor…
pazar pazar özel arabamız falan yok baya otobüs tepelerinde çeşme yoluna düştüm.. tanrrrııımmmm neden beni bir düşüneyim kafasına sokmuyorsun. yazık bana günaaaaahhh…
yaaa işte böyle. değer inşallah.. bok gibi de para harcayacağım.. oh sefam olsun.. hee olsun.. içimde mi kalsın??
keşke o ben olsaydım yaaaaa.

öptüm. bye.
bugün baya bir aldığım kararı yaşarken sorgulayacağım bir gün… ay içimde kalmasın kafası zor arkadaşlar.. insan anlık hevesin kurbanı oluyor…
pazar pazar özel arabamız falan yok baya otobüs tepelerinde çeşme yoluna düştüm.. tanrrrııımmmm neden beni bir düşüneyim kafasına sokmuyorsun. yazık bana günaaaaahhh…
yaaa işte böyle. değer inşallah.. bok gibi de para harcayacağım.. oh sefam olsun.. hee olsun.. içimde mi kalsın??
keşke o ben olsaydım yaaaaa.

öptüm. bye.
devamını gör...
13235.
13236.
mutlu pazarlar sözlük.
devamını gör...
13237.
günaydın hayat...
bugün ne getirirsen getir;
bir çiçek kokusu,
bir yabancıdan gelen iyi bir söz,
ya da sadece huzurlu bir sessizlik…
ben hazırım.
kalbim açık, ellerim açık, gözlerim açık sana.
içinde iyilik ve güzellik yaşatabilen herkese günaydın...
hadi uyanın misss gibi bir gün bizleri bekliyor..
bugün ne getirirsen getir;
bir çiçek kokusu,
bir yabancıdan gelen iyi bir söz,
ya da sadece huzurlu bir sessizlik…
ben hazırım.
kalbim açık, ellerim açık, gözlerim açık sana.
içinde iyilik ve güzellik yaşatabilen herkese günaydın...
hadi uyanın misss gibi bir gün bizleri bekliyor..

devamını gör...
13238.
ne diyordu şair?
"insan insanı,
ya tamamlayamadı
yada tam anlayamadı..."
sizi tam anlayanlar olsun etrafınızda.
güvenilir...
kendinden çok sizi düşünen ..
üzerinize titreyen..
size önem veren...
kendinden emin..
sevecen gözlerle bakan ...
sizi mutlu etmek için uğraşan..
sözünün eri olan..
yalanı dolanı olmayan..
onlar incili kaftan, gerisi yamalı fistan....
günaydın sözlük....
mutlu pazarlar herkese ..
"insan insanı,
ya tamamlayamadı
yada tam anlayamadı..."
sizi tam anlayanlar olsun etrafınızda.
güvenilir...
kendinden çok sizi düşünen ..
üzerinize titreyen..
size önem veren...
kendinden emin..
sevecen gözlerle bakan ...
sizi mutlu etmek için uğraşan..
sözünün eri olan..
yalanı dolanı olmayan..
onlar incili kaftan, gerisi yamalı fistan....
günaydın sözlük....
mutlu pazarlar herkese ..

devamını gör...
13239.
günaydın sözlük ahalisi!
bugün sırça köşklerden kafamızı çıkaralım,güneşe ve göğe bakalım.ponçik ponçik kaynaşın bakalım.
kafelere oturun elinizde kişisel gelişim kitabı ve zibilyon kahvesi olsun.
selamlıyorum sizleri,çiçekli böcekli pazar gününden.
bugün sırça köşklerden kafamızı çıkaralım,güneşe ve göğe bakalım.ponçik ponçik kaynaşın bakalım.
kafelere oturun elinizde kişisel gelişim kitabı ve zibilyon kahvesi olsun.
selamlıyorum sizleri,çiçekli böcekli pazar gününden.
devamını gör...
13240.
günaydın sözlük
öğlen 1 gibi uyandım, bu gün güne yogayla başladım. o kadar kaskatı olmuşum ki anlatamam size. galiba biraz daha ovırtinkleseymişim taşa dönecekmişim.
kaykay konusunda da asfaltları kullanmaya karar verdiğim için çalışmalarıma geceleri devam edeceğim. geceleri sokaklarda in cin top oynuyor çünkü.
şimdi kahvemi yudumluyorum.
duygusal ve zihinsel olarak çok garip hissediyorum kendimi. her şeyi akışa bıraktım. erdim mi acaba diye şüpheleniyorum ama ersem böyle kawgacı ve öfkeli olmazdım sanırım.
ben kendi duygularımla bağ kurmakta ve onları adlandırmakta çok zorlanıyorum. o yüzden duygu günlüğü tutmaya başlıyorum bu günden itibaren.
kendime 165 kitaplık bir liste yaptım ve de totem de yaptım. 165 kitap bittiğinde (1 sene sürer zaten en az) aşk hayatımın yoluna gireceğine inanıyorum. böyle bir totem bu da.
yıldım ya valla. insanlar çok yorucu.
öğlen 1 gibi uyandım, bu gün güne yogayla başladım. o kadar kaskatı olmuşum ki anlatamam size. galiba biraz daha ovırtinkleseymişim taşa dönecekmişim.
kaykay konusunda da asfaltları kullanmaya karar verdiğim için çalışmalarıma geceleri devam edeceğim. geceleri sokaklarda in cin top oynuyor çünkü.
şimdi kahvemi yudumluyorum.
duygusal ve zihinsel olarak çok garip hissediyorum kendimi. her şeyi akışa bıraktım. erdim mi acaba diye şüpheleniyorum ama ersem böyle kawgacı ve öfkeli olmazdım sanırım.
ben kendi duygularımla bağ kurmakta ve onları adlandırmakta çok zorlanıyorum. o yüzden duygu günlüğü tutmaya başlıyorum bu günden itibaren.
kendime 165 kitaplık bir liste yaptım ve de totem de yaptım. 165 kitap bittiğinde (1 sene sürer zaten en az) aşk hayatımın yoluna gireceğine inanıyorum. böyle bir totem bu da.
yıldım ya valla. insanlar çok yorucu.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345
346
347
348
349
350
351
352
353
354
355
356
357
358
359
360
361
362
363
364
365
366
367
368
369
370
371
372
373
374
375
376
377
378
379
380
381
382
383
384
385
386
387
388
389
390
391
392
393
394
395
396
397
398
399
400
401
402
403
404
405
406
407
408
409
410
411
412
413
414
415
416
417
418
419
420
421
422
423
424
425
426
427
428
429
430
431
432
433
434
435
436
437
438
439
440
441
442
443
444
445
446
447
448
449
450
451
452
453
454
455
456
457
458
459
460
461
462
463
464
465
466
467
468
469
470
471
472
473
474
475
476
477
478
479
480
481
482
483
484
485
486
487
488
489
490
491
492
493
494
495
496
497
498
499
500
501
502
503
504
505
506
507
508
509
510
511
512
513
514
515
516
517
518
519
520
521
522
523
524
525
526
527
528
529
530
531
532
533
534
535
536
537
538
539
540
541
542
543
544
545
546
547
548
549
550
551
552
553
554
555
556
557
558
559
560
561
562
563
564
565
566
567
568
569
570
571
572
573
574
575
576
577
578
579
580
581
582
583
584
585
586
587
588
589
590
591
592
593
594
595
596
597
598
599
600
601
602
603
604
605
606
607
608
609
610
611
612
613
614
615
616
617
618
619
620
621
622
623
624
625
626
627
628
629
630
631
632
633
634
635
636
637
638
639
640
641
642
643
644
645
646
647
648
649
650
651
652
653
654
655
656
657
658
659
660
661
662
663
664
665
666
667
668
669
670
671
672
673