"jeanne samary - la reverie"
pierre auguste renoir, 1877

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

renoir, fransız aktrist jeanne samary'nin birçok resmini yapmıştır. kesin olmamakla birlikte, birbirlerine aşık oldukları yönünde söylentiler var.

samary, 3 yıl renoir ile çalıştıktan sonra resimlerini başarılı bulmadığını söyleyerek başka bir ressamla çalışmaya başlar. ressamın daha sonra yaptığı bir resimden yola çıkarak buna çok içerlediği düşünülmektedir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


"luncheon of the boating party" eserinde solda köpeğini seven kadın, 1890'da evlendiği aline. ama resmi ilginç yapan bu değil. en sağda elini yüzüne götürmüş siyah eldivenli kadına dikkat edin, samary. her zaman resimlerinde ön planda tuttuğu samary'ye artık ne kadar uzak olduğunu anlatmak istemiştir.
devamını gör...

genellikle lisede ergenlik zamanlarında hissedilen durum. ileriki yaşlarda hissediliyorsa bir sorun olduğunun işaretidir.

seksin en güzeli sevilen insanlar yapılandır.
devamını gör...

katranı kaynattın,olmadı şeker sayın karahanlı.bundan sonra daha da kaynatirsan,olup olacağı zifttir! (bkz: hüsrev ağa)
devamını gör...

bir çoğumuz isteyerek ya da istemeyerek günde bir kaç defa kalp kırar, farkına bile varmayız. bazen bir sözle, bazen davranışla yaparız bunu. fakat arkamıza dönüp bakmayız bile, kırdığım var mı? kırılan kalplerden dökülen gözyaşı var mı diye.

oysa hatayla, yanlışlıkla bile olsa, incinen kalbe ilaç olmak, sarıp sarmalamak o kırılan kalpten akan yaşları şefkat mendiliyle silmek insan olmanın gereğidir.
aslında zor bir şey değildir.
tatlı sözle, güler yüzlü gönül almak, kırılan o kalbi onarmak ve yeniden kazanmak.
dahası bunun için çabalamak, gayret etmek ve bunu en içten bir şekilde yapmak.
sonrasında incinen kalbin acısını, yangınını söndürmek. onu ferahlatmak, rahatlatmak; topraktan çıkan filiz gibi yenisini yeşertmek gönüllerden...

belki bu konular size bildik tanıdık gibi gelebilir. ama bilmek bazen yeterli gelmiyor işte.
ne yapmamız gerektiğini bilmemize rağmen zor geliyor bunları hayata geçirmek.

en güzeli geride suçluluk duygusu, pişmanlık ve keşkelerle dolu bir hayat bırakmamak için kalp kırmaktan sakınalım.
sokakta gördüğümüz bir köpeğin veya kedinin bile duygularını incitmemeye özen gösterelim.
nezaket ve kibarlık ile tüm kalplere dokunalım...
devamını gör...

aldım bunu, ama vallaha billaha 1500 karmayı hak etmiyor dostlar. görüp napacan? bırakana kin mi besleyecen? edene tt mi kasacan? amaaan boşver beğendiğini et geç, ben çatara patara ediyorum hem takip başlığım zenginleşiyor miss!
devamını gör...

eğitimli kültürlü bir genç kız berdelle mardine gelin gider. burada aşiret veliahtı olan kocasıyla önce nefret sonra büyük bir aşk ilişkisi yaşar. bu süreçte bütün aile ilişkileri değişir. kız aslında kocasının ailesinin kızıdır erkek de eniştesi bildiği adamın eltisinin çocuğudur.
devamını gör...

sevdiğiniz biri tarafından bu kelimeyi duyduğunuzda mutlulukla uyumanıza sebep olacak güzel tatlı cümledir. iyi geceler sözlük.
devamını gör...

(bkz: iyinin ve kötünün ötesinde)
nietzsche'nin felsefesini zerdüştle birlikte en iyi anlatan kitabıdır. nietzsche bütün toplumsal değer yargılarını "çekiç" ile parçalayarak "iyi" ve "kötü" yü tekrar tanımlar.


- herkese hitap eden kitaplar daima pis kokan kitaplardır: küçük-insan-kokusu sinmiştir üzerlerine. halkın yiyip içtiği, hatta ibadet ettiği yer pis kokar. temiz hava solumak isteyen, kiliselere gitmemeli. sy 39


-

birçoklarıyla aynı fikirde olma kötü beğenisini kendi kendinden uzak tutmalı. komşu da onu ağzına aldığında "iyi" artık iyi değildir. hele ki " ortak iyi" diye bir şey nasıl olabilir! ortak olabilen her zaman nasıl olduysa öyle olacaktır: büyük şeyler büyükler içindir, uçurumlar derinler içindir, narinlikler ve ürperti hassaslar için, ve genel olarak ve kısaca, nadir olan ne varsa enderler içindir. sy 50

- büyük bir dinsel zorbalık merdiveni vardır, çoktur basamakları; ama bunlardan üç tanesi en önemlileridir. insan bir zamanlar tanrısına insanları, belki de en sevdiklerini kurban ederdi, - tarih öncesi tüm dinlerde ilk doğan çocuğun kurban edilmesi buna dahildir; imparator tiberius'un capri adasındaki mitras mağarasında kurban edilmesi, roma çağdışılıklarının en tüyler ürperticisi de buna dahildir. sonra insanlığın ahlaki döneminde, insan sahip olduğu en güçlü içgüdüyü, " doğasını" kurban etti tanrısına; keşişin, bu inanmış " doğallık-karşıtı" nın salim bakışında bu şölen neşesi parıldıyor. nihayet: ne kaldı geriye kurban edecek? sonunda her türlü avutucu, kutsal, iyileştirici olan, her türlü umudu, gizli uyuma, gelecekteki mutluluklara ve adaletlere duyulan her türlü umudu, her türlü inancı kurban etmek gerekmez miydi? tanrının kendisini kurban etmek ve kendi kendine zorbalıkla, taşa, aptallığa, ağırlığa, kadere, hiçliğe tapınmak gerekmez miydi? hiçe karşılık tanrıyı kurban etmek- son zalimliğin bu paradoks gizemi, şimdi gelmekte olan kuşağa saklandı: hepimiz şimdiden birazını biliyoruz bunun. sy 64

- ucubelerle savaşanın bu arada kendisinin de bir ucubeye dönüşmemeye dikkat etmesi gerekir. uzun süre bir uçuruma bakarsan, uçurum da senin içine doğru bakar. sy 90

- kişi nihayetinde kendi arzusunu sever, arzuladığı şeyi değil. sy 95

- ırzına geçilmişlerin, ezilmişlerin, acı çekenlerin, özgür olmayanların, kendinden-emin-olmayanların ve yorgunların ahlak üzerine fikir yürüttüklerini varsayalım: onların ahlaki değerlendirmelerinin türdeşi ne olacaktır? muhtemelen insanın genel konumu hakkında kötümser bir kuşku dile gelecektir, belki de insanın konumuyla birlikte bir yargılanışı. kölelerin bakışı güçlülerin erdemlerine yetersizdir: kuşkulu ve güvensizdir, orada saygı duyulan her türlü " iyiye" karşı güvensizlikte incelmiştir, - oradaki mutluluğun sahici olmadığına ikna edilebilir. bunun tersine, varoluşun acılarını hafifletmeye hizmet eden özellikler öne çıkartılacak ve ışığa boğulacaktır: merhamet, iyilikseven, yardımsever el, sıcak kalp, sabır, çalışkanlık, tevazu, nezaket saygı görür burada-, çünkü bunlar varoluşun basıncına dayanmak için yararlı nitelikler ve handiyse yegane araçlardır. köle-ahlakı özünde bir yararlılık-ahlakıdır. o ünlü "iyi" ve "kötü" karşıtlığının doğduğu yer burasıdır:- kötüde güç ve tehlikelilik hissedilir, aşağılamanın ortaya çıkmasına izin vermeyen belirli bir korkutuculuk, incelik ve güçlülük. demek ki köle-ahlakına göre " kötü" korku uyandırır; efendi ahlakına göreyse korku uyandıran ve uyandırmak isteyen özellikle "iyi"dir, "fena" insan ise aşağılık olarak hissedilir. köle ahlakı mantıksal sonucuna ulaştığında köle düşünüş tarzı içinde iyinin her halükarda tehlikesiz insan olması gerektiği için: iyi huyludur, kolayca aldatılabilir, belki de biraz aptaldır, un bonhomme'dur, sonunda bu ahlakın "iyi"leri de - hafif ve iyi niyetli olabilen- bu aşağılamadan bir nebze pay aldıklarında, bu karşıtlık doruk noktasına varır: köle-ahlakının ağırlık kazandığı her yerde dil " iyi " ve " kötü " sözcüklerini birbirlerini yakınlaştırma eğilimindedir. sy 203
devamını gör...

sözlükte sıkça bulunmalarını istediğim insanlardır. biraz pozitif enerji yaysınlar.
zaten gerçek hayatta bıkmış vaziyetteyim. ben ve bir çok kişi.
devamını gör...

alan moore'nin ustalık eserlerinden birisi olan okunası çizgi romandır. en az onun kadar güzel bir de filmi vardır. v, her karşıma çıktığında aklıma şu sözleri gelir:

"beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea, mr. creedy, and ideas are bulletproof."
devamını gör...

köfte ile möfte arasındaki fark nedir?....................................biri kıymadan yapılır, diğeri mıymadan yapılır.

dandun beş yaşında arkadaşları ona çok komiksin diyor.
devamını gör...

yuvalarına erzak taşıyan karıncalar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok tehlikeli, tuzak başlıklar bunlar. tövbe tövbe...
devamını gör...

kuşkuculuk olarak da bilinir. mutlak bilginin rölativist (göreceli) olduğunu dolayısıyla da mutlak bilginin mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür.

ünlü septiklerden birisi olan protagoras’ın "insan her şeyin, varolan şeylerin varolduklarının ve varolmayan şeylerin varolmadıklarının, ölçüsüdür" ve bir diğer ünlü septik gorgias’ın “hiçbir şey yoktur, olsa da bilemezdik, bilsek de anlatamazdık” sözü bu görüşü özetleyen aforizmalardandır.
devamını gör...

yalın canım sonunda yeniden şarkı yapmışşş. işte yaz şimdi geldi. neydi o öyle yalın'ın olmadığı eski yazlar. zaten baştan emindim mükemmel bir şarkı olacağına tam benlik olmuş aş klişeleri gül aşka*. yalın bu yazı getirdi artık bu yaz eminim çok güzel geçer*
devamını gör...

ben değilim bu. sıkılıyorum ya. üşeniyorum falan.* hevesim kaçıyor. mücadele etmek bir yerden sonra çok sıkıyor. istikrarlı bir insan değilim. öyle olsaydım hayatım daha güzel olabilirdi..
devamını gör...

(bkz: midnight in paris)
devamını gör...

italyanlar'ın stilleri bakımından farklılık gösteren klasik golcü santrfor tipi futbolculara verdikleri isim.
devamını gör...

kendi çocuğu sma hastası olana kadar gerçerli bir isyana konu olan furyadır.

ödeyeceksin, tedavi ettireceksin kardeşim. silke silke ödeyeceksin. biz vergilerimizi sadece kendimiz için değil, tüm toplum sağlığı için ödüyoruz. sosyal devletin, tedavisi olan bir hastalık karşısında vatandaşını ölüme terketme lüksü yoktur.

yürü git senden çalınanların hesabını sor önce. tipe bak.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim