kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sarılmak hemde uzun uzun ve sımsıkı.
devamını gör...

eğitime en yatkın itlerden birisi olup(tabi bir (gbkz: border collie) değil), dünyanın bilinen en eski ırklarından, geçmişte genellikle iş köpeği olarak kullanılırken artık çoğunlukla pet olarak beslenen, yavrusu ayrı kendisi ayrı güzel olan, üzerine atlanıp itle it olunası, çimenlerde birlikte yuvarlanılası hayvanoğlusudur.

profesyonel seçim bir ırktır ve bu nedenle ilk defa it besleyecek olanlara tavsiye edilmez. zira üzerinde otorite kurmanız ve alfanın siz olduğunu bu arkadaşa küçüklüğünden itibaren kabul ettirmeniz gerekir. aksi halde o sizin sahibiniz olabilir.

iyi bir bekçi ve koruma köpeğidir. aileye ve sahibine bağlılık üst düzeydedir. hele ki sahibi başta insan olmak üzere(özellikle bebek ve çocuklar) diğer türlere karşı sosyalizasyonunu iyi sağlayamazsa sırf kıskançlıklarından ötürü bile hırçınlaşabilir. öyle bir kıskanç sevgilidir bu itoğlusu. öte yandan alt tüy yapısı yeterli olduğundan soğuğa karşı da dayanıklıdır. fakat bunun bir handikapı ise zaman zaman dökülen tüyler gözünüze batabilir.

öte yandan gereksiz havlama denen şey bu itte neredeyse yoktur. hatta rottweiler havlıyorsa gidip özellikle bakın, kesin bir şey vardır diyen pek çok kaynağa denk gelebilirsiniz.

aşırı egzersiz isteyen bir ırk olmasa da egzersizleri unutulmamalıdır. zira kilo almaya fazlasıyla müsaittir bu itoğlusu.

kökeni almanyanın rottweil kasabasıdır, ismini de oradan alır ve öyle yok macar kafa rott yok alman rott diye herhangi bir tür ayrımı yoktur.

sırf yaşam tercihlerimden kaynaklı olarak asla sahip olamayacağım ve gördüğüm her bireyini ayrı seveceğim itoğlusudur. gönül ne kadar bu totişi kınalı kara sıpalardan bir tane edinip adını evlat koyup rott babası olmak istese de benim açımdan ne yazık ki mümkünatı yoktur.

rott sahipleri kıskanılıyorsunuz bilin istedim...

not: o güzelim kuyruk ve kulaklarının sırf görsel kaygılarından mütevellit kesilmesinin uzuv sakatlamak haricinde bir etkisinin olmadığını ve hayvanda hem fiziksel hem de psikolojik sorunlara yol açacağını da söylemek gerekir.
devamını gör...

amerikan rüyası... herkesin bir şekilde, kıyısından köşesinden de olsa, en azından belki bir kere, belki öylesine bir düş olarak, belki dandik amerikan filmlerinden birinde manhattan silüeti önünde yaşanan romantizme tav olarak, ya da atalarının köleliğinin üzerine basarak yükselen, boyunlarında nedensizce öldürülen atalarının mesuliyeti yerine ağır altın zincirler taşıyan siyahi bir şarkıcının klibini izlerken, yani işte bir şekilde aklına düşmüştür bu rüya.

peki gerek var mıdır bu özenti dolu hayranlığa? ya da bu hayranlık sahici midir? amerika dediğimiz ülke - yani eğer orda yaşamakta olan ve manasızca katledilen kızılderilileri saymazsak- 600 yıllık bir tarih. amerikalıların anlatmaya çalıştığı gibi oraya avrupa’dan göç edip bildiğimiz amerika’yı kuranlar da maceraperest insanlar değil, tutunamayanlar. yani amerika dev bir kaybedenler kulübü.

donald ray pollock bize bu muhteşem kitapta amerika’nın gerçek halini anlatıyor. tersine bir amerikan rüyası. dindarlığı sapkınlık derecesine taşıyanlar, dindarlığı kendi kirli amaçları için kullananlar, her durumda suçun bir türlüsüne bulaşanlar, tecavüz, hırsızlık, cinayet, pedofili, rüşvet ve daha nice kirlilik.

kitabı okuyup kapağını kapatınca avuçlarınızın terlemiş olduğunu ve içinizi bir sıkıntının kapladığını hissedeceksiniz.

kitabı bitirince filmini de izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. etkileyici bir film olmasının yanı sıra filmdeki anlatıcının sesi size hiç yabancı gelmeyecek. “ cast” akıp bitene kadar bekleyin mutlaka.
devamını gör...

en sevdiğim şiirdir. ayrıca birisine okuduğum ilk şiirdir. benim için anlamı büyüktür yani. en sevdiğim dizeleri de şunlardır:
"ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldanıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin".
devamını gör...

ince ince bir kar yağar - selda bağcan
devamını gör...

yazarlarının kendilerini ülkedeki belirleyici insanlar sandığı sözlüktür. elit bir zümre olduklarını iddia etmekte ve hissetmektedirler. yazdıkları entryler ile türkiye'ye çok büyük etkiler yaptıklarını düşünmektedirler. bu yanılgı içinde boğulmaktadırlar.
devamını gör...

uzun zamandır yapmak istediğim aktivite. bir kitabı biriyle/birileriyle okuyup yorumlamak, üzerine konuşmak istiyorum.

yakın zamanda 3 kişilik bir okuma grubu kurmuştum. kitapları da kararlaştırmıştık. ama kurduğumu sanmışım meğer. birkaç gün önce kitapları bensiz okuduklarını öğrendim.** şimdi tek başıma okuyorum o kitapları. tatsız bir durum.

hala yapmak istediğim aktivitedir. beni ekmeyecek insanlar dm pls.
devamını gör...

kim demiş çıkmıyor diye, safsatadır efendim.

buyrun bu da ispatı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendinle barışmak, kendini her halinle kabul etmekten geçer. yapması gerçekten zordur. kendini sevmeyen insan, başkasını da gerçekten sevemez. içindeki o sevgi boşluğunu doldurmak için bazen insanları daha çok sever. daha çok severse daha çok sevileceğini düşünür. her insan sevgiye muhtaçtır. kendi sevginizi kendinizden esirgemeyin.
devamını gör...

simuzer diye birden fazla kız var mı ki genel özellikleri olsun diye eyyorladığım başlık. simuzer ler dm den portakallayın sayınızı bilelim.
devamını gör...

bütün kötülüklerin ve savaşların temelinde, yaşanmamış yaşamlar vardır.
erich fromm
devamını gör...

başlık yanlış açılmış sanırım (bkz: maaşı iyi olan meslekler) olacaktı bu olursa erkeğe bile çekici gelir sen neyden bahsediyorsun düdük?.
devamını gör...


bilemezdim şarkıların bu kadar güzel, kelimelerin ise kifayetsiz olduğunu bu derde düşmeden önce.


böyle bir şeydi sanırım. sen yine de bi araştır derim.
devamını gör...

tamam ağbi

yaşını başını almış bir yazarın haklı serzenişi, üstteki goygoyumu göz ardı edersek, bu sadece sözlükte değil tüm hayatımızda uygulamamız gereken bir davranış şekli.

(bkz: samimiyet zamana muhtaçtır)
devamını gör...

bilindiği gibi yunan filozoflarından olan sokrates pazar pazar gezer insanlarla konuşur, onları düşünmeye, zihinlerini yormaya çalışırdı.

bir çoğumuzun ucundan kıyısından bildiği gibi sokrates felsefenin de kurucusudur. fakat felsefe yaparken dikkat ettiği daha doğrusu yaşam standartı haline gelmiş bir özelliği vardı: o da konuşma sanatı... evet evet yanlış duymadınız bir sanat. buna göre sokrat, bilerek yahut bilmeden -ki genellikle bilerek- bir yaşam biçimi olarak daha az koşup, insanları konuşturmak suretiyle onları düşünmeye sevkeder, ağızlarından gerekli kelamı kolaylıkla alıverirdi.

insanlar ise az konuşan bu adama, çok kolay dökülüveriyordu.
kimi vakit bir şeyi bilmiyor gibi sorabiliyorken kimi vakit de bilerek cahil numarası yapıyordu. işin garibi bazen insanlar ona bir şey öğrettiğini sanıyorken, çoğu zaman kendileri aptal durumuna düşüveriyor, tüm basitlik ve zayıflıkları bir anda ortaya çıkıyordu. işte sokrates'in cahil görünmesini sağlayan bu tavra; sokratik ironi denmektedir.

neticede onun sonunu getiren de bu hadise olmuştur. çünkü hedefinde her zaman pazarda, toplu ortamdaki sıradan insanlar yer almıyor, atina'nın soylu askerleri, aristokratik tabaka ve bilumum soylu sınıfının üyeleri de olabiliyordu. pek tabi felsefik etkinliğini sokaklara, daha doğrusu cemaatin bulunduğu alanlara taşımayı seven sokrates'in bu ironisi neticesinde küçük düşürülen yönetim tabakası tarafından antipatik biri haline dönüşmesi kaçınılmazdı, bu da uzun vadede açığı aranır bir adam halini almasına yol açtı..

hepsi bir yana sokrates'in bu ironisi yani sokratik ironi hala birçok alanda kullanılagelen bir tavırdır. biz bunu polisiye filmlerde yahut düşmanını alt etmeye çalışan birinin, ona dostu gibi yaklaşımı ve/veya the cars filmindeki ajan mater'ın tavrını örnek gösterebiliriz: herkes aptala gülerken, o işini hallediyordu. gerçi mater bunu, bilinçli yapmıyor bu onun karakteriydi ancak böyle bir gerçeklik var ki bu da, sokrates'in bilinçli cahil tavrından mütevellit, dünya literatürüne girmiş bir tavır, bir yaklaşım, bir proje olarak karşımıza çıkmaktadır.
devamını gör...

çok güzel manipüle eder mesela.
istediğini yaptırmakla bilinir.
titizdir, düzenlidir demeyeceğim ama çok güzel yemek yapar.
devamını gör...

sekmese.

ekleme: yani sektirtmeden, düzenli olarak anlamında. sekteye uğramadan, sekse sıkıntı olur sex hayatı.

iğrenç espriler.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

30 seneye yakındır ilgilendiğim bilim dalıdır.
halâ aynı şevk ile ilgileniyorum.
yazarımız için de başarılar diliyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim