581.
doğru ve yanlış kavramlarının ötesinde
uzanan bir toprak var.
seni orada bekleyeceğim.
"ve dağlar yankılandı."
devamını gör...
582.
büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler. (bkz: dokuzuncu hariciye koğuşu)(bkz: peyami safa)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
583.
sürekli derslere gelmemesine rağmen sınıf birincisi.
öğretmenleri onun derede yüzdüğünü görmüş.
muhtemelen okulda sıkılıyordur...

iva prochazkova- çıplaklar.
devamını gör...
584.
+ ve bütün bu alanlarda yeni bir çığır mı açtı?

- en azından pratik politika alanında onun kadar önemli başka bir filozof yoktur. ama daha sonra marksist olarak anılan her şeyi marx'ın düşüncesiyle bir tutmaktan kaçınmalıyız. kendisi de 1840'larda marksist olduğunu söylemekle birlikte, bu terimden hoşlanmıyordu anlaşılan.

+ isa hristiyan mıydı?

- bu da tartışmalı bir konu.
.
.
....
/jostein gaarder.
devamını gör...
585.
büyükler güneşi uyandırmayı bilmezler. öyleyse tanrı'nın iyiliği, yarın olur da, güneşi uyandırıverir. tüm dingin sonsuzluk için yaptığı gibi.
önemi yok kendim için şarkı söylemeyi sürdüreceğim, çünkü ne mutlu bana ki hala pişmanlık sözcüğünün ne anlama geldiğini biliyorum..
jose mauro de vasconcelos
güneşi uyandıralım
devamını gör...
586.
dünyada kötülük daha örgütlü ve daha planlı, iyiliğin içinde zaten bir saflık var. bu yüzden dünyanın her yerinde kötülük saflığı yeniyor. (bkz: son ada)
devamını gör...
587.

sen hiç adını bilmediğin bir hastalığa yakalandın mı ?


(bkz: les miserables)
devamını gör...
588.
"seni tanımadan önce neyim vardı; yapayalnızdım.
iki kişi olunca dünyanın üstesinden gelinebilir."
clarissa, stefan zweig
devamını gör...
589.
"yatsak, uykumuzu zehredebilir rüya.
kalksak, kirletebilir günü tek bir avare düşünce.
hisset, düşün, anla, ister gül, ister ağla,
kedere sarıl, yahut kaygıyı def eyle,
ister neşe, ister keder: farkı olmaz,
serbestçe çekip gidebilir ikisi de.
insanın dünüyle yarını bir olmaz;
kalıcı şey yoktur, değişkenlikten öte!"

mary shelley - frankenstein
devamını gör...
590.

sadece birbirlerine yeniden sen demenin keyfini yaşamak için birbirlerine siz diye hitap ederek tartıştılar.



ölmek bir şey değil; yaşamamak korkunç.


(bkz: les miserables)
devamını gör...
591.
“odamda beni kitaplarım bekler. bu yegâne tesellidir. her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. her zaman söyleyecek birçok lafları vardır.”
değirmen, sabahattin ali
devamını gör...
592.
"ben, herhangi bir yerin yakınlarındaki küçük bir evde, bugün yaratmadığım eseri o gün de yaratmayarak, yaratmamayı sürdürebilmek için de bugünkülere benzemeyen gerekçeler bulmaya çalışarak huzur içinde yaşıyor olacağım."

huzursuzluğun kitabı, fernando pessoa
devamını gör...
593.
vicdan ve korkaklık aynı şeydir. vicdan sadece firmanın ticari adıdır.
devamını gör...
594.
birbirimizden ne beklediğimizi bilirdik, buydu önemli olan, yeterdi. dürtüklenmeyen, kendine dayalı bir şey. saatlerce konuşmazdık da oda dolu kalırdı.

syf. 30
ipek ve bakır, tomris uyar.
devamını gör...
595.
beni gören bir memur, şaşkınlığını şu şekilde dile getirmişti: sanki kıyamet günü gelmiş gibi görünüyormuşum. milena'ya mektuplar.
devamını gör...
596.
acı çeken bir ifadeyle en yakınlarındakine,düşünmek bile istemiyorum derken,ben demiştim diyebilme ihtimali hoşlarına gidiyordu.
devamını gör...
597.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
598.
"içlenme tabiattaki yekpare kederden,
yas tutma, dağılmış diye kuşlarla çiçekler.
onlar dönecektir yine gittikleri yerden,
onlarla giden günlerimiz dönmeyecekler... "
devamını gör...
599.
eğer bu odaları terk ederseniz, hiçbir şekilde şatonun başka yerinde uyumayın. şato eskidir, pek çok hatıralarla doludur ve akıllıca uyumayanlar için kabusları vardır.

iyi geceler, insanlar.
devamını gör...
600.
''...o, bütün bir millet yerine bir sınıf ve zümre ile iş görmek istediği için dâima hesaplarının dışına çıkmaya mecbur kaldı. zümre adamı hakikî şef olamaz. bu zümre adamı oluşu mussolini'yi kıymet hükümleri üzerinde oynamaya götürmüştür. ''italyan milleti benden ekmek istiyor, hürriyet istemiyor.'' sözü o'nundur. hakikaten italyan milleti mussolini'den, bu kendi kendine türeyen velinimetten hiçbir şey istemiyordu. fakat bir şey isteseydi behemehal hürriyetini isterdi. çünkü milletler hürriyete âşıktır ve insanlığın asıl şeref kapısı hürriyettir.'' (ahmet hamdi tanpınar - ulus gazetesi 21 ağustos 1943) (yaşadığım gibi kitabından)
katıldığım doğru tespitler... bu da benim cümlem olsun: ''hürriyetsizlik öyle âcizliktir ki bir lokma ekmeğe dilencilik ettirir.''
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"okuduğun kitaptan bir alıntı bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim