3561.
sen yürürken o koskoca koridor aydınlanıyor.
devamını gör...
3562.
sana ulaşmayı ne kadar çok istiyorum? bana ne kadar yakınsın? beni sokakta görsen tanımazsın eminim; ve bunun için seni suçlamıyorum da. sadece, birisinin yüzünde kendimi bulmayalı yıllar oldu. kendimi sende bulmaktan da korkuyorum. çok hem de.
bilmiyorum ve bilmemek daha mı iyi; bunu da bilmiyorum.
senin yanına gelmeyi çok istiyorum ve beni seveceğini biliyorum. sadece benim cesaretimi toplayıp senin aklına girmem ve senin o anda ciddi bir çılgınlık silsilesinde olman lazım. ne dersin? yıldızlar bunu sağlar mı? bu koşullardaki birine sana yaklaşma izni verir misin?
yanına geliyorum efendim.
bekle beni.
bilmiyorum ve bilmemek daha mı iyi; bunu da bilmiyorum.
senin yanına gelmeyi çok istiyorum ve beni seveceğini biliyorum. sadece benim cesaretimi toplayıp senin aklına girmem ve senin o anda ciddi bir çılgınlık silsilesinde olman lazım. ne dersin? yıldızlar bunu sağlar mı? bu koşullardaki birine sana yaklaşma izni verir misin?
yanına geliyorum efendim.
bekle beni.
devamını gör...
3563.
selam tanışalım mı
devamını gör...
3564.
evet canım, o sensin.
devamını gör...
3565.
o kadar özür dilerim ki..
keşke bir şansım daha olsaydı. bu şansı bana vermen için her şeyi ama her şeyi yapardım.
keşke bir şansım daha olsaydı. bu şansı bana vermen için her şeyi ama her şeyi yapardım.
devamını gör...
3566.
bir insanın hayatıma girmesinin bu kadar büyük şükür sebebim olacağını tahmin etmezdim. o kadar beklemediğim anda harika bir iliskinin içinde buldum ki kendimi.
ne yalan söyleyeyim tuhaf gelmişti sağlıklı bir ilişkinin içinde olmak. kaosa gürültüye o kadar alışmışım ki normali onlar sanmışım. hatta ben o kadar çok şeyi sanmışım ki neyin doğru neyin yanlış olduğunu bile bilmiyormusum. kendimi çok olgun bilgili sanarken aslında yeni doğmuş ve hiçbir şey bilmeyen bir bebek gibi olduğumu farkettim. gerçekten de yanında yeni doğmuş bir bebek gibi hissediyorum. ellerini kullanmayı bilmediği için yanlışlıkla kendi saçını çekip ağlayan bebekler gibi. tam olarak bu işte. içimde olan gücü bile nasıl kullanacağımı bile bilmiyormusum. içimdeki güçle kendi canımı yakacak kadar güçsüzmüşüm. insanın gücü kendi güçsüzlüğüne sebep olabilirmiş.
kendimi affedemediğim hatalar yaptım. ben kendimi affedemiyorken bile sen beni affettin. yaptığım hatalar yüzünden sana ağlarken bile çok utandim kendimden. sanırım hayatımda ilk defa "ben hatalıyım" diyip bunu iliklerime kadar hissettim.
bir ara gerçekten gerçeklik algımı yitiriyorum sandım. ama gerçeklik algımı yitirdiğimi hissettiğim, aklımı sorguladığım, doğrularımı inşa ettiğim şu dönemde hiçbir şeyden emin olamıyorken bile emin olduğum tek şey oldu sana olan aşkım.
şuan ise doğrularımı baştan yazıyorum. yitirdiğim özgüvenimi baştan inşa ediyorum. evet çok zor hâlâ çok zorlanıyorum ama varlığın bana o kadar çok güç veriyor ki yanındayken zihnim sakinleşiyor.
seni tarif edemeyeceğim kadar çok seviyorum, umarım varlığın hayatımdan hiçbir zaman eksilmez.
-yavru ceylan'ın
ne yalan söyleyeyim tuhaf gelmişti sağlıklı bir ilişkinin içinde olmak. kaosa gürültüye o kadar alışmışım ki normali onlar sanmışım. hatta ben o kadar çok şeyi sanmışım ki neyin doğru neyin yanlış olduğunu bile bilmiyormusum. kendimi çok olgun bilgili sanarken aslında yeni doğmuş ve hiçbir şey bilmeyen bir bebek gibi olduğumu farkettim. gerçekten de yanında yeni doğmuş bir bebek gibi hissediyorum. ellerini kullanmayı bilmediği için yanlışlıkla kendi saçını çekip ağlayan bebekler gibi. tam olarak bu işte. içimde olan gücü bile nasıl kullanacağımı bile bilmiyormusum. içimdeki güçle kendi canımı yakacak kadar güçsüzmüşüm. insanın gücü kendi güçsüzlüğüne sebep olabilirmiş.
kendimi affedemediğim hatalar yaptım. ben kendimi affedemiyorken bile sen beni affettin. yaptığım hatalar yüzünden sana ağlarken bile çok utandim kendimden. sanırım hayatımda ilk defa "ben hatalıyım" diyip bunu iliklerime kadar hissettim.
bir ara gerçekten gerçeklik algımı yitiriyorum sandım. ama gerçeklik algımı yitirdiğimi hissettiğim, aklımı sorguladığım, doğrularımı inşa ettiğim şu dönemde hiçbir şeyden emin olamıyorken bile emin olduğum tek şey oldu sana olan aşkım.
şuan ise doğrularımı baştan yazıyorum. yitirdiğim özgüvenimi baştan inşa ediyorum. evet çok zor hâlâ çok zorlanıyorum ama varlığın bana o kadar çok güç veriyor ki yanındayken zihnim sakinleşiyor.
seni tarif edemeyeceğim kadar çok seviyorum, umarım varlığın hayatımdan hiçbir zaman eksilmez.
-yavru ceylan'ın
devamını gör...
3567.
çok sıkılıyorum şu anda.
devamını gör...
3568.
stoacıların yaşamına son verme hakkı olduğu gibi bir şey okumuştum. böyle bir hakkı olmalı insanın.
eve girdiğimde evdeki sineğin kaybettiğim ebeveynlerimden biri olduğuna inanıp ağlıyorum, konuşuyorum sonra anne baba deyip sineğe.
her sabah bir umutsuzlukla uyanıyorum. geceleri, bir gün daha yaklaştım ona çok şükür diye tebessüm ederek uyuyorum. 5 dakika uyumadan önce huzur buluyorum. koku da kalmadı geçmişe ait.
benimle gurur duy diyebileceğim kimse kalmadı. var birileri ancak yetmiyor. sözler verip tutamıyorum. bugün gelecektim ama gelemedim. yurtdışı planı yapıp çanta hazırlıyorum ama ne olacak sorusu hep. boksa yazıldım bir ay önce ona da gitmedim hiç. bir yanım istiyor ama spor, beslenme, uyku düzeni. 12 kilo verdim. yengem öldü. kuzenime baş sağlığı dileyemedim. ne güzel işte annen anmemin yanında demek istiyorum arayıp. dayımı yoğun bakıma aldılar. ablasının yanına gidecek diye kıskandım.
küçük prenste bilmem kaçıncı gezegende sürekli içen alkolik birisi vardı. prens ona neden içtiğini sorduğunda, utandığı için içtiğini ve içtiği için utandığını söylüyordu. ben utanmayı geçen sene bu zamanlar bırakmıştım. şimdi o gezegene düştüm.
sabah uyanıp 4 kapak sigara içtim. evden yemek yemek için çıktım. sonra size gelecektim ama eve gidip iki kapak sigara daha içmek kolayıma kaçtı. cebimde 2 tane sigaram olmazsa çok büyük anksiyeteler yaşıyorum. yalanlar söyleyip eve kaçıyorum kalabalıklardan. annem hayatta iken ben hiç yalan söylemedim ona. babamı kurtarmak için hasat yaptım. yetişmeyince iki tane indoor bitkiyi kendim içtim. kurabiye yapacağım sömekleri kapak kapak içtim. abimle konuştum benim kafama sık diye. aptal aptal konuşma dedi sadece. konuşmuyorum onunla abilik yapamadığı için.
allen carr okuyup nikotinden uzak durduğum bir dönem vardı. bir hayat yaşanacaksa nikotinsiz olmalı. aksi halde yaşanmamalı diye düşünüyorum. nikotin içersem her şeyi içerim sanırım. geçmişimde kullanmadığım sadece eroin var. bir defa torbacının birisi arabamı gasp edip meth içirdi.(4 yıl önce) ama devir değişti. bugünlerde ben yapıyorum torbacılara bunu. semt değiştirdiler. canım istesin yeter. dikmenden dodurga tarafına geçtiler. ben bırakıp, temizlemek istiyorum ankarayı. 1 aydır kokain içmiyorum. 6 aydır sadece 3 gün esrar içmediğim gün olmuştur. bu ruh halinden tiksiniyorum. boşluğun kafası çok güzeldi hocam. elalem ne der bakanlığını kapatmıştım ben hem de.
atalet yapıyor hocam. dışarıya çıkmak istemiyorum. evde kendime yetiyorum tek başıma. anneye, babaya, kardeşe, eşe vs ihtiyaç yok. yemek yersem kafam açılıyor ve ağlamaya başlıyorum tekrar. aptal bir adam olmadım hiç. beypazarı’nda opal ana kayası buldum. şehire indirip para kazanabilirim. motorlu kurye ya da kpss çalışma planım var ancak atalet sorunumuz var.
bunları söylediğime bakmayın. çakal çukal vs bir model değilim. mükemmel bir rezervuar jeoloğuyum. hatta buraya kadar yazılanları unutup sadece bunu ciddiye alın. bir yanım tutunmak istiyor hocam. bütün derdimi ingilizce izah edebilirim. nikotinsiz hayatımda, yoldan geçen arabanın egzozu ömründen ne kadar yer hesabı yaparım. sarımsak turşusu, manda yoğurdu ve tahin karışımı gibi sapıklıklarım vardır. uyanır uyanmaz zeytinyağı içer, aralıklı oruç vs yaparım. bir hayat var nikotinsiz. o hayatta herşey masum. alter ego sadece koruyucu. ama böyle bir hayatta alter ego, masuma da zarar verir. vaad verip inandırdığım herkes, kaçtığı beladan daha büyük bir belaya bulaşır. erdem, onur gibi değerleri o kadar kaybetmedim sanıyorum. 200 yıl önce hatırladığım ne varsa en fazla 50 yıl sonra da aynısını hatırlayacağım. çok dert edinmemek gerektiğinin farkında bir yanım.
eylül ve şubat’ı görmek istiyorum. saçının telinin hesabını yaptığım iki çiçeğim var hayalimde. sevilmek istemiyorum. anneleri benim çocuklarımı severken görsün ihtiyacı bu anne sevgisine şahit olmak tekrardan.
hocam ben istifa edip kendi evime döndüm. her şey yolunda iken terse döndü. şahit olduğum bütün zenginliği kaybettim. bir kadının saçlarını taramak için vazgeçtim 6 haneli maaşlardan. taradım çok şükür. rolleri değişmek canımı yaktı çok. ben büyüdüm o gidince.
çalıştığım sektörde kuyu planı 3.5 m dolardı. ben rig up yaparken yanda bir dönüm bağ evinde iki tane çift vardı. ben onları hayran hayran kıskanarak izledim saatlerce. çıktım geldim. 45 gün sürdü benim zenginliğim.
bana bütün zenginliği veren benden aldı her şeyimi. ben isyan etmiyorum şükür ancak yaşama hakkım bana bağlı olmalı. tanrı ile alıp veremediğimi çözdüm ben. ne olacak anne kadardır diyorum. döver söver sonra git yerine yat der. cevizin içi hakikat, kabuğu haram. bu sözü söyleyen akıllı da allah salak mı?
babam 14 şubat günü vefat etti, anne 19 mayıs. 10 kasım paşaya ayıp olur diye düşünerek, 29 ekime karar verdim. çağrı sinci konseri de var. belki lobotomi performansı olur.
cenazemde morricone çalsın yazmış ama orjinalı öyle değil. benimkinde arap şükrü falan çalmalı. azer çalsın. “yanıyor yanıyor eyy can, bağrım yanıyor. vurulmuş gibiyim aney aney bağrım yanıyor”
“nasıl yaşamışsa insan aynen öyle ölür.”o da pegamberden dızzlamış.
kafama sıkarsam gördüğünüz yakışıklılık bozulur diye korkuyorum. kendimi asmak çok makul geliyor.
işinize karışmak gibi olmasın ama bana bi yüksek doz seroquel falan yazın hocam. çerçeve çok bozuldu be toplayamıyorum.
gerisi sarhoş muhabbeti. anlamsız hayatıma anlam katma cümleleri vs vs.
derken iş teklifi geldi. ben yaşamak istiyorum. mantık çerçevesi içerisinde. babamın bana 9 yaşında diktirdiği bir ağaç var. 25 yaşında kendimi aşacakmışım.
yanlış anlamayın ama deniz gemiş’e vuruyum hocam. ben yaşamak istiyorum.
eve girdiğimde evdeki sineğin kaybettiğim ebeveynlerimden biri olduğuna inanıp ağlıyorum, konuşuyorum sonra anne baba deyip sineğe.
her sabah bir umutsuzlukla uyanıyorum. geceleri, bir gün daha yaklaştım ona çok şükür diye tebessüm ederek uyuyorum. 5 dakika uyumadan önce huzur buluyorum. koku da kalmadı geçmişe ait.
benimle gurur duy diyebileceğim kimse kalmadı. var birileri ancak yetmiyor. sözler verip tutamıyorum. bugün gelecektim ama gelemedim. yurtdışı planı yapıp çanta hazırlıyorum ama ne olacak sorusu hep. boksa yazıldım bir ay önce ona da gitmedim hiç. bir yanım istiyor ama spor, beslenme, uyku düzeni. 12 kilo verdim. yengem öldü. kuzenime baş sağlığı dileyemedim. ne güzel işte annen anmemin yanında demek istiyorum arayıp. dayımı yoğun bakıma aldılar. ablasının yanına gidecek diye kıskandım.
küçük prenste bilmem kaçıncı gezegende sürekli içen alkolik birisi vardı. prens ona neden içtiğini sorduğunda, utandığı için içtiğini ve içtiği için utandığını söylüyordu. ben utanmayı geçen sene bu zamanlar bırakmıştım. şimdi o gezegene düştüm.
sabah uyanıp 4 kapak sigara içtim. evden yemek yemek için çıktım. sonra size gelecektim ama eve gidip iki kapak sigara daha içmek kolayıma kaçtı. cebimde 2 tane sigaram olmazsa çok büyük anksiyeteler yaşıyorum. yalanlar söyleyip eve kaçıyorum kalabalıklardan. annem hayatta iken ben hiç yalan söylemedim ona. babamı kurtarmak için hasat yaptım. yetişmeyince iki tane indoor bitkiyi kendim içtim. kurabiye yapacağım sömekleri kapak kapak içtim. abimle konuştum benim kafama sık diye. aptal aptal konuşma dedi sadece. konuşmuyorum onunla abilik yapamadığı için.
allen carr okuyup nikotinden uzak durduğum bir dönem vardı. bir hayat yaşanacaksa nikotinsiz olmalı. aksi halde yaşanmamalı diye düşünüyorum. nikotin içersem her şeyi içerim sanırım. geçmişimde kullanmadığım sadece eroin var. bir defa torbacının birisi arabamı gasp edip meth içirdi.(4 yıl önce) ama devir değişti. bugünlerde ben yapıyorum torbacılara bunu. semt değiştirdiler. canım istesin yeter. dikmenden dodurga tarafına geçtiler. ben bırakıp, temizlemek istiyorum ankarayı. 1 aydır kokain içmiyorum. 6 aydır sadece 3 gün esrar içmediğim gün olmuştur. bu ruh halinden tiksiniyorum. boşluğun kafası çok güzeldi hocam. elalem ne der bakanlığını kapatmıştım ben hem de.
atalet yapıyor hocam. dışarıya çıkmak istemiyorum. evde kendime yetiyorum tek başıma. anneye, babaya, kardeşe, eşe vs ihtiyaç yok. yemek yersem kafam açılıyor ve ağlamaya başlıyorum tekrar. aptal bir adam olmadım hiç. beypazarı’nda opal ana kayası buldum. şehire indirip para kazanabilirim. motorlu kurye ya da kpss çalışma planım var ancak atalet sorunumuz var.
bunları söylediğime bakmayın. çakal çukal vs bir model değilim. mükemmel bir rezervuar jeoloğuyum. hatta buraya kadar yazılanları unutup sadece bunu ciddiye alın. bir yanım tutunmak istiyor hocam. bütün derdimi ingilizce izah edebilirim. nikotinsiz hayatımda, yoldan geçen arabanın egzozu ömründen ne kadar yer hesabı yaparım. sarımsak turşusu, manda yoğurdu ve tahin karışımı gibi sapıklıklarım vardır. uyanır uyanmaz zeytinyağı içer, aralıklı oruç vs yaparım. bir hayat var nikotinsiz. o hayatta herşey masum. alter ego sadece koruyucu. ama böyle bir hayatta alter ego, masuma da zarar verir. vaad verip inandırdığım herkes, kaçtığı beladan daha büyük bir belaya bulaşır. erdem, onur gibi değerleri o kadar kaybetmedim sanıyorum. 200 yıl önce hatırladığım ne varsa en fazla 50 yıl sonra da aynısını hatırlayacağım. çok dert edinmemek gerektiğinin farkında bir yanım.
eylül ve şubat’ı görmek istiyorum. saçının telinin hesabını yaptığım iki çiçeğim var hayalimde. sevilmek istemiyorum. anneleri benim çocuklarımı severken görsün ihtiyacı bu anne sevgisine şahit olmak tekrardan.
hocam ben istifa edip kendi evime döndüm. her şey yolunda iken terse döndü. şahit olduğum bütün zenginliği kaybettim. bir kadının saçlarını taramak için vazgeçtim 6 haneli maaşlardan. taradım çok şükür. rolleri değişmek canımı yaktı çok. ben büyüdüm o gidince.
çalıştığım sektörde kuyu planı 3.5 m dolardı. ben rig up yaparken yanda bir dönüm bağ evinde iki tane çift vardı. ben onları hayran hayran kıskanarak izledim saatlerce. çıktım geldim. 45 gün sürdü benim zenginliğim.
bana bütün zenginliği veren benden aldı her şeyimi. ben isyan etmiyorum şükür ancak yaşama hakkım bana bağlı olmalı. tanrı ile alıp veremediğimi çözdüm ben. ne olacak anne kadardır diyorum. döver söver sonra git yerine yat der. cevizin içi hakikat, kabuğu haram. bu sözü söyleyen akıllı da allah salak mı?
babam 14 şubat günü vefat etti, anne 19 mayıs. 10 kasım paşaya ayıp olur diye düşünerek, 29 ekime karar verdim. çağrı sinci konseri de var. belki lobotomi performansı olur.
cenazemde morricone çalsın yazmış ama orjinalı öyle değil. benimkinde arap şükrü falan çalmalı. azer çalsın. “yanıyor yanıyor eyy can, bağrım yanıyor. vurulmuş gibiyim aney aney bağrım yanıyor”
“nasıl yaşamışsa insan aynen öyle ölür.”o da pegamberden dızzlamış.
kafama sıkarsam gördüğünüz yakışıklılık bozulur diye korkuyorum. kendimi asmak çok makul geliyor.
işinize karışmak gibi olmasın ama bana bi yüksek doz seroquel falan yazın hocam. çerçeve çok bozuldu be toplayamıyorum.
gerisi sarhoş muhabbeti. anlamsız hayatıma anlam katma cümleleri vs vs.
derken iş teklifi geldi. ben yaşamak istiyorum. mantık çerçevesi içerisinde. babamın bana 9 yaşında diktirdiği bir ağaç var. 25 yaşında kendimi aşacakmışım.
yanlış anlamayın ama deniz gemiş’e vuruyum hocam. ben yaşamak istiyorum.
devamını gör...
3569.
bunu unutma...
devamını gör...
3570.
bak! o yirmi milyonu ver yoksa seni paramparça ederim. çıkart lan!
devamını gör...
3571.
hayat tecrüben vardır, sende bir akıl bende de bir akıl etti mi sana iki akıl? işte böyle iki kelam ederiz diye arıyorum ama dikkatin öyle bir allahlık olmuş ki konuşma ortasında bana fatih ürek mi ölmüş diye soruyorsun yani
demem o ki rabbin akıl fikir versin
slime videosu yollayacağım ve benimle konuşurken onu izlemeni sağlayacağım
demem o ki rabbin akıl fikir versin
slime videosu yollayacağım ve benimle konuşurken onu izlemeni sağlayacağım
devamını gör...
3572.
güzel kardeşim özelden mesaj göndermiş olabilirim, ancak bunu farklı yerlere bağlıyor olman, ki bunu son girdinden anlıyorum, hiç hoş değil. cinsel açlığın afrikasında yaşıyor olsakta bu tarz bir adımı böyle bir platform üzerinden atacağımı düşünmüş olmanı kendi açlığına bağlayabilirsin. sağlıkla kal.
devamını gör...
3573.
hiç sevmem böyle şeyleri ama içimde de tutamayacağım. geldiğini fark ettim, niye geldin ki? keşke olduğun yerde kalsaydın. hatta gerçekten, keşke atılsan, susturulsan, sistem seni sonsuza kadar unutsa. tüm tadım kaçtı bak şimdi.
devamını gör...
3574.
çok başka seviyorum seni...( eşim)
devamını gör...
3575.
bakma sen yaprakların dökülüp,
yağmurun yağmasına.
bu şehre kış, ben seni
sevmekten vazgeçtiğimde
gelecek.....
yağmurun yağmasına.
bu şehre kış, ben seni
sevmekten vazgeçtiğimde
gelecek.....
devamını gör...
3576.
noktalama işaretlerini doğru kullanan ve bağlaçları ayırabilen bir birey.
senden çok az kaldı he.
inş gerçeksindir.
senden çok az kaldı he.
inş gerçeksindir.
devamını gör...
3577.
eskiden seni görünce kalbim çarpardı, şimdi midem bulanıyor. demek ki organlar da zamanla akıllanıyor.
bak, yanlış anlama... senden nefret etmiyorum. nefret bile değer ister. senin için hissettiğim şey, evde unutulmuş bir süt kutusuna benziyor. açmaya bile üşeniyorsun ama kokusu odanın her yerini kaplamış. ne atabiliyorsun, ne de yaklaşabiliyorsun. işte tam olarak öylesin.
bir zamanlar seni sevmek için kendimden geçerdim; şimdi seni görünce kendime geliyorum. hayat bana güzel bir ders verdi: bazı insanlar keşke tanımasaydım kategorisinde doğuyor.
acıyorum sana, gerçekten. çünkü sen hala kendini özel zannediyorsun. halbuki özel olan tek şey, benden sonra seni hala ciddiye alabilenlerin sabrı. onlara madalya verilmeli, platin kaplama sabır ödülü falan.
seninle yaşadıklarımı hatırladıkça, evrim teorisine inanıyorum. çünkü seninle vakit geçirdikten sonra, insanoğlunun hala gelişme şansı olduğunu hissediyorum.
özetle; sana ne nefretim kaldı, ne sevgim. sadece bir tiksinti... ama o bile yorgun.
bak, yanlış anlama... senden nefret etmiyorum. nefret bile değer ister. senin için hissettiğim şey, evde unutulmuş bir süt kutusuna benziyor. açmaya bile üşeniyorsun ama kokusu odanın her yerini kaplamış. ne atabiliyorsun, ne de yaklaşabiliyorsun. işte tam olarak öylesin.
bir zamanlar seni sevmek için kendimden geçerdim; şimdi seni görünce kendime geliyorum. hayat bana güzel bir ders verdi: bazı insanlar keşke tanımasaydım kategorisinde doğuyor.
acıyorum sana, gerçekten. çünkü sen hala kendini özel zannediyorsun. halbuki özel olan tek şey, benden sonra seni hala ciddiye alabilenlerin sabrı. onlara madalya verilmeli, platin kaplama sabır ödülü falan.
seninle yaşadıklarımı hatırladıkça, evrim teorisine inanıyorum. çünkü seninle vakit geçirdikten sonra, insanoğlunun hala gelişme şansı olduğunu hissediyorum.
özetle; sana ne nefretim kaldı, ne sevgim. sadece bir tiksinti... ama o bile yorgun.
devamını gör...
3578.
benim seninle olan savaşım bitti.
devamını gör...
3579.
tülay n!olur geri dön.
devamını gör...
3580.
demiyelim
zaten artık okumuyor
okusa da umursamıyor
artık
o başkasının o su
benim için de "o" sadece bir harf
zaten artık okumuyor
okusa da umursamıyor
artık
o başkasının o su
benim için de "o" sadece bir harf
devamını gör...