yalan mı? hudut namus değil mi? bu bir terör slagonı mı?
trt'ye öcalan'ın kardeşi çıktı, a haber'e taliban sözcüsü çıktı ve bu onlara göre ifade özgürlüğü. ama türkiye'de, her türk vatandaşının, bildiği ve bilmesi gereken, hudut namustur diyen 6 türk gözaltına alınıyor. temel fıkraları gibi olduk. ama bu güldürmeyeninden.
devamını gör...

karın sessizliği nasıl fark ediyor bilmiyorum ama en sessiz an gelene kadar gerçekleşmeyen bir durumdur.
devamını gör...

“içimde ölen biri var.”

bakınız hem ölüm hem cül bir söz.
devamını gör...

"attığın kazık bana yeterli gelmedi, gel bir daha at." demenin eyleme dökülmüş versiyonudur.

(bkz: mazoşizm)
devamını gör...

80 lira ne lan vizyonsuz insan? nasıl bir yokluk anasını satayım ya.
devamını gör...

çevresine balıkçılıkla alakalı uydurma ve abartılı hikayeler anlattığı bilinmektedir. ölümünden bir süre önce fbı tarafından takip edildiğini iddia etmiştir. çevresi bu durumu paranoya olarak görse de, küba bağlantısı ve bazı siyasal durumlar nedeniyle bunun doğru olma ihtimali de mevcuttur.
(kaynak: edebiyatın aykırı çocukları kitabından aklımda kalanlar.)
devamını gör...

klavye isimli eşyaya sahip olan ateist kimsedir. başlığı açan değerli yazarın tanımına bakarak mabadını yerden kaldırmayı sevmediğini ve aşırı çapsız olduğunu söyleyebilmemiz mümkün.
devamını gör...

batılı yazarlar " sorgulayan, itiraz eden, görüş ve fikir üreten, mevcut düzenden farklı düşünen" olarak tarif eder. hatta jean paul sartre, bu özelliklere " eylemde bulunan" diye de ilave yapar. sonra da şunu yazar :
entelektüel, kendisini ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokandır.
devamını gör...

14 nisan 1912 tarihinde rms titanic nam-ı diğer "titanik"te başçarkçı olarak görev yaparken karşılaştığım teyzedir.

herkes canhıraş koşturuyordu. görenlerde korkuyla karışık bir şaşkınlık hali bırakacak denli bir keşmekeş vardı güvertede. tıpkı dante'nin cehennem tasvirindeki gibi korkunç bir kalabalık görmüştüm doğrusu... alt katlar iyice su bastığı için, boğulmamak için sancak tarafına doğru yönelmiştik. kemancılar bir yandan rachmaninoff'tan keman konçertosu çalarken gözüm yaşlı bir hanımefendiye ilişmişti. kadınlar için öncelikli olarak ayrılmış filikaya kadınlar panikle çığlık atarak atlıyorken, kendisi soğukkanlılıkla "bismilll" diye bindi. sanırım bu bir nevi kutsama sözcüğüydü. tanrı onu da kutsasın. kendisini şapkamla selamladığımda "napıverem ben gari, şu başımıza gelen örüğe bak" dedi, umarım o teyze hayattadır.
devamını gör...

ne ara bu kıvama geldik bilmiyorum ama tehlikeli bir vaziyet almaya başladığı kesin.
henüz pozitif bilim olarak kabul edilmemiş psikoloji bu işin içine girince insanlar "neden olmasın" diye bakıyor.
mesela giydiği ayakkabıdan karakter analizi yapanlar var işte yüksek ayakkabı giyiyorsa sorunları var gibi, lgbt'den nefret ediyorsa gizli eşcinsel gibi.

durumun özeti aslında tam olarak şu videoda işlendiği gibi.
devamını gör...

şahsımın sadece sözlükten kafa izni tatiline çıktığında doldurulan alan.

girin bakın nickaltima, çoğu yazarın onu terk eden eski sevgilisine serzenişte bulunması gibi "geri dön tülayyy,seni çok özledim aşgııımm"nidalarinda seslenmesi gibi "gitmesiyle üzen yazar, acilen dönmesi gereken yazar, iyi ki vardi niye gittiydii" .. neyim ben eski sevgiliniz falan mı?

ulan sözlükteyken girsenize şöyle güzel 2,3 nickalti. ılla sözlükten gitmemiz mi gerekiyor?
söyle bana ilhami abi ben sözlükten gidince mi varoluyorum ?
devamını gör...

sanki sizi bi yerden tanıyor gibiyim. ya da siz beni bi yerden tanıyor gibisiniz. yoksa tamamen tesadüf mü bunlar. öyle olsun ne çıkar?
hayat zaten tesadüf değil mi? tevafuk da diyorlar, bence ikisi de aynı.
e bu kadar tesadüften sonra kahve seversiniz diye düşünüyorum. sert bi kahve? bi şans verin derim.
bakın yine hayat ve tesadüf: kahve de hayat gibi hem sert hem tatlı, olduğu gibi kabul ettiğinizde...
getiremedim devamını. korktum galiba, bu laflar bana göre değil sanırım.
ama ne geldi aklıma, rocky ne diyordu: kimse hayat kadar sert vuramaz. gardımızı mı düşürüyoruz yoksa, nerden geliyor bu yumruklar?
hem niye kavga ediyoruz ki, saçma değil mi sizce de? neden hep bir mücadele?
biliyorum biliyorum, mücadelesiz olmuyor. sadece insan bazen yoruluyor. keşke daha kolay olsa diyor.
ne diyordum, kahve içer miyiz?
devamını gör...

sözlüğe her girdiğimde mutlaka ne yazmış diye baktığım, kafası pırıl pırıl çalışan, açık sözlü ve mizahı kuvvetli yazar.
devamını gör...

"hastayım dedim dedim inanmadınız. bak. n'oldu şimdi?" *

ayrıca bkz: hasan mezarcı
ayrıca bkz: fıkrasına gülünmeyen adam
devamını gör...

yalan söylüyordur. tamam belki bi brad pitt beklemiyorsundur da "ben tipe bakmiyorum abieee ya "
da deme. illaki bakıyorsun..
devamını gör...

çok değerli olan balina kusmuğu. yapışkan bir formdadır ve deniz üzerinde yüzerken bulunabilir. eğer yeterince uzun süre deniz üzerinde kendi kendine yüzmemişse, leş gibi koktuğu da bilinmektedir. fakat "taze" haliyle leş kokan bu madde, parfümlerin yapımında kullanılıyor.

bulması zor olduğundan, son derece pahalıymış.

80 kilosuna 3 milyon dolar teklif edilmesiyle ilgili haber
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

anakinin sırf gücünü ispatlamak için boş yere kaybettiği düellodur. yahu az ileride atlasan zaten eninde sonunda yeneceksin obiwan’ı ne şov yapıyorsun ?
tanım: yüksekte olanın avantajlı olduğu saçma düello.
devamını gör...

adanalı beyefendinin söyleyemediği sözün sahibi nazım hikmet'tir.
"pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.."
devamını gör...

kurumuş toprağın üzerine çökmüştü adam. çıplak dizlerinde hissediyordu sert dokuyu. avuçlarını bastırdı toprağa. canı acıdı biraz. ileride bir ağaç gül açmaya çalışıyordu ama güneş izin vermiyordu sıcağıyla. uzun zamandır böyleydi. neden orada olduğunu unuttu bir an. fazla yol, fazla yürüme fazla susuzluk dudaklarını kurutmuştu. ah şimdi bir insan gelse. ah bir insan evladı. bu kuş uçmaz kervan geçmez tepede yolunu bulmuş ama yürümeye devam eden bir varlık. iyice gömüldü… sırtı büküldü.
durmayıp dalga geçen zaman ne zaman ihanet etmişti. ya kendine ihanetleri…. kapattı gözlerini. doğruldu tekrar ve bağdaş kurdu.
ellerinin avuçlarını açtı gökyüzüne. dua edeceği bir tanrısı yoktu. belki görürdü gökyüzü kurumuş derisini ve bir bulut geçer yağdırırdı bir damla yaşam.
o sırada aheste bir uğur böceği dizine doğru çıkmaya başladı. kirli tırnağıyla itti böceği. dirençliydi ama bu siyah benekli kırmızı uğur. mücadele edecek gücü yoktu adamın. yarı kapalı göz kapaklarının arasından gülümsedi içindeki çocuk.
“uğur mu getirmeye geldin” diye sordu.
böcek yavaşça çıplak kolundan ilerledi. boynuna doğru yol aldı.
adam sinirlendi birden. yumruk yaptı ellerini. ezecekti böceği.
böcek anladı durumu ve hızlandırdı kanatlarını, bir çırpıda kondu adamın boynundan kulağına.
bir sessizlik vardı zaten ama şimdiki siyahın daha siyah olduğu sessizlik gibiydi.
böcek konuştu…
“kalk ayağa”
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim