901.
"insan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur."

(bkz: toplum sözleşmesi - jean jacques rousseau)
devamını gör...
902.
"ulema, cühela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikayet ve beyan etmişler ki kun-ı kainattan 7079 yıl, isa mesih'ten 1681 ve hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına kostantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı..."

(bkz: puslu kıtalar atlası)
devamını gör...
903.
“ayrılık ne biliyor musun? ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. ipi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
duvarlara dalıp dalıp gitmesi.türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin. çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması…
ayrılık o küçük ölüm, usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan…”

(bkz: insanın acısını insan alır)
devamını gör...
904.
koğuşta onlarca, yemekhanede ve sayım alanlarında yüzlerce hemcinsim ile beraberim. neydi sahi erkek? biyolojik bakarsak kromozomların bir kısmının diğerine galip gelmesi, sonra ise toplumun, geleneklerin, siyasetin etkin varlığı olmak, toplum tarafından belirlenen kuralların meydana getirdiği bir cins olmak. izlediğim bir filmde geçiyordu sanırım bu replik ya da okuduğum bir kitapta; borçlu olmadan, mahpusluk çekmeden, aşık olmadan ve baba olmadan erkek olamazsın diyordu. bu replikte sayılan her şey mevcut ben de. tam bir erkek miyim şimdi ben?
sınırları hep başkaları tarafından çizilenlere, yeter bu benim demeye çalışmak mı yoksa erkeklik? cinsiyetçi söylemlerden kaçınmak gerek belki de, kime ve neye göre erkeğiz? misal gündüzleri maskülen görünüp, homofobik olup, akşamları travestilerle iş tutmanın da adı erkeklik büyük şehirlerin algısına göre. biliyoruz ki, tabiattan ayrı olarak insanlarda, erkeklik ve kadınlık özelliklerini büyük oranda kişilerin yaşadığı toplum belirlemiyor mu? cinsiyet kavramları da böyle anlam buluyor. afrika / tanzanya örneğinden bahsetmiştim sana. o toplumdaki kadın ve erkek, bizim yaşadığımız toplumdakine benzemiyor. böyle olunca kavramın içini dolduran duygularda değişiyor. hemcinslerim kızacaktır bana şimdi, fakat böyle bir kalabalıktaki erkek algısı, bize gösterilene çok uzak değil. kasık ağrısı..

bu kadar erkek bir arada nasıl yaşar ki.. kadının varlığını bir kez daha önemsiyorum. kadın demek, estetik, güzellik, heyecanlı bıcır bıcır bir ses demek.. güler yüz, mutluluk, kıpır kıpır olmak, aşk demek.. kadın demek huzur demek.. çıktığımda erkekler kulübündeki mesaimi bir kez daha gözden geçireceğim.. kadın varsa huzur var.. renk var..
kadınım…

(bkz: turhan muharrem turhan) ayarsız dergi temmuz sayısı
yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi günlükleri
devamını gör...
905.
gene de bir tür acı duyuyordum, çünkü bir varlığın sayısız imgelerinden mutluluk duysam da, aynı zamanda onun yokluğunun acısını çekiyordum.

umberto eco, gülün adı, can yayınları, 36. baskı, s. 392
devamını gör...
906.
kitaplar çoğu kez başka kitaplardan söz ederler. çoğu kez bir kitap, tehlikeli bir kitapta çiçeklenen zararsız bir tohum gibidir; ya da tam tersine, acı bir tohum gibidir; albertus’u okurken, tomasso’nun ne söylemiş olabileceğini anlayamaz mısın? ya da tomasso’yu okurken, ibn rüşd’ün ne söylemiş olacağını?

umberto eco, gülün adı, can yayınları, 36. baskı, s.402
devamını gör...
907.
doktora göre ancak yalnızca kendilerini düşünen insanlar delirirlerdi. delilik, bencilliğin cezasıydı.
(bkz: körleşme)
devamını gör...
908.
*
"hey komşu, o kadar kasılma bakayım! al da şunun tadına bak bir!" "bal gibi. ne kadar şıra yapıyorsunuz?"

"iki fıçı hepsi. ama ne şıra!"

"yaz ortasında fazla şıra yapmak da iyi değil, sirkeleşir, araya gider sonra!"

bu yıl da, dır dır söylenip duran birkaç huysuz yaşlı, her zamanki gibi dolanıp duruyordu ortalıkta; kendilerinin hanidir şıra yaptığı yoktu ama her şeyi herkesten iyi biliyor, meyvenin, nerdeyse sudan ucuza alındığı eski günlerden söz açıyorlardı: her şey çok daha ucuzdu bugünkünden, şıraya su katmak kimin aklına gelirdi, zaten ağaçlar da ağaçtı, meyve verirdi o zaman, meyve!

"öyle, eskiden başkaydı. benim bir ağacım vardı, beş yüz kilo elma verirdi tek başına."

hermann hesse
devamını gör...
909.

"şarap için ey insanlar! şarap için ve aklınızdan sıyrılın, tanrı, kral, baba, hepsini boş verin, yasaklara kulak asmayın, yüreğinizin ve bedeninizin sesini dinleyin, kendiniz olun, kendiniz gibi yaşayın. şarap için ey insanlar, ne tanrılardan korkun ne kendinize acıyın, aşk, şiir, müzik, dans sizi bekliyor. şarap için, dans ederek, şarkı söyleyerek, sevişerek doğaya dönün..."

ahmet ümit - kayıp tanrılar ülkesi
devamını gör...
910.
"babasız çocuklar tanrıya sığınırlar, ama o tanrı olmayı seçmiş."*
devamını gör...
911.
“ hitlercilerin milyonlarca insanları öldürmelerinden sonra, kalkmış onları asıyorsun. bu cinayetler işlenirken sen neredeydin peki, o vakit ne düşünüyordun? düzinelerce ceset oturup düşünmen için yeterli neden değil miydi? insani duygularının kıpırdaması için milyonlarca ceset mi gerekliydi? ”
(dinle, küçük adam; wilhelm reich
devamını gör...
912.
bir ressamın paletinde birbirine karışan iki renk gibiydiler. kalpleri birbirleri için çarpıyordu.
(tom isbell-av)
devamını gör...
913.
"...benden daha fazla vermiş olamazsın."
"benim para birimim daha nüfuzlu diyelim."
"para paradır."
"ben bilgi alıp satıyorum, geels. adamların kimsenin bakmadığını sandıklarında yaptıkları şeyleri biliyorum. utanç paradan daha kıymetlidir."

kargalar meclisi - leigh bardugo
devamını gör...
914.
maksim gorki - ana

annesinin yanına geldi;
"cinayetten başka bir şey değil bu, anne! milyonlarca insanın iğrenç bir şekilde katledilmesi, ruhlarının öldürülmesi! anlıyorsun, değil mi? ruhlarının öldürülmesi! bizimle onların arasındaki farkı görüyor musun? birine yumruk attığı için nasıl utanç duyuyor bizi arkadaşımız, nasıl acı çekiyor! en önemlisi de böyle bir şeyi nasıl iğrenç buluyor! onlarsa binlerce insanı kılları bile kıpırdamadan öldürebiliyorlar! en ufak bir acıma duymak şurda dursun, böyle bir şeyden zevk alabiliyorlar. ve yalnızca altınlarını, gümüşlerini, insanları baskı altında tutmalarını sağlayan acınası birtakım kağıtlarını korumak adına insanları nasıl da eziyor, soluksuz bırakıyorlar! dikkatini çekerim: insanları ezmeleri, öldürmeleri, ruhlarında derin yaralar açmaları kendilerini savunmak, korunmak için değil; sahip oldukları zenginlikleri korumak için!"

annesinin ellerini tutup havada silkeleyerek sürdürdü:
"bütün bu alçaklığı, bu utanç verici kokuşmuşluğu bir anlayabilseydin, bizim gerçeğimizi, bu gerçeğin ne denli yüce ve aydınlık olduğunu da anlayabilirdin!"
devamını gör...
915.
"biz en temelde, kabuklarını kırıp çiğ istiridyeleri yemek için fazlaca evrimleşmiş büyük hayvanlarız; fakat artık bizden beklenen, üç yüz adet kardashian kardeşin ve sekiz yüz aden baldwin biraderin kaydını tutmamız."

chuck palahniuk - uydurma bir şeyler
devamını gör...
916.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
917.
bu his, bu acılar, tanıdıktı; hepsi ruhuma kazanmışken ben ruhumu kaybetmiş gibi hissediyordum.
geçmiş - didem öztepe
devamını gör...
918.
“ölüler. ah bir uyansalar, bir yaşama dönseler, bir görseler kefenlerine dökülmüş gözyaşlarının çoktan kuruduğunu, boğuk hıçkırıkların dindiğini, çökmüş yüzlere kan geldiğini, nasıl da tiksinirler gözyaşları dökerek ayrıldıkları bu hayattan. bakın görün o zaman nasıl da şevkle dönerler sessiz ve yalansız hiçliğe.”
devamını gör...
919.

dereler akabilmek için bir yatağa, ruhlar özgürlüğe kavuşabilmek için kadere ihtiyaç duyarlar.
devamını gör...
920.
ilgisine muhtaç olduğun birinin ilgisizliğinde cehennemde değil midir insan ? - aden
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"okuduğun kitaptan bir alıntı bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim