bunun farklı bir versiyonu da tek başına sinemaya giden insanlardır. ben de sinemaya tek başıma gitmekten çok büyük zevk alırdım, insanlar yalnız başlarına bir şeyler yapmaktan korkarlar ben de bu yüzden sosyal ortamlarda sık sık tek başıma takılarak konfor alanımın dışına çıkmaya çalışıyorum. sonra üniversite için başka bir şehre gidip yalnızlıktan canı sıkılan arkadaşımla şöyle bir diyalog geçmişti aramda:
+ "eh, sinemaya git o zaman! baya güzel filmler girmiş vizyona."
- "yok artık, yalnızız dedik de sinemaya tek başımıza gidecek kadar da düşmedik." demişti.
son sözüm, asıl yalnızlar kalabalıklar içinde tek başına var olamayanlardır.
devamını gör...

gemide'nin ekürisi leziz film. filmin sonunda çalan harika müziği tekrar dinlemek ve o son yedi dakikayı tekrar izlemek isteyenler için;
devamını gör...

kendimizi ve hayatımızı bir yerlerde paylaşmak zorunda değiliz. belki de özgüvensizlikten değildir de kendini pazarlamaktan hoşlanmıyordur ;)
devamını gör...

sorun olmayan konu.

başlığı açan abdulseyidbincabbar ve siz ciddi ciddi cevap yazıyorsunuz. olmaz efendim, amaç bu değil.
devamını gör...

iyi yapılmış bir eylem. halk o dönemde dünyanın padişahın etrafında döndüğünü sanıyordu ve kendisi için iyi olanın ne olduğunu kestirecek bir dünya algısı da yoktu. gerçi şimdi de bazılarında yok. o da ayrı bir konu.
devamını gör...

tokat gibi yüzünüze çarpar efendim. kendine gel dedirtir.
devamını gör...

mükremin abi.
devamını gör...

poşet. he öyle 25 kuruşluk.
devamını gör...

gerçek türk kadını.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

6. aydan sonra beslenmeye inek sütü eklenilen bebeklerde kazein ve beta laktoglobülin'e karşı antikorlar oluşmasına bağlı bağırsaklarda ve alveollerde kanama ile karakterize rahatsızlıktır.
bu bebeklerde eozinofili, ig e yükseklikleri görülebilir.

tanıda altın standart anne ve çocuğun inek sütü ile beslenmesi kesilir,bulgular düzeldikten sonra tekrar inek sütü verilir eğer tablo tekrar oluşursa tanı kesinleşir.
devamını gör...

pasta kesmek için bir sebep daha!
devamını gör...

1981 yılında çıkan ilhan irem parçası.

saçların sarmaşıklar daldan dala uzanan
uçuyorum dallarda başımda sonsuz zaman
bilmeden yeşilliğine düşmüş bir damlayım ben
tüm dünyanın kökünde her şeyin kaynağı sen
saçların sarmaşıklar daldan dala uzanan
uçuyorum dallarda başımda sonsuz zaman
bilmeden yeşilliğine düşmüş bir damlayım ben
tüm dünyanın kökünde her şeyin kaynağı sen
sensisizliğe sığınmış bu çitler bu kulübe
artık bizi unutmuş bahçemizdeyim yine
sensisizliğe sığınmış bu çitler bu kulübe
artık bizi unutmuş bahçemizdeyim yine
şu karşıki yokuştan üç - beş tembel kuştan
başka kimse yok artık
şu karşıki yokuştan çığlık çığlık çağlayan
cıvıl cıvıl sevgimiz seslerimiz yok artık
yalnızca yokluğunla yıkılmayan bir bahçe
saçların sarmaşıklar kolların tahta perde
yalnızca yokluğunla yıkılmayan bir bahçe
saçların sarmaşıklar kolların tahta perde
bir sensizlik bir de ben bir de gece

yürüyoruz sessizce
bir sensizlik bir de ben bir de gece
yürüyoruz sessizce
baharlar gitmiş takılıp karanlığın pençelerine
baharlar gitmiş seninletükenmişliğimle
yıldırımlar dökülüyor yapraklar dökülüyor
sensizlik dökülüyor sicim sicim gözlerime
sensisizliğe sığınmış bu çitler bu kulübe
artık bizi unutmuş bahçemizdeyim yine
sensisizliğe sığınmış bu çitler bu kulübe
artık bizi unutmuş bahçemizdeyim yine
şu karşıki yokuştan üç - beş tembel kuştan
başka kimse yok artık
şu karşıki yokuştan çığlık çığlık çağlayan
cıvıl cıvıl sevgimiz seslerimiz yok artık
yalnızca yokluğunla yıkılmayan bir bahçe
saçların sarmaşıklar kolların tahta perde
yalnızca yokluğunla yıkılmayan bir bahçe
saçların sarmaşıklar kolların tahta perde
bir sensizlik bir de ben bir de gece
yürüyoruz sessizce
bir sensizlik bir de ben bir de gece
yürüyoruz sessizce

devamını gör...

bir kaç yazar arkadaşın yazdıklarına göz atınca dikkatimi çekmiş olan tuhaflıktır. kadın veya kadın olma ihtimali olan yazarlardaki takipçi sayısının puanına göre çok fazla olması durumudur. örneğin 200 puanlı ve 25 takipçili yazar var ve bunların tamamı kadın yazarlar. cinsiyetçilik falan yapmıyorum, sakın duyarmatikler üşüşmesin buraya. sadece bir durum tespiti. siz de bir kaç yazar profiline göz atarsanız benim vardığım sonuca ulaşabilirsiniz. bunun sebebi ise sözlüğün yaş ortalamasının düşük olması olabilir. malum ergenlik döneminde yaşanan hormonal değişiklikleri tahmin edebiliyorum. bu arada çok mu önemli bu durum. kesinlikle hayır. ama yine de notumu düşeyim istedim.
devamını gör...

ilk tanıma ek olarak, kolunu kaptıran tyr'ın birde cehennem köpeği garm ile bir kapışması olduğunu hatırlatalım.

bahtsız bir tanrı bu tyr, zira havlayan, uluyan ne varsa direkt tyr'a ihale etmişler. fenrir'e tek kolunu kaptırmışsın, birde o halde garm ile yüzleşiyorsun. sonuç olarak tyr, garm'ı öldürmüştür ama vücudunda ısırılmadık yer kalmamıştır ve hakka doğru usulca yürümüştür.

bazı nors mitolojisi uzmanları fenrir ile garm'ı aynı yaratık olarak değerlendiriyorlar lakin iki yaratığın farklı yaratıklar olduğu çoklarınca kabul edilen bir gerçek. şayet öyle ise yani fenrir ile garm aynı yaratıksa tyr'ın iki kere aynı saflığı yapmış olmasını ben kendisine şahsen yakıştıramıyorum.
devamını gör...

the notebook
devamını gör...

iki meslekte de ne kadar köfte o kadar ekmek durumu geçerlidir. ikisi de kolay değildir. çok düşünmeyi seviyorsanız mühendis olun, insanlarla uğraşmayı seviyorsanız doktor.
devamını gör...

(bkz: garibanın yüzü güler mi be)
devamını gör...

iskenderiye kütüphanesi'nin baş kütüphanecisi.

yaklaşık %15'lik bir sapmayla dünyanın çevresini ölçen ilk kişidir.

dünyanın çevresinin bugün bilinen doğru ölçüsü: 40.075 km.
eratosthenes'in ölçüsü: 46.250 km.

iskenderiye kütüphanesi dönemin tartışmasız bilim yuvasıydı. bilim insanları ve öğrencilerle dolup taşan iskenderiye kütüphanesi'nde sohbet sırasında bir şey öğrenir eratosthenes, siyene şehrinde bir kuyu her 21 haziran günü dibine kadar güneş alarak aydınlanıyordur.

güneş ışınları iskenderiye ve siyene'ye aynı düşmüyordu, eratosthenes biliyordu ki bu dünyanın yapısından kaynaklıydı.

bir 21 haziran günü, güneş tam tepe noktasındayken iskenderiye’de yere bir çubuk dikti ve güneş ışınlarının çubuğa tam dik ulaşmadığını, yerde 7 derecelik bir gölge oluşturduğunu gördü. dünyayı bir daire olarak düşünüyordu. iskenderiye ile siyene arasındaki mesafenin dünyanın merkez noktasında da 7 derecelik bir açı oluşturması gerektiğini düşündü böylelikle.

bir dairenin toplam açısı 360 derece olduğuna göre 7 derecelik bir açı 50 de 1'lik bir parça demekti.

kendine bir yardımcı ayarladı ve iskenderiye ile siyene arasındaki uzaklığı ölçtürdü. bunu adım hesabı yaptı. adımları stada çevirdi. 1 stad yaklaşık 185 metre gelmekteydi. iskenderiye ve siyene arası 5.000 stad geliyordu. 5.000 stadı 50 ile çarparak, dünyanın çevresinin 250.000 stad olduğunu hesapladı.

eratosthenes, dünyanın çevresinin uzunluğunu 2 bin küsur yıl önce, bugün bilinen ve doğru olandan %15'lik bir sapmayla bulmuştu...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok şaşkınım 2 haftadır kimse küfür etmiyor ölcem mi ya doğru söyleyin.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim