ee? dedirten başlık. oglum kendini kraliçeye benzeten tek kadın merve boluğur mu. bu nasıl bir haber. banane oglum.
devamını gör...

ya kapıya en yakın ya kasaya.

ortası yok.
devamını gör...

cinayet, hırsızlık gibi konuları işleyen ve genellikle sürükleyici ve karmaşık olan roman türüdür.

eğer ilk defa polisiye okuyacaksanız agatha christie'nin ''on küçük zenci'' romanını tavsiye edebilirim.

türk yazarlardan da ahmet ümit'in kitapları tavsiyemdir.
devamını gör...

muhammed ali'nin bu ikonik fotoğrafı 1965 yılında bugün çekilmiş.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: bundan bize ne olması)
neden bu sayılar verilir bir türlü anlayamam, sayı arttıkça marjinallik seviyesi mi artıyor, level mi atlanıyor.
devamını gör...

hukuk demek istediğim başlıktır.
insanın saçını döker ve manyak eder kafayı yedirtir.
hatta sadece kendine değil etrafındaki kişilere de kafayı yedirtir.
bir arkadaşım vardı ayrıldık sonra hukuk okuyordu sınav dönemlerinde falan başka bir insana dönüşüyordu.
severim adaletini modunda takılıyordu.
devamını gör...

görüngübilim ve zahiriye* ismiyle de bilinen, bilimde ve düşüncede oluşan genel buhrandan filizlenip gelişen yeni bir akım olmuştur. fakat bir felsefe akımı olmaktan çok düşünsel bir metot olarak değerlendirilir. fenomen'in tanımının felsefede somut algılanabilir kavram olmasından dolayı bazı kaynaklarda kavrambilim olarak da geçmektedir.

yaşanılan deneyimlerin anlamlandırılması adına, gerçek nedir ve evrensel gerçeklik mümkün müdür sorularına cevap arar. felsefi kavramların yeniden ve detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini savunur.
metafizikten vazgeçilerek somut yaşantıya dönülüp, bazı açıklamalarda yetersiz kalan genel felsefeye yeni bir yön vermek iddiasıyla, yahudi asıllı alman filozof edmund gustav albrecht husserl tarafından ortaya atılmıştır.

bu akımı* savunan filozofların çoğu metafiziği reddederler ve sadece görünen, incelenebilen şeylerin olduğunu kabul ederler. bu yönü ile materyalizm akımına benzese de konu ve kavramları ele alış bakımından farklılık göstermesi diğer felsefi akımlardan ayrı tutulmasına sebep olmuştur.

- uykusuzkahve ukdesi -
devamını gör...

tadı ketçaptan çok daha güzel olan ama değeri bilinmeyen her türlü yemeğe yakışan ekonomi dostu sostur.
devamını gör...

kaşık çat*
devamını gör...

ev insanıyım.

pandemiyle beraber eve kapanıp market alışverişime kadar aklınıza gelecek her şeyi evden yapmaya başladım. (aslında pandemiden önce başladım ben eve kapanmaya. buna daha önce değinmiştim tekrardan değinmek istemiyorum.)zaten işimde evdendi ki bu ara onu da bıraktım. iyice yaydım eve mabadımı.
devamını gör...

dünyanın en iç açıcı çiçeğini nick almış, keyifle okunası, iç açıcı tanımları olan, fikrini fikrime yakın bulduğum, ne zamandır nick altına yazmak istediğim yazarım. geç oldu kusuruma bakma.*
devamını gör...

gazeteci murat ağırel'in güzel bir araştırma kitabı. ben sıradan vatandaşların büyük resmi görme , dış güçler gibi olaylarla ilgilenmemesi gerektiğini düşünüyorum. işimiz bu değil. bizim işimiz şuanı görmek ve cebimizdeki üç lira nerede bunu sormak. eğer şuan cebimizde üç lira değilde bir lira varsa kalan iki lira nerede ? işte bunu öğrenmek için bu kitabı okumak gerekir.

kendisine pek sempati duymasam da , imamoğlu seçildiğinde , derneklere ,vakıflara peşkeş dönemi bitmiştir demişti. bunun ne demek olduğunu bu kitabı okumadan anlayamayız.

kitap komplo teorilerine girmeden , cumhuriyet döneminden itibaren ülke sermayesi nasıl paylaşılmış , kimler yemiş ve hala yiyor belgeleriyle bunu anlatıyor. spoiler vermek gerekirse , en başından beri hep aynı kişiler , farklı kimlikler , örgütler altında yemiş ve hala yiyor. bir azınlığın eline düşmüş bütün sermaye , herkes birbirine peşkeş çekiyor. çok fazla isim olduğu için biraz sıkıcı gelebilir lakin murat ağırel akıcı bir üslupla bunun önüne geçmeye çalışmış.

kitapla ilgili tek eleştirim hep muhafazakar-sağ ideolojinin örgütlenmelerini , derneklerini , vakıflarını anlatmış. sol kesime hiç toz kondurmamış. yazarın ideolojik bakış açısı burada yansımış. ama şu konuda hak vermek gerekirse , her zaman güçlü olan, sermayeyi yiyen sağ kesim olmuştur. bundan dolayı neden böyle yaptığını anlıyorum.
devamını gör...

her konuda, her anlamda "alışmak" ve "kabullenmek" evrelerini yaşamak, sonrasında da sindirebilmek olarak örneklenebilecek şeylerdir.
devamını gör...

1940'larda hitler'in nazi ordusu tarafından insanların hapsedilip öldürüldüğü (bkz: polonya)'da bulunan toplama kampı. 1.1 milyon insanın öldürüldüğü toplama kampında hayatta kalmayı başaranlar 27 ocak 1945'te sovyet birlikleri tarafından kurtarılmıştı.
devamını gör...

insanlar artık güzel ya da en mutlu anlarını bir şekilde kayıt altına almak istiyorlar. sonuçta bu iş belirli talepler doğrultusunda doğuyor.
devamını gör...

en âşık ve en dertli malatya parçası.

yav arkadaşlar, ne yiyo ne içiyorsunuz siz orada? neredeyse asırlardır sizin oradan çıkan her türkü köz gibi yakıyor insanların ciğerini, öyle güzeller..
devamını gör...

gözlerini kimse unutturamıyor.
devamını gör...

(bkz: monosodyum glutamat)
(bkz: msg)
(bkz: çin tuzu)
devamını gör...

her gün yürüyüşten dönüşte sohbet edip, o güzel kafasını okşadığım dünya güzeli. bugün uyuyor diye kıyamadım ama o bana harika bir fotoğraf verdi...*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kızlı bir ortama girince tavırlarının değişmesi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim