okuduğun kitaptan bir alıntı bırak
başlık "balkon insanı" tarafından 15.11.2020 12:53 tarihinde açılmıştır.
121.
-"beni mutlu edecek, çok sevecek, sırtımı dayayabileceğim biri var. ama ben henüz onu bulamadım."
- sizi üzmek ve umudunuzu kırmak istemem ama emin olun öyle biri yok.
tülay kök- terapi odası konuları.
- sizi üzmek ve umudunuzu kırmak istemem ama emin olun öyle biri yok.
tülay kök- terapi odası konuları.
devamını gör...
122.
adalet tartışmaya açıktır. güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. haklı olanı, güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
zülfü livaneli, serenad
zülfü livaneli, serenad
devamını gör...
123.
salkum salkum tan yilleri esdüginde
sakallı bozaç turgay sayradukta
sakalı uzun tat eri banladukta
bidevi atlar issini görüp okradukta
aklu karalu seçilen çağda
göksi gözel kaba tağlara gün degende
big yigitler cılasunlar birbirine koyulan çağda
"...meğer dirse han derlerdi bir beyin oğlu-kızı yok idi.. söylemiş hanım ne söylemiş:
serin serin tan yelleri estiğinde
sakalı boza çalan çayır kuşu öttüğünde
sakalı uzun müezzin ezan okuduğunda
büyük cins atlar sahibini görüp homurdandığında
aklı karalı seçilen çağda
göğsü güzel koca dağlara gün vurunca
bey yiğitlerin kahramanların birbirine koyulduğu çağda
sabahın ilk aydınlığında dirse han kalkarak yerinden doğrulup kırk yiğidini beraberine alıp bayındır han'ın sohbetine gidiyordu..."
muharrem ergin / dede korkut kitabı / dirse han oğluı boğaç han destanı
sakallı bozaç turgay sayradukta
sakalı uzun tat eri banladukta
bidevi atlar issini görüp okradukta
aklu karalu seçilen çağda
göksi gözel kaba tağlara gün degende
big yigitler cılasunlar birbirine koyulan çağda
"...meğer dirse han derlerdi bir beyin oğlu-kızı yok idi.. söylemiş hanım ne söylemiş:
serin serin tan yelleri estiğinde
sakalı boza çalan çayır kuşu öttüğünde
sakalı uzun müezzin ezan okuduğunda
büyük cins atlar sahibini görüp homurdandığında
aklı karalı seçilen çağda
göğsü güzel koca dağlara gün vurunca
bey yiğitlerin kahramanların birbirine koyulduğu çağda
sabahın ilk aydınlığında dirse han kalkarak yerinden doğrulup kırk yiğidini beraberine alıp bayındır han'ın sohbetine gidiyordu..."
muharrem ergin / dede korkut kitabı / dirse han oğluı boğaç han destanı
devamını gör...
124.
ihtiyar gidince o demir kapının yanına vardım. epeyce tereddüt ettikten sonra kapıyı açtım, içeriye girdim. burası güzel ve gönül açıcı bir bahçe idi. arkasında altından yapılma bir köşk vardı. önünde bir su akıyordu. yanı başımda da gene altından bir taht kurulmuştu. bu güzel manzaralı, cennet misali yerde dolaşmaya başladım. o sırada havadan üç beyaz güvercin, bulunduğum yere indi. onlara görünmemek için bir yerde saklandım. güvercinler, havuz başına gelince silkinip üstlerindeki tüyden libaslarını attılar ve üç güzel kız oldular. derhal havuza atılarak yıkanmaya başladılar.
en küçüğü bilhassa fevkalade güzelliği ile göze çarpıyordu. ben hayatımda böyle bir dilber görmemiştim. ona âşık olmuştum. gözlerim karardı, başım döner gibi oldu. nihayet düşüp bayıldım.
en küçüğü bilhassa fevkalade güzelliği ile göze çarpıyordu. ben hayatımda böyle bir dilber görmemiştim. ona âşık olmuştum. gözlerim karardı, başım döner gibi oldu. nihayet düşüp bayıldım.
devamını gör...
125.
"sorun, aritmetik bir hesaplamayla yanıtlanabilecek '68 artı 57'nin 125 olduğunu nasıl biliyorum?' sorunu değildir, fakat bunun yerine geçmişte 'artı' ile kast ettiğim şeye göre '68 artı 57'nin 125 anlamına gelmesi gerektiğini nasıl biliyorum?' sorusudur. "
saul kripke- kurallar ve özel dil.
saul kripke- kurallar ve özel dil.
devamını gör...
126.
devamını gör...
127.
eğer gerçekten ölüyorsak gırtlağımızdaki hırıltıyı duyalım ve el ve ayaklarımızdaki soğukluğu hissedelim, eğer yaşıyorsak işimize bakalım.
walden ormanında yaşam - henry david thoreau
walden ormanında yaşam - henry david thoreau
devamını gör...
128.
(....)bazen metrolarda gizlice kulak kabartıyorum. veya gazoz makinelerinin basindayken kulak kabartıyorum ve biliyor musun?"
"neyi?"
"insanlar hiçbir şeyden bahsetmiyorlar"
" ah, bir şeylerden bahsediyorlardır mutlaka!"
" hayır, hiçbir şeyden bahsetmiyorlar. genellikle bir sürü araba ve giysi markası ya da yüzme havuzu firması sayıp, ne güzel diyorlar! ama hepsi aynı şeyleri söylüyor ve kimse kimseden farklı bir şey söylemiyor. kafelerde de genellikle espri makineleri çalıştırılıyor ve genellikle aynı espriler yapılıyor veya müzik duvarının ışıkları yakıliyor ve bütün o renkli desenler inip çıkıyor, ama bunlar sadece reno ve tamamen soyut. müzeler de... müzeye gittin mi hiç? tamamen soyut. artık sadece bu var.(...)"
"neyi?"
"insanlar hiçbir şeyden bahsetmiyorlar"
" ah, bir şeylerden bahsediyorlardır mutlaka!"
" hayır, hiçbir şeyden bahsetmiyorlar. genellikle bir sürü araba ve giysi markası ya da yüzme havuzu firması sayıp, ne güzel diyorlar! ama hepsi aynı şeyleri söylüyor ve kimse kimseden farklı bir şey söylemiyor. kafelerde de genellikle espri makineleri çalıştırılıyor ve genellikle aynı espriler yapılıyor veya müzik duvarının ışıkları yakıliyor ve bütün o renkli desenler inip çıkıyor, ama bunlar sadece reno ve tamamen soyut. müzeler de... müzeye gittin mi hiç? tamamen soyut. artık sadece bu var.(...)"
devamını gör...
129.
"herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. veya ekilmiş bir bahçe. elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak."
fahrenheit 451, ray bradbury
fahrenheit 451, ray bradbury
devamını gör...
130.
hırsızlardan ve katillerden korkmayalım. bunlar dışarıdan gelen küçük tehlikeler. biz kendimizden korkalım. önyargılar işte hırsızlar, günahlar işte katiller. en büyük tehlike içimizde, bedenimizi ya da kesemizi tehdit edenin ne önemi var. sadece ruhumuzu tehdit edenlerden korkalım. sefiller / victor hugo
devamını gör...
131.
"-göz yaşlarınızı durdurmak için ne yapayım, söyleyin.
-beni ağlatmak elinizdeydi, ama gözyaşlarımı durdurmak artık elinizde değil."
(bkz: oblomov)
-beni ağlatmak elinizdeydi, ama gözyaşlarımı durdurmak artık elinizde değil."
(bkz: oblomov)
devamını gör...
132.
"üzülme!" dedi. "bazen insan mecbur kalır."
fareler ve insanlar
fareler ve insanlar
devamını gör...
133.
boş ellerle doğmak,
ölmek boş ellerle,
yaşamı tüm doluluğu ile gözledim boş ellerle
marlo morgan "bir çift yürek ".
ölmek boş ellerle,
yaşamı tüm doluluğu ile gözledim boş ellerle
marlo morgan "bir çift yürek ".
devamını gör...
134.
"çevresine bakındı. yoktu. oturma odasını da aradı. orada da yoktu. bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. kadınlar da böyleydi. dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.
"(yusuf atılgan - aylak adam)
"(yusuf atılgan - aylak adam)
devamını gör...
135.
- rüyada değilsin. çünkü istersen rüyada olup olmadığını muayene edebilirsin. beş duygunu, bütün bilgini, hafızanı, hâtıranı, nispet ölçülerini elekten geçirebilirsin. hiç rüyada bunları yapabilir misin? (kah kah kah) sen o rüyadasın ki, ismi hayattır; ve orada insanın, rüya görüp görmediğini muayene etmek hakkı...
devamını gör...
136.
bir gün olsun beni sevmedin. beni yaşarken sevmedin, ama ölümümün ardından bana tapacaksın.
morella.
morella.
devamını gör...
137.
okunsun diye değil dokunsun diye yazılır bazı şeyler
aforizmalar-franz kafka
aforizmalar-franz kafka
devamını gör...
138.
“kapıdan ve pencerelerden, ay ve yıldız ışığı ile tepelerdeki rüzgardan başka bir şey giremez.” dedi altınyemiş.
yüzüklerin efendisi / yüzük kardeşliği
yüzüklerin efendisi / yüzük kardeşliği
devamını gör...
139.
ve susarak bile
sözler, yalvarmalar vardır.
tasco
sözler, yalvarmalar vardır.
tasco
devamını gör...
140.
yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
-romeo ve juliet, william shakespeare
-romeo ve juliet, william shakespeare
devamını gör...