361.
hayvanlar ile konuşabilen hz. süleyman'dan bir anekdot:

bir kuş, kanadını bir dervişin kırdığından şikâyet ederek hz. süleyman'a gelmiş. hz. süleyman dervişi huzuruna getirtip sormuş:
- niye bu kuşun kanadını kırdın?
derviş cevap vermiş:
- sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim, kaçmadı. yanına kadar gittim, yine kaçmadı. ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. tam yakalayacakken kaçmaya çalıştı. oysa ona kaçması için fırsat vermiştim, fakat o bekledi.
hz. süleyman kuşa dönmüş:
- bak, derviş haklı. sen niye kaçmadın? sinsice değil göz göre göre yaklaşmış. sen rahatça kaçabilirdin.
kuş, şöyle cevap vermiş:
- sultanım, ben onun derviş kıyafetine aldandım. dervişler hiçbir canlıya zarar vermez diye biliyordum. avcı olsaydı hemen kaçardım.
hz. süleyman bu defa kuşu haklı bulmuş. askerlerine emretmiş:
- hemen bu dervişin kolunu kırın!
kuş o anda:
- sultanım, böyle yapmayın! demiş.
- ne yapayım? diye sormuş.
- efendim, bunun kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapmaya kalkar.
- peki, ne yapalım?
kuş bu sefer şöyle cevap vermiş:
- siz bunun derviş kıyafetini alın ki benim gibi kuşlar aldanmasın!
devamını gör...
362.
"ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun."
-maksim gorki-
devamını gör...
363.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
364.
küstürmeyin insanları hayata.
sonra her şeyden vazgeçiyorlar.
yaşamaktan, güzel olan her şeyden.
bir odada yalnızlığı; bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar. küstürmeyin işte bazı insanları.

nazım hikmet ran
devamını gör...
365.

gözlerini kapadığında etrafını göremezsin, sarayla ahır bir olur, o yüzden nerde yattığın değil kiminle yattığın önemlidir


ünlü filozof ilyas salman
devamını gör...
366.
gösteri toplumunda kurtuluş vaatleri de gösterinin bir parçası haline gelir.

-guy debord.
devamını gör...
367.
"elveda diyecek kadar cesursan" diyor paulo coelho "hayat seni yeni bir merhaba ile ödüllendirir."
devamını gör...
368.
“bulduğum tek şey:

tanrı insanları doğru yarattı,

oysa onlar hâlâ karmaşık çözümler arıyorlar.”

-eski ahit: vaiz: 7: 29-
devamını gör...
369.
size sıradan biriymişsiniz gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin....
oscar wilde
devamını gör...
370.
mükemmel olmaya çalışmak tehlikeli bir kusurdur.
devamını gör...
371.
'kuşku duyan ve kuşku duymayan', olmuş goethe'nin sondan bir önceki sözleri. wittgensteincı bir cümle yani. ondan sonra da, en ünlü sözleri olan o iki sözcük; 'mehr licht! (biraz daha ışık!)'

ama goethe'nin son sözleri aslında mehr licht değil, mehr nichtl (istemem artık!) oldu. sadece ben ve riemer -ve krâuter-odadaydık o esnada. biz, riemer, krâuter ve ben dünyaya goethe'nin mehr licht dediğini söylemek konusunda anlaştık, mehr nicht değil! çarpıtma yoluyla söylediğimiz bu yalan yakar içimi hâlâ, riemer ve krâuter bunun acısına dayanamayıp öldükten çok sonra, bugün bile.

goethe öleyazıyor *
devamını gör...
372.
'ben kendim hep çok yüksek sesle konuşmama ve özellikle de meşakkat sözcüğünü hep çok yüksek sesle söylememe rağmen, dedim, onun bellibaşlı özelliği hep çok alçak sesle konuşması olmuştur, bu yüzden de birlikte geçirdiğimiz zamanda hep zorlanmışızdır, özellikle de, kış sonuna doğru, âdetimiz olduğu üzere, günbegün ormana gittiğimizde, üstüne basa basa söylüyorum'...

goethe öleyazıyor*
devamını gör...
373.
"insanlara, doğal yatkınlıklarıyla hareket etme, kendi refahları, rahatları ve zevkleriyle ilgilenme şansı verilse, bunlar bir araya gelip mutluluk halini oluşturur ve çok geçmeden insanlar cinayet, zulüm, yağma ve hırsızlığın aslında kendi çıkarlarına hizmet etmediğini anlar elbette."
(bkz: yaşam sanatı)
devamını gör...
374.
hayaller, uyku ile uyanıklık arasında görülen rüyalar ve halep şehri... arzu nesnesinin adımladığı tozlu sokaklar...
atlı arabadan inip bir zamanlar yürüdüğü toprakları avuçlamak, yüzüne gözüne sürmek istiyordu.
atlı araba gıcırdayarak yokuşu tırmanmaya başladı. gözleri halep kalesi'nin bulunduğu noktaya dikildi. yıllar sonra cereyan edecek olan bir olayı anmış gibi, yaşanıyormuş gibi görüyordu sanki. gözlerini ovuşturdu. emir yeşbeğ zamanıydı, nesimi'nin derisi yüzdürülerek idam ediliyordu. nesimi, "enelhak" diye bağırıyordu. mevlana'yı gördü sanki, bir an bağırmayı kesti ve mevlana'yı doğru "ey aşk sultanı" diye bağırdı. sonra can verdi. hallac-ı mansur, şeyh şibli de oradaydılar. şibli'ye manevi destek veriyor gibiydiler. gördükleri birden kayboldu. mevlana şaşırmıştı.
devamını gör...
375.
insanları kutuplaştırmayı kendilerine hak gören, nefret saçan, vatandaşı azarlayıp arka planda yemediği nane kalmayanlar için gelsin
" nefret saçıyorsan sırça köşkte oturmayacaksın, indirirler aşağı."
devamını gör...
376.
"ben diyorum ki; kazandiklarin sana kaybettiklerinden daha fazla dert getirecektir."
lao tzu
devamını gör...
377.
manisa'da 72 yıl önce düğünde göstermelik hediye verdiği için, eşi tarafından elleri tırpanla kesilen 93 yaşındaki nine 72 yıl önce yaşadığı erkek şiddetini anlattı.
evleneli 8 ay olmuştu. köyde bir yakınımın düğününe hediye götürdüm. evden ikişer metreden oluşan iki parça basma alıp gelin evine götürdüm. düğünden sonra geri alacaktım. bizim buralarda adettir, düğünlerde hediye götürülür, düğün bitince geri alınır. bu sebepten dolayı bana çok kızan eşim eve gelip beni tarlaya götürmek istediğini söyledi. bana kötü bir şey yapacağını anlamıştım. hava da çok soğuktu. tarlaya gitmek istemedim ama fazla direnemedim. tarlaya gittiğimizde, bana hediyeyi hangi elimle verdiğimi sordu. sağ elimle verdiğimi söyleyince, sağ elimi tırpanla bileğimden kesti. ben de sol elimi uzatıp, 'bunu da kes, tek basşına bu ne işe yarayacak' dedim, sol elimi de kesti."
bu acı olayın ardından eşinin tutuklanıp hapse gönderildiğino, kendisinin ise bir süre hastanede tedavi gördüğünü ve boşandıklarını dile getiren nine,
o tarihte yeni evli oldukları için çocuklarının olmadığını, kendisinin de bir daha evlenmediğini söyledi...
aradan 24 yıl geçtikten sonra 1973 yılında eşinin hapisten çıkıp köye döndüğünü belirten gökkaya, yeğeninin cezaevinden yeni çıkan kocasını tüfekle vurup öldürdüğünü söyledi.
ayşe nine, erkeklere seslenip, "benim hayatım anlamsız bir olay yüzünden değişti. ellerimi kaybettim. eşinize karşı kibar olun. kadınlara şiddet uygulamayın. benim hayatım çile içinde geçti. o olayı hatırladığımda gözlerim doluyor.
ama benim de kaderim böyleymiş. ben hayata küsmedim. kendi işimi kendim yapıyorum" dedi...

okurken gözlerim doldu *
devamını gör...
378.
adam genç kadına seslendi:
- bana gözyaşı borcun var!
genç kadın sordu:
- nasıl öderim?
adam gözlerini kırptı;
- haydi gülümse!
gülümsedi genç kadın. adam, cebinden mendilini çıkarıp, borcunu sildi.
ve mendilini özenle katlayıp, yine kalbinin üzerindeki iç cebine koydu.
bir demet mor sümbül vardı kadının elinde.
ikisi de bahar kokuyordu...
biri ilkbahar, diğeri güz.
adam, seslendi yine;
- bana mutluluk borcun var!
genç kadın, biraz mahcup, biraz şaşkın sordu:
-nasıl ödeyebilirim?
heyecanlandı adam
- haydi yat dizlerime!
genç kadın bir kedi uysallığında, yattı dizlerine usulca.
adam, şefkatle saçlarını taramaya başladı kadının.
saçları, güneşe ve yağmurlara hasret hiç yaşanmamış baharlara benziyordu.
çaresizliğini ördü sırasıra.
sonra saçının her teline, mutluluğun çığlıklarını bağladı adam.
yetmedi, gizli düğüm attı... ağladı.
hava kararmak üzereydi. dışarıda yağmur yağıyordu delice.
adam, sürekli borç defterlerini kurcalıyordu.
genç kadının gözlerinin içine baktı;
- bana yürek borcun var!
borcunun farkındaydı sanki genç kadın, şaşırmadı.
- bu borcumu nasıl ödeyebilirim?
adam kollarını uzattı
- haydi tut ellerimi!
sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın.
elleri öyle sıcaktı ki, eriyiverdi bütün borcu avuçlarının içinde.
genç kadın gitmek üzereydi.
adam son kez seslendi;
- bana can borcun var!
kadın irkildi;
- can mı?
sigarasından derin bir nefes çekti adam;
- evet... can borcun var. sensizlik öldürüyor beni!
hoşuna gitti sözler kadının
- peki bu borcumu nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsun?
adam, biraz daha yaklaştı;
- yum gözlerini!
hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini.
adam da yumdu gözlerini, masumca bir öpücük kondurdu
kadının titreyen dudaklarına.
- bu ne şimdi yaptığın? diyerek çattı kaslarını kadın...
adam, pişmanlıkla, memnunluk arasında gidip geldi. kekeledi;
- hayat öpücüğüydü!
kısa bir sessizliğin ardından bu kez kadın öptü adamı şehvetle...
adam, şaşırdı;
- ya senin bu yaptığın neydi?
genç kadın kapıya yöneldi;
- veda öpücüğü!
kalan borçlarına karşılık, yürek dolusu çaresizlik
ve bir de mor sümbüllerini masanın üzerine rehin bırakıp gitti genç kadın.
adam koştu peşinden sümbülleri geri verdi kadına.
- ne olur iyi bak umut çiçeklerime, solmasınlar...
genç kadın sümbülleri aldı:
- merak etme, gün aşırı sularım çiçeklerini!
adam sevindi:
- güneşe, suya gerek yok. gülümse yeter!
kadın gözden kaybolurken haykırdı adam,
- umutlarımı kefil yaptım. unutma, bana aşk borçlusun!
haykırışı yağmura karıştı.
kadın, yağmuru hissetmeyen kalabalığa...
devamını gör...
379.
düşün, kim üzebilir seni, senden başka?
kim doldurabilir içindeki boşluğu, sen istemezsen?
kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
her şey sende başlar, sende biter.
yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama sevgisini.
ya çare sizsiniz ya da çaresizsiniz.
hayat dediğin nedir ki ?,

friedrich nietzsche
devamını gör...
380.
kime ait olduğunu bilmiyorum ama ben kendimi buldum bu cümlelerde..

"ne diren, ne zorla. yolunu değiştirene izin ver. sana uğramak istemeyenin yoluna çıkma. birlikte yürümen gerektiğin kişiyle, kendi yolunda yürürken karşılaşacaksın. kendine ve yoluna odaklan. daha iyi olmaya, daha mutlu olmaya odaklan. senin olan seni bulacaktır.."
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"güne bir alıntı bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim