2121.
birkaç güç önce o diyince aklıma gelen biri vardı ve buraya bir şeyler yazmıştım. şimdi ve uzun bir süre daha o diyince aklıma yine kimse gelmeyecek gibi.
devamını gör...
2122.
“ben seni hiç unutmayacağım, sen beni hiç hatırlamayacaksın…
kızıl saçlı kıza.
01.05.2017
11:30
istanbul bomonti.
kızıl saçlı kıza.
01.05.2017
11:30
istanbul bomonti.
devamını gör...
2123.
vazgeçtim.
bugün balkonda elimdeki sigara bitene kadar neden yıllardır uğraştığımı sordum kendime. sonuç hiçbir zaman değişmediği halde neden hâlâ çabalıyorsun?
bir an durdum, düşündüm ve tamam bu kadar bitti dedim, bittin.
bugün balkonda elimdeki sigara bitene kadar neden yıllardır uğraştığımı sordum kendime. sonuç hiçbir zaman değişmediği halde neden hâlâ çabalıyorsun?
bir an durdum, düşündüm ve tamam bu kadar bitti dedim, bittin.
devamını gör...
2124.
kutlamıyorum lan senin bayramını mayramını.mubarek olmasın .
devamını gör...
2125.
hahahaha
devamını gör...
2126.
okuduğunu anlamıyor ki.
devamını gör...
2127.
boşver şimdi sevgiyi saygıyı romantizmi de gel sevişelim yarınlar yokmuşçasına. medenice değil, vahşice. insanca değil, hayvanca sevişelim duvardan duvara. şekilden şekle sokma beni işte.
devamını gör...
2128.
kim necisin bilmiyorum, ya da kime yazdığımı ama sadece şunu söylemek istiyorum:
bayramın mübarek olsun.*
bayramın mübarek olsun.*
devamını gör...
2129.
her bitiş ya da başlangıcın illa da bir sebepten kaynaklanması gerekmiyor. birçok şey gibi dostluğumuzun da artık bu hayatta gerçek bir şeylere denk gelmediği eşikler oluyor. üstelik bazen, seçimlerimiz veya kontrolümüz dahlinde olmayan şeyler bunlar.
değişim diyorlar adına. bir yaz meyvesinin mevsiminde verdiği o müthiş tadı, başka bir mevsimde verememesi gibi biraz. ya da çocukken sana gülünç gelen şeylerin yetişkinlikte o kadar da eğlenceli olmaması gibi.
yani bazı olgular, özüne ne kadar sadık kalırsa kalsın, onların anlam bütünlüğünü tamamlayan bir de zaman faktörü oluyor ki bu kısım, hepimiz için bazen iyi bazen kötü sürprizlerle dolu. bizi bir yol ayrımına getiren de böylesi bir zamandı. tam da bir "buraya kadarmış" denilebilecek bir zaman. ne geçmişe kızmayı ne geleceğe hayıflanmayı gerektirmeyen bir zaman...
birbirimizi ne kadar doğru veya ne kadar yanlış tanıdığımızın bir önemi yok. önemli olan, ikimiz için de keyifli olan bir açıyı, bir süreliğine müşterek bir biçimde yakalamış olmak. bu, olası bir yanlışlığın güzel sonucuysa, onun da kıymetini doğrular kadar bilmek lazım.
sığ yanlarımız, bencilliklerimiz, kendini kimseden gizlemiyor aslında. insanların odaklandığımız güzellikleri işlevlerini yitirdiklerinde, daha görünür oluyorlar sadece. hepsi bir bütünün doğal parçaları.
senden iyi niyetlerimi esirgeyecek kadar nefret etmiyorum ama hiçbirini hak etmediği düşündüren gerçeğini de görmezden gelemiyorum. bu yüzden kendinle doğru yüzleşebileceğin bir hayat ya da zamanlar diliyorum.
değişim diyorlar adına. bir yaz meyvesinin mevsiminde verdiği o müthiş tadı, başka bir mevsimde verememesi gibi biraz. ya da çocukken sana gülünç gelen şeylerin yetişkinlikte o kadar da eğlenceli olmaması gibi.
yani bazı olgular, özüne ne kadar sadık kalırsa kalsın, onların anlam bütünlüğünü tamamlayan bir de zaman faktörü oluyor ki bu kısım, hepimiz için bazen iyi bazen kötü sürprizlerle dolu. bizi bir yol ayrımına getiren de böylesi bir zamandı. tam da bir "buraya kadarmış" denilebilecek bir zaman. ne geçmişe kızmayı ne geleceğe hayıflanmayı gerektirmeyen bir zaman...
birbirimizi ne kadar doğru veya ne kadar yanlış tanıdığımızın bir önemi yok. önemli olan, ikimiz için de keyifli olan bir açıyı, bir süreliğine müşterek bir biçimde yakalamış olmak. bu, olası bir yanlışlığın güzel sonucuysa, onun da kıymetini doğrular kadar bilmek lazım.
sığ yanlarımız, bencilliklerimiz, kendini kimseden gizlemiyor aslında. insanların odaklandığımız güzellikleri işlevlerini yitirdiklerinde, daha görünür oluyorlar sadece. hepsi bir bütünün doğal parçaları.
senden iyi niyetlerimi esirgeyecek kadar nefret etmiyorum ama hiçbirini hak etmediği düşündüren gerçeğini de görmezden gelemiyorum. bu yüzden kendinle doğru yüzleşebileceğin bir hayat ya da zamanlar diliyorum.
devamını gör...
2130.
devamını gör...
2131.
ahahahaha
devamını gör...
2132.
ağaçlar denize doğru gidiyor
deniz karşı dağlara doğru
gittikçe küçülüyor, ufalıyorum
olduğum yerde
neredeysen uzat ellerini
başım dönüyor
#necaticumalı
deniz karşı dağlara doğru
gittikçe küçülüyor, ufalıyorum
olduğum yerde
neredeysen uzat ellerini
başım dönüyor
#necaticumalı
devamını gör...
2133.
unutmak diye bir şey yok kim çıkartıysa yalan seni unutamadım
devamını gör...
2134.
eyyyy amerika*
devamını gör...
2135.
yok, demeyelim.
devamını gör...
2136.
çok tatlısın seni atı boğan gibi sarmak istiyorum. kemiklerini kırarcasına yatakta kilitlemek istiyorum. seni öpmek seni koklamak istiyorum evet.
devamını gör...
2137.
kalp belki seni ister, anılar belki seni özler..
fakat "gerçek" ortada iken, birlikte olmamız pek mümkün değil!
fakat "gerçek" ortada iken, birlikte olmamız pek mümkün değil!
devamını gör...
2138.
varoluşsal sancılardan çok enteresan bi konuya geçtik gecenin bi yarısı , eve hani gerisi ?
devamını gör...
2139.
ölsen; mezarının üstünde tepinirim. sana olan nefretimi sorgulama bence.
*
devamını gör...
2140.
sözlükte bazısı "ben ona benzeremem" diye sataşmaya giriyor ya. neyin benzemiyor klavyenin tuşlarına daha sert mi basıyorsun ahaha.
ulan sert ve sivri dilli olmayı adamlık sanan var.
bu adamlık vücut geliştirmeye benzemez,
efendice yaz, "niye efendice yazıyon lan!" diye kendi bok çukuruna seni de çekmeye çalışır.
bu cesurluk değil onursuzluktur.
kendinden güçsüz olduğunu düşündüğün herhangi bir kişiye sataşmak onursuzluktur.
tepeden bakarak sataşmak da bu sebeple dolaylı olarak onursuzluktur.
ama anlayamadın bir kış uykusu şart tabi.
edit: konuyla alakasız.
(bkz: puura (yazar)) isimli yazara acıdım aşağıda ki yazıyı okuyunca. daha iyilerini hak ederken kendisine söylenen laflara bak.
ulan sert ve sivri dilli olmayı adamlık sanan var.
bu adamlık vücut geliştirmeye benzemez,
efendice yaz, "niye efendice yazıyon lan!" diye kendi bok çukuruna seni de çekmeye çalışır.
bu cesurluk değil onursuzluktur.
kendinden güçsüz olduğunu düşündüğün herhangi bir kişiye sataşmak onursuzluktur.
tepeden bakarak sataşmak da bu sebeple dolaylı olarak onursuzluktur.
ama anlayamadın bir kış uykusu şart tabi.
edit: konuyla alakasız.
(bkz: puura (yazar)) isimli yazara acıdım aşağıda ki yazıyı okuyunca. daha iyilerini hak ederken kendisine söylenen laflara bak.
devamını gör...