261.
"zeze, ağlıyorsun."
"geçer..."
devamını gör...
262.

italyanca konuşsaydım sever miydin beni


italyanca konuşsaydım sever miydin beni?
ingilizce almanca falan olmuştur tabi de
eminim hiç italyanca bilen sevgilin olmamıştır.
ben şimdi kursa gitsem,sen beklesen.
beklemesen bile çok ileri gitmesen.
ufak tefek yakınlaşmaların olabilir ama ileri gitme olmaz mı?
neyse işte ben kursa gitsem.
iki seneye sökerim sanıyorum, malum kafam kalın biraz.
sonra gelsem yanına.
calvino'yu dante'yi v.s kendi dilinden okusam.
gözüne girermiyim o zaman?
italyanca konuşmayı öğrenirsem sever misin beni?
ali lidar........
devamını gör...
263.
"vurulmuşum,
düşüm gecelerden kara,
bir hayra yoranım çıkmaz..
canım alırlar ecelsiz,
sığdıramam kitaplara..
şifre buyurmuş bir paşa,
vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız.."
devamını gör...
264.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tarık tufan dan .
devamını gör...
265.
"bugün, yunus'un türkçe direkleriyle, ozan-erenlerin gayretiyle göğümüze çatılmış olan kubbe saldırı altındadır. bizi bizden başka bir şeye dönüştürme savaşı giderek şiddetleniyor. bu uygarlığın tapu sahibi türk'ü, geldiği nokta ve tuttuğu yerden sürgün etmek, ondan bir mevalîler yığını, bir kölemenler güruhu çıkarmak istiyorlar. çekirge yiyerek medine-i münevvere'yi savunan mehmet'in çocuklarından, ötelenmiş, niteliksiz bir müellefetü'l-kulüb kalabalığı yaratmak istiyorlar. "kurtuluş savaşı hiç olmadı" diyen kafa, yunus'un yokluğuna da iknaya çalışıyor bizi. bilinmeli ki yunus emre'yi savunmak, yurdu savunmaktır. geçmişimizi ve geleceğimizi savunmaktır. "savunma" terimini vurguluyorum ve biliyorum ki yunus'un sesinin işitilmediği an, yunus sustuğu an, duyulacak tek ses ingiliz muhipleri cemiyeti'nin sesidir.

yunus senin sözlerin ma'nidür bilenlere
söyleniser sözlerün devr-i zaman içinde..."

süleyman çobanoğlu, söğüt dergisi 5. sayı
devamını gör...
266.
içimin sesi de olmasa ölürdüm yalnızlıktan
oğuz atay
devamını gör...
267.
"fakat allah kahretsin!
insan anlatmak istiyor albayım, öyle budalaca bir özleme kapılıyor.
bir yandan da hiç konuşmak istemiyor.
tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor.
fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım?
yok.
peki albayım.
ben de susarım o zaman,
gecekondumda oturur anlaşılmayı beklerim.
fakat albayım, adresimi bilmeden nasıl bulup anlayacaklar?
sorarım size, nasıl kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı?

ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek.
bir yandan da gözucuyla ölümümün nasıl karşılacağını
seyretmek istiyorum.
tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan,
bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor.
küçük oyunlar istemiyorum albayım.

kelimeler, kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor."

oğuz atay – tehlikeli oyunlar
devamını gör...
268.
biz o kadar ağladık ki beraber,
gözyaşları doldurdu avucumu şimdilik.
şimdilik uzun uzun, bambaşka bir sessizlik
yavaşça alçalarak, yavaşça bizi dinler.

| sessizlik, ziya osman saba
devamını gör...
269.
"ne çok üzdünüz, yüzü güzel insanlar için gönlü güzel insanları."

aşk- ı gizem, şems-i tebrizi
devamını gör...
270.
“jim, insanları sevmekten vazgeç, bu yüzden zaman kaybedemeyiz.”

- bitmeyen kavga
devamını gör...
271.
hani biriyle tanışırsın,çevrende görmeye alıştığın insanlardan çok farklı biri!
öyle biri ki her şeyi bambaşka bir gözle görür ve seni de bakış açını değiştirmeye yöneltir.
dünyaya onun gözleriyle bakmaya başlarsın.
içine ve dışına da.
etkilenirsin.
etkilenmek ne kelime,büyüsüne kapılırsın.
gene de ilk başlarda araya bir mesafe koyabileceğini,yüreğini kontrol altında tutabileceğini zannedersin.
oysa rüzgâr sandığın fırtınadır.
sınır sandığın yer oynak ve kaygan bir zemindir.
bir bakmışsın,farkında bile olmadan açılmış,karadan uzaklaşmışsın.
okyanusun tam ortasındasın!
devamını gör...
272.
acaba onu gömdüğümüz için kırgın mıydı bize?

aytuğ akdoğan/ sürgün.
devamını gör...
273.
beni uzaklaştırmaya çalışırken aklından geçenleri seviyorum...
bizden büyük tanrısı yok yalnızlığın:
getirdiğin hevesi,
götürdüğün imkanı* seviyorum.
şükrü erbaş
devamını gör...
274.
derdi dünya olanın , dünya değerli olanın.
kamyon arkası sözz
devamını gör...
275.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
*
devamını gör...
276.
en zor zamanlarında yanında olduğunuz insanlar, onların o zor zamanlardaki haline şahit oldunuz diye sizi hayatlarında istemezler genelde. omuzunuzda ağlayanlar; gülerken zor günlerinde, yüzlerine bakmayan insanları tercih ederler. çünkü siz onlara o zor zamanları anımsatırsınız. eski bir sözdür, “körün gözü açılınca yapacağı ilk iş bastonunu kırmak olur.” derler ya hani. tam olarak öyle. kime neyi ne kadar vermesi gerektiğini kestirebilmeli insan. aşırı iyiliğin ardından maraz doğduğuna şahit olmadan, bunun farkına varmalısınız. çünkü pişmanlık ağırdır.*
devamını gör...
277.
ey, ezelden uğursuz gece,
ne acılar getirdin bize!

faust - goethe s. 298
devamını gör...
278.
olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu.
devamını gör...
279.
kelimelerin tadına bakıyorum.
zehrinden korktuğum acı kelimeler yutuyorum yanlışlıkla...
devamını gör...
280.
"sustu. konuşmak gereksizdi. bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. biliyordu; anlamazlardı."
leyla ile mecnun **
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir alıntı bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim