741.
"iktisat biliminde bir mala değerinden fazla para harcamak kazıklanmaktır.
malın konuşuyor oluşu, gerçeği değiştirmez."
malın konuşuyor oluşu, gerçeği değiştirmez."
devamını gör...
742.
hayatımda mutlu günlerim olmuştu elbette, ama mesele sadece mutluluk değildi. önemli olan yaşadığını, hayatın bir anlamı, bir değeri olduğunu hissetmekti.
devamını gör...
743.
yaşama hakkın mücadele gücün kadardır. / adolf hitler
devamını gör...
744.
biz , tekrar tekrar yaptığımız şeyleriz. (aristo)
devamını gör...
745.
"kendi yönünü bulamayan kişi için, 'yol' yoktur - bir sürüklenmedir bütün 'yürüme'si. kendi yolunu bulamayan, bütün yolları boşuna yürür."
devamını gör...
746.
“fedakarlık olmadan zafer olmaz.”
van helsing
van helsing
devamını gör...
747.
"yaşamak, bir hazinedir; fakat bu hazinenin anahtarı, her zaman elimizde olmayabilir."tanpınar.
devamını gör...
748.
"bazen bir anlığına beni yerimden sıçratıp kendime getiren bir cesarete kapılıyorum, o an - nereye gideceğimi bilsem, koşa koşa gideceğim."
devamını gör...
749.
“bir şeyin doğasında uçmak varsa, onu hiçbir şey durduramaz.”
devamını gör...
750.
yalan gerçeğe böylesine benzerse kim gerçek mutluluğa yürekten inanabilir ki?
mary shelley-frankenstein veya modern prometheus
mary shelley-frankenstein veya modern prometheus
devamını gör...
751.
kendime mahkûmum. ağlasam, gözyaşlarım benim gözyaşlarım. ben cehennemde değilim, cehennem benim içimde.
cehennem çiçeği (kitap)
cehennem çiçeği (kitap)
devamını gör...
752.
753.
“sınırları çizilmemiş her samimiyet saygısızlıkla sonuçlanır.”
devamını gör...
754.
"insanlara aptal olduklarını söylemekten çekinmeyin. farkında değildirler. iyilik yapmış olursunuz"
devamını gör...
755.
756.
başlık altında cehennem çiçeği’ni görmek beni anlık olarak mutlu etti, teşekkürler. tabi ben de alper kamu’dan bir alıntı yapmazsam olmazdı…
bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter. birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür.
bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter. birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür.
devamını gör...
757.
758.
fleabag'den bir alıntı bırakmak isterim, "when you find somebody that you love, it feels like hope."
uzun zamandır umutsuzum arkadaşlar, biri kafama umut fırlatsın*
uzun zamandır umutsuzum arkadaşlar, biri kafama umut fırlatsın*
devamını gör...
759.
ve fırtına dindiğinde nasıl hayatta kaldığını, bunu nasıl atlattığını hatırlamayacaksın. aslında, fırtınanın gerçekten dinip dinmediğinden emin olmayacaksın. ama şurası kesin; fırtınadan çıktığında fırtınaya giren kişi olmayacaksın artık.
ingilizce adı kafka on the shore olan ve türkçeye sahilde kafka olarak çevrilen, okunası haruki murakami romanından bir alıntıdır.
devamını gör...
760.
bir kitap okumuştum. adını hatırlamıyorum. içinde bir domino teorisi vardı. domino taşlarını bilirsin. önce özenle dizilirler sonra tek bir fiskeyle hepsi teker teker yıkılır. ancak romandaki hikayede domino taşlarından oluşmuş zincirin iki tarafına da aynı anda dokunuluyor. ve zincir aynı anda iki taraftan yıkılmaya başlıyor. zincirdeki domino taşı sayısı tek. iki uçtan birbirini yıkarak ilerleyen taşlar tam ortadaki taşın iki yanına da aynı anda çarpıyor. ortadaki taş aynı anda, aynı güçte iki darbeyi, iki tarafından aldığı için ayakta kalıyor. bütün yıkılmış taşların arasında tek başına duruyor.
domino taşlarından oluşmuş zincirin bir ucu geçmiş, diğer ucu gelecek. yıkılıyorlar teker teker ve şimdi ki zaman kalıyor ayakta. geçmiş ve gelecek sıkıştırdığı için, ayakta kalan sadece şu an. şimdiki zamana mahkum olmuş insanlar. hareket edemeyen o domino taşı gibi felç geçirmiş insanlar. geçmiş, anılarla zihnimde, gelecekse tahminlerimle zihnimde. hepsi acı dolu. hepsinde kırılan hayaller var. her saniye içimde hissettiğim geçmiş, şimdiki zaman ve gelecekle dolu aklımla donup kaldığımı görüyorum. bütün heykeller gibi ben de sadece zaman içinde hareket ediyorum. yani yaşlanıyorum. elimden başka bir şey gelmiyor. tabiî her anın içinde üç zamanında yaşayarak yaşlanıyorum ve bu beni delirtiyor. insanın üç zamanlı bir canlı olmasından nefret ediyorum. aynı anda geri, park ve ileriye takılmış otomatik vitesli bir arabanın motoru ne gürültü çıkarabilirse, bin katını ben her saniye aklımda duyuyorum.
gelecek, geçmişin merhametine kalmıştır ve insan, ikisinin arasında bir kurbandır.
piç - hakan günday
devamını gör...


