japonya

belli bir süre yaşamak istedigim bir yerdir kendileri. bu hayatta şansımız olmadı artık bir sonraki hayatım için düşünmekteyim.

homojen yapıya sahip doğu asya ülkesi . en büyük ekonomilerden birine sahipler ve dünya çapında birçok markaları var . japon malı tabiri kaliteyi temsil eder ,başkenti tokyo dünyadaki en büyük metropoldür ,trafik soldan akar . depremleri ve tsunamileri ile bilinen ülke bu tarz doğal afetleri başarılı yapılar ve uygun önlemler ile en az kayıpla atlatmayı başarıyor. ülke çoğunlukla dağlık ve ormanlıktır, bu sebeple tarım ürünleri pahalıdır . ada ülkesi olmasının getirisi olarak balıkçılık ve deniz ürünleri sektörü gelişmiştir .
anime ve manga japonya ile özdeşleşmiştir

insanları dakiklikleri ve disiplinleri ile bilinir öte yandan intihar oranı yüksek ülkeler listesinde başı çeker 2.dünya savaşında hiroşima ve nagasaki kentlerine abd tarafından 2 atom bombası atılmıştır akabinde japonya koşulsuz teslim olarak abd güdümüne girmiş ve günümüze kadar abd'nin batı pasifikte önce sscb sonrasında çin karşısında en güçlü müttefiki olmuştur.

ukrayna savaşı sonrası gözlerin döneceği yer yüksek olasılık ile bu bölgedir nitekim tayvan krizi ve kuzey kore'nin nükleer füze denemeleri bölgede suların ısınmasına sebep olmaktadır.

scala aracı vasıtasıyla ölçüleriyle oynanmış ülke

japonya[nippon], doğu asya'da (uzakdoğu) yer alan, turani ırkın altay kolundan olan bir ülke olup japonya'nın başkenti tokyo şehridir. japonlar, kendilerine nihon demekte olup bugünkü çağdaş konumunu 1868 meiji restorasyonu'na borçludur. anime, pokemon, tsubasa gibi çizgi filmlerin; toyota, mitsubishi, sony gibi teknolojik ürünlerin kökeni japonya'dır. milli yemekleri çubuklarla yenen suşidir.
her ne kadar japonya, yazı sistemi olarak çin alfabesiyle yazsa da etnik köken olarak çinlilerden farklıdır. çinliler, çin-tibet dillerini konuşan başka bir millettir.
japon imparatorluğu'nun bayrağı
japonya'nın şimdiki bayrağı
japonya'nın haritadaki konumu

koto çalmayı bilen geyşalar eqlesin.

ölmeden gitmek istediğim bir ülke, kültürünü, insanını, binaları, tapınaklarö doğasının merak ediyorum, bana çok güzel ve estetik geliyor.

şu kısım buradan çok anlamlı geldi mesela. tabi katılmadığım noktalarıda var zen felsefesinde ama genel olarak hoş bir felsefe. basitlik ve derinliği karşıt görmekten çok eş görme hali var. merkezden yada yukarıdan kaçınılıyor, yani bir merkez yada yukarısı yok. attığım videoyu izlerseniz anlarsınız.

sadece geyşaları için bile gidilmeye değer olan ülkedir.

2 hafta sonra gidip 2 hafta da kalacagim ulke. cok heyecanli oldugum soylenemez ama farkli bir kultur de gormek istiyordum sadece bunun asya kulturu olacagini dusunmemistim.

genel olarak bilmem gereken seyler olursa mesaj atarak bilgilendirirseniz cok sevinirim.

tokyo sokaklari geceleri farelerden gecilmeyen, genel olarak gordugum kadariyla gece hayati o kadar da guzel olmayan, yemeklerinin de damak tadima uymadigi ulke. cikolatalar ve dondurmalar cok guzel ama.

kırtasiye ürünlerine aşık olduğum ülke. başka pek çok şeyini severim.

japonya tarihi;
japonyada insan yapısı en eski alet buluntuları, 30 bin yaşındaki taş baltalardır. mö. 8 bin ile mö. 300 yılları arasındaki dönem jomon dönemi olarak adlandırılır. bu dönemde taş aletlerle kilden yapılma kaplara rastlanmıştır.
helenizmin asyadaki etkileride büyük olmalıki, büyük iskenderin hindistan seferinden çeyrek yüzyıl sonra yayoi insanları diye adlandırılan bazı gruplar japonyaya göçmüş kumaş dokuma metal işçiliği gibi yenilikleride japonyaya taşımışlardır.
daha evvel birbirinden ayrık kabileler halinde yaşayan japonlar 9. yyde birleşerek tek merkezli bir krallık oluşturdular ve başkent kyotoydu. yeni krallıkta şintoizm ve budizm yaygındı.
1185te minamoto kabilesinin lideri minamoto no yoritomo isyan ederek kamakura shogunluğunu kurdu. koreyi elegeçiren moğol sultanı kubilay 1274 ve 1281 iki sefer düzenlediysede ilk seferde adaya çıkardığı askerler japon birliklerinden az sayıda olduğu için geri çekilmek zorunda kaldı. eldeki belgeler kubilay hanın sadece koreden değil çin ve hatta hindistandan getirdiği askerlerden oluşan son derece kalabalık bir ordyla ikinci bir saldırı gerçekleştirdiğini gösteriyor ancak saldırı sırasında çıkan fırtına yüzünden bir çok asker denize gömüldü japonyaya geçmeyi başaranlarda uzun süre koreden destek alamayınca bozguna uğrayıp dağıldı.
moğol saldırısına dayanan shogunluk 1333ten sonra iç savaşa yenik düşüp dağıldı. 16.yyde oda nobunaga japonyayı birleştirerek imparator oldu. bu dönemde portekiz ticaret gemileri japonyaya ulaştı. bu değişik insanlar ve görmedikleri değişik mallar japonları etkilemişti. başlarda batılı tüccarlara çok sıcak yaklaştılar. hatta imparator hristiyanlığı desteklemişti. misyonerler kentlerde dolaşıyor ve her kentte kiliseler açılıyordu.
1600de herşey değişti. budist ve şinto rahipleri hristiyanların ayak altında dolaşmasın şikayetçiydiler. portekiz ve ispanyanın asyadaki kimi şehirleri işgal etmesi japonlarda korku uyandırdı. tokugawa ıeyasu iktidari ele geçirerek yeni shogun oldu. onu iktidara taşıyan 5 ihtiyarlar komitesi tehlike olarak gördüğü batılılar hakkında birşeyler yapılmasını istiyordu.
hristiyanlık ülkede yasaklandı. kiliseler ateşe verilip yakıldı, rahip ve misyonerlerden ülkeyi terketmesi istendi. avrupalı elbiseleriyle dolaşanlar yakalanıp idam edildi. 1865'e kadar sürecek olan ülkenin dünyadan izolasyonu başladı. artık japon olmayanların ülkeye girmesi özel durumlar hariç yasaktı.
1865te batılılar topları ve tüfekleriyle ticari kapütilasyonlar elde etmek için japonların kapısında belirdiğinde, japonların kendilerini savunmak için sadece kılıçları vardı. boyun eğmek imparatorun gururunu çok incitmişti. avrupalıların teknikleri takip etmemek onları savunmasız bırakmıştı. ve 1865te japonyanın endüstrileşmesinin başlangıcı meiji restorasyonu dönemine girildi.

çok merak ediyorum.
yakın bir arkadaşım haziran ayında gitti, dinlemeye doyamadım ama anlattığına göre az bütçeyle gidilecek yer değil.
bakalım, belki bir gün gider 20 bin doları "asla unutulmayacak" günler için ezer geliriz*

9 milyonluk <boş> konut krizi olduğu söyleniyor. 2024 ilk çeyrekte 37k insan evinde yalnız ölmüş. uzun vadede iş gücü sorununu çözmek için bakalım ne yapacaklar. dünyanın ucuz işçi tedarik bölgesi orta doğulu halklar ellerini ovuşturuyorlar şu an, tetikteler. dünya garip yerlere gidiyor. gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler seriden yaşlanıyorlar. doğum oranları diplere vuruyor. şöyle bir 500 yılımız daha olaydı da ne olacağını görebilseydik keşke....

gitmek istediğim bir ülke.gerek yemekleriyle gerek kültürüyle,doğasıyla,mimari yapılarıyla,insanlarıyla ilgimi çok çeken bir yer.hayallerimden biri de oraya gidip manga ve figur almak :d

ahlaki seviyenin tahayyul sinirlarini zorladigi, nezaketin her alanda herkese karsi gosterildigi, teknolojinin tum imkanlarinin insanlarin konforuna sunuldugu, en ùcra sokaklarin bile tertemiz pûr u pak oldugu, bizden hem mental anlamda hem de kilometrelerce ötelerde olan uzak dogu ulkesi.

insanları genel olarak aşırı saygılı, ileri düzey teknolojiye sahipler ve gerçekten sokaklarının tertemiz oluşu şahane. ben dillerini de seviyorum, konuşurken her milletin farklı bir stili oluyor bunların ki de onlara has hareketleri falan ilginç. bunların dışında içerisinde çok fazla inceli barındıran bir millet tıpkı koreli erkekler gibi incel kesimi yüksek öyle ki kadınlara omuz atma gibi bir saçmalıkları var japonların. bu ucubeler dur yere dümdüz yürüyen tanımadıkları kadınlara yapıyorlar bunu. her milletin iyisi kötüsü var işte.

ekonomisi durgunlugu bir türlü aşamıyor gibi.aslında japonyanın en büyük ekonomik riski çin.çin ne kadar büyürse japonyada o kadar küçülecek,çin japon firmalarının organize sanayi bölgesi oldu.ekonomisinin tek avantajı tasarrufları ve döviz birikimi ancak bu ne zamana kadar yeter bilinmez.