dedikodu
pandemiden önce asla yapmadığım olayın pandemi sırasında köpeği oldum. her yanımdan dedikodu fışkırıyor.
devamını gör...
burçlarla ilgili az bilinenler
aslan burcu her ne kadar lüksü sevse de o lükse kendi sahip olmayı daha çok ister. başka birinin parasıyla hava atmaktansa kendi cakasını satmayı tercih eder.
devamını gör...
sacagawea
shoshone kabilesinden bir kadındır. fransa'dan satın alınan toprakları keşfetmek için yola çıkan lewis ve clark grubuna yardım ve yataklık etmiş işbirlikçidir. ilk gelen beyazlardan biriyle evlenen pocahontas gibi çok genç yaşta ölmüştür.
devamını gör...
ruhunu şeytana satmak
bir amaç uğruna her şeyi gözden çıkaran kişi davranışı.
derler ki; böyle bir niyetiniz varsa o sizi bulur. yalnız sonra pişman olmayın, zira geri dönüşü yok.
derler ki; böyle bir niyetiniz varsa o sizi bulur. yalnız sonra pişman olmayın, zira geri dönüşü yok.
devamını gör...
nazik erkeklerin eş cinsel zannedilmesi
konuşurken tonlamalar yapmam ve türkçeyi güzel kullanmamdan ötürü sık sık karşılaştığım durum. ne var yani barzo mu olalım sözlük? diyerek sözlükteki ilk gönderimi aslında takmadığım ama demek ki içimde dert olmuş bu sorunu dile getirerek atıyorum.
devamını gör...
portakal hamamı radyo yayını
nadir'in hugoda küfreden çocuğun mikrofon kalitesinde bağlandığı yayın.
devamını gör...
10 things i hate about you
william shakespeare'in the taming of the shrew* oyunun modern uyarlaması olan gil junger'ın 1999 yapımı uzun metrajlı romantik-komedi filmi. julia stiles, heath ledger ve joseph gordon-levitt gibi isimlerin rol aldığı ve dilimize senden nefret etmemin 10 sebebi olarak çevrilmiş olan film oldukça eğlenceli bir uyarlama. 90'lı yılların atmosferi zaten insanı alıp götürüyor. oyunda verona'dan gelmiş olan petruchio karakteri filmde patrick verona olarak karşımıza çıkıyor. iki kız kardeş olan bianca ve katherina isimleri değiştirilmeden orijinale sadık kalınan tek karakterler. kat -veya katherina- stafford karakteri zaman zaman lise yıllarımda ne kadar şirret bir insan olduğumu hatırlattığı için ne zaman izlesem oldukça eğleniyorum. insanın suratında aptal bir gülümseme ile kapattığı filmlerden. çok beklentiye girilmeden izlenecek sakin ve tatlı bir film. heath ledger ise bildiğimiz gibi, gülümsemesini biraz daha görebilmek için filmi on kere daha izletir. filmin son sahnelerinde kat tarafından okunan şiir ise biraz manidardır benim için çünkü hepimizin sırf ondan nefret edemediği için kendinden nefret ettiği birileri vardır. o yüzden; nefret ediyorum hep haklı olmandan, yalanlarından nefret ediyorum. beni güldürdüğünde bundan nefret ediyorum daha da kötüsü, ağlattığında. nefret ediyorum etrafımda olmamandan, aramamandan nefret ediyorum. ama en çok da biraz olsun senden nefret edemememden nefret ediyorum.
film hakkında sevdiğim pek çok sahne var ama beni en etkileyen sahne muhtemelen patrick'in kat ile arabada konuştuğu sahne. sonunda birinin bianca gibi değil kat gibi olan birine sevgisini gösterdiği bir an ve benim için oldukça özel çünkü insanlar sevilmek için belirli kalıplara uymanızı bekliyorlar. belki de tüm o kalıplar insanı mekanikleştiriyordur. insanlar o kalıplara uymadığınız zaman sevilmeyecek olduğunuzu söyler hatta bazen öyle ileri giderler ki sizin biri ile tanıştırılmayacak kadar utanç verici biri olduğunuzdan bile söz ederler. yine de bence o kalıplarda ruhsuz bir şeyler var, mekanik ve sevimsiz bir şey. o yüzden şu basit cümle belki de filmin en etkileyici cümlesi:
"biliyorum herkes bianca'nın harika olduğunu düşünüyor. alınma ama bence kız kardeşinde eksik olan bir şeyler var."
i hate the way you talk to me
and the way you cut your hair
i hate the way you drive my car
i hate it when you stare
i hate your big dumb combat boots
and the way you read my mind
i hate you so much it makes me sick
it even makes me rhyme
i hate it
i hate the way you're always right
i hate it when you lie
i hate it when you make me laugh
even worse when you make me cry
i hate it when you're not around
and the fact you didn't call,
but mostly ı hate the way
i don't hate you, not even close,
not even a little bit, not even at all.
film hakkında sevdiğim pek çok sahne var ama beni en etkileyen sahne muhtemelen patrick'in kat ile arabada konuştuğu sahne. sonunda birinin bianca gibi değil kat gibi olan birine sevgisini gösterdiği bir an ve benim için oldukça özel çünkü insanlar sevilmek için belirli kalıplara uymanızı bekliyorlar. belki de tüm o kalıplar insanı mekanikleştiriyordur. insanlar o kalıplara uymadığınız zaman sevilmeyecek olduğunuzu söyler hatta bazen öyle ileri giderler ki sizin biri ile tanıştırılmayacak kadar utanç verici biri olduğunuzdan bile söz ederler. yine de bence o kalıplarda ruhsuz bir şeyler var, mekanik ve sevimsiz bir şey. o yüzden şu basit cümle belki de filmin en etkileyici cümlesi:
"biliyorum herkes bianca'nın harika olduğunu düşünüyor. alınma ama bence kız kardeşinde eksik olan bir şeyler var."
i hate the way you talk to me
and the way you cut your hair
i hate the way you drive my car
i hate it when you stare
i hate your big dumb combat boots
and the way you read my mind
i hate you so much it makes me sick
it even makes me rhyme
i hate it
i hate the way you're always right
i hate it when you lie
i hate it when you make me laugh
even worse when you make me cry
i hate it when you're not around
and the fact you didn't call,
but mostly ı hate the way
i don't hate you, not even close,
not even a little bit, not even at all.
devamını gör...
bir başkadır
bir başkadır dizisi farklı sosyo-ekonomik geçmişlerden gelen ve istanbul'un renkli ve canlı hayatında şaşırtıcı tesadüflerle yolları kesişen kendine özgü bir grup karakteri konu alıyor. bu karakterler ya yeni bir yola yürümek ya da karmaşık bir geçmişle hesaplaşmak zorunda kalıyor.
devamını gör...
muhsin bey
şener şen'in belki de en güzel filmidir muhsin bey. türkücü olmak için urfadan gelen ali nazik ve muhsin beyin hikayesidir. hayal sahnesi , hapishanedeki sahne ve çatıdaki o unutulmaz sahne...
muhsin bey, sarılmış ve gözleri kapalı vaziyette "şimdi ben geri gidiyorum, sen ileri adım atıyorsun" diyerek kurtarır ali nazik'i o sahne o kadar çok şey ifade etmektedir, o kadar incedir ki anlatamam.
jenerik müziğini ara ara açıp dinliyorum, çok güzel .
restorasyonlu olduğu için nota sahnesi vs kesilmiş maalesef ama olsun siz izleyin.
muhsin bey, sarılmış ve gözleri kapalı vaziyette "şimdi ben geri gidiyorum, sen ileri adım atıyorsun" diyerek kurtarır ali nazik'i o sahne o kadar çok şey ifade etmektedir, o kadar incedir ki anlatamam.
jenerik müziğini ara ara açıp dinliyorum, çok güzel .
restorasyonlu olduğu için nota sahnesi vs kesilmiş maalesef ama olsun siz izleyin.
devamını gör...
sürahi nine
yılmaz erdoğan’ın anneannesinden esinlenerek yarattığı yasemin yalçın'ın oynadığı karakter.
devamını gör...
kadınlar psikopat erkeklerle birlikte olmadığında kadın cinayetleri son bulur mu sorunsalı
kadın cinayetleri, kadın cinayetlerinin suçunu bile kadınlara yıkmaya çalışan zihniyet son bulursa son bulacaktır.
devamını gör...
bağıra bağıra şarkı söylemek
bir gün hiç bilmediğim bir şehrin hiç bilmediğim sokaklarında dolanırken yapmayı istediğim eylem. daha önce sokakta hiç bağıra bağıra şarkı söylemedim, intikamımı böyle almak istiyorum. **
not: çevresine rahatsızlık veren ergenus kılıklı biri değilim. ancak bu çok zevkli görünen ve beni rahatlatacağına inandığım eylemi yapmak istiyorum.
not2: sesim kötü. sesime maruz kalacak olan kişilerden şimdiden özür diliyorum. *
not: çevresine rahatsızlık veren ergenus kılıklı biri değilim. ancak bu çok zevkli görünen ve beni rahatlatacağına inandığım eylemi yapmak istiyorum.
not2: sesim kötü. sesime maruz kalacak olan kişilerden şimdiden özür diliyorum. *
devamını gör...
altı dakika yazma pratiği
bir yaratıcı yazarlık kursunda edindiğim pratik. bir kelime beliliyorsun. saatini kuruyorsun ve altı dakika boyunca bilinç akışıyla yazıyorsun. mesela şu an deniyorum. kelime belirlemedim ama konu belli. bana çok faydası dokundu. yazmaya meraklı kişilere ciddi anlamda tavsiye edebileceğim bir pratik. *
devamını gör...
yanlış anlamayın amacım rahatsız etmek değil
bu cümleyi kurup rahatsız eden sapıklar yüzünden gerçekten amacı rahatsız etmek olmayan insanlara da önyargılı yaklaşır olduk.
yoldan geçerken adres soracak bir insan olsa korkup koşarak uzaklaşıyoruz. biri üzerimizdeki bir kıyafeti beğeniyor nereden aldığımızı sormak için bu cümleyi kuracak kendimizi tacize uğramak üzere gibi hissediyoruz. kurunun yanında yaşın da yanması olayı tamamen, yapacak bir şey yok.
yoldan geçerken adres soracak bir insan olsa korkup koşarak uzaklaşıyoruz. biri üzerimizdeki bir kıyafeti beğeniyor nereden aldığımızı sormak için bu cümleyi kuracak kendimizi tacize uğramak üzere gibi hissediyoruz. kurunun yanında yaşın da yanması olayı tamamen, yapacak bir şey yok.
devamını gör...
bekar sözlük yazarlarını evlendiriyoruz kampanyası
aman allahım o gün bugün olabilir mi?
devamını gör...
başlık açmak
önemlidir ama gereksiz başlık açmak bence zararlıdır.
karma puan kasayım başlık açayım mantığı bence kötüdür.
karma puan kasayım başlık açayım mantığı bence kötüdür.
devamını gör...
immoralizm
töre tanımazcılık,ahlak dışı olma,gayrı ahlakiye-nietzche felsefesi. aslında
ahlak, insanlar tarafından oluşturulmuş bir yorumdur ve nietzsche'ye göre bu yorum, yorumu yapan insanın doğası ile birebir ilişkilidir.
nietzsche felsefesinde immoralizm, üstinsanın önünü açmak, ona, yeni değerler oluşturabilmek için gerekli ortamı sağlamak için zorunlu olan bir süreçtir.
nietzsche sürü(köle) ahlakına karşı çıkar mevcut olan ahlakı yıkmak ister. çünkü var olan ahlak sürü dışındaki güçlü insanları da baskı altına almaya çalışınca, tehlikeli olmaya başlamıştır. insani içgüdüleri, gerçek yaşamı yok sayarak, insanlar üzerinde çöküşe neden olan bu ahlak, yok edilmelidir.
ahlak, insanlar tarafından oluşturulmuş bir yorumdur ve nietzsche'ye göre bu yorum, yorumu yapan insanın doğası ile birebir ilişkilidir.
nietzsche felsefesinde immoralizm, üstinsanın önünü açmak, ona, yeni değerler oluşturabilmek için gerekli ortamı sağlamak için zorunlu olan bir süreçtir.
nietzsche sürü(köle) ahlakına karşı çıkar mevcut olan ahlakı yıkmak ister. çünkü var olan ahlak sürü dışındaki güçlü insanları da baskı altına almaya çalışınca, tehlikeli olmaya başlamıştır. insani içgüdüleri, gerçek yaşamı yok sayarak, insanlar üzerinde çöküşe neden olan bu ahlak, yok edilmelidir.
devamını gör...
nutuk’u yasaklamak
höstttt ...
devamını gör...
leif erikson
christopher columbus'dan yaklaşık yarım milenyum önce kuzey amerika'ya ayak basan ilk avrupalı olduğu düşünülen izlandalı vikingdir.
devamını gör...
