361.
bazı insanlardan birkaç tane olmalıydı, bazılarından hiç...
devamını gör...
362.
youtube yorumları bırakacağım alıntı olarak :
"eğitim süresi arttıkça nasıl toplum zıvanadan çıkıyor. bir şeyleri yanlış mı yapıyoruz bunu sormayacak mıyız?" lafına katılıyorum her gün müge anlı izliyorum ve çocuklarımızı okula göndermemizi söylemesini kınıyorum. çocuklar eğitimsiz kalmalıdır. biz bu şekilde gelişebiliriz. ben evladımı kuran kurslarından başka hiçbir yere göndermiyorum çocuğum türkçe bilmiyor keşke ben de bilmeseydim. almanya'dan selamlar"
"maşallah allah daim etsin çocukların hayırlı kul hayırlı evlat olsun inşallah. bende böyle bir zamanda çocuklarım cahil kalsın diyorum diye insanlar bana tepki gösteriyor göstersin umrumda değil onları hesaba almiyorum sadece kırmamak için tebessüm ediyorum tamam diyerek cevap veriyorum.ben evde onlara allah'ı ve islami, anne baba haklarını ,edebi, ahlakı öğretiyorum. selam olsun size"
"eğitim süresi arttıkça nasıl toplum zıvanadan çıkıyor. bir şeyleri yanlış mı yapıyoruz bunu sormayacak mıyız?" lafına katılıyorum her gün müge anlı izliyorum ve çocuklarımızı okula göndermemizi söylemesini kınıyorum. çocuklar eğitimsiz kalmalıdır. biz bu şekilde gelişebiliriz. ben evladımı kuran kurslarından başka hiçbir yere göndermiyorum çocuğum türkçe bilmiyor keşke ben de bilmeseydim. almanya'dan selamlar"
"maşallah allah daim etsin çocukların hayırlı kul hayırlı evlat olsun inşallah. bende böyle bir zamanda çocuklarım cahil kalsın diyorum diye insanlar bana tepki gösteriyor göstersin umrumda değil onları hesaba almiyorum sadece kırmamak için tebessüm ediyorum tamam diyerek cevap veriyorum.ben evde onlara allah'ı ve islami, anne baba haklarını ,edebi, ahlakı öğretiyorum. selam olsun size"
devamını gör...
363.
364.
"zannediyor musun ki o çok güçlü dağ gibi insanlar hiç acının korla kaplı patikasından bileklerine kadar bata çıka geçmediler?" @shetalya
devamını gör...
365.
hayvanlar ile konuşabilen hz. süleyman'dan bir anekdot:
bir kuş, kanadını bir dervişin kırdığından şikâyet ederek hz. süleyman'a gelmiş. hz. süleyman dervişi huzuruna getirtip sormuş:
- niye bu kuşun kanadını kırdın?
derviş cevap vermiş:
- sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim, kaçmadı. yanına kadar gittim, yine kaçmadı. ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. tam yakalayacakken kaçmaya çalıştı. oysa ona kaçması için fırsat vermiştim, fakat o bekledi.
hz. süleyman kuşa dönmüş:
- bak, derviş haklı. sen niye kaçmadın? sinsice değil göz göre göre yaklaşmış. sen rahatça kaçabilirdin.
kuş, şöyle cevap vermiş:
- sultanım, ben onun derviş kıyafetine aldandım. dervişler hiçbir canlıya zarar vermez diye biliyordum. avcı olsaydı hemen kaçardım.
hz. süleyman bu defa kuşu haklı bulmuş. askerlerine emretmiş:
- hemen bu dervişin kolunu kırın!
kuş o anda:
- sultanım, böyle yapmayın! demiş.
- ne yapayım? diye sormuş.
- efendim, bunun kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapmaya kalkar.
- peki, ne yapalım?
kuş bu sefer şöyle cevap vermiş:
- siz bunun derviş kıyafetini alın ki benim gibi kuşlar aldanmasın!
bir kuş, kanadını bir dervişin kırdığından şikâyet ederek hz. süleyman'a gelmiş. hz. süleyman dervişi huzuruna getirtip sormuş:
- niye bu kuşun kanadını kırdın?
derviş cevap vermiş:
- sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim, kaçmadı. yanına kadar gittim, yine kaçmadı. ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. tam yakalayacakken kaçmaya çalıştı. oysa ona kaçması için fırsat vermiştim, fakat o bekledi.
hz. süleyman kuşa dönmüş:
- bak, derviş haklı. sen niye kaçmadın? sinsice değil göz göre göre yaklaşmış. sen rahatça kaçabilirdin.
kuş, şöyle cevap vermiş:
- sultanım, ben onun derviş kıyafetine aldandım. dervişler hiçbir canlıya zarar vermez diye biliyordum. avcı olsaydı hemen kaçardım.
hz. süleyman bu defa kuşu haklı bulmuş. askerlerine emretmiş:
- hemen bu dervişin kolunu kırın!
kuş o anda:
- sultanım, böyle yapmayın! demiş.
- ne yapayım? diye sormuş.
- efendim, bunun kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapmaya kalkar.
- peki, ne yapalım?
kuş bu sefer şöyle cevap vermiş:
- siz bunun derviş kıyafetini alın ki benim gibi kuşlar aldanmasın!
devamını gör...
366.
"ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun."
-maksim gorki-
-maksim gorki-
devamını gör...
367.
368.
küstürmeyin insanları hayata.
sonra her şeyden vazgeçiyorlar.
yaşamaktan, güzel olan her şeyden.
bir odada yalnızlığı; bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar. küstürmeyin işte bazı insanları.
nazım hikmet ran
sonra her şeyden vazgeçiyorlar.
yaşamaktan, güzel olan her şeyden.
bir odada yalnızlığı; bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar. küstürmeyin işte bazı insanları.
nazım hikmet ran
devamını gör...
369.
gözlerini kapadığında etrafını göremezsin, sarayla ahır bir olur, o yüzden nerde yattığın değil kiminle yattığın önemlidir
ünlü filozof ilyas salman
devamını gör...
370.
gösteri toplumunda kurtuluş vaatleri de gösterinin bir parçası haline gelir.
-guy debord.
-guy debord.
devamını gör...
371.
"elveda diyecek kadar cesursan" diyor paulo coelho "hayat seni yeni bir merhaba ile ödüllendirir."
devamını gör...
372.
“bulduğum tek şey:
tanrı insanları doğru yarattı,
oysa onlar hâlâ karmaşık çözümler arıyorlar.”
-eski ahit: vaiz: 7: 29-
tanrı insanları doğru yarattı,
oysa onlar hâlâ karmaşık çözümler arıyorlar.”
-eski ahit: vaiz: 7: 29-
devamını gör...
373.
size sıradan biriymişsiniz gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin....
oscar wilde
oscar wilde
devamını gör...
374.
mükemmel olmaya çalışmak tehlikeli bir kusurdur.
devamını gör...
375.
'kuşku duyan ve kuşku duymayan', olmuş goethe'nin sondan bir önceki sözleri. wittgensteincı bir cümle yani. ondan sonra da, en ünlü sözleri olan o iki sözcük; 'mehr licht! (biraz daha ışık!)'
ama goethe'nin son sözleri aslında mehr licht değil, mehr nichtl (istemem artık!) oldu. sadece ben ve riemer -ve krâuter-odadaydık o esnada. biz, riemer, krâuter ve ben dünyaya goethe'nin mehr licht dediğini söylemek konusunda anlaştık, mehr nicht değil! çarpıtma yoluyla söylediğimiz bu yalan yakar içimi hâlâ, riemer ve krâuter bunun acısına dayanamayıp öldükten çok sonra, bugün bile.
goethe öleyazıyor *
ama goethe'nin son sözleri aslında mehr licht değil, mehr nichtl (istemem artık!) oldu. sadece ben ve riemer -ve krâuter-odadaydık o esnada. biz, riemer, krâuter ve ben dünyaya goethe'nin mehr licht dediğini söylemek konusunda anlaştık, mehr nicht değil! çarpıtma yoluyla söylediğimiz bu yalan yakar içimi hâlâ, riemer ve krâuter bunun acısına dayanamayıp öldükten çok sonra, bugün bile.
goethe öleyazıyor *
devamını gör...
376.
'ben kendim hep çok yüksek sesle konuşmama ve özellikle de meşakkat sözcüğünü hep çok yüksek sesle söylememe rağmen, dedim, onun bellibaşlı özelliği hep çok alçak sesle konuşması olmuştur, bu yüzden de birlikte geçirdiğimiz zamanda hep zorlanmışızdır, özellikle de, kış sonuna doğru, âdetimiz olduğu üzere, günbegün ormana gittiğimizde, üstüne basa basa söylüyorum'...
goethe öleyazıyor*
goethe öleyazıyor*
devamını gör...
377.
"insanlara, doğal yatkınlıklarıyla hareket etme, kendi refahları, rahatları ve zevkleriyle ilgilenme şansı verilse, bunlar bir araya gelip mutluluk halini oluşturur ve çok geçmeden insanlar cinayet, zulüm, yağma ve hırsızlığın aslında kendi çıkarlarına hizmet etmediğini anlar elbette."
(bkz: yaşam sanatı)
(bkz: yaşam sanatı)
devamını gör...
378.
hayaller, uyku ile uyanıklık arasında görülen rüyalar ve halep şehri... arzu nesnesinin adımladığı tozlu sokaklar...
atlı arabadan inip bir zamanlar yürüdüğü toprakları avuçlamak, yüzüne gözüne sürmek istiyordu.
atlı araba gıcırdayarak yokuşu tırmanmaya başladı. gözleri halep kalesi'nin bulunduğu noktaya dikildi. yıllar sonra cereyan edecek olan bir olayı anmış gibi, yaşanıyormuş gibi görüyordu sanki. gözlerini ovuşturdu. emir yeşbeğ zamanıydı, nesimi'nin derisi yüzdürülerek idam ediliyordu. nesimi, "enelhak" diye bağırıyordu. mevlana'yı gördü sanki, bir an bağırmayı kesti ve mevlana'yı doğru "ey aşk sultanı" diye bağırdı. sonra can verdi. hallac-ı mansur, şeyh şibli de oradaydılar. şibli'ye manevi destek veriyor gibiydiler. gördükleri birden kayboldu. mevlana şaşırmıştı.
atlı arabadan inip bir zamanlar yürüdüğü toprakları avuçlamak, yüzüne gözüne sürmek istiyordu.
atlı araba gıcırdayarak yokuşu tırmanmaya başladı. gözleri halep kalesi'nin bulunduğu noktaya dikildi. yıllar sonra cereyan edecek olan bir olayı anmış gibi, yaşanıyormuş gibi görüyordu sanki. gözlerini ovuşturdu. emir yeşbeğ zamanıydı, nesimi'nin derisi yüzdürülerek idam ediliyordu. nesimi, "enelhak" diye bağırıyordu. mevlana'yı gördü sanki, bir an bağırmayı kesti ve mevlana'yı doğru "ey aşk sultanı" diye bağırdı. sonra can verdi. hallac-ı mansur, şeyh şibli de oradaydılar. şibli'ye manevi destek veriyor gibiydiler. gördükleri birden kayboldu. mevlana şaşırmıştı.
devamını gör...
379.
insanları kutuplaştırmayı kendilerine hak gören, nefret saçan, vatandaşı azarlayıp arka planda yemediği nane kalmayanlar için gelsin
" nefret saçıyorsan sırça köşkte oturmayacaksın, indirirler aşağı."
" nefret saçıyorsan sırça köşkte oturmayacaksın, indirirler aşağı."
devamını gör...
380.
"ben diyorum ki; kazandiklarin sana kaybettiklerinden daha fazla dert getirecektir."
lao tzu
lao tzu
devamını gör...