okuduğun kitaptan bir alıntı bırak
başlık "balkon insanı" tarafından 15.11.2020 12:53 tarihinde açılmıştır.
1041.
kaybettiğimiz kişilerin ruhlarının, daha ilkel bir varlığın, bir hayvanın, bitkinin veya cansız nesnenin içinde tutsak olduğu yolundaki kelt inancını çok makul bulurum; bu ruhları gerçekten de kaybetmişizdir, ta ki, birçokları için hiç yaşanmayan bir gün, ruhun hapsolduğu ağacın yanından geçinceye, ruhu barındıran nesneyi tesadüfen ele geçirinceye kadar.
o zaman ruh irkilip ürperir, bizi çağırır ve onu tanıdığımız anda, büyü bozulur.
bizim tarafımızdan kurtarılan ruh ölümü yener ve bizimle birlikte yaşamaya başlar tekrar.
geçmişimiz için de aynı şey geçerlidir. geçmişi hatırlama gayretimiz nafile, zihnimizin bütün çabaları boşunadır. geçmiş, zihnin hâkimiyet alanının, kavrayış gücünün dışında bir yerde, hiç ihtimal vermediğimiz bir nesnenin (bu nesnenin bize yaşatacağı duygunun) içinde gizlidir. bu nesneye ölmeden önce rastlayıp rastlamamamız ise, tesadüfe bağlıdır.
kayıp zamanın izinde sayfa/ 56
devamını gör...
1042.
sinderella eve gelince ayakkabısının tekini düşürdüğünü farketti.
devamını gör...
1043.
devamını gör...
1044.
ahlak yalnızca bir simgeler dilidir, yalnızca bir belirtibilimdir: ondan yararlanabilmek için, neden söz edildiğini önceden bilmek gerekir.
putların alacakaranlığı, f. nietzsche, can yayınları, 4. basım, kasım 2021, s.49
putların alacakaranlığı, f. nietzsche, can yayınları, 4. basım, kasım 2021, s.49
devamını gör...
1045.
fakat insanın damarları ve sinirleri bazen iradesinden ve aklından daha kuvvetlidir.
devamını gör...
1046.
"tanrı varsa, ki ben olmadığına gerçekten inanıyorum, insan aklının sınırları olduğunu da bilir. yoksulluğu, haksızlığı, açgözlülüğü, yapayalnızlığı, bütün bu karmaşayı o yaratmadı mı? mutlaka çok iyi niyetlerle girişmiştir bu işe, ama sonuçlar bir felaket. tanrı varsa, bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizleri burda vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir... "
paulo coelho - veronika ölmek istiyor
paulo coelho - veronika ölmek istiyor
devamını gör...
1047.
“yüksek eğitim” ve çok sayı; bunlar birbirleriyle peşinen çelişen kavramlardır. her yüksek eğitim istisna sayılır: böylesine yüksek bir ayrıcalığa hak kazanmak için kişinin ayrıcalıklı olması gerekir. bütün büyük, bütün güzel şeyler asla kamu malı olamaz: pulchrum est paucorum hominum ( güzellik azınlığa mahsustur) …
putların alacakaranlığı, friedrich nietzsche, 4 basım, kasım 2021, can yayınları, s.
58
putların alacakaranlığı, friedrich nietzsche, 4 basım, kasım 2021, can yayınları, s.
58
devamını gör...
1048.
"bir insan bir gün genç olup ertesi gün gençlikten öylesine uzaklaşabilir mi?"
stefan zweig - karmaşık duygular
stefan zweig - karmaşık duygular
devamını gör...
1049.
"kişi, yaşamın anlamını veya değerini sorguladığı an, hastadır." ama ben, yaşamın anlamını merak eden bir insanın, ruh hastalığını dışavurmaktan çok, insanlığını kanıtladığına inanıyorum. yaşamda anlam arayışına yönelmek için nevrotik olması gerekmez, ama gerçekten de insan olması gerekir. ne olursa olsun, daha önce de belirttiğim gibi anlam arayışı insan olmanın ayırdedici bir özelliğidir. başka hiçbir hayvan, hatta konrad lorenz'in kazları bile, yaşamda anlam olup olmadığını merak bile etmez. ama insan eder.
duyulmayan anlam çığlığı
duyulmayan anlam çığlığı
devamını gör...
1050.
iki uçlu
bazen ne söylediğimi bilmem
bazen bildiğimi de söylemem
ama ben değilim suçlu
çünkü hastalığım iki uçlu
yeniden gözden geçirdik durumu
artık mutsuzum kullanmıyorum lityumu.
bakırköy akıl hastanesinden anılar
bazen ne söylediğimi bilmem
bazen bildiğimi de söylemem
ama ben değilim suçlu
çünkü hastalığım iki uçlu
yeniden gözden geçirdik durumu
artık mutsuzum kullanmıyorum lityumu.
bakırköy akıl hastanesinden anılar
devamını gör...
1051.
zenginlerin okuduğu bir okul için yazılmış bir bölüm*
bizim aksimize buradaki çocukların pek boş vakitleri yoktu, mükemmel hayatlarına rağmen doğaları sebebiyle isyan etmeye meyilli oldukları için ancak fazla miktarda sinir ilacı alarak ve logolu gömleklerini ütülemeyi reddederek başkaldırmaya çalışıyorlardı. bazıları siyah ruj sürüyor bazıları da bordo eteklerini popoları görünene kadar kısaltıyordu. blumia,dikkat eksikliği gibi ayak takımı hastalıkları vardı.üstelik gördükleri kaliteli eğitime rağmen klişelerin bile en sıkıcılarından olduklarının farkında değillerdi.
bizim aksimize buradaki çocukların pek boş vakitleri yoktu, mükemmel hayatlarına rağmen doğaları sebebiyle isyan etmeye meyilli oldukları için ancak fazla miktarda sinir ilacı alarak ve logolu gömleklerini ütülemeyi reddederek başkaldırmaya çalışıyorlardı. bazıları siyah ruj sürüyor bazıları da bordo eteklerini popoları görünene kadar kısaltıyordu. blumia,dikkat eksikliği gibi ayak takımı hastalıkları vardı.üstelik gördükleri kaliteli eğitime rağmen klişelerin bile en sıkıcılarından olduklarının farkında değillerdi.
devamını gör...
1052.
ölümle dövüştüm. bu, hayal edebileceğiniz en heyecansız kapışmadır. elle
tutulamayan bir griliğin içinde, ayağınızın altında bir zemin olmadan,
etrafta koca bir hiçlikle, seyircisiz, gürültüsüz patırtısız, şöhretsiz, zafer
açlığı hissetmeden, yenilgi korkusu yaşamadan, kayıtsız bir şüpheciliğin
bunaltıcı havasında, kendi haklılığınıza çok da inanmaksızın, hasmınızın
haklılığına ise hiç inanç duymadan sürer gider.
joseph conrad, heart of darkness (karanlığın yüreği), 1903
tutulamayan bir griliğin içinde, ayağınızın altında bir zemin olmadan,
etrafta koca bir hiçlikle, seyircisiz, gürültüsüz patırtısız, şöhretsiz, zafer
açlığı hissetmeden, yenilgi korkusu yaşamadan, kayıtsız bir şüpheciliğin
bunaltıcı havasında, kendi haklılığınıza çok da inanmaksızın, hasmınızın
haklılığına ise hiç inanç duymadan sürer gider.
joseph conrad, heart of darkness (karanlığın yüreği), 1903
devamını gör...
1053.
bilmediğin bir yere varmak için, bilmediğin bir yoldan yürümelisin.
sinekkuşu - sandro veronesi
sinekkuşu - sandro veronesi
devamını gör...
1054.
bilinçdışımız zaman kavramı tanımaz ve aynı zamanda da mantıksızdır. savunmalarımız ise önce çöker ve sonra yeniden canlanır.
bir dakika önce ölümle yüzleştiğimizi düşünürken, bir dakika sonra ölmüş kişiyi yemeğe çağırmak için onun telefon numarasını çevirebiliriz.
gidenin ardından
devamını gör...
1055.
zebra balıkları üzerinde yapılan testten bahsediyordu.
akvaryumun yarısına denk gelecek şekilde çizgi çekmişler, bir kısmı altında kalirken belli kısmı üstünde yüzüyor.
sonra o balıklara bir madde veriyorlarmış(mutluluk, enerji gibi bir şeydi.) sonra hepsi üstte yüzmeye başlıyormuş. canlı ölüsü gibi takılmayı bırakıyorlar.
hayvanlarda bile bu halsizlik, melankolik durum varken bizde olması, ayrıca onlarınki çabuk çözülürken bizimki arap saçı. haksızlık...
ben balık olmak istiyorummm; bordo, beyaz ve siyah şeklinde "mutasyonlu zebra" olarak anılırsam sevinirim. bu ters giden şeyler bir yerde anlam bulursa sevinirim.
akvaryumun yarısına denk gelecek şekilde çizgi çekmişler, bir kısmı altında kalirken belli kısmı üstünde yüzüyor.
sonra o balıklara bir madde veriyorlarmış(mutluluk, enerji gibi bir şeydi.) sonra hepsi üstte yüzmeye başlıyormuş. canlı ölüsü gibi takılmayı bırakıyorlar.
hayvanlarda bile bu halsizlik, melankolik durum varken bizde olması, ayrıca onlarınki çabuk çözülürken bizimki arap saçı. haksızlık...
ben balık olmak istiyorummm; bordo, beyaz ve siyah şeklinde "mutasyonlu zebra" olarak anılırsam sevinirim. bu ters giden şeyler bir yerde anlam bulursa sevinirim.
devamını gör...
1056.
"size yalvarıyorum kardeşlerim, dünyaya, yaşama sadık kalın. ve size öbür dünya ümitlerinden bahsedenlere kanmayın. bunlar bilerek veya bilmeyerek zehir saçanlardır.
bunlar, yaşamı aşağı görenlerdir, ölüm halinde olanlardır ve kendileri zehirlenmişlerdir. yaşam bunlardan usanmıştır. bırakın gitsinler.
bir zamanlar tanrıya isyan, en büyük günahtı. fakat tanrı öldü ve onunla birlikte bu günahlar da öldü. şimdi en korkunç şey, yaşama karşı günah işlemek ve 'bilinmesi mümkün olmayanı' yaşamın amacından üstün tutmaktır." - böyle buyurdu zerdüşt
bunlar, yaşamı aşağı görenlerdir, ölüm halinde olanlardır ve kendileri zehirlenmişlerdir. yaşam bunlardan usanmıştır. bırakın gitsinler.
bir zamanlar tanrıya isyan, en büyük günahtı. fakat tanrı öldü ve onunla birlikte bu günahlar da öldü. şimdi en korkunç şey, yaşama karşı günah işlemek ve 'bilinmesi mümkün olmayanı' yaşamın amacından üstün tutmaktır." - böyle buyurdu zerdüşt
devamını gör...
1057.
en derin denizlerde boğula boğula öğrenir insan, tek nefeste yaşamayı.
devamını gör...
1058.
"memleketi taksim mi ederlermiş? memleketin zaten neresi benim? ereğli’de kömür fransız! haydarpaşa’da demir alman! yalnız yemen ’de dökülen kan türk! üstünde ölüp altında gömülecek kadar toprak; bu mu memleket? elçi tercümanlarının çiğnedikleri leşe siz osmanlı imparatorluğu mu diyorsunuz?"
mithat cemal kuntay - üç istanbul
mithat cemal kuntay - üç istanbul
devamını gör...
1059.
kalp acı çekmeye, ezilmeye, sıkışmaya, kederlenmeye başladığında anılar onu, gündüzün sıcağında kavrulmuş cılız, zavallı bir çiçeği akşam serinliginde çiy tanelerinin canlandırdığı gibi canlandırır.
devamını gör...
1060.
devamını gör...