1975'te kürtajı yasallaştıran, ve kendi adıyla anılan ''veil yasası'' nı çıkartarak, mecliste kabul edilmesini sağlayan yahudi kadın
devamını gör...

yeni gitar çalmaya başlayanların çok sevdiği, herkese çalmak istediği metallica parçası.

1992 wembley performansları ayrı bir lezizdir
devamını gör...

tüm engellemelere rağmen başaramadıklarını görmek,ata'mızın açtığı yoldan bıkmadan devam edebilmek, biraz bile olsa ona olan sözümüzü yerine getirebilmenin hissini yaşadığımız günlerden biri yine.
"19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı"mız kutlu olsun, aydınlık, vicdanlı ve vatansever türkiye cumhuriyeti insanlarına!!
devamını gör...

devlet kurumlarının sadece askeriye, polis, yargı ve yasamadan ibaret olmasını savunan siyaset felsefesi görüşüdür.

bu görüşe göre, devletin tek fonksiyonu, bireyleri saldırganlık, hırsızlık, dolandırıcılık gibi olaylardan korumaktır.
devamını gör...

kesinlikle sadece erkeklere özgü olmayan kutu. bende de var o kutudan.

hatta bendeki küçük bir kutu değil. 75 litrelik kovalardan. aha da bu:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

içinde kablolar, ampuller, elektronik cihazlardan sökülmüş birtakım parçalar, havya, kıl testere, matkap, tornavida, yani aklınıza gelebilecek her şey var. gönül isterdi ki ben de makyaj malzemelerinin hepsini ezbere bileyim, örgü falan öreyim ama malzeme bu, ne yapalım...
devamını gör...

dünyanın en güzel şeyi.. özgürsünüz, kendinize değer veriyorsunuz. bir insan kendisi olmayarak ne büyük acılar çektirir ruhuna. kabul görmek için ne büyük zahmetler çekilir oysa kendin gibi davranmak o zahmetleri baştan reddedip ben buyum böyle mutluyum diyebilmektir.
devamını gör...

başlığı gördüğümden beri aklıma sürüyle caps, karikatür ve replik geldi ancak bunlardan hiçbiri canım kemal sunal'ın süt kardeşler filmindeki şu repliği kadar derdimi anlatmayacaktı.
"yaaaa!
öyle miii?
allah allahhhh!
bak seeeen!

ne diyo bu?"

umarım yeteri kadar açıklayıcı olmuştur.*
devamını gör...

yabancılık.
yirmili yaşlarımın başından beri derealizasyon hastalığıyla uğraşıyorum. bu öyle bir illet ki bazen kim olduğunu, neden hayatta olduğunu ve gördüğün her şeyin gerçek olup olmadığını sorgulatıyor. sokakta yürürken yüksek binalara baktığında, sonra kafanı eğip aşağıdaki kaldırıma baktığım zaman kendimi rüyada sanıp, gördüklerimin gerçek olmadığını düşündüğüm çok zaman oldu. öyle bir illet ki, kendi evime girdiğim zaman buraya daha önce çok defa geldim ancak bu gördüğüm hakikat değil, aslında başka bir yerde ve başka bir zamandayım diye düşünüyorum. arkadaşlarımla buluştuğum zaman aslında onların gerçek olmadığını, bütün olan bitenin benim sadece kafamda yaşandığını, gerçek olmadığını düşünüyorum. uzun yolda araba kullanırken belirli zamanlarda ''ya aslında kaza yaptıysam ve şu an komadaysam ama araba kullandığımı düşünüyorsam'' gibi saçma sapan düşüncelerle boğuşup, arabayı ilk mola yerinde durdurup gözlerimi kapatıp kendime gelmeyi beklediğim için 5 saatlik yolu 10 saatte geldiğim oluyor.
şu anda da bir yabancı gibi hissediyorum, sanki olduğum ana ait değilim, başka bir zamanda ve başka bir yerdeyim, gördüklerim hastalıklı birer halüsinasyonlardan ibaret.
''hayatta kalabilmek için savaşıyorum
hakikat ışığım söndü
kendimle savaşıyorum
bu hayali cehennemimle yapmış olduğum bir savaş
kendi zihnimde bir yabancıyım
ve kılıcım çift taraflı''
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

john boyne yazmıştır. bir asker çocuğu ve toplama kampındaki yahudi bir çocuğun arkadaşlığını anlatan kitap.
kitap bittikten sonra uzun süre şokta kaldım. çocuk kitabı diye geçiyor, bunu kabul edemem, herkesin okuması gerekiyor. filmini izlemeye kalbim dayanır mı bilmiyorum ama çok merak ediyorum.
devamını gör...

birleşmiş milletler tarafından dünya kadınlar günü olarak tanımlarmış olan gündür. esasında kadın hakları hareketinde öncü bir hareket olarak da tanımlanmakta.


günümüzde bazı ülkelerde önemsenip resmi tatil olarak ilan edilmiş olsa da pek çok ülkede görmezden gelinmekte ya da yalandan adı anılmakta.

ülkemizde de kadınlar günü hatırlanmasına rağmen sözde kaldığını düşündürmekte. günümüzde kadının sosyal hayatta ve ekonomik hayatta rolü daha fazla olmasına rağmen; şiddet, öldürülme, iş hayatında ezilme, sosyal hayatında belli şekilde sınıflandırılmaya devam etmekte ne yazık ki.

kadın iş yerinde güçlüyse terfi alması daha zordur. aldığı terfi bile sorgulanır. erkeklerin zeka ve emekle geldiği konumlara kadınların aynı şekilde gelmesi sanki imkansızmış gibi.

sosyal hayatta ev işi yapmak ya da çocuk bakmak sadece kadın görevi gibiymiş gibi bir algı olması da acıdır. evi tek başına kurmadığı gibi çocuğu da tek başına yapmamıştır.

kadına gerçek anlamda bir değer verildiğinde belki daha medeni daha gelişmiş bir dünya olacaktır.

kadını tek bir güne sığdırmakta sınıflandırmanın bir çeşidi. sanki hediye alınması kutlanması gereken bir günmüş gibi olan algının yıkılması da gerek.

son olarak, aşağıdaki görsel tüm kadınlara gelsin. herkese ve her şeye rağmen güçlü olan kadınlara.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

2. dünya savaşı'nın ilk 4 yılı boyunca japon imparatorluk donanmasının başkomutanıdır. harvard üniversitesi mezunudur. günümüzde bile japonların ve amerikalıların saygı duyduğu birisidir. diğer japon komutanlarının aksine askerlerinin savaş suçu işlemesine engel olmuştur. solomon adalarına yaptığı bir gözlem uçuşu sırasında amerikan hava kuvvetlerine bağlı uçaklar tarafından pusuya düşürülmüş ve öldürülmüştür. ölümü uzun bir süre askerden saklanmıştır.
devamını gör...

1- ekonomi
2- aile baskısı
3- eğitim sisteminde sistem hariç her şeyin olması
devamını gör...

ne zaman biri " ya ama çok saçma yeaaa" dese tartışmaya başladığım ve bu kulakların karşıdaki kişilerden ;

- anarşist düzen

- anarşist örgütlenme

- anarşist devlet

- anarşist otorite

gibi fantastik yorumları duyduğu düşünce biçimi. içeriğini bileni azdır, gerçek manada bileni daha da az. kulaktan dolma bilgilerle b*k atmaya çalışırlar sonra da rezil olup yerlerine otururlar. anarşizmi merak edip gerçek manada inceleyen birisi ise zaten düşüncenin özgürlüğü ve doğallığı karşısında mest olup kendisini kaptırır.
devamını gör...

ben uyuyorum sanırım bu tanıma.
devamını gör...

günaydın sözlük
her sabah o minik hapları içmem hayatta kalmam için çok önemli.
öte yandan da onlardan her bir tane alışımda kalanlar bana hayatın ne kadar da kısa olduğunu anlatıyor.
ve günaydınla birlikte içimde bir yerlerde şu çalıyor:
her sabah bir sayfa daha eksilip gidiyor ömrümden
gönlümün yıkıntılarında can çekişiyor umutlarım


yok aslında bu sabah mutsuz falan uyanmadım, tatlı tatlı yazmak istedim.ama nereden çıktı bunlar şimdi.
insan ne huzursuz varlık, sürekli mutsuzluğun kapanı var içinde, ortaya çıkmayı bekleyen.
oysa gülümsemek lâzım, bu düşük enerjiyi bir yana bırakmak,
ihtiyacı olan birinin yanında olduğunu hissettirmek,
bir çocuğun gülüşünü, çiçeğin açışını farketmek,
gökyüzünün sonsuz mavisini…
yettiğince ömrümüz,unutmamak gerek bir toz tanesi olduğumuzu.
belki de önemsememek gerek kendimizi bu kadar.
devamını gör...

erkekler de kadınlar da cinsel obje değildir. iki cinsiyet de insandır yani ruhu olan varlıklardır. ruhu olan bir varlığın obje olması da mümkün değildir.
devamını gör...

topluma yön veren insanlar bunlar işte. başımızdakilerin bunlar olduğunu görünce çıldırıyorum.
devamını gör...

en sevdiği ilkbahar mevsimini daha uzun süre gördüğü için büyük bir mutluluk duyardım. hem büyük ihtimalle mezarı da belli olurdu, çiçek götürüp onunla konuşabileceğimiz bir yer olmuş olurdu.

sabahattin ali'yi o kadar çok seviyorum ki, o nitelikli eserlerinin sayısı artacağı için mutlu olmak yerine sırf daha uzun süre bu dünyada kaldığı için mutlu olurdum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim