diyelim ki o bunu okuyor
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
başlık "ilkokuldamasaaltındaunutulanresimcantasi" tarafından 09.11.2020 18:00 tarihinde açılmıştır.
3341.
devamını gör...
3342.
#3540624
neden sen yapmıyorsun ben mi yanayım yanayımmm ateşlerde yanayımmm hajshajs.
neden sen yapmıyorsun ben mi yanayım yanayımmm ateşlerde yanayımmm hajshajs.
devamını gör...
3343.
hayattaki seçimlerdir günlük rutin mutluluğunu belirleyen.
olaya dar açıdan bakarsan, dar bir insan olursun ki o zaman bundan şikayet etmen anlamsızca olur.
her şeyin bir çözümü vardır aslında, umutsuzca baktığın geleceğin bile.
sadece doğru adımları, doğru desteklerle atman gerekiyor.
bu ayıp ya da yanlış değil, 10 yıl sonra "iyi ki" diyeceğin adımlar onlar.
yoksa git toplu taşımaların sabah 06:00-07:30 arasındaki araçları zamanında burnu kaf dağında olanlarla dolup taşıyor.
git de o mutsuzlukları, hayattan vazgeçilmişlikleri bir gör.
sonra yine konuşuruz.
olaya dar açıdan bakarsan, dar bir insan olursun ki o zaman bundan şikayet etmen anlamsızca olur.
her şeyin bir çözümü vardır aslında, umutsuzca baktığın geleceğin bile.
sadece doğru adımları, doğru desteklerle atman gerekiyor.
bu ayıp ya da yanlış değil, 10 yıl sonra "iyi ki" diyeceğin adımlar onlar.
yoksa git toplu taşımaların sabah 06:00-07:30 arasındaki araçları zamanında burnu kaf dağında olanlarla dolup taşıyor.
git de o mutsuzlukları, hayattan vazgeçilmişlikleri bir gör.
sonra yine konuşuruz.
devamını gör...
3344.
#3541482, kısmen katılıyorum.
her seçimi bilinçle, öngörüyle, hesap kitapla yapamıyoruz tabi. hayat sürprizlerle dolu, iyi-kötü sürprizlerle. her döşediğimiz yol bizi iyiliklere, güzelliklere, huzura çıkarmıyor. yolun serüveni istemesek de, hiç düşünmesek de ayağımıza okkalı bir çelme takabiliyor, tökezletiyor. kalkıp, silkelenip aynı yola devam da ediyoruz bazen inatla, tutkuyla, sabırla... yolun sonu göründüğünde yanlış yere, yanlış zamanda geldiğimizi anlayabiliyoruz. sonra bir züğürt tesellisi tabir edilen türkü tutturuyoruz; tecrübedir, kazanımdır diyoruz. öyle olmadığını, eskidiğimizi, yıprandığımızı hatta kaybettiğimizi bal gibi biliyoruz.
hayatın kendisi bu değil mi zaten? mutlu olduğumuz anlar kadar hiç istemesek de, hiç hesabetmesek de hayal kırıklıkları, kalp kırıklıkları, yara/bere, kan revan içinde kaldığımız da olmuyor mu? bunun ne zekayla, ne akılla, ne bilinçle mutlak bir ilgisi yok. kimileri "kader" der, ben kadere inanmam ama hayata inanırım; hayatın bizim hesaplarımıza uymayan sürprizlerine.
her seçimi bilinçle, öngörüyle, hesap kitapla yapamıyoruz tabi. hayat sürprizlerle dolu, iyi-kötü sürprizlerle. her döşediğimiz yol bizi iyiliklere, güzelliklere, huzura çıkarmıyor. yolun serüveni istemesek de, hiç düşünmesek de ayağımıza okkalı bir çelme takabiliyor, tökezletiyor. kalkıp, silkelenip aynı yola devam da ediyoruz bazen inatla, tutkuyla, sabırla... yolun sonu göründüğünde yanlış yere, yanlış zamanda geldiğimizi anlayabiliyoruz. sonra bir züğürt tesellisi tabir edilen türkü tutturuyoruz; tecrübedir, kazanımdır diyoruz. öyle olmadığını, eskidiğimizi, yıprandığımızı hatta kaybettiğimizi bal gibi biliyoruz.
hayatın kendisi bu değil mi zaten? mutlu olduğumuz anlar kadar hiç istemesek de, hiç hesabetmesek de hayal kırıklıkları, kalp kırıklıkları, yara/bere, kan revan içinde kaldığımız da olmuyor mu? bunun ne zekayla, ne akılla, ne bilinçle mutlak bir ilgisi yok. kimileri "kader" der, ben kadere inanmam ama hayata inanırım; hayatın bizim hesaplarımıza uymayan sürprizlerine.
devamını gör...
3345.
dün duyduklarım karşısında şok oldum! seninle tanışmamız iş vesilesiyle olmuştu ve o zamanlar seni çok neşeli ve kıpır kıpır biri olarak tanımlardım. dengesizliklerin olduğunu tanıdıkça fark etmiştim ama hangi insan dengesiz değil ki diye düşünmüştüm. sonra hayatın cilvesi işte, sen beni bir yılbaşı akşamında yalnız bırakmadın, benimle sokaklarda sabahladın ki uykuna çok düşkündün. sonra da zaten devamı geldi, birlikte vakit geçirmelerimiz arttı. bir yanım huzurluydu ama huzursuz olan yanım beni rahat bırakmıyordu. yine de bize şans verdim; arkadaş çevrene rağmen, saçma konuşmalara rağmen. ta ki bir gün çıkıp "benim ailem ailesinde alevi olan birini istemez, ben de onlara söyleyemem bunu" diyene kadar. ben bu zamana kadar kimseyi inancı yüzünden yargılamamış, sınıflandırmamıştım. bırak yargılamayı, insanlara inançlarını ima eden tek bir cümle ya da soru yöneltmemiştim. bu benim için bardağı taşıran son damla olmuştu. fakat sen benden hızlı davrandın ve bir başkasıını hayatına aldın bile. o zaman canım acımıştı, rastgele bir fotoğrafta bunu gördüğümde dünya başıma yıkıldı sanmıştım ama sonra geçti. hızlıca geçmedi ama zamanla geçti. arkadaşlarıma da söylemiştim, kendisine ihtiyacı olan biri istiyormuş ama ben o insan değilim diye. sonra hayatındaki kişinin de buna dünden razı olduğunu öğrendim. sen evlendikten sonra da birkaç kez iletişime geçtin saçma sebeplerle ve ben sana direkt çizgimi koydum, bir adım bile ötesine geçemezdim. sana karşı duygularım kalmamıştı, fakat kalsa bile o çizgiyi geçemezdim. bana yapılanı bir başkasına yapamazdım. her şeyi bitirebilmiştim, sadece içimde bir kırgınlık kalmıştı. seninle evlenme gibi bir planım yoktu ama benim insanları kırmaya imtina ettiğim konuda beni vurmuştun, bir tek bu kalmıştı aklımda ve içimde. ne bunun bedelini ödemeni istedim ne de sana bir ah ettim ama dün duyduklarım ağzımı açık bıraktı.
evlendiğin kişi aleviymiş, sen narsistliğin dibine vurmuşsun, çocuğuna bakmayı bile külfet olarak görmüşsün, daha da kötüsü şiddete başvurmuşsun ama sosyal medya hesabına bakınca dünyanın en güzel aşkını yaşıyor gibi paylaşmışsın çünkü ailene boşanmış biri olacağını söyleyemezmişsin, bu bir başarısızlık sana göre ve sen asla hayatta başarısız olamazsın değil mi? sana kötü ama gerçek bir haberim var, sen hayatın boyunca başarısız oldun, olmaya da devam edeceksin. çünkü kafanın içinde insanları yargılayıp bir tek kendini haklı ve doğru buluyorsun, bir tek sen varmışsın gibi dünyada. sen evladına bile merhameti çok görmüşsün, daha ne kadar başarı bekleyebilirsin hayattan? sahi bunu ailene nasıl açıklayabiliyorsun?
hala bir ahım yok sana, duyduklarıma da sevinmedim; aksine üzüldüm. bir insanın hayatını da incittiğin için üzüldüm en çok. ama şükrettim yalan söyleyemem, seninle bir hayatım olmadığı için, hala iş arkadaşım olarak aklımda kaldığın için şükrettim ve bunun karşıığında sadakamı da verdim. bir çocuk da sevindireceğim.
bir daha yollarımız kesişmeyecek ama dilerim ki sen de bir gün doğruları görebilir ve merhamet gösterebilirsin hayatındaki insanlara...
evlendiğin kişi aleviymiş, sen narsistliğin dibine vurmuşsun, çocuğuna bakmayı bile külfet olarak görmüşsün, daha da kötüsü şiddete başvurmuşsun ama sosyal medya hesabına bakınca dünyanın en güzel aşkını yaşıyor gibi paylaşmışsın çünkü ailene boşanmış biri olacağını söyleyemezmişsin, bu bir başarısızlık sana göre ve sen asla hayatta başarısız olamazsın değil mi? sana kötü ama gerçek bir haberim var, sen hayatın boyunca başarısız oldun, olmaya da devam edeceksin. çünkü kafanın içinde insanları yargılayıp bir tek kendini haklı ve doğru buluyorsun, bir tek sen varmışsın gibi dünyada. sen evladına bile merhameti çok görmüşsün, daha ne kadar başarı bekleyebilirsin hayattan? sahi bunu ailene nasıl açıklayabiliyorsun?
hala bir ahım yok sana, duyduklarıma da sevinmedim; aksine üzüldüm. bir insanın hayatını da incittiğin için üzüldüm en çok. ama şükrettim yalan söyleyemem, seninle bir hayatım olmadığı için, hala iş arkadaşım olarak aklımda kaldığın için şükrettim ve bunun karşıığında sadakamı da verdim. bir çocuk da sevindireceğim.
bir daha yollarımız kesişmeyecek ama dilerim ki sen de bir gün doğruları görebilir ve merhamet gösterebilirsin hayatındaki insanlara...
devamını gör...
3346.
birkaç ay içerisinde temelli olarak türkiye'den gidiyorum. bence görüşelim.
devamını gör...
3347.
evlenicem galiba
…
ay dur geçti
…
ay dur geçti
devamını gör...
3348.
geç yağan yağmurun kurumuş çiçeğe faydası olmaz. iyi günler.
devamını gör...
3349.
sen birleştirilmiş sınıfta mı okudun, türkçe dersine baytar mı girdi, ya sen, sen okuduğunu niye anlamıyorsun?
devamını gör...
3350.
sen kaybettin, sen yenildin,
zor gülecek, zor gözlerin!
farketmez bana, aşk benden yana,
farketmez bana, hadi git yoluna.
sen kaybettin, bana bir şey olmaz.
sen kaybettin, yüreğim sızlamaz...
zor gülecek, zor gözlerin!
farketmez bana, aşk benden yana,
farketmez bana, hadi git yoluna.
sen kaybettin, bana bir şey olmaz.
sen kaybettin, yüreğim sızlamaz...
devamını gör...
3351.
bir adam bir kadını seviyorsa onu neden dinlemek istemez ki.
adam her şeyi yazsın aklındakini söyleyeceğini söylesin ama kadın asla ağzını açmasın.
neden çünkü şu an işteyim
neden çünkü şu an müsait değilim
sen niye bana anlatıyorsun ben niye seni dinliyorum peki?
ama o öyle işte sen kadınsın.
e tamam oturayım oturduğum sadece dinleyeyim konuşmayayım tipik ezik kadın profili.
ne istiyorsun ne bekliyorsun ki benden
nasıl bir arsız erkek hükmü bu?
ve biz böyle erkekleri seviyoruz değil mi?
ben çok yanılmışım.
you dizisindeki son gerçekten o laubali,lakayıt ve sinsi erkeklerin hak ettiği son.
iyi yaptılar joe'ya.
babamdan beri her erkek mi susturmaya çalışır beni ya bu ne densizlik
işler sevişmeye gelince nasıl da yüzsüzce sırnaşıyorsunuz
bir tek boş zaman doldurmak için "karıyı" dinleyen embesil erkekler.
ne yazık.
size inat yaşayıp konuşacağız lan.
size inat mutlu olacağız.
adam her şeyi yazsın aklındakini söyleyeceğini söylesin ama kadın asla ağzını açmasın.
neden çünkü şu an işteyim
neden çünkü şu an müsait değilim
sen niye bana anlatıyorsun ben niye seni dinliyorum peki?
ama o öyle işte sen kadınsın.
e tamam oturayım oturduğum sadece dinleyeyim konuşmayayım tipik ezik kadın profili.
ne istiyorsun ne bekliyorsun ki benden
nasıl bir arsız erkek hükmü bu?
ve biz böyle erkekleri seviyoruz değil mi?
ben çok yanılmışım.
you dizisindeki son gerçekten o laubali,lakayıt ve sinsi erkeklerin hak ettiği son.
iyi yaptılar joe'ya.
babamdan beri her erkek mi susturmaya çalışır beni ya bu ne densizlik
işler sevişmeye gelince nasıl da yüzsüzce sırnaşıyorsunuz
bir tek boş zaman doldurmak için "karıyı" dinleyen embesil erkekler.
ne yazık.
size inat yaşayıp konuşacağız lan.
size inat mutlu olacağız.
devamını gör...
3352.
diyelim ki bunu okuyorsun
ve okuduğunu da anlıyorsun
ne yapalım yani ne istiyorsun
burası havadan bir başlık
etmiyorsan arkadaşlık
gölgenle etme yoldaşlık
sen bir de dörtlük mü bekliyorsun
biz yaptık oldu orayı anlamıyorsun
üçlük yazdık lakin bak hala okuyorsun
kaytsz yazar üçlük
sever eyler eşlik
hadi sende gel
burası normal sözlük.
ters köşe bizim göbek adımız
aman ali rıza bey kaçmasın tadımız
o kadar yazdık işte bitti yazımız.
ve okuduğunu da anlıyorsun
ne yapalım yani ne istiyorsun
burası havadan bir başlık
etmiyorsan arkadaşlık
gölgenle etme yoldaşlık
sen bir de dörtlük mü bekliyorsun
biz yaptık oldu orayı anlamıyorsun
üçlük yazdık lakin bak hala okuyorsun
kaytsz yazar üçlük
sever eyler eşlik
hadi sende gel
burası normal sözlük.
ters köşe bizim göbek adımız
aman ali rıza bey kaçmasın tadımız
o kadar yazdık işte bitti yazımız.
devamını gör...
3353.
corona günlerinde aşk
zaman yolculuğuna çıktım bu akşam.
kulağımda sesin,
eski günlerdeki gibi.
sigara üstüne sigara yakıyorum.
bir martı getiriyor seni bana.
martının kanadında geliyorsun yanıma,
karşımdaki sandalyeye kuruluyorsun,
kuş tüyü kadar hafif vücudunla...
o güzel kokun bürüyor ortamı.
sonra bir mektup bırakıyorsun masaya,
üstünde 5 eylül 2022 yazıyor.
bir mesaj geliyor telefonuma,
yazan bir başkası.
şarkıcının dediği gibi,
"sevdiğim başka, sevenim başka."
"bugün doğmadı güneşimiz" diyorsun,
sebebini biliyorum.
bu bir sır aramızda.
louis armstrong'dan bir şarkı açıyorum,
la vie en rose...
her biri ayrı bir gezegen olan gözlerinde kayboluyorum.
bir noktaya dönüşüyorum karşında,
mavi soluk nokta...
carl sagan anılıyor masamızda,
ve platon, sonra sokrates ve schopenhauer...
hepsi seninle anlam buluyor.
baş öğretmenim de sensin
büyük önderim de.
2 temmuz 2020'ye gidiyorum,
lanet olası corona günleri...
pandemi, umutsuzluk, bunalım,
depresyon, yalnız bırakılmışlık, yok sayılmışlık.
ve radyodaki umut veren sesin...
corona günlerinde aşk ancak böyle olur...
ah, kavaklar şarkısı çalıyor bak,
bunun bir anlamı var.
bu bir sır değil,
metin altıok'un sezen aksu'ya sattığı şiirinin bestesi
ki buzdolabı almış o parayla...
2 temmuz'larda yasımız var bizim,
unutmadım aklımda.
hiç şair yakılır mı?
alçakça yakmışlar işte sivas'ta.
mektubu açıyorum, tek kelime yazıyor,
delisin...
tüm soru işaretleri siliniyor beynimden.
bu bir sır aramızda.
böyle şiir mi olur kardeşim?
bu ne saçmalık?
baylar, siz değil miydiniz garip akımını dışlayan?
belki biz de ruh hastaları olarak
deli akımı başlatırız.
belli mi olur?
zaman yolculuğuna çıktım bu akşam.
kulağımda sesin,
eski günlerdeki gibi.
sigara üstüne sigara yakıyorum.
bir martı getiriyor seni bana.
martının kanadında geliyorsun yanıma,
karşımdaki sandalyeye kuruluyorsun,
kuş tüyü kadar hafif vücudunla...
o güzel kokun bürüyor ortamı.
sonra bir mektup bırakıyorsun masaya,
üstünde 5 eylül 2022 yazıyor.
bir mesaj geliyor telefonuma,
yazan bir başkası.
şarkıcının dediği gibi,
"sevdiğim başka, sevenim başka."
"bugün doğmadı güneşimiz" diyorsun,
sebebini biliyorum.
bu bir sır aramızda.
louis armstrong'dan bir şarkı açıyorum,
la vie en rose...
her biri ayrı bir gezegen olan gözlerinde kayboluyorum.
bir noktaya dönüşüyorum karşında,
mavi soluk nokta...
carl sagan anılıyor masamızda,
ve platon, sonra sokrates ve schopenhauer...
hepsi seninle anlam buluyor.
baş öğretmenim de sensin
büyük önderim de.
2 temmuz 2020'ye gidiyorum,
lanet olası corona günleri...
pandemi, umutsuzluk, bunalım,
depresyon, yalnız bırakılmışlık, yok sayılmışlık.
ve radyodaki umut veren sesin...
corona günlerinde aşk ancak böyle olur...
ah, kavaklar şarkısı çalıyor bak,
bunun bir anlamı var.
bu bir sır değil,
metin altıok'un sezen aksu'ya sattığı şiirinin bestesi
ki buzdolabı almış o parayla...
2 temmuz'larda yasımız var bizim,
unutmadım aklımda.
hiç şair yakılır mı?
alçakça yakmışlar işte sivas'ta.
mektubu açıyorum, tek kelime yazıyor,
delisin...
tüm soru işaretleri siliniyor beynimden.
bu bir sır aramızda.
böyle şiir mi olur kardeşim?
bu ne saçmalık?
baylar, siz değil miydiniz garip akımını dışlayan?
belki biz de ruh hastaları olarak
deli akımı başlatırız.
belli mi olur?
devamını gör...
3354.
insanların samimiyetsiz olmasını kaldıramıyorum. o kadar sahte gözüküyorlar ki sonrasında… komik bile bulmuyorum yani.. resmen köprüyü geçene kadar muhabbeti… bana da aynısın bence hani bunu en başından beri biliyordum da… biraz daha detaya ihtiyacım vardı… inanıyorum artık.. ben göreceğimi gördüm, duyacağımı duydum.. böyle yanar döner insanlar da benden benden uzak allaha yakın olmasını tercih ederim. sorry.
devamını gör...
3355.
dediklerimin bir bir çıkmasının haklı gururunu yaşıyorum.
devamını gör...
3356.
canım benim.
kulağımda birsen tezer - delikanlı, aklımda sen varsın. bu şarkıyı bana sen öğretmiştin. kültür-sanata dair birçok şey öğrettiğin gibi.
benden yaşça büyük olman, seni ayrı bir kutsal yapıyor gözümde. sanki sana olan aşkımı şefkatle ve anlayışla karşılayacakmışsın gibi geliyor. " ya işte her ne kadar yetişkin olsa da 30 yaşında genç bir delikanlıyken bana aşık olmuş ve bu aşkı hâlâ devam ediyor, kendini böyle mutlu hissediyor, olabilir " diycekmişsin gibi geliyor. bir keresinde hislerimizden dolayı da yargılanacak değiliz ya demiştin ya hani? o lafına ve hoşgörüne sığınıyorum bu satırları yazarken.
yarın sabahı iple çekiyorum. çünkü, sesini duyacağım. o güzel, o temiz, o kötülüklerin kirletemediği kalbini açacaksın, herbiri beynime mıh gibi kazınacak, kalbimi yumuşacık yapacak cümlelerini duyacağım radyodan.
yine de sana olan aşkım sayfalarla beraber benimle mezara gömülecek. hiçbir zaman bundan haberin olmayacak. çünkü, ben haddini bilen bir insanım. aramızdan sadece koca iki boğaz değil sonsuz uzay boşluğu geçiyor.
seni sevmek beni iyi bir insan haline getirdi. ben de akışına bıraktım her şeyi.
seni seviyorum.
kulağımda birsen tezer - delikanlı, aklımda sen varsın. bu şarkıyı bana sen öğretmiştin. kültür-sanata dair birçok şey öğrettiğin gibi.
benden yaşça büyük olman, seni ayrı bir kutsal yapıyor gözümde. sanki sana olan aşkımı şefkatle ve anlayışla karşılayacakmışsın gibi geliyor. " ya işte her ne kadar yetişkin olsa da 30 yaşında genç bir delikanlıyken bana aşık olmuş ve bu aşkı hâlâ devam ediyor, kendini böyle mutlu hissediyor, olabilir " diycekmişsin gibi geliyor. bir keresinde hislerimizden dolayı da yargılanacak değiliz ya demiştin ya hani? o lafına ve hoşgörüne sığınıyorum bu satırları yazarken.
yarın sabahı iple çekiyorum. çünkü, sesini duyacağım. o güzel, o temiz, o kötülüklerin kirletemediği kalbini açacaksın, herbiri beynime mıh gibi kazınacak, kalbimi yumuşacık yapacak cümlelerini duyacağım radyodan.
yine de sana olan aşkım sayfalarla beraber benimle mezara gömülecek. hiçbir zaman bundan haberin olmayacak. çünkü, ben haddini bilen bir insanım. aramızdan sadece koca iki boğaz değil sonsuz uzay boşluğu geçiyor.
seni sevmek beni iyi bir insan haline getirdi. ben de akışına bıraktım her şeyi.
seni seviyorum.
devamını gör...
3357.
artık o bunu okuyordaki "o" olacak özel biri kalmadı.
maddi sebeplerden ötürü sevdiğim halde terk ettiğim insanla barışmak için çok çaba sarf ettim. artık geriye bakmamı gerektirecek bir şey kalmadı çünkü. fakat bir gün konuşurken bir şeyi fark ettim.
dediğim hiçbir şeyi anlamamış özlem duygusuyla bile empati kuramamıştı. bunun için onu suçlayamam. belki aradan zaman geçtiği için belki de artık sevmediği için ama bana tepeden bir ezik gibi bakıp "bir gün seni de seven biri olacak" sözünü unutamadım. yalan yok çok zoruma gitti. halbuki ne sosyal ilişkilerimde ne cinsel hayatımda sorun vardı. tabi anlatamazsın ilgi gördüğün halde ben sadece seninle olmak istiyorum duygusunu.
kısa bir zaman öncesine kadardı. artık yazabileceğim "o" yok.
maddi sebeplerden ötürü sevdiğim halde terk ettiğim insanla barışmak için çok çaba sarf ettim. artık geriye bakmamı gerektirecek bir şey kalmadı çünkü. fakat bir gün konuşurken bir şeyi fark ettim.
dediğim hiçbir şeyi anlamamış özlem duygusuyla bile empati kuramamıştı. bunun için onu suçlayamam. belki aradan zaman geçtiği için belki de artık sevmediği için ama bana tepeden bir ezik gibi bakıp "bir gün seni de seven biri olacak" sözünü unutamadım. yalan yok çok zoruma gitti. halbuki ne sosyal ilişkilerimde ne cinsel hayatımda sorun vardı. tabi anlatamazsın ilgi gördüğün halde ben sadece seninle olmak istiyorum duygusunu.
kısa bir zaman öncesine kadardı. artık yazabileceğim "o" yok.
devamını gör...
3358.
sen okuma ulennnnnn ayuuuu! panda ayuuuu!
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168