201.
"vahyedilmiş bilginin itaatten başka hedefi yoktur."

tractatus, spinoza
devamını gör...
202.
"... ama sonunda hırs ve suç öylesine güçlendi ki, din, kutsal ruh'un derslerine itaatten çok, insani yorumların savunusu oldu çıktı."

tractatus, spinoza
devamını gör...
203.
mutlu ailelerin öyküleri benzerdir oysa her mutsuz ailenin öyküsü farklıdır.
devamını gör...
204.
''fakat her şey geçer , her şey unutulur. kendini bir felaketin içinde kaybetmenin bir manası yoktur.''
kuyucaklı yusuf - sabahattin ali
devamını gör...
205.
tüm gerçeklik dersleri, hem bir davet hem bir eğitim hem de cesaretlendirmedir. bize ayağa kalkmayı ve eski doğamızı bırakarak yürüyüp gitmeyi başarmamızda yardımcı olurlar. insanlar için tüm bu kendini dönüştürme, çiçeklerin yüzlerini güneşe çevirmesi kadar doğal olmalıdır. bununla birlikte gerçek düşünsel yaşam hakkında henüz anlamadığımız çok şey var ve bildiğimizi düşündüğümüz birçok şeyi de bilmiyoruz.
devamını gör...
206.
dokunup sevdiklerimizi götürüp beş on kürek toprağın altına bırakıyoruz,geçirdiğimiz zamanlar bir elbise gibi sırtımızda duruyor.

cahit zarifoğlu/yaşamak
devamını gör...
207.
namus insana ait bir kavramdır neden duyunca aklımıza direk kadın gelir. üstelik çevremizde namusunu kaybetmiş onca erkek varken
devamını gör...
208.
"evet, başım dönüyor çocuğum. yanan güneşin çevresinde dönmekten sersemlemiş bir gezegen gibi.."
"ya da bizim hakkımızda yazıyor. çünkü biz, kendi gerçekliğimizin yapıldığı malzemeyi duyumsayamayız."
jostein gaarder - sofie'nin dünyası
devamını gör...
209.
yaşamlarımızın her saniyesi sonsuz kere yineleniyorsa, isa’nın çarmıha çivili olduğu gibi biz de sonsuzluğa çivilenmişiz demektir. bu, insanı dehşete düşürecek bir olasılık. sonsuza kadar yinelenme dünyasında her attığımız adıma dayanılmaz bir sorumluluğun ağırlığı gelir çöker. işte nietzsche, sonsuza kadar yinelenme düşüncesine bunun için yüklerin en ağırı demiştir.


(bkz: varolmanın dayanılmaz hafifliği)
devamını gör...
210.
"bu ne yoksulluktu böyle! ne utanmaz adamlardı bu yoksulluğu yönetenler!"
devamını gör...
211.
ulema, cûhela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikâyet ve beyan etmişlerdir ki kun-ı kainattan 7079 yıl, isa mesih'ten 1681 ve hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına kostantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı.

ihsan oktay anar - puslu kıtalar atlası (ilk cümle)
devamını gör...
212.
dünyada artık doğal kıtlıklar kalmadı, sadece siyasi kıtlıklar var. eğer suriye, sudan ya da somali'de insanlar
açlıktan ölüyorsa, bu bazı siyasetçiler böyle istediği için oluyor.

homo deus: yarının kısa bir tarihi, yuval noah harari
devamını gör...
213.
"bir gün, “bukowski ölmüş,” diyecekler ve gerçekten keşfedilip yaldızlanacağım. ne fayda? ölümsüzlük fanilerin aptal bir icadıdır."
kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi // charles bukowski 
devamını gör...
214.
".. kim icat etti yürüyen merdiveni? delilik diye buna derim. yürüyen merdivenlerde ve asansörlerde çıkıp inen insanlar, araba süren insanlar, garaj kapılarını uzaktan kumanda ile açan insanlar. sonra yağları eritmek için jimnastik salonlarına gidilir. 4.000 yıl sonra bacaklarımız olmayacak, ördeklere benzeyeceğiz. bütün türler kendilerini yok ederler. dinozorların sonu da böyle oldu. canlı namına ne varsa yediler, sonra birbirlerini yemeye başladılar ve sonunda tek dinozor kaldı ve o o... çocuğu da açlıktan öldü.. "

kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi // charles bukowski 
devamını gör...
215.
haksız fiil nedeniyle zarar gören kişinin alacak hakkı yasada öngörülen süreler içinde talep ve takip edilmediği takdirde zamanaşımına uğrar. bu durumda zarardan dolayı sorumlu tutulan kişilerin borçları zamanaşımı nedeniyle dava ve takip edilemez.

teşekkürler.

prof.dr.ahmet m.kılıçoğlu - borçlar hukuku genel hükümler
devamını gör...
216.
son haftalarda deĝişen bir şey vardı. ama neydi. soyut bir değişmeydi bu. yoksa değişen ben miydim?

29 ocak 1932 pazartesi
jean paul sartre- bulantı - sf- 10.
devamını gör...
217.
"hayat yaşayanların elinde ziyan olur."

douglan adams - evrenin sonundaki restoran
devamını gör...
218.
yaşamak için fazlasıyla yaşlanmış gibiler, her şeyden bıkmışlar sanki... (bkz: şeker portakalı)
devamını gör...
219.
"beni zorla yaşatacaklar, momo. hep böyle yaparlar hasta­nede, bunun için gereken yasaları var. gerektiğinden fazla ya­şamak istemiyorum ve artık gerekmiyor, yahudilerin bile bir sınırı vardır. ölmeme engel olmak için eziyet edecekler bana, özellikle bu nedenle hazırlanmış, doktorların yemini dedikle­ri bir numaraları var. sonuna kadar burnunuzdan getirirler, ayrıcalık olmasın diye de ölmenize izin vermezler. yahudi bi­le olmayan bir arkadaşım vardı, ama bir kazada kolu da baca­ğı da gitmişti, kan dolaşımını incelemek için adama hastanede daha on yıl çektirdiler. momo, tıbbın keyfi öyle istiyor diye ya­şamak istemiyorum. aklımı yitirmek üzere olduğumu biliyo­rum, doktorların yüzü suyu hürmetine yıllarca komada kal­mak istemiyorum. beni hastaneye yatırma konusunda birta­kım orleans söylentileri kulağına gelirse, söyle arkadaşlarına, bana gereken iğneyi yapıp artıklarımı çalıların arasına bırak­sınlar. herhangi bir yere değil ama, çalıların arasına. savaştan sonra on gün köye gitmiştim, hiç o kadar hava aldığım olmadı. astımım için kentten iyidir. otuz beş yıl müşterilere ver­dim kıçımı, şimdi de doktorlara verecek değilim. söz mü?"
devamını gör...
220.
herkese umuttan bahsediyorum, içimde zerre kadar umut kalmamışken..(bkz: sebahattin ali)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"okuduğun kitaptan bir alıntı bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim