diyelim ki o bunu okuyor
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
başlık "ilkokuldamasaaltındaunutulanresimcantasi" tarafından 09.11.2020 18:00 tarihinde açılmıştır.
2141.
ona değil size yazıyorum,değer görmemiş insanlara değer vererek onları rahatsız etmeyiniz.
devamını gör...
2142.
sen de artık herkes gibisin.
devamını gör...
2143.
birincisi mizacım hep öyleydi çakma türkçüye saplarken bunu dert etmiyordun sana bilale anlatır gibi anlattık ama anlamadın.
ikincisi ben senin gibi öyle laf sokmalı imalı çalışmam direk gelir yazarım. hayır tatlı tatlı dizi izliyorduk vücut geliştirmeci de olduk.
öncelikle sana body building hakkında biraz bilgi vereyim body building "vücut inşaasıdır." geliştirmesi değildir. yani yaptığın spora yada amacına göre belli kas gruplarını çalıştırır/güçlendirirsin. ama enine gitmek falan evet bu vücut geliştirmedir.
ben spor salonuna formumu korumak+kas gruplarını amacına göre (mma: mix martial arts yani karma dövüş sanatları benim stilim muay thai, boks, askeri sambo (rus stili.), güreş ve jiu jitsu temelli. ) dolayısı ile ful body antrenman yapıyorum ama vücudumu enine şişirmiyorum. çevikliğimi ve kas gruplarımı koruyacak şekilde antrenman yapıyorum bunun içinde kum torbası falanda dahil. yani öyle stereoid kullanan, beynini kimyasala kaptırmış bir tip değilim ne halt ettiğimi senden iyi biliyorum. ve evet bir konuda dediğin doğru gerçek hayat spor salonundakine benzemiyor klavye başında oturup don kişotluk oynamıyoruz kısaca en basiti bizim salondan bir kadını kaldırmaya çalışanları hastahanelik edip mahkemelik olmayı göze alıyoruz.
ve gene senin anlamadığın yaptığın boşlar başkalarına zarar verdiği için sana sert çıktım gene olsun gene çıkarım salt sana değil kim olursa olsun çıkarım. kimsedende bir korkum yok.
hayır sağda solda "gavat" başlığını paylaşıyorsun ben koskoca sözlükte senden başka bu tanıma cuk oturanı görmedim. sırf don kişotluk oynamak için arkadaşını bile ortaya atan vasıfsızın tekisin gelmişsin bana atar gider yapıyorsun.
aslında olay ne biliyor musun? sen ilgiye aç, aciz, takıntılı bir "şeysin" dolayısı ile de aslında sana cevap vermek ayağına bulaşan at bokunu temizlemekle eş değer neyse.
ikincisi ben senin gibi öyle laf sokmalı imalı çalışmam direk gelir yazarım. hayır tatlı tatlı dizi izliyorduk vücut geliştirmeci de olduk.
öncelikle sana body building hakkında biraz bilgi vereyim body building "vücut inşaasıdır." geliştirmesi değildir. yani yaptığın spora yada amacına göre belli kas gruplarını çalıştırır/güçlendirirsin. ama enine gitmek falan evet bu vücut geliştirmedir.
ben spor salonuna formumu korumak+kas gruplarını amacına göre (mma: mix martial arts yani karma dövüş sanatları benim stilim muay thai, boks, askeri sambo (rus stili.), güreş ve jiu jitsu temelli. ) dolayısı ile ful body antrenman yapıyorum ama vücudumu enine şişirmiyorum. çevikliğimi ve kas gruplarımı koruyacak şekilde antrenman yapıyorum bunun içinde kum torbası falanda dahil. yani öyle stereoid kullanan, beynini kimyasala kaptırmış bir tip değilim ne halt ettiğimi senden iyi biliyorum. ve evet bir konuda dediğin doğru gerçek hayat spor salonundakine benzemiyor klavye başında oturup don kişotluk oynamıyoruz kısaca en basiti bizim salondan bir kadını kaldırmaya çalışanları hastahanelik edip mahkemelik olmayı göze alıyoruz.
ve gene senin anlamadığın yaptığın boşlar başkalarına zarar verdiği için sana sert çıktım gene olsun gene çıkarım salt sana değil kim olursa olsun çıkarım. kimsedende bir korkum yok.
hayır sağda solda "gavat" başlığını paylaşıyorsun ben koskoca sözlükte senden başka bu tanıma cuk oturanı görmedim. sırf don kişotluk oynamak için arkadaşını bile ortaya atan vasıfsızın tekisin gelmişsin bana atar gider yapıyorsun.
aslında olay ne biliyor musun? sen ilgiye aç, aciz, takıntılı bir "şeysin" dolayısı ile de aslında sana cevap vermek ayağına bulaşan at bokunu temizlemekle eş değer neyse.
devamını gör...
2144.
sana yazmıştım bu şiiri. bir tek sana okutamadım. sen bakarken başkaları okudu. sana vermeye cesaret edemedim.
fark ettirmeden girmişsin kalbime
dört odacığın dördü de
tıka basa dolmuş sanki seninle
yer kalmamış başka hiç kimselere
uzağız belki çok birbirimize
ilerde bir araya gelsek keşke
dualarım kabul olur belki de
yer edinirim ben, senin kalbinde
rahatça baksam güzel gözlerine
gerilmeden, huzur dolu, sakince
kelimelerin yetmediği hisleri
anlasan gözlerimiz kesişince
kollarını bana açsan genişçe
yer edinsem o arayı kendime
her anımızda kalsam seninle
evimiz olsak biz birbirimize
anlamsızca düşmüşüm bu karanlığa
bütün ışıklarımın söndüğü an da
pasparlak çıkmışsın benim karşıma
gökteki kutup yıldızıymışçasına
nereden geldiğin belli değil senin
bana yol gösterirken kaybolan gözlerin
izin ver, ben de senin için parlayayım
yolunu bulmana bir sebep olayım
fark ettirmeden girmişsin kalbime
dört odacığın dördü de
tıka basa dolmuş sanki seninle
yer kalmamış başka hiç kimselere
uzağız belki çok birbirimize
ilerde bir araya gelsek keşke
dualarım kabul olur belki de
yer edinirim ben, senin kalbinde
rahatça baksam güzel gözlerine
gerilmeden, huzur dolu, sakince
kelimelerin yetmediği hisleri
anlasan gözlerimiz kesişince
kollarını bana açsan genişçe
yer edinsem o arayı kendime
her anımızda kalsam seninle
evimiz olsak biz birbirimize
anlamsızca düşmüşüm bu karanlığa
bütün ışıklarımın söndüğü an da
pasparlak çıkmışsın benim karşıma
gökteki kutup yıldızıymışçasına
nereden geldiğin belli değil senin
bana yol gösterirken kaybolan gözlerin
izin ver, ben de senin için parlayayım
yolunu bulmana bir sebep olayım
devamını gör...
2145.
2146.
insan olmaya çalışmanın, adil olmaya çalışmanın, kırmadan anlatmaya çalışmanın kötülük olduğunu hatırlattığın için teşekkürler.
olaylara karışmak istemeyince ya da senin istediğini yapmadı diye kötüleyince karşısında durduklarından bir farkın kalmıyor .kendinle çelişiyorsun anlatmaya çalıştığımda buydu ama keşke böyle anlasaydın. dost acı söyler unutma, eleştiri tek taraflı olmaz,olursa eleştiri olmaz.
olaylara karışmak istemeyince ya da senin istediğini yapmadı diye kötüleyince karşısında durduklarından bir farkın kalmıyor .kendinle çelişiyorsun anlatmaya çalıştığımda buydu ama keşke böyle anlasaydın. dost acı söyler unutma, eleştiri tek taraflı olmaz,olursa eleştiri olmaz.
devamını gör...
2147.
ne oldu biliyor musun?
seni hic alakadar etmez..
seni hic alakadar etmez..
devamını gör...
2148.
kivi dilimledim. rakıya tek buz attım. süper.
devamını gör...
2149.
çok güzelsin ama seni tanımaya cesaretim yok. birde üşeniyorum, hiç aşk meşk uğraşacak halim yok. yoksa yazarım. özgüvenle alakası yok böyle kendi halimde daha iyiyim.
iç sesim ;
iç sesim ;
devamını gör...
2150.
buradaki yazıların yüzde doksanı diyim hadi galiba sözlük içinde birilerine yazılıyor. bana mı öyle geliyor. ne güzel aslında. bir taraftanda kötü..
hepimiz bir yaraliyiz mi hepimiz birilerini yaraladik mı.
yazılan da okuyordur umarım. yazan yazılan okuyunca ne düşünüyor diye düşünüyordur. yazarken oh rahatladım diyordur değil mi.
dur şunu da diyeyim içimde kalmasin gibi mi.
anlatamadım mi.
dışarda olsa karşısına çıkabilecek bu sözleri söyleyecek halide yok. böyle süslü kelimelerde aklına gelmez. gelse faydası olur mu.
insan sürekli bir seylere anlam yüklüyor yüklemek istiyor. bir hayalin etrafinda geziyor dolanıyor . hayalim gercekligi değil kendisi güzel gibi mi.
gün içinde birisiyle kavga ettinde akşam aklına geldi şunu da deseydim ah bunuda deseydim. sonra kendini haklı çıkarmak için uğraşıp duygularından bahsediyorsun.
şoyle oldu böyle oldu. şöyle sevdim acı çektim kendimden neler verdim.
aldım kabul ettim. aldıklarım yeter .
bence her şeye rağmen insanın kendisinde iz birakan insanlara iyi bir özden bahsediyorum kendi adıma. diğer türlüsüne haddim yok samimiyetimde yok tecrübe bile diyemem ona.
işte iyi bir iz birakanlara eyvallah demeli saygı duymalı. bir güzel şekilde hoşçakal merhaba diyecek saygıyı duymalı. kendisine duydurmali.
ölmezsin ekmeğin suyun durur yerinde. peki insana ekmek su yetseydi sadece insan böyle olur muydu. böyle gelişim teknoloji. bunca siiir hikaye roman şarkı destan hep aşk meşk üstüne .
diyelim ki o bunu okuyor. okuduğuna değdi mi.
yazdığına değdi mi.
hepimiz bir yaraliyiz mi hepimiz birilerini yaraladik mı.
yazılan da okuyordur umarım. yazan yazılan okuyunca ne düşünüyor diye düşünüyordur. yazarken oh rahatladım diyordur değil mi.
dur şunu da diyeyim içimde kalmasin gibi mi.
anlatamadım mi.
dışarda olsa karşısına çıkabilecek bu sözleri söyleyecek halide yok. böyle süslü kelimelerde aklına gelmez. gelse faydası olur mu.
insan sürekli bir seylere anlam yüklüyor yüklemek istiyor. bir hayalin etrafinda geziyor dolanıyor . hayalim gercekligi değil kendisi güzel gibi mi.
gün içinde birisiyle kavga ettinde akşam aklına geldi şunu da deseydim ah bunuda deseydim. sonra kendini haklı çıkarmak için uğraşıp duygularından bahsediyorsun.
şoyle oldu böyle oldu. şöyle sevdim acı çektim kendimden neler verdim.
aldım kabul ettim. aldıklarım yeter .
bence her şeye rağmen insanın kendisinde iz birakan insanlara iyi bir özden bahsediyorum kendi adıma. diğer türlüsüne haddim yok samimiyetimde yok tecrübe bile diyemem ona.
işte iyi bir iz birakanlara eyvallah demeli saygı duymalı. bir güzel şekilde hoşçakal merhaba diyecek saygıyı duymalı. kendisine duydurmali.
ölmezsin ekmeğin suyun durur yerinde. peki insana ekmek su yetseydi sadece insan böyle olur muydu. böyle gelişim teknoloji. bunca siiir hikaye roman şarkı destan hep aşk meşk üstüne .
diyelim ki o bunu okuyor. okuduğuna değdi mi.
yazdığına değdi mi.
devamını gör...
2151.
daha da bokumda boğulan bok gibi birisi olabilirim ama bir anda olasım yok tabi.
devamını gör...
2152.
bin kez yazdık yok okumuyor arkadaş okumuyor. cahil işte.
devamını gör...
2153.
nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum.. zihnimde bir sürü cümle sıralı. her biri sanki beni boğuyor, içine çekiyor. şuan sanki sen beni duyuyormuşsun gibi seninle konuşmak ıstiyorum, çünkü başka nasıl içimdeki ateşi söndürürüm bilmiyorum. ancak yazarak kurtulabilirim.
beni bilirsin, severim yazmayı. eskiden hep zevk alırdın yazdıklarımı okurken. şimdi okusan alır mısın bilmiyorum.
seni affetmek için her zerremi zorluyorum. seni affetmek ve kırgın hatırlamamak için o kadar zorluyorum ki kendimi. ama yapamıyorum. bazı cümleler bıçak gibi saplanmış kalbime. o bıçakların izi çıkmıyor. bazı cümleler zihnimde canlanıyor. durmadan.. durmadan.. o zaman işte kafayı yiyecek gibi oluyorum.
affetmek o kadar zor ki seni. öyle kırgınım ki sana. keşke diyorum, hiçbiri yaşanmasaydı. gururumu kıran, beni mahveden o cümleler hiç kurulmasaydı. o zamanlar hepsine susup bahaneler uydurdum. hep yalan olduğuna inandırdım kendimi. hiçbirini gerçekten hissederek söylemediğine inandırdım kendimi. ama şimdi araya zaman girdi, daha sağlıklı düşünebiliyorum.
eskiden yaptığımı şuan yapamıyorum, ardımda bırakamıyorum. kalbim öyle kırılmış ki benim. ben eski ben değilim. biliyor musun, artık hiç konuşmuyorum. neredeyse hiç. sadece kitap okuyorum, müzik dinliyorum. hep takılırdın bana çok konuştuğum için. ama artık.. susuyorum. hiç kimseye cevap vermek gelmiyor içimden. artık daha az yazıyorum. sadece düşünüyorum, düşündükçe işin içinden çıkamıyorum.
maviyi hala çok seviyorum ama sanırım maviden siyaha dönüşüyorum. mavi canlı bir renk, umut dolu bir renk. ben ise kendimi öyle hissetmiyorum. bazı şeyleri kafamda bitirmişim ben. duygularımı yitirmişim.
yeni yeni insanlar giriyor hayatıma. hepsinde farklı bir hikaye. ama hiç merak etmiyorum hiçbirini. sadece ediyormuş gibi davranıyorum, ayak uyduruyorum onlara. çevremdeki kalabalığa inat yapayalnızım. o kalabalıkta hep seni arıyor gözlerim. gün için de değilse bile gece olduğunda, herkes köşesine çekildiğinde aklıma düşüyorsun. o an ki ruh durumumu nasıl tarif edebilirim bilmiyorum. çaresiz ve özlem dolu. biraz da kırgın.
eskiye göre daha az aklıma geliyorsun. ama geldiğinde de öyle bir sızı bırakıyorsun ki yüreğimde tamam diyorum.. bu his asla geçmeyecek. sanki tüm güzel duygularımı seninle harcamışım gibi hissediyorum. bunun için kesinlikle pişman değilim. bu acıları tekrar yaşayacağımı bilsem yine senin olurdum ben. yine senin sevgilin olurdum.
ama artık güzel şeyler çok az geliyor aklıma. aklıma düştüğünde hatırladığım şeyler genelde kalbimi kıran anılar oluyor ve bunu hiç sevmiyorum. sanırım unutuyorum bazı şeyleri, bu beni daha da korkutuyor. birlikte dinlediğimiz grubun her yeni şarkısı çıktığında altındaki yorumları okuyorum. belki yeniden görürüm seni diye. ama yoksun. sonra o yorumlarda bazı çiftleri görüyorum. aşklarını itiraf edenleri. o an buruk bir gülümseme oluşuyor işte.
her yeni şarkıda biz de buluşurduk çünkü. ve sen hep beni bulurdun. en son buluştuğumuz yorumda seni sevdiğimi ve bunu umarım görürsün dediğimi hatırlıyorum. sen de karşılık olarak seni seviyorum demiştin. sonra hiç denk gelmedik seninle. ne bir şarkının altında ne de başka bir yerde.
korkuyorum, ya sana sarılmadan ölüm ikimizden birini alırsa? korkuyorum. pişman olmaktan korkuyorum. ama sonra benim elimden gelen her şeyi yaptığım geliyor aklıma. senin ise hiçbir şey yapmadan öylece durduğun. işte o zaman vazgeçiyorum senden.
evet, vazgeçiyorum senden. ne zormuş meğer bu. bir insandan vazgeçmek ne zormuş. bunu içim acıya acıya öğrendim. aşkın ne olduğunu da seninle öğrendim, acısını da.
seni özlüyorum. merak ediyorum. bunlar için kendime çok kızıyorum ama. çünkü sen beni biliyorum ki hiç özlemiyorsun. özleseydin gelirdin değil mi? gelmezdin. sen öyle aptal bir gurura sahipsin ki özleseydin de özledim diyemezdin.
doğum gününde yazmamak için çok direndim, yılbaşında da öyle. ama yine dayanamayıp yazdım. ne bileyim.. belki görürsen mutlu olursun diye. belki.. küçük bir ihtimal işte.
çünkü sen geçen sene doğum günümde gelmediğinde ben çok üzülmüştüm. bunu yaşamanı istemedim. gerçi.. senin için önemi yoktur ama.. işte.. konu sen olunca ben ince düşünmeden yapamıyorum. çünkü hala içimdesin sen. siliniyor olsan da hala benimlesin.
ama ben çok yoruldum. ben bu hikayenin yarım kalmaması ve seninle tamamlanması için elimden geleni yaptım. ama yoruldum artık. olur da bir gün beni birisiyle görürsen, hayatıma birini aldığımı duyarsan bana kızma.
sevgin bu kadarmış işte deme. ben seni bekledim. çok savaştım. seni sevdim. bir tek seni. ve bir gün hayatıma biri girse dahi hiç kimseye karşı bu kadar yoğun duygu besleyemem ben.
insan bir kez aşık olur bence. ondan öncesi aldanış, sonrası ise kaçıştır. ben sende harcadım aşk duygusunu. ileride birisiyle olursam eğer ona sadık kalıp değer veririm elbette. kimseyi yarı yolda bırakmam ben. ama.. hiçbir zaman bir daha bu yoğun duyguları hissetmeyeceğim. hiç kimseye sana baktığım gibi bakmayacağım. hiç kimseye sana dokunduğum gibi dokunmayacağım. ben sadece hayatın koşuşturmasına kapılıp gideceğim.
beni bilirsin, severim yazmayı. eskiden hep zevk alırdın yazdıklarımı okurken. şimdi okusan alır mısın bilmiyorum.
seni affetmek için her zerremi zorluyorum. seni affetmek ve kırgın hatırlamamak için o kadar zorluyorum ki kendimi. ama yapamıyorum. bazı cümleler bıçak gibi saplanmış kalbime. o bıçakların izi çıkmıyor. bazı cümleler zihnimde canlanıyor. durmadan.. durmadan.. o zaman işte kafayı yiyecek gibi oluyorum.
affetmek o kadar zor ki seni. öyle kırgınım ki sana. keşke diyorum, hiçbiri yaşanmasaydı. gururumu kıran, beni mahveden o cümleler hiç kurulmasaydı. o zamanlar hepsine susup bahaneler uydurdum. hep yalan olduğuna inandırdım kendimi. hiçbirini gerçekten hissederek söylemediğine inandırdım kendimi. ama şimdi araya zaman girdi, daha sağlıklı düşünebiliyorum.
eskiden yaptığımı şuan yapamıyorum, ardımda bırakamıyorum. kalbim öyle kırılmış ki benim. ben eski ben değilim. biliyor musun, artık hiç konuşmuyorum. neredeyse hiç. sadece kitap okuyorum, müzik dinliyorum. hep takılırdın bana çok konuştuğum için. ama artık.. susuyorum. hiç kimseye cevap vermek gelmiyor içimden. artık daha az yazıyorum. sadece düşünüyorum, düşündükçe işin içinden çıkamıyorum.
maviyi hala çok seviyorum ama sanırım maviden siyaha dönüşüyorum. mavi canlı bir renk, umut dolu bir renk. ben ise kendimi öyle hissetmiyorum. bazı şeyleri kafamda bitirmişim ben. duygularımı yitirmişim.
yeni yeni insanlar giriyor hayatıma. hepsinde farklı bir hikaye. ama hiç merak etmiyorum hiçbirini. sadece ediyormuş gibi davranıyorum, ayak uyduruyorum onlara. çevremdeki kalabalığa inat yapayalnızım. o kalabalıkta hep seni arıyor gözlerim. gün için de değilse bile gece olduğunda, herkes köşesine çekildiğinde aklıma düşüyorsun. o an ki ruh durumumu nasıl tarif edebilirim bilmiyorum. çaresiz ve özlem dolu. biraz da kırgın.
eskiye göre daha az aklıma geliyorsun. ama geldiğinde de öyle bir sızı bırakıyorsun ki yüreğimde tamam diyorum.. bu his asla geçmeyecek. sanki tüm güzel duygularımı seninle harcamışım gibi hissediyorum. bunun için kesinlikle pişman değilim. bu acıları tekrar yaşayacağımı bilsem yine senin olurdum ben. yine senin sevgilin olurdum.
ama artık güzel şeyler çok az geliyor aklıma. aklıma düştüğünde hatırladığım şeyler genelde kalbimi kıran anılar oluyor ve bunu hiç sevmiyorum. sanırım unutuyorum bazı şeyleri, bu beni daha da korkutuyor. birlikte dinlediğimiz grubun her yeni şarkısı çıktığında altındaki yorumları okuyorum. belki yeniden görürüm seni diye. ama yoksun. sonra o yorumlarda bazı çiftleri görüyorum. aşklarını itiraf edenleri. o an buruk bir gülümseme oluşuyor işte.
her yeni şarkıda biz de buluşurduk çünkü. ve sen hep beni bulurdun. en son buluştuğumuz yorumda seni sevdiğimi ve bunu umarım görürsün dediğimi hatırlıyorum. sen de karşılık olarak seni seviyorum demiştin. sonra hiç denk gelmedik seninle. ne bir şarkının altında ne de başka bir yerde.
korkuyorum, ya sana sarılmadan ölüm ikimizden birini alırsa? korkuyorum. pişman olmaktan korkuyorum. ama sonra benim elimden gelen her şeyi yaptığım geliyor aklıma. senin ise hiçbir şey yapmadan öylece durduğun. işte o zaman vazgeçiyorum senden.
evet, vazgeçiyorum senden. ne zormuş meğer bu. bir insandan vazgeçmek ne zormuş. bunu içim acıya acıya öğrendim. aşkın ne olduğunu da seninle öğrendim, acısını da.
seni özlüyorum. merak ediyorum. bunlar için kendime çok kızıyorum ama. çünkü sen beni biliyorum ki hiç özlemiyorsun. özleseydin gelirdin değil mi? gelmezdin. sen öyle aptal bir gurura sahipsin ki özleseydin de özledim diyemezdin.
doğum gününde yazmamak için çok direndim, yılbaşında da öyle. ama yine dayanamayıp yazdım. ne bileyim.. belki görürsen mutlu olursun diye. belki.. küçük bir ihtimal işte.
çünkü sen geçen sene doğum günümde gelmediğinde ben çok üzülmüştüm. bunu yaşamanı istemedim. gerçi.. senin için önemi yoktur ama.. işte.. konu sen olunca ben ince düşünmeden yapamıyorum. çünkü hala içimdesin sen. siliniyor olsan da hala benimlesin.
ama ben çok yoruldum. ben bu hikayenin yarım kalmaması ve seninle tamamlanması için elimden geleni yaptım. ama yoruldum artık. olur da bir gün beni birisiyle görürsen, hayatıma birini aldığımı duyarsan bana kızma.
sevgin bu kadarmış işte deme. ben seni bekledim. çok savaştım. seni sevdim. bir tek seni. ve bir gün hayatıma biri girse dahi hiç kimseye karşı bu kadar yoğun duygu besleyemem ben.
insan bir kez aşık olur bence. ondan öncesi aldanış, sonrası ise kaçıştır. ben sende harcadım aşk duygusunu. ileride birisiyle olursam eğer ona sadık kalıp değer veririm elbette. kimseyi yarı yolda bırakmam ben. ama.. hiçbir zaman bir daha bu yoğun duyguları hissetmeyeceğim. hiç kimseye sana baktığım gibi bakmayacağım. hiç kimseye sana dokunduğum gibi dokunmayacağım. ben sadece hayatın koşuşturmasına kapılıp gideceğim.
devamını gör...
2154.
birisi romeo 'sunu (rıfi) bulmuş,citmuş.
devamını gör...
2155.
seni çok seviyorumm adam <3
devamını gör...
2156.
sen benim olamadığım her şeysin
devamını gör...
2157.
teşekkürler tanrım, hayatımın en güzel bölümlerinden birini daha yaşattırdığın için. başlangıcı felaket de olsa, sonrası gerçekten huzurlu ve güzeldi benim için. aklımdaki soru işaretlerinin cevabını buldum sayende ve artık daha netim, ne ile, kim ile ve nasıl mutlu olacağımı biliyorum. kiminle birlikte yaşamak istediğimi, bunun nasıl bir his olduğunu, bir günün nasıl geçeceğini, beni nasıl zorlukların beklediğini ama aynı zamanda da nasıl mutluluk yaşatacağını biliyorum artık; deneyimledim de ufacık bir zaman dilimi de olsa. bunu okumama ihtimalin yok zaten tanrım, o yüzden lütfen bunun devamını da yaşat bana. felaketten sonra gelen güzelliğin hayatımın sonuna kadar sürmesi tek dileğim; tüm zorluklarını biliyorum ve kabul ediyorum, sadece yaşat!
devamını gör...
2158.
bir şey demeyelim veya mahmut diyelim
devamını gör...
2159.
özledim lan!
"git kendisine söyle" diyenler olacaktır ama kendisiyle konuşmuyoruz. burayı da okuduğunu sanmam ama olsun. yine de içimden geldi.
"git kendisine söyle" diyenler olacaktır ama kendisiyle konuşmuyoruz. burayı da okuduğunu sanmam ama olsun. yine de içimden geldi.
devamını gör...
2160.
defol git be yeter artık! istenmediğin söylendi artık daha fazla etrafımda dolanma.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166