tanrı var mı sorunsalı

var mı kesin olarak bilemiyorum, yok mu da bilemiyorum elbette. bana göre kesin olarak varlığını kanıtlayamadığım şeye kesin olarak yok demek de mantıksız. mantıken varlığı konusunda kesin olarak bilemiyorum dediğime göre yokluğu konusunda da bir kesinlik bilgisine sahip değilim demektir.

fakat eğer var ise, kurtlar vadisi dizisindeki bir replikle gönderme yapmak istiyorum.

"en büyük o mu bilmiyorum ama çok büyük."

şu sözü şuan şöyle düşünün yani, en büyük o mu bilmiyor, zira varlığından tam olarak emin değil, "ama çok büyük" derken ise de var ise çok büyük anlamı geliyor.

sözün özü varlığından emin değilim fakat, varsa gerçekten çok büyük.

duyu organlarıyla anlaşılmayacağı net ortada.

allah'ın varlığı, mahşer, melekler duyu organlarıyla anlaşılsaydı zaten imtihanın kaybedeni pek az olurdu. belki de hiç olmazdı.

din sektöründen birçok kişi ekmek yer. lakin varlığın anlamını ve nedenini bulmak her insanın görevidir.

tanrı inancı hakkı ile bilindiğinde faniliği ve hesap vermeyi kabul etmeyi gerektirir. faniliği kabul etmek de eşitlik ve adalet çizgisine uyarak dünya nimetlerinden faydalanmayı gerektirir.

sözlüğümüzün ergan ateyistleri, evlerindeki mü'min ananın ve babanın ahlakı üzerine değer edinmişler. gelip buradan da allah'a meydan okuyorlar.

allah'ın öğrettiği değerlerin işimize gelmeyenini inkar edip, kalanını allah'a geri mi satacağız?

inanç meselesi. tanrı bize göre vardır bu gerçektir. ama inanıp inanmamak size kalmış. ama ölüm var unutmayın.

kafayı çevirip doğaya baktığı anda , adına tanrı demesen bile " evren, sonsuzluk, külli akıl, büyük matematikçi, doğa , tabiat , evrensel zeka " gibi bir şey demek zorunda kalıyor insan. bu olağanüstü yapıyı açıklama biçimi bizi bilime götürür ama bu yapıya anlam yükleme olayı da bizi inanca götürür.

mesela heidegger " varlık var mıdır ya da varlık nedir" gibi soruları sormaz. "varlığın anlamı nedir" sorusunu sorar. çünkü insan denen meçhul anlamsız yaşayamaz. bir çok filme , romana da konu olan bir hadisedir bu. "sevdiğim beni terk etti artık yaşamamın bir anlamı kalmadı " ya da ne biliyim " bütün paramı kumarda kaybettim artık yaşasam ne olur" gibi insanın anlam-değer dünyasının olmazsa olmazlığının işleyen bir çok eser var.

kur'anda da allah'ın varlığı konusu işlenmez. tanrı'nın varlığı tartışmaya kapalıdır. kur'anda tanrı'ya şirk koşma , tanrı'dan başka ilahlar edinme konusu işlenir sürekli çünkü insan asıl olanı tanrı edinmezse gerçek tanrı'dan başka tanrılar edinmeye meyilli bir varlık. kavramsal olarak puta tapmadır bunun adı. kimi zaman para olur bu put, kimi zaman kadın , bazen nefis , ego , bazen kariyer bazen de makam mevki , bilim vesaire. gerçeğine inanmazsan sahteleri ile idare ederek ömür boyu bir cenderenin içinde sıkışırsın .

yoksa zaten sıkıntı yok. varda yok diyorsanız işte o zaman sıkıntı onun için var deyip konuyu kapatacaksın arkadaş uyanık olun biraz :)

şu ispat ile birlikte "evet, vardır." diye cevaplanabilecek sorunsal:
"bir şeye yeterli delile dayanarak inanma, doğru inanma; bu inanma ile ile elde edilen inanca doğru inanç denir. bilmenin gerekli ve yeterli şartı; bilindiği iddia edilen yargının doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmaktır ki bu hakka o yargıya yeterli delile dayanarak inanıldığında ulaşılır. yani; bir yargının doğruluğuna yeterli delile dayanarak inanmak, o yargının doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmaktır. dolayısıyla; bilme, doğru inanma; bilgi, doğru inançtır.

bilgi vardır. "bilgi yoktur." önermesi hiçbir zaman bilgi olmaz. bilginin yokluğunun bilgi olması imkansız ise bilgi hep vardır.
doğru inanç vardır. "doğru inanç yoktur." önermesinin doğru inanç olması imkansızdır. doğru inancın yokluğunun doğru inanç olması imkansız ise doğru inanç hep vardır. doğru inanç, doğru inanana, dolayısıyla; bilgi, bilene muhtaçtır. bilen, doğru inanan vardır. bilen her şeyi bilir: bilmediği herhangi bir şey olan tam anlamıyla bilen olamaz. her şeyi bilen, bütün olayları da bilir. olaylar, zaman ve mekan bağlamında gerçekleşir. ancak zamanı ve mekanı kuşatan tüm olayları bilebilir. mekanı kuşatan, mekanı her tarafından kuşattığı için mekanın ötesinde tektir.

doğru inanç -yani bilgi- , doğru inananın -yani bilenin- doğru inanması ile -yani bilmesi ile- var olur. dolasıyla bilen, bilme fiili ile bilgiyi sürekli var edendir. ancak var eden bilgiyi sürekli var edebilir: bilen, var edendir. var edenin var etmediği şey yoktur. her şeyi o var eder.

1.) bilgi vardır. "bilgi yoktur." önermesi hiçbir zaman bilgi olmaz.
2.) bilen vardır. bilginin varlığı öznesine işaret eder.
3.) bilen tektir. bilen, zaman ve mekan içindeki her olayı bilir. zaman ve mekan içindeki her olay, ancak zamanı ve mekanı kuşatan tarafından bilinebilir. mekanı kuşatan tektir.
4.) bilen, var edendir. bilen, bilme fiili ile bilgiyi sürekli var eder. ancak var eden bilgiyi sürekli var edebilir.
5.) bilen, var eden, zamanı ve mekanı kuşatan; sonsuz büyüklüktedir. çünkü mekanın ötesinde sadece o vardır.
6.) bilen, var eden, kuşatan, sonsuz büyüklükte ve tek olan tanrıdır. "

bence var ama pek takip etmiyor yarattıklarını.

çoğu insan için gereğinden fazla önem verilen bir soru olduğunu düşünüyorum. çoğu insan tanrı kavramını günümüzdeki dinlerle birlikte düşündüğü için tanrının olması durumunu doğrudan doğruya bir dine mesela islama bağlıyor.

islama bağlayınca da mezhepler vs derken olay karışıyor. tek başına tanrı var mı yok mu sorusunu tanrı eğer varsadan bağımsız olarak sorup üstüne kafa yoran teorik zemine takık biriyseniz ne ala ama derdiniz 5 vakit namaz kılmak istemiyorum *tanrı olmasın mümkünse ise size söyleyecek bir şey yok.

tanrının varlığı aslında çok açıktır ama insan maalesef inandığı kadarını görür. bu yüzden ateist/ deist ve agnostik arkadaşlarımızın bakış açıları, kendi önlerinde " görme yetisi" anlamında engeldir. yani kendi kendilerini block ediyorlar. kafalarının içerisinde ki kalıplar çok yönlü bakmalarına engel olduğu için, açık seçik olan ibareleri bile yok sayıyorlar. farkında olmadan bir sürü mucize yaşadıklarına eminim ya da illa açıklayamadıkları olaylar içerisinde kalmışlardır ama sadece " somut " olanı anlamlı kılan beyin, bunu "ilahi' kalıbından uzak tutarak; insanı tuzağa düşürüyor.

tanrı , insanları ona olan inancı ile test eder. şeytan bu yüzden insana düşmandır, test insanlar tarafından geçilemesin ve tanrının insana bağışladığı her şey anlamını insanların davranışları yüzünden yitirsin diye çünkü kendisi cennetten kovularak en başında kendi sınavından kaldı. ne kadar mürit çekerse, o kadar iyidir. kanmayın.

zihin en büyük manipulasyondur, onu çok dinliyorsunuz. dini inancınızı zayıflatacak kadar çok.

var olan, varlığa konu olan bir maddenin veya varlığın yok olduğunu söylemek en basit ifadeyle, ad verilmiş olan her şeyin varlık kazanmış her cismin maddenin yok sayılabileceği anlamına gelir. bu, evren yoktur, gama ışınları yoktur, akıl yoktur, nefis yoktur, galaksi yoktur, magma yoktur, yer çekimi yoktur, bulut yoktur, öfke yoktur demek gibi bir şeydir.

hangisini soruyorsun?

hayır, gerçekte tanrı diye bir varlık yoktur: allah yok din yalan peygamberler şarlatan...

tanrı kendisini gösterirse belki inanırım. belki diyorum çünkü yarattıklarından çok da etkilenmedim.
- eyy görünmezadam ben o'yum. (genelde hep 3. tekil şahıs ve 1. çoğul şahıs kullanıyor)
+ o kim?
- o işte tanrı yani salak!
+ tanrı mı hmm kanıtla o zaman!!
- nasıl yani bunca yarattıklarım yetmiyor mu?
+ yok yetmiyor...

hepimiz kaçınılmaz biçimde başlangıç noktası olarak kullanacağımız bir varsayım seçmek zorundayız. insan zekası sonuç itibariyle varlığını ya aklı olmayan maddeye, ya da bir yaratıcı'ya borçludur. dünyanın, evrenin her görünüşü bizi bir yaratıcıya götürür esasında. ınsan ,doğa ve yaratıcı arasında bir bağ vardır. parçayı bütüne yerleştirdiğimizde bunu daha iyi kavrarız.
insan yaratıcıya inanmadığında çok tanrılı olur, çünkü onun yerini alacak alternatif üretmek zorunda kalır. bir noktada yaratıcı fikri ile doğuyoruz. baktığımız zaman bütün bilim ve ilimler doğrudan olmasa da dolaylı olarak onun varlığına hizmet eder, arıyoruz ya da tanrı olmaya çalışıyoruz.

soru ya da sorunsal anlamlı mı. ( hayır oruç günleri nedeniyle değil) felsefi temelde soruyorum. verileri ve soruları düşünelim:
- var mı sorusuna konu edilebildiğine göre: olmayabileceğinin de söylenmesi mümkün görülen bir 'şey' olmak zorunda.
-ancak ki biz var dersek mi var olabilecek bir şey ki, sorunun muhatabı biziz..
-yok dersek yok mu olabiliyor. bizim sadece var/yok dememizle var ve yok olacak önemde yani önemsiz bir şeyse, neden ciddi bir sorunsal olsun, başlık olsun ki.
- sorunun hiçbir cevabı, kimsenin hiçbir işine yarayamayacağına göre (bu kesin) sorunun gerçek amacı aslında tanrı değil de başka bir şey mi.? ne.?
- mesela kedi var mı, elma var mı, elektrik, radyasyon, nötron, nötrino vb vb var mı. diye sorulabilir mi (bilgisizlik belirtisidir) çünkü varlar. biliniyor, gözleniyor, ölçülüyor.. o halde tanrı bu kriterlerin dışında bir şey ki soruya konu edilebiliyor. peki bu kriterlerin dışında bir var olma biçimine inanıyor musunuz. işte asıl mesele de bu. burada bilim sınırındasınız. kararınızı verecek ve sorgusuz sualsiz hesapsız kitapsız ölçüsüz birimsiz bir var oluş biçimini kabul ediyorsanız var deyip susacaksınız. o sizin "var" ınız kimseye kanıtlayamazsınız da savunamazsınız da. (hoş bunu kimse de sizden isteyemez, istememelidir ama sizin de aksini kimseden istememeniz koşuluyla)
özetle tartışma ve başlık hem anlamsız hem zamansız hem gereksiz.

ancak ölülerin cevap vereceği sorunsal.

var hatta brüksel'de yaşıyor. ahanda bu da ispatı:

www.imdb.com/title/tt3792960/

(bkz: yeni ahit)(bkz: le tout nouveau testament)

bir şeyin yokluğunun kanıtlanmasını isteyebilmek için o şeyin var olması, yani önce varlığının kanıtlanması gerekçelendirilmesi gerekir. (evren vardır evreni tanrı yaratmıştır demek, bir gerekçelendirme olmaz. zira, evren vardır o yüzden tanrı yoktur, olsaydı evrenin varlığı gibi, onun da varlıkmgerekçeleri olurdu da denilebilir.)
bu nedenle, varlığı da yokluğu da kanıtlanamaz yargısı yetersizdir. varlığı kanıtlanamayan bir şeyin yokluğunun kanıtlanmasının istenmesi zaten saçmadır.)

tanrının varlığı tanrıyı ilgilendiren problemdir.
asıl soru sen var mısın, nasıl varsın ve var olacak mısın?

#2983728

ekleyerek devam edeyim.
sanıyorlar ki tanrının varlığını ispat ederlerse dini inanışlarla birlikte gelen tanrının sıfatları, cennet, cehennem, araf gibi kavramlar da olacak.

tanrının varlığını ispat etmek, dinlerin varlığının delili değil.