orijinal adı: never let me go
yazar: kazuo ishiguro
yayım yılı: 2005
2017 nobel edebiyat ödülü sahibi japon asıllı yazar kazuo ishiguro tarafından kaleme alınan roman, hailsham adındaki özel bir okulda okuyan ve gözetmenler tarafından yetiştirilen öğrencilerin sonlarının ne olduğunu bilmelerine rağmen boyun eğdikleri kaderlerinin trajik öyküsünü okuyucuya aktarıyor.
ayrıca eser, 2010 yılında aynı isimle sinemaya uyarlanmıştır.
yazar: kazuo ishiguro
yayım yılı: 2005
2017 nobel edebiyat ödülü sahibi japon asıllı yazar kazuo ishiguro tarafından kaleme alınan roman, hailsham adındaki özel bir okulda okuyan ve gözetmenler tarafından yetiştirilen öğrencilerin sonlarının ne olduğunu bilmelerine rağmen boyun eğdikleri kaderlerinin trajik öyküsünü okuyucuya aktarıyor.
ayrıca eser, 2010 yılında aynı isimle sinemaya uyarlanmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "patateslitost" tarafından 26.11.2020 20:52 tarihinde açılmıştır.
1.
yayımlandığı dönemde, time tarafından ingilizce yazılmış en iyi 100 kitap arasında yer alan bu romanın arka kapağından…
"yatılı okul hailsham'ın öğrencileri, bahçe duvarının arkasındaki karanlık ormandan çok korkarlar. hafta sonları veya tatillerde evlerine gitmez, hailsham'dan önceki yaşamlarını hatırlamazlar. dış dünyayla bağlantıları yoktur. öğretmenler değil, gözetmenler tarafından eğitilirler. spor ve sanata büyük önem veren gözetmenler, hailsham öğrencilerine sürekli özel olduklarını hatırlatır ve bedenlerine çok iyi bakmaları gerektiğini tekrarlar. "
kazuo ishiguro’nun merak uyandırıcı bu kitabını okurken şu sorularının da cevabını bulursunuz..
yıkıma götüreceğini bile bile insan kendi kaderini kabullenebilir mi?
insan nedir, insanı insan yapan nedir?
umuda ne olmuştu? bir anlık parlamadan mı ibaretti sadece? yoksa insanlar çoktan umut etmeyi bıraktılar mı?
sanat ve aşk zamanı durdurabilir mi?
hayatlarınız önceden mi kararlaştırıldı?
peki siz
“neden kaçmıyorsunuz? nedir bu kabullenmişlik ve varolanı değiştirmeye çabalamaktan kaçmak ve olduğu gibi kabullenmek, haydi kaçın, en azından deneyin”.
"yatılı okul hailsham'ın öğrencileri, bahçe duvarının arkasındaki karanlık ormandan çok korkarlar. hafta sonları veya tatillerde evlerine gitmez, hailsham'dan önceki yaşamlarını hatırlamazlar. dış dünyayla bağlantıları yoktur. öğretmenler değil, gözetmenler tarafından eğitilirler. spor ve sanata büyük önem veren gözetmenler, hailsham öğrencilerine sürekli özel olduklarını hatırlatır ve bedenlerine çok iyi bakmaları gerektiğini tekrarlar. "
kazuo ishiguro’nun merak uyandırıcı bu kitabını okurken şu sorularının da cevabını bulursunuz..
yıkıma götüreceğini bile bile insan kendi kaderini kabullenebilir mi?
insan nedir, insanı insan yapan nedir?
umuda ne olmuştu? bir anlık parlamadan mı ibaretti sadece? yoksa insanlar çoktan umut etmeyi bıraktılar mı?
sanat ve aşk zamanı durdurabilir mi?
hayatlarınız önceden mi kararlaştırıldı?
peki siz
“neden kaçmıyorsunuz? nedir bu kabullenmişlik ve varolanı değiştirmeye çabalamaktan kaçmak ve olduğu gibi kabullenmek, haydi kaçın, en azından deneyin”.
devamını gör...
2.
bir kazuo ishiguro kitabıdır.
kitabı okumaya başlamadan önce kitaba adını veren şarkıyı dinlerseniz her şey daha gerçekçi ve çarpıcı olacaktır.
never let me go
şarkıyı birkaç kez dinleyip kitabın havasına girdikten sonra time dergisi tarafından ingilizce yazılmış en iyi 100 roman arasına giren ve bol bol ödül kazanan bu muhteşem kitabı okumaya başlayabilirsiniz.
bilimkurgu kitaplarında bizi genellikle uçan arabalar, robotlar, uzaylılar, zaman yolculukları ve benzer kavramlar bekler. bilimkurgu yazarlarını kurguladıkları gelecek genelde bu minvalde yoğunlaşır ancak kazuo ishiguro’nun öngördüğü bu dünyada bunların hiçbir yok.
her şey yerli yerinde ilerlemeye devam ediyor ama sağlıklı olmak ve belki de aslında ölümsüzlüğe ulaşmak için yanıp tutuşan insanoğlu uçan arabalardan ziyade klonlama teknolojisine odaklanmış ve bunda da beklenenden büyük bir başarı elde etmiştir.
klonlamanın dinlerin üzerinden etik bir tartışma konusu olduğu zaten malum ama asıl sorun bu kadar uhrevi mi gerçekten? toplumsal ve bireysel başka sorunlarla karşılaşma olasılığımız yok mu? öldürmek ve yaşatmak insanların kontrolündeki bir tercihe dönüşürse dünya nasıl bir hale gelir?
bu soruların cevabını bulmak için gitmemiz gereken yer halisham. halisham özel bir okul ve bu okulda yetişen, yetiştirilen gençlerin özel bir amaçları var ve okulda eğitim aldıkları süre boyunca sağlıklarını azami dikkat gösterme gerekliliği dışında normal gençlerden hiçbir farkları yok. en azından okulları bitene kadar.
romanımız ruth, kathy ve tommy’ye odaklanarak ilerliyor ve ben size garanti veriyorum ki bu üç genci çok seveceksiniz.
kitap 2010 yılında mark romanek tarafından sinemaya aktarıldı. bir kitabın filmini izlemek çoğu zaman olumsuz bir duygu uyandırsa da bence bir şana verilebilir. kathy rolünü oynayan carey mulligan bir röportaj esnasında bu romanın en sevdiğin roman olduğunu ve bir gün filme çekildiğinde kathy rolünü kendinden başkasının oynamasına dayanamayacağını düşündüğünü belirtmiştir.
roman bize umut etmek ve sevginin iyileştirici gücü üzerine düşünme olanakları da sağlaması açısından önemlidir. iç rahatlığıyla söyleyebilirim ki okuduğum en iyi romanlardan biri.
kitabı okumaya başlamadan önce kitaba adını veren şarkıyı dinlerseniz her şey daha gerçekçi ve çarpıcı olacaktır.
never let me go
şarkıyı birkaç kez dinleyip kitabın havasına girdikten sonra time dergisi tarafından ingilizce yazılmış en iyi 100 roman arasına giren ve bol bol ödül kazanan bu muhteşem kitabı okumaya başlayabilirsiniz.
bilimkurgu kitaplarında bizi genellikle uçan arabalar, robotlar, uzaylılar, zaman yolculukları ve benzer kavramlar bekler. bilimkurgu yazarlarını kurguladıkları gelecek genelde bu minvalde yoğunlaşır ancak kazuo ishiguro’nun öngördüğü bu dünyada bunların hiçbir yok.
her şey yerli yerinde ilerlemeye devam ediyor ama sağlıklı olmak ve belki de aslında ölümsüzlüğe ulaşmak için yanıp tutuşan insanoğlu uçan arabalardan ziyade klonlama teknolojisine odaklanmış ve bunda da beklenenden büyük bir başarı elde etmiştir.
klonlamanın dinlerin üzerinden etik bir tartışma konusu olduğu zaten malum ama asıl sorun bu kadar uhrevi mi gerçekten? toplumsal ve bireysel başka sorunlarla karşılaşma olasılığımız yok mu? öldürmek ve yaşatmak insanların kontrolündeki bir tercihe dönüşürse dünya nasıl bir hale gelir?
bu soruların cevabını bulmak için gitmemiz gereken yer halisham. halisham özel bir okul ve bu okulda yetişen, yetiştirilen gençlerin özel bir amaçları var ve okulda eğitim aldıkları süre boyunca sağlıklarını azami dikkat gösterme gerekliliği dışında normal gençlerden hiçbir farkları yok. en azından okulları bitene kadar.
romanımız ruth, kathy ve tommy’ye odaklanarak ilerliyor ve ben size garanti veriyorum ki bu üç genci çok seveceksiniz.
kitap 2010 yılında mark romanek tarafından sinemaya aktarıldı. bir kitabın filmini izlemek çoğu zaman olumsuz bir duygu uyandırsa da bence bir şana verilebilir. kathy rolünü oynayan carey mulligan bir röportaj esnasında bu romanın en sevdiğin roman olduğunu ve bir gün filme çekildiğinde kathy rolünü kendinden başkasının oynamasına dayanamayacağını düşündüğünü belirtmiştir.
roman bize umut etmek ve sevginin iyileştirici gücü üzerine düşünme olanakları da sağlaması açısından önemlidir. iç rahatlığıyla söyleyebilirim ki okuduğum en iyi romanlardan biri.
devamını gör...
3.
önce kitabını okudum. kitabı sevip sevmediğim konusunda kararsız kalıp kitap ile ilgili araştırmalar yaparken filmi olduğunu öğrenmiştim. film dekor itibariyle çok güzeldi ama bence kitaptaki bazı önemli ayrıntılar atlanmıştı.
devamını gör...
4.
kitaba başladığımda açıkçası çok sıkıldım. ilk 50 sayfa işkence gibiydi. dilinin bu kadar basit olması ve konunun ne olduğu hakkında küçük bir ipucu bile vermeden ana karakterin bu kadar anı anlatması beni bunalttı. ama kitabı bitirdiğimde çok üzülmüş, çok sinirlenmiş ve kitabı çok sevmiştim. anlatım dilinin basit ve sanki biraz yavan olduğunu hâlâ savunsam da bu kadar hassas bir konuyu anlatmak için kelime oyunlarına da gerek olmadığını düşünüyorum şimdi. o zaman kitap bizi etkileminin dışında yorardı. çünkü konu zaten insanlığımızı yeterince yoruyor.
kazuo ishiguro nobel edebiyat ödüllü bir yazar. bu kitabıyla benim gönlümü biraz kazandı. bir kitabını daha okuyup öyle karar vereceğim okumaya devam edip etmeyeceğime.
kitaba gelecek olursak kath hemen bize büyüdüğü okulunu anlatıyor. ordan parça parça anılar. hailsham onların bebekler, küçükler, büyükler olarak gruplara ayrıldığı ve bakıldığı özel bir okul. yatılı kalıyorlar. hayatları boyunca burdan çıkmamış ve dış dünya ile hiç tanışmamışlar. sanat, biyoloji dersleri alıyorlar. onlara sürekli özel olduklarını ve okullarının da özel olduğu söyleniyor. ama hiçbir şey açık açık onlarla konuşulmuyor. klon oldukları ve zamanı geldiğinde organlarını teker teker bağışlayıp öleceklerini biliyorlar ama bunun hakkında konuşmuyorlar. kitap bize insanlığın biraz daha fazla yaşamak için kendinden olana neler yaptığını acı bir şekilde anlatıyor. insan egosu, insanın kendini bu kadar önemli sanması ve bu dünyaya çivi çakmak için elinden geleni yapmasını anlatan harika bir roman. mutlaka okunmalı.
kazuo ishiguro nobel edebiyat ödüllü bir yazar. bu kitabıyla benim gönlümü biraz kazandı. bir kitabını daha okuyup öyle karar vereceğim okumaya devam edip etmeyeceğime.
kitaba gelecek olursak kath hemen bize büyüdüğü okulunu anlatıyor. ordan parça parça anılar. hailsham onların bebekler, küçükler, büyükler olarak gruplara ayrıldığı ve bakıldığı özel bir okul. yatılı kalıyorlar. hayatları boyunca burdan çıkmamış ve dış dünya ile hiç tanışmamışlar. sanat, biyoloji dersleri alıyorlar. onlara sürekli özel olduklarını ve okullarının da özel olduğu söyleniyor. ama hiçbir şey açık açık onlarla konuşulmuyor. klon oldukları ve zamanı geldiğinde organlarını teker teker bağışlayıp öleceklerini biliyorlar ama bunun hakkında konuşmuyorlar. kitap bize insanlığın biraz daha fazla yaşamak için kendinden olana neler yaptığını acı bir şekilde anlatıyor. insan egosu, insanın kendini bu kadar önemli sanması ve bu dünyaya çivi çakmak için elinden geleni yapmasını anlatan harika bir roman. mutlaka okunmalı.
devamını gör...
"beni asla bırakma" ile benzer başlıklar
beni bırakma
11