481.
"ıstırap çekmeyi severim fakat bu ıstırabın sevimli hiçbir tarafı yok; çünkü bu bir felaketin mahsulü değildir. bu rezil olmuş bir adamın ıstırabıdır. utanç bir yarasa gibi yüze yapışır ve alnımızın ortasından kanımızı emmeye başlar. vücut o kadar zaafa düşer ki adeta bir posa halini alır. pespaye ve sefil bir şey olur. onun için utanmak kendi kendinden nefret etmenin eşitidir."
yakup kadri karaosmanoğlu - yaban
yakup kadri karaosmanoğlu - yaban
devamını gör...
482.
güneş bazılarının üzerine batıdan doğar.
( ilerde yazmayı hayal ettiğim romanımın ilk cümlesi olacak)
( ilerde yazmayı hayal ettiğim romanımın ilk cümlesi olacak)
devamını gör...
483.
soğuk her zaman işitmez insanı,mesele bir sevgilinin yokluğu ise işte oda usutmez.bir annenin soğuk mezar taşı usutebilir mesela.ben hayata hep buradan baktım.kaybettigim insanları sıfırla çarptım ve bir kez daha kaybettim.gitmeyi bilmektir yaşamak.sen usurken,o isinacagi birini bulmussa bırak gitsin.kaybedecek daha önemli setlerinin olduğunu düşün.
ahmet batman-soguk kahve.
ahmet batman-soguk kahve.
devamını gör...
484.
‘gerçekten de başımın içinde beni uyutan bir kan birikintisi var. bu benim böyle uyuyacağım son uyku.’
victor hugo- bir idam mahkumunun son günü
victor hugo- bir idam mahkumunun son günü
devamını gör...
485.
bagatelles végétales'den..
ala aldanma, tahavvülü tahmin et!
zamanı düşün,
zemini düşün,
aczini düşün..
can,
canlardan caymazlık, pür-köpüklü göl..
ala aldanma, tahavvülü tahmin et!
zamanı düşün,
zemini düşün,
aczini düşün..
can,
canlardan caymazlık, pür-köpüklü göl..
devamını gör...
486.
“karanlığın içinde yaşayanlar aydınlıktan hoşlanmazlar, yalanlara alışanlar gerçekleri sevmezler”.
devamını gör...
487.
allah yok diye bağıramayacağım,- ama başka bir fikrim var. allah'ın olmadığı fikriyle bir günü dürüst geçirebilecek insan sayısı nedir? bu yanıt, bizim nasıl bir mahluk olduğumuzun belgesidir. konuya devam edecektim, ama önümden güzel bir delikanlı geçti, kafam dağıldı; sonra yazarım. yani bu oğlanı allah yarattıysa , allah olmalı. oğlan kayboldu kalabalıkta. kalabalıkta kaybolan hangisi?... ikinci waliz- küçük iskender- sy-113
devamını gör...
488.
nur içinde yatsın o kırık heves.
-kimsenin kalbi.
-kimsenin kalbi.
devamını gör...
489.
“bazı şeyleri en yakın dostlarınıza bile söylemekten çekinirsiniz. ve bazen en yakın dostlarınız zaten biliyordur.”
rüya avcısı, stephen king
rüya avcısı, stephen king
devamını gör...
490.
bir ümidim yok. bu sondu. artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok.
devamını gör...
491.
jane austen / gurur ve ön yargı ( aşk ve gurur diye de geçer)
devamını gör...
492.
öyle körkütük sadık bir köledir ki sevda,
seni kötü göremez bin kötülük yapsan da.
elli yedinci sone
william shakespeare
seni kötü göremez bin kötülük yapsan da.
elli yedinci sone
william shakespeare
devamını gör...
493.
çünkü o olağanüstü gecenin ardından dört ay geçmesine karşın yüreğim kor gibi yanıyor. onu hep ruhumda saklayabilmek için bütün gücümü harcamalıyım. günüm hep onu düşünmekle geçiyor, düşüncelerim çok kapsamlı, derinlere iniyorum. sanki varoluşum artık ona bağlı. bütün yaptıklarım, konuştuklarım elimde olmadan, bilinçaltımda onun etkisiyle gerçekleşiyor. kafam sadece onunla dolu. her şeyi sürekli tekrarlayarak ona sahip oluyorum. olağanüstü bir gece|stefan zweig
devamını gör...
494.
jane austen/gurur ve ön yargı 
devamını gör...
495.
kötüler ölür ama kötülük daim kalır.
devamını gör...
496.
(tematik)
"doğruyu söyleyebileceksen asla yalan söyleme."
//stephen kıng - bay mersedes
//stephen kıng - bay mersedes
devamını gör...
497.
ama benim sanatım, tüm varlığıyla sensin:
beni kara cahilden bilgeye yükseltensin.
yetmiş sekizinci sone.
william shakespeare
beni kara cahilden bilgeye yükseltensin.
yetmiş sekizinci sone.
william shakespeare
devamını gör...
498.
"yediğim şamar öylesine zorluydu ki, on üç yıl sonra kendimi toplayabildim. gerçekten de, alışılmış şamarlardan değildi, üstelik bu şamarı atmak için birkaç kişi birleşmişti."
-kelebek (papillon) , henri charriere.
-kelebek (papillon) , henri charriere.
devamını gör...
499.
küstümotu unutursam, unutmabeni küsersem.... eray canberk- ebruliler.
devamını gör...
500.
sorum, beni elli yaşında intiharın eşiğine getiren soru, en sersem çocuktan en bilge yaşlıya kadar her insanın ruhunda yatan en temel soru, hayatı mümkün kılan soruydu. ben de bu konu hakkında böyle hissediyordum. bu soru şuydu: "bugün yaptıklarımın ve yarın yapacaklarımın sonu ne olacak? hayatımın tamamının sonunda ne olacak?"
soru farklı şekillerde de ifade edilebilir: neden yaşamalıyım? neden herhangi bir şeyi istemeliyim veya herhangi bir şey yapmalıyım? daha farklı şekilde: hayatımın kaçınılmaz bir şekilde gelen ölüm tarafından yok edilmeyecek kadar anlamı var mı?
itiraflarım - lev n. tolstoy
gündüz başladığım kitabın 26. sayfasındaki bölümden bir alıntı. sabahtan beri bir cümle sonrasına geçemedim kitabın, çakılı kaldım bu paragrafta...
devamını gör...