921.
ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda.
bir yakınım öldü mü( ölünce)
behçet necatigil/şiirleri.
bir yakınım öldü mü( ölünce)
behçet necatigil/şiirleri.
devamını gör...
922.
bütün güzel insanlar öldü ve ölecekler.
k.i
her şey ayrı yazılır/.
k.i
her şey ayrı yazılır/.
devamını gör...
923.
devamını gör...
924.
çünkü bilir misiniz en ağırıdır bu insani duyguların; insanın kendine acıması.
al lidar-büyük kederler küçük öyküler
al lidar-büyük kederler küçük öyküler
devamını gör...
925.
biliyorum mezarlar da ölüler de insanları beklemez. onları geçtim ölüm de beklemez. bekleyen sadece biziz , ölüme çok derin anlamlar yükleyen ,başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. kaybolup gitmeyi kabullenemeyen ,hayır -hayır-biz-yok - olamayız diye deliren ,direnen , yine biziz. biz...... biz ,zavallılarız. halbuki ölüm de,terlik ,bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde . hayatta ince bir detay ,zamanda küçük bir leke...... ama olmuyor işte ,insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de yine de ,küçük de olsa ,bir masala tutunmak istiyor
ömür iklim demir / kum tefrikaları.
ömür iklim demir / kum tefrikaları.
devamını gör...
926.
hayat için 12 kural
bakımınız altındaki varlıkları becerikli kılmak onları korumaktan daha iyidir.
freud.
bakımınız altındaki varlıkları becerikli kılmak onları korumaktan daha iyidir.
freud.
devamını gör...
927.
“erkeklerin aklından geçenleri anlayan tek kişi annemdi. jiazhen’a bir gün şöyle dedi: ‘erkekler açgözlü kedilere benzer!’ ”
yu hua - yaşamak
yu hua - yaşamak
devamını gör...
928.
sevgili bilge;
bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yârim kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yârim kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
devamını gör...
929.
çocukluktaki utandırılma insanın bütün hücrelerine işler. insanın özüne kadar gider. işte o zaman mutluluktan korkar hale gelirsin; hayatında iyi bir şey olduğu zaman bilirsin ki bir şeyler ters gidecek. başına bir şey geldiğinde de, "çok şükür zaten mutlu değilim" deyip kendini güvende hissedersin.
devamını gör...
930.
death means the attainment of heaven, victory means the enjoyment of the earth. therefore rise up, arjuna, resolved to fight! having made yourself alike in pain and pleasure, profit and loss, victory and defeat, engage in this great battle and you will be freed from sin.
devamını gör...
931.
her yaşam kendi dengesini bulur, bulmalıdır. ya da silinip gider. ancak canlı ve sağlam akdeniz yaşamı bu deyişi doğrulamaz.
fernand braudel yönetiminde akdeniz mekan tarih insanlar ve miras
devamını gör...
932.
"yarın pazardı, çalışmayacaktık, ama herhalde bizim sersem midelerimiz bu nedenle aç kalmaya ara verecek değildi."
uçurum insanları - jack london
uçurum insanları - jack london
devamını gör...
933.
insanlar ancak önündeki modele bakarak kendini belirleyebilir. o model, başka dünyalar kurabilen biriyse sende o dünyaya adım atabilirsin.
devamını gör...
934.
-"fakat arkanıza dönüp bakmadınız."
-"hiç bir zaman dönüp bakmam...
kürk mantolu madonna - sabahattin ali...
-"hiç bir zaman dönüp bakmam...
kürk mantolu madonna - sabahattin ali...
devamını gör...
935.
televizyondan, birbirinden farklı iki sebepten ötürü hoşnutsuz olabiliriz: aygıt çalışmıyordur ya da seyretmek durumunda kaldığımız programdan hoşlanmıyoruzdur. benzer şekilde kendimizden, birbirinden hayli farklı iki sebepten ötürü hoşnutsuz olabiliriz: bedenimiz çalışmıyordur (bedensel hastalık) ya da davranış tarzımızdan hoşlanmıyoruzdur (akıl hastalığı). bir televizyon tamircisinin televizyon aygıtımız üzerinde çalışmasını sağlayarak televizyondaki bira reklamlarından kurtulmaya çalışsaydık, ahmaklık yapmış olurduk. psikiyatristlerin beyinlerimiz üzerinde (uyuşturucu ilaçlar ya da elektrikle) çalışmasını sağlayarak fobi, takıntı ve hezeyanlardan kurtulmaya çalıştığımızda daha büyük bir ahmaklık yapmış oluruz.
thomas szasz-vahşi dil
thomas szasz-vahşi dil
devamını gör...
936.
en sakin sözcükler fırtınayı getirirler, güvercin sekişli düşünceler dünyayı yönetirler.
f.w.nietzsche, ecce homo, say yayınları, çev:ismet zeki eyüboğlu, 8. baskı, 2020, s.9
f.w.nietzsche, ecce homo, say yayınları, çev:ismet zeki eyüboğlu, 8. baskı, 2020, s.9
devamını gör...
937.
sayfa 67’de turgut: “…soyut aşk kavramı sen de henüz gelişmemiş. sen ve senin gibiler, ancak beş elma ile on elmayı toplayabilen basit insanlarsınız. elle tutulan şeylerle düşünebilir, elle tutulan şeyleri sevebilirsiniz yalnız. siz a ve b’den değil, üç erkek ve beş kadından anlarsınız ancak.”
oğuz atay / tutunamayanlar
oğuz atay / tutunamayanlar
devamını gör...
938.
bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar.
(bkz: aslı erdoğan/ kabuk adam)
(bkz: aslı erdoğan/ kabuk adam)
devamını gör...
939.
devamını gör...
940.
"izm'ler idrakimize giydirilmiş, deli gömlekleridir!"
cemil meriç- "bu ülke"
cemil meriç- "bu ülke"
devamını gör...