1121.

hep kendinden söz eden, bıkıp usanmadan kendinden söz eden, kendilerini bir sahne sanatçısı gibi gören insanları bilirsin. perdeleri hiç kapanmaz. ellerini burnunun ucuna kadar uzatıp hiç tanımadığın insanların ağızlarının payını nasıl verdiklerini ya da memleket meseleleriyle ilgili suda eriyen c vitaminli fikirlerini anlatırlar. başrollerinde kendilerinin olduğu filmler çekerler, yaylıları kendilerinin çaldığı senfoniler bestelerler. bir türlü sevemedim ben böyle insanları. benlikleri löp et gibi durur ortada, üzerinde sinekler ve sözcükler...


veciz sözler - barış bıçakçı.
devamını gör...
1122.
rastgele açtım bir sayfasını


şu an yanımda olmanı veya yanında olmayı öyle çok istiyorum ki şu son sigarayı beraber içseydik, dumanını paylaşsaydık. sarhoş olup dizlerinde uyusaydım. sen beni saçımla alnımın kesiştiği yerden, ben de senin ensenden sevseydim. sen yine bana birşeyler dinletseydin, ben biten içkileri tazeleseydim. zozi bana ters ters bakıp, 'yok ya' deyip sonra, "bu çocuk rol yapmıyor, bundan zarar gelmez" diyerek uyumaya gitseydi. sonra kapı çalsaydı, birisi gelseydi, biraz onla konuşsaydık. gün hiç bitmeseydi ve ben hiç gitmek zorunda olmasaydım. hep yanında kalsaydım.


(bkz: kanlı lağım fareleri'nden)
devamını gör...
1123.
biz türk dili biliriz. suyun geldiği yana "yukarı", gittiği yana "aşağı" deriz. bayhoca, dilin anlaşılmazından hiçbir şey anlamazız, koca tanrı'ya şükür! ~ devlet ana sayfa 404
devamını gör...
1124.
"hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım."

sadık hidayet - kör baykuş
devamını gör...
1125.
"belki de her şey hücrede kaldığım süre içinde olmuştu. ben orada kendimi çeyrek paket sigarayla yakarken, üzerinde yaşadığım dünyayı altımdan çekip almışlar ve yerine bir yenisini koymuşlardı. belki de dünya denilen dev sofranın örtüsünün bir ucuna yeni bir örtü tutturmuşlar ve büyük bir hızla çekmişlerdi. ya da dünya, bir an için, fazla hızlı dönmüştü. böylece, üzerindeki hiçbir şeyi düşürmeden, sofranın örtüsünü yenisiyle değiştirmek mümkün olabilmişti. belki de hepimiz, dünyanın yeni örtüsünün üzerinde duruyor ve bu defa onu kirletmeyeceğimize yeminler ediyorduk…"
devamını gör...
1126.
seni unutacak ömrüm kalmadı
bir soğuk zamanın akşamında
dönüp yine sana başlıyorum...

şükrü erbaş/ yaşiyoruz sessizce.

sözlükte boktan baslıklar yüzünden kitap okumaya başladım. yapacağınıx işe tükürem. yanlışlıkla entel olucam.pü size
devamını gör...
1127.
''neden annen benim ölmemi istesin? neden?''
asil gülümseyerek konuştu.
''çünkü bu ev sana ait. ve annemin hiçbir şeyi yok. çünkü sen, çocuğunu öldüren tabancanın sahibisin. oysa annem çocuğunu doğurana kadar içinde taşımış olan bir kadın. önce karnında, sonra kollarında, yaşadığı sürece de aklında taşıdığı çocuk senin tabancanla vuruldu. bunu unutmaman için, kadın olman lazım. ama senin anlamana imkan yok. çünkü ben bir geri zekalıysam sen de bir geri kalplisin! bu bir hastalık, baba. bu yüzden ölen insanlar var. sen de onlardan biri olacaksın.''

asil \ hakan günday
devamını gör...
1128.
"yaşadığını hissettiğin oldu mu?"

evlilikte pozitif iletişim - şeyda betül kılıç*
devamını gör...
1129.
hayatını yeniden yazmak istiyor, olmadı bu deyip yazdığı sayfaları buruşturup atmak, baştan başlamak. bunun mümkün olmaması çok acı.

dünya ağrısı- ayfer tunç.
devamını gör...
1130.
..hiç kızarmadan, terlemeden, korkmadan, saygılı ama eşit bir üslupla konuşuyorlardı. bütün bunların toplamına “özgüven” dendiğini, o nanenin zenginliğin mütemmim cüzü olduğunu sonraları öğrenecektim.

-delibo/ murat uyurkulak
devamını gör...
1131.
attila ilhan, yaraya tuz basmak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1132.
evini bırakıp bilmediğin kıyılara gittiğinde kolayca, eskiden olduğu gibi devam etmezsin hayatına; içinden bir parça ölür ki bir başka parça en baştan başlayabilsin yeniden.

kayıp ağaçlar adası sayfa 76 *
devamını gör...
1133.
çocuk edebiyatı sadece çocuklar için değil. yazarken, aslında iki kişi adına yazıyorum: biri on iki yaşındaki ben, diğeriyse şimdiki ben ve yazdığım kitap, birbirinden farklı ama birbiriyle bağıntlı olan bu iki iştahı da doyurmalı.

katherine rundell - neden çocuk kitapları okumalıyız
devamını gör...
1134.
anlamını kavrayamadığim bu dünya gerçekte uçsuz bucaksız bir usa aykiriliktan başka birşey değil. bir kez olsun,"işte bu açık" diyebilsek, her şey kurtulmuş olur.ama bu insanlar birbirleriyle yarışırcasına hiçbir şeyin açık olmadığını, her şeyin kaos olduğunu, insanın ancak kendisini çevreleyen duvarlar konusunda açık görüşlülüğü ve kesin bilgisi bulunduğunu söylüyorlar.
sisifos söyleni -albert camus
devamını gör...
1135.
"mutluluğun önemli nedenlerinden biri de, sevgidir. genel hayat güvenci, kişioğlunun gereksemesi olan uygun bir sevgi görmesiyle meydana gelir. güven duygusunu doğuran, karşılıklı olarak sevmek ve sevilmektir. hayatı güvenle karşılayanlar, güvensizlikle karşılayanlardan çok daha mutludurlar. güven, sevginin ürünüdür. karşılıklı sevgi tomurcuğunun açmasına engel olan psikolojik ya da toplumsal bütün nedenler, dünyanın çekegeldigi büyük kötülüktür. seviniz, sevileceksiniz. sevmeyen sevilmez. sevilmek istemeden seviniz. insanlar, sevilmek istemeden sevenleri severler. sevilmek için büyük iyilikler yapan kişinin çabası boşunadır. sevilmek için gösterilebilecek tek çaba, sevmek çabasıdır. bütün gücünüzle, alabildiğine, duygularınızın her zerresini bütünleyerek seviniz. gerçek değerli cinsel birleşmeler, tarafların kendilerini tutmadıkları ve kişiliklerini birbirine katıp ortak bir kişilik yarattıkları cinsel birleşmelerdir." - bertrand russell, mutlu olma sanatı
devamını gör...
1136.
"eskiden belediyelerde kadrolu fareler vardı. rögarlar sıkıştığında bu kemirici fareleri kanalların içini kemire kemire açsınlar diye atarlardı oraya. rögar fareleriydi bunlar. şimdi aydınlarımız, akp hükümetinin başına bir sılıntı geldiği zaman köşelerden rögarlara atılan fareler gibiler... akp'nin, inşaat şirketlerinin, altın şirketlerinim, nükleercilerin önünü açmak üzere görev üstlenip amerika'nın, iktidarın rögar fareleri oluyorlar."

nihat genç-veryansın
devamını gör...
1137.
"beni kalbinde bir mühür gibi taşı, sevgi ölüm kadar güçlüdür." -insanın anlam arayışı.
devamını gör...
1138.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1139.
şeytanı çagırmıştım.
kovmaya gücüm yetmezdi artık .
iklimler / andré mauroıs
devamını gör...
1140.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"okuduğun kitaptan bir alıntı bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim