441.
“bir seferinde mutluluğun ‘ yüreğimizde parlayan bir güneş ‘ olduğunu söylemişti. güneş her şeyi mutlulukla aydınlatıyordu. eğer bu doğruysa, her şeyi güzelleştiren şey göğsümde pırpır eden yüreğimdi…
- şeker portakalı
- şeker portakalı
devamını gör...
442.
“‘bir şeyi yaptığın için memnun olmak ve yine de bu yaptığın şeyi düşünmemeye çalışacak kadar ondan utanmak mümkün mü’ diye düşündü, danny.”
the shining, stephen king.
(bkz: the shining)
(bkz: stephen king)
the shining, stephen king.
(bkz: the shining)
(bkz: stephen king)
devamını gör...
443.
doğmamış bir çocuğa mektup, oriana fallaci.
devamını gör...
444.
yaşamı, yaşanırken kaydetmek.
fotoğraf, zihinsel şey
fotoğraf, zihinsel şey
devamını gör...
445.
“bugün” diye adlandırdığımız şey, “geçmiş ve geleceğimizin toplamıdır”. yani geçmişimiz; elimizden uçup gitmiş, kaybolmuş bir zaman değildir. şimdiki zamanın içinde duran, bekleyen bir şeydir.
peri gazozu / ercan kesal
peri gazozu / ercan kesal
devamını gör...
446.
özgürlük bir yalnızlık halidir.
dune çocukları
dune çocukları
devamını gör...
447.
ona karşı beslediğim sevgiyi zamanla öldürdü, ben de rahata kavuştum.
uğultulu tepeler / emily bronte
uğultulu tepeler / emily bronte
devamını gör...
448.
“seni anlıyorum!” demek büyük bir yalandır. kocaman bir yalan. kimse kimseyi anlayamaz ve tanıyamaz dünyada… var olan en sağlam zırh insan vücududur. içindekileri en iyi saklayan kasa odur. koridorlarında birikenlerin kokusunu bile yaymaz dışarıya. deliliğinin kokusunu, anormalliğinin kokusunu duyamazsın yanında gazete okuyan adamın, otobüs durağında. sadece gördüklerin vardır. beş duyunun algıladığı kadar algılarsın aileni, sevgilini, çocuğunu. dolayısıyla herhangi bir şeyi, birini anladığına, ama gerçekten anladığına emin olmak, sarıldığında arkasında ellerini kavuşturabilecek kadar o şeyi ya da kimseyi anlamak olağanüstü bir durumdur. ve çok zaman isteyen söz konusu olağanüstü ilişki için olağanüstü bir insan olmak gerekir.
kinyas ve kayra-hakan günday
kinyas ve kayra-hakan günday
devamını gör...
449.
küçük bir martıydı jonathan...
devamını gör...
450.
vatan topraklarını kendi avuçları içinde yoğurmak istediler . şimdi o topraklarda açan çiçeklerin, yukarıdaki yıldızların boyunları büküktür . yıldızlar da o topraklarda açan çiçeklerde böylesine ''vatan'' diyen bir nesil hiç unutulmayacaktır.
- taylan sorgun
- taylan sorgun
devamını gör...
451.
sen sadece sen olduğun için değil, aynı zamanda rahatsız edici bir gerçekliğe sahip olduğun için sevilmiyorsun. sevilmeye layık değilsin.
devamını gör...
452.
mutlak iblisler, arkadaşlar kadar nadirdir
devamını gör...
453.
dünya, her gün aynı yüzle ortaya çıkıyorsa, bunun nedeni tembelliktir sanırım., , ama bugün, değişmek istiyor sanki.
jean paul sartre | bulantı
değişim isteğini yüreğinde hissedenlere, serüvenlerin büyüsüne inanlara armağan olsun bu sözler.
jean paul sartre | bulantı
değişim isteğini yüreğinde hissedenlere, serüvenlerin büyüsüne inanlara armağan olsun bu sözler.
devamını gör...
454.
olmasını istiyorsan,birşeyler yap.
devamını gör...
455.
bu dünya bir rüyadır ve sen rüyanı süslemek istiyorsun. yalnızca bununla ilgileniyorsun. unutma ki, ne kadar süslü olursa olsun rüya, rüyadır. sen yaşamını boşa geçiriyorsun her şeyin bir bedeli vardır. sözlerinle, bedeninle kalbinle ve zihninle gerçekleştirdiğin en küçük eylemin bile hesabı tutulur ve eninde sonunda ödeşilir. bunu sakın unutma.
devamını gör...
456.
şeylerin gerçeğini gör. hiçbir şeyin özel niteliği ve önemi gözünden kaçmasın.
marcus aurelius | kendime düşünceler
marcus aurelius | kendime düşünceler
devamını gör...
457.
bu dünyanın insanları yiyecek kıtlığı, su kıtlığı, hatta zeka kıtlığıyla karşı karşıyadırlar.
hayatınızın amacı - dan millman
hayatınızın amacı - dan millman
devamını gör...
458.
/başkalarına söyleyecek bir sözüm olabilmesi için önce kendime söz geçirmem gerektiğine inanıyorum. bana bugün, ne yapmalı? diye soracak olurlarsa, ancak, önce kendini düzeltmelisin, diyebilirim. bir temel ilkeden yola çıkmak gerekirse, bu temel ilke ancak şu olabilir. kendini çözemeyen kişi, kendi dışında hiçbir sorununu çözemez./
~tutunamayanlar~
~tutunamayanlar~
devamını gör...
459.
küçükken bigeois halam bana şöyle derdi: "uzun zaman aynaya bakarsan, orada bir maymun görürsün." daha da uzun bakmış olmalıyım. çünkü, gördüğüm maymundan beter.
bulantı, jean paul sartre
bulantı, jean paul sartre
devamını gör...
460.
bir kez yazmış olan ve yazma tutkusunu içinde duyumsayan birisi, yaptığı ve yaşadığı hemen her şeyden, sadece yazarak iletilebilecek olanları öğrenir. artık kendini değil, yazarı ve okurunu düşünür; kavrayışa ulaşmak ister, ama kendi yararı için değil. bir öğretmen de kendine ait bir şeyi artık kendi iyiliği için yapamaz, her zaman öğrencilerini düşünür, ve her bilgiyi öğretebildiği sürece sevindirir onu. kendini sadece bir bilgi geçidi ve genel olarak düpedüz bir araç gibi görür ve bu yüzden'' kendisine yönelik ciddiyetini yitirir''. nietzsche- insanca- pek insanca- sf- 291
devamını gör...