681.
"başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden, kendi bahçeni yap. ve kendi ruhunu kendin süsle."
devamını gör...
684.
...
var mıdır yalanı dolanı olmayan bir kasaba? orada yaşamak isterim. kulağının arkasına, yakasına, gömleğinin ön cebine çiçek yerleştirip gezenlerin, birbirinin yüzüne tebessüm edenlerin.
devamını gör...
685.
"hiç kimse izlemiyormuş gibi dans et, hiç incinmemiş gibi sev, hiç kimse dinlemiyormuş gibi şarkı söyle, dünya cennetmiş gibi yaşa!" - mark twain
devamını gör...
686.
başarı için ömürlerinin bir bölümünü bedel olarak ödemeyenler, başarısızlığın bedelini bir ömür boyu öderler.
son zamanlarda hayat mottom
son zamanlarda hayat mottom
devamını gör...
687.
insanın bugünü olmadığında geleceği için önlem alması gerekir.
aşık kadınlar, elfriede jelinek
devamını gör...
688.
öyle tuhaf güldü ki, bütün derdini anladım. ukalanın biri, hülyalarını ince sopaları kırar gibi çat çat kırmış, ona arşimet kanununu iyice anlatmıştı. hiç cevap vermedi. çabucak uzaklaştı. dünya yüzünde bir de cazibe kanunu bulunduğunu anlatmıştı. rüyasından uyandırılmıştı ama gülüşünden anlıyordum ki, cazibe kanunundan gemisini kurtarmak için direklerine kocaman mıknatıslar takmayı düşünüyor.
kumpanya, sait faik abasıyanık.
devamını gör...
689.
devamını gör...
690.
devamını gör...
691.
---! alıntı !---
sanat eserleri sonsuz bir yalnızlığın ürünleridir ve onlara erişmek için eleştiriden daha yararsız bir şey olamaz. onları yalnızca sevgi kavrayabilir, tutabilir ve sadece sevgi sanat eserine karşı adil olabilir.
---! alıntı !---
| rainer maria rilke - genç şaire mektuplar
edit:
#3013290 no'lu girdideki alıntı da bir gazetecinin idi sanırım!...
sanat eserleri sonsuz bir yalnızlığın ürünleridir ve onlara erişmek için eleştiriden daha yararsız bir şey olamaz. onları yalnızca sevgi kavrayabilir, tutabilir ve sadece sevgi sanat eserine karşı adil olabilir.
---! alıntı !---
| rainer maria rilke - genç şaire mektuplar
edit:
#3013290 no'lu girdideki alıntı da bir gazetecinin idi sanırım!...
devamını gör...
692.
"yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları. çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin."
-sadık hidayet
devamını gör...
694.
devamını gör...
695.
bilgisizliğimizin esas sebebi, yapıp ederken 'erdemi' ikinci planda tutmamızdır hâlbuki bilge bir ruhun aynı zamanda iyi olması kaçınılmazdır.*
devamını gör...
696.
''filozofun mesuliyetten kaçma yeteneği,onu barbardan ayıran en kalın çizgidir.''
ziya bin ziyad, çalıntı uzay
ziya bin ziyad, çalıntı uzay
devamını gör...
697.
başına gelen herhangi bir olayda, bu olaya doğru yaklaştığın zaman hangi özelliğini geliştireceğini düşün. çekici bir kadın görünürsen, ona duyduğun arzuya karşı kendini sınırlayabilme kabiliyetin olduğunu farkedeceksin. acılar içindeysen, dayanıklı olmayı öğreneceksin. hakaret veya küfürler duyarsan içindeki sabrı farkedeceksin. bunu alışkanlık haline getirirsen, eşyanın görünen yüzü seni kendine sürükleyemez.*
devamını gör...
698.
"birine sahip olmak istiyorsan, ona kelepçe değil kanat takacaksın. uçabildiği halde hâlâ senin yanındaysa senindir."
devamını gör...
699.
umut en büyük kötülüktür. çünkü işkenceyi uzatır.
devamını gör...
700.
biri kırgın , biri pişman .başka hayatlarda iki kalbin buluşması .hâlâ daha yabancılaşmamış iki göz ve iki kalp.yarım kalmışlığın çaresiz çığlıkları .ve aşkına sahip çıkamamanın ağır sancıları .
devamını gör...