içimde çocukluğa dair kalan şeylerle kurucu olmuşum da ben hiç farkında değilim o 23 nisanda sıradan bir gün oldu benim için.
hayır bi dönüp kendime kendi çocukluğumdan kutlayamadım yani.
özr dlrm cnm kndim diyerek geçiştiriyorum söz seneye kutlayacağım kendimi.
devamını gör...
çocuk sahibi olduktan sonra tüm dünyadakilerin hepsini çok sevdiğim insan evladı.
üst katta bir tane var, canı sağ olsun paso ağlıyor.
pandemide doğdu, bir gece olsun ağlamadığını duymadım.
sanırım geceleri korkuyor.
tüm binayı uyandırınca içi rahat ediyor hemen uyuyor.
başka bir sebebi olamaz.
birde dün akşam iftar sonrası bahçede arabaları ile kayıp gürültü yapanlar var.
arabaları betona sürttükçe bina yıkılıyor ama çok sevinçliler.
t: bolca gürültü yapan, çocuk severlere gürültüsü kuş cıvıldaması gibi gelen yaşı küçük insan.
devamını gör...
bazen o kadar çok koştururlar ki, duvara bantlamak istersin.
devamını gör...
melek .koşsun oynasın gülsün ziplasin çocukken bunları yapmaya akta ne zaman yapacak.iyikim benim.
devamını gör...
aracı. eşle konuşamama mazereti, aynı zamanda ayrılmama sebebi.
devamını gör...
hepimizin her birinden sorumlu olduğudur.
devamını gör...
dünyaya getirmemeye karar verdiğim varlık.
devamını gör...
bazen çileden çıkarıp ah ben ne yaptım dedirtseler de iyiki doğurmuşum dediğim melekler.
devamını gör...
güzel yaratık be.

bugün mücbir nedenlerden ötürü 2.5 yaşında bebeyle yalnızım. akşam yatağına yatırdım, işime baktım. az önce uyandı, "dayiiiiiii" diye gelip bacağıma sarıldı. korkmuş zavallı. "güzel bebek, akıllı bebek" diye seve seve uyuttum tekrar. lan ben evleneceğim galiba.
devamını gör...
bakımı zor ve pahalıdır. ayrıca sinir bozar.
devamını gör...
dünyanın en güzel şeyi.

büyük insanla uğraşılmaz. büyük insanı mutlu etmek kolay değildir. çocuk öyle değil. bir balona, bir çubuk krakere mutlu olur gönlünü eğlersin.

keşke hayatım boyunca çocuklarla uğraşsam.
devamını gör...
bu bir çocuğun kendi dilinden dökülen kısacık hikayesi, yazan dahil kimsenin tanımadığı biriyim…
8 yaşındayım, belki 9. bu yaş hesabını pek anlamıyorum ben. sekizini doldurmuş olmak, dokuzundan gün almak ne demek?.. istanbul'da yaşıyoruz. annem ve babamla. kardeşim yok. keşke olsaydı. ama onu benden daha çok severler diye kıskanır mıydım ki? bunu hiç göremeyecek olmam ne kötü... babam bazı akşamlar eve gelmiyor. annem hep ağlıyor. sonra bana kızıyor. korkuyorum o böyle davranınca. gece yatağımı ıslatıyorum. sabah o anlamasın diye çarşafı saklayıp yatağı çevirmeye çalışıyorum ama hep fark ediyor. bir kaç kez dövdü beni bu yüzden. keşke beni kucağından indirmediği o güzel günleri yaşasak sürekli. ne kadar mutluyduk. bunun hiç gerçekleşmeyecek olması ne kötü... diğer çocuklardan bir yıl erken başlamıştım okula. üçüncü sınıfa gidiyorum. derslerim çok iyi. matematikte herkes sıkılırken ben eğleniyorum. aslında evde ders çalışmıyorum. öğretmenim zeki olduğumu söylüyor, beni çok seviyor. zaten okumayı da kendi başıma öğrenmiştim. mutlu oluyorum. sınıftaki kızlar bana tuhaf diyor. yüzüm değişikmiş. davranışlarım da öyle. umursamıyor gibi gözüküyorum ama eve gidince üzülüyorum. bazıları çok güzel. gözüne kalem batan özlem, hep temiz önlükler giyen hande ve çok az konuşan dilek mesela. onları etkilemek için bir keresinde selim'e tokat atmıştım. ağlamıştı. çok üzüldüm sonra. beni affetmiş midir? bunu hiç bilemeyecek olmam ne kötü... birkaç hafta sonra okul tatile girecek. dördüncü sınıf çok zor diyorlar. artık çok çalışmam gerekecek miydi? bir sürü değişik yeni dersler olacakmış. ama ben göremeyeceğim. öğretmenimin kızı ayşem bir keresinde beni dudaklarımdan öptü. bunu niye yaptığını söylemedi. ben de sormadım ama utandım. filmlerde görmüştüm. hep adamlar kadınları öpüyordu. aşk diyorlarmış buna. ama ben hiçbir şey hissetmedim. bize de aşk mı olmuştu? bunları öğrenemeyecek olmam ne kötü... 1990 yılındayız. 2000 yılına 10 sene var. ne kadar uzun. günleri saysam bitiremem ki. 2000 yılından sonra uçan arabalar olacakmış. evlerin hepsi çok yüksek, sokaklarda robotlar olacakmış. ferhat abi öyle diyor. yan apartmanımızda oturuyor. üniversitede okuyor. kocaman gözlükleri var. doktor olacak. evinde bir sürü kitabı var. gözleri de kitap okumaktan bozulmuş diyorlar. ferhat abi'yi çok seviyorum. bana ansiklopedilerinden verirdi. büyüyünce onun gibi doktor olmak isterdim... biz tatillerde hep maç oynardık mahalledekilerle. ama çoğu zaman beni almazlardı. topu sektirmeyi bile beceremiyorum. hiçbir işe yaramadığım için almıyorlarmış. ben de asuman yengelerin evinin altındaki bahçenin duvarına çıkıp onları izliyorum. aslında izlemek daha zevkli. hem hiç yorulmuyorum da. insanları izlemeyi hep çok sevdim... asuman yenge oğlu fatih'e sürekli reçelli ekmek veriyor. bizim yanımızda yediğini görmesine rağmen bize hiç sormamasına şaşırıyorum. galiba diğer çocukları pek sevmiyor. zaten hiç gülmeyen biri, çok suratsız. insanlar neden birbirlerine kötü davranır ki? ben kimseye kötü davranmak istemiyorum. büyüyünce herkese iyilik yapan kahramanlar gibi olmayı hayal ediyordum. hiç büyümeyecek olmam ne kötü... 8 yaşındaydım, hiçbir zaman 9 olamayacağım... hayatımın bu kadarını hatırlıyorum. hatırladığım tüm anılarımı çok seviyorum. daha küçücük bir çocukken ölmüşüm ben. nasıl olduğunu bilmiyorum. siz büyüdüğünüz için kendinizi şanslı hissetmediniz mi? büyüdüğüm için kendimi şanslı hissedemeyecek olmam ne kötü... belki sizin yaşınızda olacaktım. belki arkadaşınız olurdum. bazı tanıdıklarım beni unuttu, ben de adımı unuttum. unutulmak çok kötü. hatıralarınızda yaşayabilsem keşke. beni hiç unutmayın olur mu?
devamını gör...
iyi çocuklar sevimli meleklerdir.
devamını gör...
insanın canı ciğeri ve ruhu demektir.

çocuğunu kaybeden insanları gördükçe bir kez daha anlıyorum ki, çocuktan öte köy yok, allah kimseyi çocuğundan ayrı bırakmasın.
can bu, ötesi hiç yok.
devamını gör...
biri, "kızım, kuzum", "oğlum, yavrum" dediğinde eriyorum ben. içim bir ısınıyor, bir akışkan gibi yüreğim akıp gidiyor.

bütün sevgi, bütün şefkat en yalın ve saf haliyle bir çocuğa seslenişte açığa çıkabiliyor başka bir sevgi sözcüğüne gerek bile kalmıyor.

ayşe!
fatma!

çok özeniyorum. bildiğiniz gibi bir yoksunluk değil bu bendeki. *
devamını gör...
böyle küstahça bidi bidi konuşanlarini, büyüklerine iş öğretmeye çalışanlarini hiç sevmiyorum, hiç tatlı da değiller.
devamını gör...
anne - baba tutkalı.
devamını gör...
1 zamanlar hepimizin gectigi, gelisim evresindeki halimizin tezahuru.
devamını gör...
her şeyden çok istenilen, var olduğunda ise yokmuş gibi davranılan şey.
devamını gör...
masumiyetin, saf sevginin temsilcileri.

aklım almıyor biz yanağından makas bile almaya ar ediyorken bazı yaratıklar onlara neler neler yapabiliyor.

çocuğa elini uzatanın elini değil kafasını koparacaksın, çocuğu geri getirmiyor ama bu yaratıkların da tıpkı yaptıkları gibi yaşam hakları ellerinden alınmalıdır.

bazı kanunlar herkesi korumamalı, bazı haklar herkese verilmemelidir! kanun karşısında herkes eşit değildir, olmamalıdır! insan hakkıymış ne insanı ulan! bunlardan iblis bile çekinir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"çocuk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim