241.
yani aslında basit düşünüldüğü zaman yaşamak bana verilmiş bir haksa ben bu hakkı kullanmak istememek de özgür olmalıyım. derin bir konu. bir kere eşiğine geldim.
devamını gör...
242.
zor ve dönüşü olmayan kararlardandir..son seçenek bile olmamasi dileğiyle..
devamını gör...
243.
kişinin yaşamına kendi iradesi ile özgür bir şekilde son vermesidir.
sosyolojinin konusudur ve sosyoloji bu konuyu anlamdırmaya çalışsa da türkiye bu konuda inanılmaz bir sosyolojik vaka ve bataklık olmasına rağmen, bu konunun üstüne asla düşülmez. zira bu konu önemsiz gözükse de çok önemlidir.
çünkü şu an ki gibi bozuk bir ekonomi bile, çocuğunun istediğini alamayan, evini geçindiremeyince hayat bu insanın iradesini elinden alır. o kişi cinnet geçirir ve tüm aileyi öldürür, kendisi de intihar eder ya da sadece kendi canına kıyar.
bu trajedi yetmiyor gibi, arkasında bıraktıkları ise bambaşka bir trajedi. herkes mehmet pişkin gibi intihar etmiyor. çocuğuma bakamıyorum ve onları ısıtamıyorum diye saç kurutuma makinası ile onları ısıtıp, evinde intihar edin kadın da var mesela.
ayrıca insanlar mimariden başlayarak kutuplaştırılarak, yalnız kalmanın çok "cool ve başarı" olduğunu size her yerden çatır çatır pompalayarak, aile kurmanın artık demode olduğunu aşılayarak, sizi önce yalnız olmanın ne kadar güçlü olduğuna inandırıyorlar. hayat ise size öyle sert vuruyor ki, o güçlü olmak zannettiğiniz şeyin bir hayal, bir sanrı ve aptal bir illüzyon olduğunun farkına varıyorsunuz. o zaman ise iş işten çoktan geçmiş oluyor.
insanları ve insanların binalarını enine yerine dikine büyüttüler ve insanlara yalnız olmanın, aile olmamanın aptal ve zavallı güçlü olma, cool olma büyüsüne inandırdılar.
unutmayın ki, bu dünyada ölüm diye bir gerçek var ne siz, ne sevdikleriniz, ne de ayrı yaşadığınız ailelerimiz sonsuza dek asla yaşamayacaksınız. yaşamanın büyüsüne çok kaptırıyoruz ve öleceğimize bazen tamamen unutarak, sonsuza dek yaşayacakmışız gibi anlık güçlerin, anlık hazların esiri oluyoruz.
o yüzden size öneriler ;
1- asla yalnız yaşamayın. her işinizi kendiniz görün ve elbette yalnız zaman zaman kalın ama asla hep yalnız yaşamayın, hayatı paylaşmayı öğrenin.
2- kaliteli zamanlar geçirmeye çalışın, arada kendinizi şımartın ve kendinizi sevin.
3- kendinizle barışık olun. realist olun, ayaklarınız hep yere değsin ama yaşamaktan keyif almaya bakın.
4- sevin, paylaşın. çünkü tek yiyen, tek ölür. cesedinizi bulan bile olmaz günlerce haberlerde olduğu gibi.
5- kaliteli arkadaşlar, dostlar edinin ve düzgün bir insanla aşk yaşayın. herkesle yatıp kalkmayın çünkü sonunda daima kendinize zararı olacak.
6- hayatı her haliyle kucaklayın ve onun bazen berbat, bazense harika sürprizlerle dolu olduğunu unutmayın.
7- son olarak umudunuzu asla ama asla kaybetmeyin. çünkü nefes alıyorsak, hâlen umut var demektir.
sosyolojinin konusudur ve sosyoloji bu konuyu anlamdırmaya çalışsa da türkiye bu konuda inanılmaz bir sosyolojik vaka ve bataklık olmasına rağmen, bu konunun üstüne asla düşülmez. zira bu konu önemsiz gözükse de çok önemlidir.
çünkü şu an ki gibi bozuk bir ekonomi bile, çocuğunun istediğini alamayan, evini geçindiremeyince hayat bu insanın iradesini elinden alır. o kişi cinnet geçirir ve tüm aileyi öldürür, kendisi de intihar eder ya da sadece kendi canına kıyar.
bu trajedi yetmiyor gibi, arkasında bıraktıkları ise bambaşka bir trajedi. herkes mehmet pişkin gibi intihar etmiyor. çocuğuma bakamıyorum ve onları ısıtamıyorum diye saç kurutuma makinası ile onları ısıtıp, evinde intihar edin kadın da var mesela.
ayrıca insanlar mimariden başlayarak kutuplaştırılarak, yalnız kalmanın çok "cool ve başarı" olduğunu size her yerden çatır çatır pompalayarak, aile kurmanın artık demode olduğunu aşılayarak, sizi önce yalnız olmanın ne kadar güçlü olduğuna inandırıyorlar. hayat ise size öyle sert vuruyor ki, o güçlü olmak zannettiğiniz şeyin bir hayal, bir sanrı ve aptal bir illüzyon olduğunun farkına varıyorsunuz. o zaman ise iş işten çoktan geçmiş oluyor.
insanları ve insanların binalarını enine yerine dikine büyüttüler ve insanlara yalnız olmanın, aile olmamanın aptal ve zavallı güçlü olma, cool olma büyüsüne inandırdılar.
unutmayın ki, bu dünyada ölüm diye bir gerçek var ne siz, ne sevdikleriniz, ne de ayrı yaşadığınız ailelerimiz sonsuza dek asla yaşamayacaksınız. yaşamanın büyüsüne çok kaptırıyoruz ve öleceğimize bazen tamamen unutarak, sonsuza dek yaşayacakmışız gibi anlık güçlerin, anlık hazların esiri oluyoruz.
o yüzden size öneriler ;
1- asla yalnız yaşamayın. her işinizi kendiniz görün ve elbette yalnız zaman zaman kalın ama asla hep yalnız yaşamayın, hayatı paylaşmayı öğrenin.
2- kaliteli zamanlar geçirmeye çalışın, arada kendinizi şımartın ve kendinizi sevin.
3- kendinizle barışık olun. realist olun, ayaklarınız hep yere değsin ama yaşamaktan keyif almaya bakın.
4- sevin, paylaşın. çünkü tek yiyen, tek ölür. cesedinizi bulan bile olmaz günlerce haberlerde olduğu gibi.
5- kaliteli arkadaşlar, dostlar edinin ve düzgün bir insanla aşk yaşayın. herkesle yatıp kalkmayın çünkü sonunda daima kendinize zararı olacak.
6- hayatı her haliyle kucaklayın ve onun bazen berbat, bazense harika sürprizlerle dolu olduğunu unutmayın.
7- son olarak umudunuzu asla ama asla kaybetmeyin. çünkü nefes alıyorsak, hâlen umut var demektir.
devamını gör...
244.
bazen düşünüyorum, derin derin hesap ediyorum. bunu yapmak için o kadar çok nedenim var ki.
demek ki tek eksik cesaret.
demek ki tek eksik cesaret.
devamını gör...
245.
öldükten sonra nereye gideceğini bilmeyen kişilerin bile yapmak istediği sey
devamını gör...
246.
hayata fazla anlam yükleyenlerin başvurduğu yöntem.
bu hayatın ne denli güzel olduğunu bilip, o güzelliği kendi hayatında yakalayamayışa dayanamayış.
bu hayatın ne denli güzel olduğunu bilip, o güzelliği kendi hayatında yakalayamayışa dayanamayış.
devamını gör...
247.
bugün sevdiğim, önemsediğim birinin ağzından o kelimeyi duydum…
ölümü değil, duygularının ağırlığını anlatmak için söyledi belki; ama farkında olmadan kendine ihanet etti…
ve en çok da, onu sevenlere haksızlık ettiğini bilmeden…
ölümü değil, duygularının ağırlığını anlatmak için söyledi belki; ama farkında olmadan kendine ihanet etti…
ve en çok da, onu sevenlere haksızlık ettiğini bilmeden…
devamını gör...
248.
aptallıktır, cesurluk bu mudur
bence asıl cesaret bu iğrenç hayatı her şeyine rağmen yaşamaya devam etmektir
bence asıl cesaret bu iğrenç hayatı her şeyine rağmen yaşamaya devam etmektir
devamını gör...
249.
başkaları için değil kendin için yaptığında anlamlı olabilecek bir eylem bence.
kimse ölmeni gerektirecek kadar kusursuz, anlamlı ve değerli değil çünkü.
kimse ölmeni gerektirecek kadar kusursuz, anlamlı ve değerli değil çünkü.
devamını gör...
250.
"kendi yaşamına son vermek ya da bunu denemek diyebiliriz. çeşitli yöntemleri de var elbette.
ama asıl önemli olan, insanın nasıl bu noktaya geldiği ve bunun onun için iyi mi kötü mü bir seçenek olduğu. bazen yaşamak, ölmekten daha beter bir hâl alabiliyor. hiçbir tedavi, hiçbir çaba insanı iyileştiremiyor.
insan her şeyin fazlasından rahatsız oluyor; fazla yemek, fazla hareket, fazla ışık… bu kadar basit şeylerde bile kendine dikkat etmeye çalışırken, yaşamına son vermeyi düşünmek her zaman benim için hem üzücü hem de düşündürücü olmuştur.
intihar edecek noktaya mı geldim, yoksa sadece kapısından mı geçtim, bilmiyorum. ama sanırım insan, ‘ya ölmezsem’ kaygısını bile aştığında intihar ediyor.
ben de hep kendime şu soruları sordum: ‘ya ölmezsem? ya daha kötü bir şekilde devam edersem? ya ölünce ne olacak? ölmek isteyen tarafım hangisi?’
bence insan, bu soruları kendine sorduğunda yavaş yavaş yaşam enerjisine kavuşuyor. en azından ben böyle toparlandım."
ama asıl önemli olan, insanın nasıl bu noktaya geldiği ve bunun onun için iyi mi kötü mü bir seçenek olduğu. bazen yaşamak, ölmekten daha beter bir hâl alabiliyor. hiçbir tedavi, hiçbir çaba insanı iyileştiremiyor.
insan her şeyin fazlasından rahatsız oluyor; fazla yemek, fazla hareket, fazla ışık… bu kadar basit şeylerde bile kendine dikkat etmeye çalışırken, yaşamına son vermeyi düşünmek her zaman benim için hem üzücü hem de düşündürücü olmuştur.
intihar edecek noktaya mı geldim, yoksa sadece kapısından mı geçtim, bilmiyorum. ama sanırım insan, ‘ya ölmezsem’ kaygısını bile aştığında intihar ediyor.
ben de hep kendime şu soruları sordum: ‘ya ölmezsem? ya daha kötü bir şekilde devam edersem? ya ölünce ne olacak? ölmek isteyen tarafım hangisi?’
bence insan, bu soruları kendine sorduğunda yavaş yavaş yaşam enerjisine kavuşuyor. en azından ben böyle toparlandım."
devamını gör...
251.
albert camus'nün absürdizme verdiği yanıtlardan biridir. absürdizm nedir? hayatın anlamsızlığı ile insanın anlam arayışı arasındaki çatışmadan doğan kavramdır.
hayatın anlamsızlığına karşı hayatına son vermek...
camus, felsefi olarak bu yöntemi reddeder.
hayatın anlamsızlığına karşı hayatına son vermek...
camus, felsefi olarak bu yöntemi reddeder.
devamını gör...
252.
özeleştirinin en somut biçimidir ne eksik ne fazla.
devamını gör...
253.
umarım yapmam. sağlam depresyondayım. hayata tutunmam lazım.
devamını gör...
254.
ciddi planlama gereken eylem. en ufak aksilik olur da ölemez, sakat ya da bakım hastası olarak kalırsan bi ömür poponu başkalarına temizletmek durumunda kalabilirsin. işin bu yönü hiç hoşuma gitmiyor.
devamını gör...
255.
ciddi bir depresyondayım. ramak kaldı, aslında planlama evresini dahi çoktan geçtim. sadece kesinkes yapmak isteyeceğim anı bekliyorum. bugün bir bileğimi kesmeye çalıştım fakat tam olmadı.
devamını gör...
256.
umarım hiçbir zaman, umarım kimse de hiçbir zaman... (cümle kasten bu şekilde kurulmuştur.)
ancak "intihar etmek basit", "ne kadar acınası", "sonsuza kadar cehennemde yanacak" gibi şeyler söyleyerek, insanların yaşamına - ölümlerine - ölmüş hallerine saygısızlık edenlere bir çift sözüm var. siz hiçbir şey yaşamadınız diye insanlar da yaşamadı sanıyor olabilir misiniz? siz intihardan önce insanların kaç kez tekrar başlamaya - bir şeyleri düzeltmeye çalıştıklarını biliyor musunuz? yine de öyle düşünüyorsunuz değil mi? çünkü siz kalpsiz, vicdansız, insanlıktan nasibini alamamış yaratıklarsınız. s*ktirin gidin insanları ve onların tercihlerini yargılamak sizin cahillikle bezenmiş beyninizin haddi değil.
ancak "intihar etmek basit", "ne kadar acınası", "sonsuza kadar cehennemde yanacak" gibi şeyler söyleyerek, insanların yaşamına - ölümlerine - ölmüş hallerine saygısızlık edenlere bir çift sözüm var. siz hiçbir şey yaşamadınız diye insanlar da yaşamadı sanıyor olabilir misiniz? siz intihardan önce insanların kaç kez tekrar başlamaya - bir şeyleri düzeltmeye çalıştıklarını biliyor musunuz? yine de öyle düşünüyorsunuz değil mi? çünkü siz kalpsiz, vicdansız, insanlıktan nasibini alamamış yaratıklarsınız. s*ktirin gidin insanları ve onların tercihlerini yargılamak sizin cahillikle bezenmiş beyninizin haddi değil.
devamını gör...
257.
böyle giderse gerçekleştireceğim eylem. şaka maka yaşamın anlamı yok benim için. mesleğim bile anlam ifade etmiyor. neyse toparlanırım illaki.
devamını gör...
258.
sözlükte psikolog varsa danışmak isterim. 2 başarısız deneme atlattım çünkü istemeden oluyor.
devamını gör...
"intihar" ile benzer başlıklar
intihar etmek
493