101.
eğer burada olsaydın, sana anlatmak isterdim. kimsenin hatta benim bile varlığına ihtimal vermediğim bir şeyin ne kadar kırılmış olduğunu; kalbimin. orada öylece üstüm başım kan içinde dururken, kimsenin suratında bir parça bile telaş emaresi olmamasının nasıl hissettirdiğini, hastanede tek başıma dikilirken kimsenin benim için gelmeyeceğini bilmenin, ilk kez birinin iyi misin diye sormasını ne denli dilediğimi sana anlatmak isterdim. beni biliyorsun, kendime sürekli yalnız başıma iyi olduğumu söyleyip duruyorum ama sahiden iyi miyim artık inan bilmiyorum. saatlerce geç kalmışken, tamamen kana ve toza bulanmışken duyduğum tek cümlenin o aptal halıları kirletmemem olduğunu bilseydin eğer, bilmiyorum... bilseydin eğer yine o aptal gülümsemelerinden birini takınır ve ben önemsiyorum derdin değil mi? "ben cehennemin dibine gitmemeni önemsiyorum"

burada olsaydın, eğer burada olmuş olsaydın sana aslında ne kadar yorgun hissettiğimden söz ederdim. gözlerimi her kapattığımda gözlerimin önünden geçen cam kırıklarının yakamdan düşmediğini ve bir türlü uyuyamadığımı bilseydin, bütün geceni yeniden bana ayırır mıydın? bütün gece yine beraber bir kaç film izlerdik ve gevezelik ederdik değil mi? bilmiyorum, tek yaptığım önemsemiyor gibi davranmak ama koca dünyada bir başımayım, bunu çoğu zaman dert etmiyorum hatta memnunum bu sessizlikten yine de bazı zamanlar insanın tek duymak istediği tanıdık bir ses.

eğer burada olsaydın, ilk defa bir insanın varlığına ihtiyaç duyduğumu itiraf edebilirdim. dizlerim korkudan eski bir iskele gibi titrerken kendi kendimi teselli etmem gerektiğini bilmenin ve durup acı çekmeye bile vaktimin olmamasının nasıl hissettirdiğini beni nasıl yerin bin kat dibine gömdüğünü sana anlatabilirdim böylece. kimsenin senin için orada olmayacağına o kadar alışıyorsun ki acı çekmek için bile kendine izin veremiyorsun böyle zamanlarda. kendime söylediğim her şeyi hayal meyal hatırlıyorum eğer duysaydın eminim gülerdin. "şimdi sırası değil, kalk ve bir şeyler yap kendin dışında kimse umursamayacak. yürümeye devam et, git sadece yürü. kazağı koluna daha sıkı sar, kanamayı durdur tek yapman gereken bu gerizekalı! nefes al acıyı önemseme şimdi sızlanmanın zamanı değil." peki ne zaman sızlanmamın zamanı? zihnimi uyuşturan, etimi lime lime eden bu ağrı hakkında kendime bile nazım geçmiyor sanırım.

eğer burada olsaydın... ama değilsin. sanırım bu benim hatam ve bundan gurur duymuyorum sadece yıllar sonra denk gelirsen eğer bilmeni isterim; bazı zamanlar insan olduğumu hatırlamaya başladım ve bu hatırladığımdan daha betermiş. dediğim gibi yalnızken iyiyim sorun yok, önemli değil. sadece haklıydın, bir gün gerçekten kendim dışında birine ihtiyacım olduğunu söylediğinde seni dinlemem gerekirdi tamamen aptal gibi davrandım.
devamını gör...
102.
türkiyede tek bir malum kişi var.
devamını gör...
103.
burayı da okumazsın artık sayın o. resmen sapık ayol.
devamını gör...
104.
çapsız insan seni.
devamını gör...
105.
seni ifade eden rozet daha icat edilmedi, hoş icat edilseydi de karma puanım yetmezdi.
devamını gör...
106.
...okumaya devam et. okumak iyidir. okuma'nın her çeşidi değerdir. evet, çeşitli okuma şekilleri var. kıraat; yüzünden okumak, meydan okumak, hayati ve kitabi olmak üzere çeşitli okuma stilleri var. biz kitabiyiz biliyorum. en nihayetinde meydan okuyacak kadar ne ibrahim'iz, ne budha, ne gandhi, ne de danyel'iz. biz ancak yüzünden kitabı kıraat eder, haddimizi biliriz. yeri göğü atlası devranı bakarak görecek idrak sahibi değiliz. okuruz, anlam kârımız kadar anlarız. yontulmak mı? bilemem artık. kimimiz taştan kimimiz odundan... belki yontulur bir şeye benzeriz diyeceğim de; ben kitap okuyan merkepler tanıyorum. okumak esasen anladığını üstünde taşımaktır. üstünde taşımadığın her yük seni merkep yapar. normal merkeplikten biraz farklı ama nihayetinde merkeplik vaziyet.
devamını gör...
107.
merak ediyorum beni olduğum gibi sever mi. yalan mı hepsi. sormak isterim. inanamıyorum ne ona, ne de hemcinsine.
devamını gör...
108.
oysa bir umuttu hep gönlü besleyen...
devamını gör...
109.
cok seviyorum seni! bunu buraya neden yaziyorum bilmiyorum ama oyle iste...
devamını gör...
110.
"allah’a seni emanet ettim;

ettim seni allah’a emanet..

seni allah’a emanet ettim;

seni ettim allah’a emanet.."

(bkz: abdülhak hamit tarhan)
devamını gör...
111.
kawaki wo ameku (hiç benlik olaylar değil bunlar bak)
ayrıca judas- angel' ı da kimselere yedirmem, eindjal bizimdir.
devamını gör...
112.
korkunçlu oyunlar oynamayı başlamadan bırakmalısın sevgilim ♥️
devamını gör...
113.
aslında seni hiç sevmemişim bahaneydi herşey güzel anıların hatrına seviyormuşum ve bencilsin bu beni çok yıprattı ve yıllar geçsede sana geri dönmek istemiyorum.
devamını gör...
114.
taaaaa...
devamını gör...
115.
karaladığım bir vedayı aklıma getiren başlık.
#265883
mesela yani,okumuş olsun.
devamını gör...
116.
seninle..yatak odasında..atletli bir şekilde..fifa oynamak istiyorum kanka. benim ps yatak odasında ya, neyse kolay gelsin kanka.
devamını gör...
117.
bakıyorum da hayatını düzene sokamamışsın
devamını gör...
118.
diyelim sen bunu okuyorsun. evet sen sen. üzerine de alınmazsın şimdi. iki kelime edecek hal bırakmadın. yordun, üzdün, kırdın. mutlu musun? için rahat mı? bak tuz buz her şey. yazık sana. bir gün pişman olman dileğiyle. hoşçakal!
devamını gör...
119.
seni cok seviyorum, umarim hayatimizda her zaman iyi seyler bekliyordur bizi. her kotuyu de sana elimden geldigince iyi yapmaya hazirim.
devamını gör...
120.
diyelim ki helios bunu okuyor;

aylardan aralık'a yeni girmiştik. yazar olduğum ekşi sözlükte son 2 yıldır her gece olduğu gibi mutsuz, huzursuz, "nerde eski sözlükler" edasıyla adeta cam gülü dedesi gibi dolaşıyordum. bir başlık gördüm, uludağ sözlük ayaklanmış. "aha" dedim sonunda birileri sözlüklerin girdiği bu kısır döngüye baş kaldırmış. uludağ sözlük'e baktığımda ise hayatımda beni 2010'lu senelerin heyecanına götüren bir yerle karşılaştım; kafa sözlük !

hiç düşünmeden daldım içine; içeriye girdiğimde adeta yeni bir araba koltuğu kokusu, badana kokusu, pıtırcık sesi alıyordum. daha çok yeni, birkaç haftalık sözlüktü. az başlık, her başlık altında heyecanla yazılmış en fazla 2 entry.
hiç düşünmedim, usulca "üye ol"a tıkladım. çat diye yazardım, hem de en afillisinden; 1. nesil !

dedim ki "burası o rakip sözlükler gibi olmayacak!". ekşi sözlük'te her başlığın altında ebele gübele yazan "ben"den sonra buranın daha asaletli olmasını istedim. boru mu? çoğu başlığın ilk entry'si olacaktı bunlar. o yüzden genel olarak tanım yapmak için burayı kullanmak istedim. sanırım biraz gerizekalıymışım tanımlayacak pek de bir şeyim yokmuş ama olsun, nitekim sahiplenmiştim ben burayı.

hatta öyle ki (bkz: bilmeyen biri için kafa sözlük’ü özetle) başlığında girdiğim şu (bkz: #126968">#126968) entry'de burası için vatandaşlık başvuru olsa hiç düşünmeden başvuracak halimden nasıl sahiplendiğimi de anlarsınız.

lakin güzel günler uzun sürmedi... geçenlerde sözlüğe girdim bir baktım ki ne göreyim? çaylak olmuşum ben a dostlar. bu kez sitem etmeye geldim. sitemim de helios'a. evet, çaylaklık sistemi gelecek demiştiniz. lakin bunun, bizden sonraki başvurular için geçerli olacağını düşünmüştüm. açıkçası hiç ummamıştım ki, sözlüğün açıldığı daha 1 ay olmadan sözlüğünüze gelip aynı anda burayı ekşi sözlük ve diğer platformlarda duyurarak üye akımı sağlayan; hatta o kadar üye akımı sebebiyle sizlerin "çaylak"lık rejimini getirmek zorunda kalmanızın sebebi olan biz üyelerinizi 1 gecede çaylak yapacağınızı. o kadar üzüldüm ki böyle bir platformda 1. nesil yazar olma şansımı elimden almanıza. sözlüğe benden sonra girmiş adam caka satıyor "1. nesil yazarım" diye. bir de çaylaklarla dalga geçiyor. bu böyle olmamalıydı. açıkçası çok ağrıma gitti.

ben kaliteli bir profil oluşturmak için her başlığa uçan kuş gibi yazmıyorum. burayı forum olarak kullanmak istemediğimi de bir zamansı adminlerden biriyle yazışırken söylemiştim.
şimdi ben ne yapayım?
sözlüğü açtığınız 1 ay olmadan üye olduğum platformda çaylaklıktan kurtulmak için totoşumu mu yırtayım?
benden sonra gelen adamdan like mı dileneyim?

çok üzdün helios, çok üzdün...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"diyelim ki o bunu okuyor" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim