ben 1946 akçaabat doğumluyum. ajda pekkan ile yaşıtım.
devamını gör...

şehit öğretmen aybüke yalçın'ın sesinden tekrar tekrar dinlediğim türküdür.
devamını gör...

benim 32 diş güldüğüm fotoğraflardır genelde.

millet 66 tane cinayeti olan seri katil gibi poz verirken ben hep gülümserdim.

ama kim bilir, belki de gerçek katil benimdir...
devamını gör...


sizden yüz binlerce km ötede olan birini sevmek olağandır ancak ilişki yürütmek imkansıza yakındır.

gerçekten de imkansıza yakındır.
dünyanın çevresi 40bin km. dünya'da değil.
ay'ın uzaklığı 300bin km. "yüz binlerce..", o zaman ay'da da değil.
mars 54 milyon km. o da çok uzak. ee nerede bu sevgili hakkaten? gerçekten imkansızmış.

gerçekçi temeller üzerinde buluşulabilirse gayet de mümkün ilişkidir.
devamını gör...

tarihin gördüğ en büyük trollerden.her durumdan şaka malzemesi çıkarabilen bir zat ama izlemesi keyifli ciddiye almadan tabii.
devamını gör...

gregor samsa günümüz modern köleliğinin temsilcisi.böcek iyi bir metafor.
devamını gör...

kokoreç hakkında yazılan tanımı görünce yazmak şart oldu. osmanlı döneminde kuzu bağırsağını kondom olarak kullanıyorlarmış. yani kimin aklına gelirdi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çocukluk ve 90'lı yılları aklıma getiren dizidir. özlenenler arasındadır. dünyanın en yüzsüz insanlarından biri olan memnun kaygısız denen adamı barındıran dizidir.

diğer hatırladıklarım arasında ise şunlar vardır:

- memnun'un oğlu eleman'ın çalıştığı hamburgercide giydiği kırmızı renkli kıyafeti,
- eleman'ın patronunun sürekli "ben amerika'dayken" ile başlayan cümleleri,
- memnun'un bir deney sebebiyle içtiği hap sonucu hamile kalması (ki yanılmıyorsam karşılığında para almıştı. beleş mezar bulsa içine girecek bir adamdı çünkü kendisi),
- kültigin'in adam döverken ağzıyla çıkardığı "puaaa" şeklindeki efektler,
- yine kültigin'in, kürşat ve alper ismindeki adamları ile birisini dövecekken, dayağa dördüncü aranıyor diyerek adamı dövmek için bir kişiyi daha aramaları,
- memnun'un açtığı su dükkanının açılış gününde berber ismail'in dükkana giren ilk siftah parasını kendisinin vermesi ve ilk para harcanmaz diyerek parayı duvara asması. ama memnun'un, ismail gittikten parayı duvardan alıp cebine atması,
- ismail'in ev sahibi hacı gaffur'un ikidir kapıya dayanıp evinin boşaltılmasını istemesi,
- burcu'nun taksiyi durdurmak için "taksi" şeklindeki seslenmesine, taksicinin de "yolcu" diye karşılık vermesi,
- eleman'ın taksiye binip giden burcu'yu takip etmek için başka bir taksiye binecek parası olmaması sebebiyle halk otobüsüne binmesi ve şoföre "öndeki taksiyi takip et" demesi.
devamını gör...

1964 yapımı bir metin erksan filmi başrollerde tamer yiğit, ekrem bora ve belgin doruk oynar.

suçlular aramızda filminin konusuna gelecek olursak;

istanbul'un zengin bir ailesinin konağında oldukça kıymetli olduğu söylenen bir kolye çalınır. hırsızın evin içinden bir kişi olduğu düşünülmektedir. ancak şüphelerde sınıf farkları hemen göze çarpar. işin ilginci kolye sahtedir. bu öğrenildikten sonra olan sınıf farklılıklarının çatışması diyebiliriz.
hırsızların kolyenin sahte oldukları anda aileyi tehdit etmesi ayrı bir ironi ve aile şerefine leke gelmemesi için oluşan cinayet örgüsü filme ayrı bir hava katmaktadır.
hele final sahnesinde güce tapanların kural tanımazlığının, gücü kaybettiklerinde ellerinde yaşamaya değer bir şey kalmayıp canlarının bile değersizleşmesini anlatır.
filmde olan bir çılgın siyahi abimiz var ki... alakasız dansları ile renk katar.

rahmetli ekrem bora'nın bu filmde olan oyunculuğu efsaneden de ötedir. tamer yiğit acemiliği belli olsa da sırıtmaz. belgin doruk ise pek bir güzeldir bu filmde.

izmir uluslararası fuarı 1. film şenliğinde en iyi yönetmen ödülü almıştır.
milano film festivali(1965) en iyi sosyal konulu yabancı film ödüllerini almıştır.
devamını gör...

metrobüste oturmak. köprüden geçerken hele insan şöyle bir denize bakar ve fakirliğini elbette unutur.
devamını gör...

böyle tatlı böyle cici bir yazara ilk nick altı yazmasının bana nasip olması (bkz: hissikablelvuku) ).
ilk görüşte yakınlık bizimkisi.
yeni bir kız kardeş geldi bana.
iyi yazmalar iyi beğenmeler alice'cim.
devamını gör...

psikanalizin kurucusudur ve hayatı boyunca tek bir ödül almış; 1930 yılında verilen goethe ödülü… freud'a ustalarınız kimlerdir diye sorulmuş ve yanıtı kütüphanesindeki edebiyat eserlerini göstermek olmuş.

70. doğum gününde kendisine “bilinçdışının kaşifi” ünvanı takdim edilince freud şöyle demiş: "ozanlarla filozoflar bilinçdışını benden çok daha önce açığa çıkarmışlardır. benim açığa çıkarmış olduğum şey ise, bilinçdışının incelenmesine yardımcı olacak bilimsel yöntemdir."

daha ayrıntılı bilgiler için kaynak
devamını gör...

anime ile aram yoktur ama kaptan tsubasa benim için bir efsanedir.

tanım : favori animelerimizi paylaştığımız başlıktır.
devamını gör...

ona ölmeden bir gün önce açmıştım sosyal medya hesabını. tam bir gün önce yan yana oturup koyacağı profil fotoğrafını seçmeye çalışmıştık. nasıl kullanacağını gösteriyordum, ilk iletisini paylaşmıştık. hayatımda ilk defa onunla bu kadar konuşmuş ve hayatımda ilk defa onunla birlikte bir eylem gerçekleştiriyordum ve o da sosyal medya hesabı açmaktı.
bir gün sonra ölmek isteyeceğini bilmiyordum. sosyal medya hesabını o günden sonra hiç kullanmadı. huzur içindesindir umarım.
devamını gör...

tam kapanmanın ilk günü başladı. erken kapandım ben, tez canlıyım. bi önden gideyim size boy vereyim dedim, oy boy boy.
tam kapanacağım sinirim bozuluyor, bir gülme geliyor. turunculu evimde turuncu ani kedi yok. o da kayboldu, nerlerde kim bilir. sahi, turuncu kedilere neden sarı deniyor? turuncu onlar, lütfen dikkat edelim. 'çelen de gitti, oturuyorum evimde. kendime biraz çaydemledim, içiyörüm; çalışıyörüm. bir oğlum olursa adı temmuz değil, üzgünüm üstad, üzgünüm niskat; lem.
devamını gör...

içinden geleni.


üzgünüm. nasılsa biri bunu yapacaktı.

edit: başlığın ilk hali "içinden geleni yaz" idi.
devamını gör...

previously on hannibal... dediğim başlıktır.
devamını gör...

bir olayı olmadan önce kafamda canlandırıp, o olayın yüzlerce olasılıklarını hesaplayıp o olay başıma geldiğinde düşündüğüm şeyi hayata geçirmek.
evet biraz karmaşık yazmış olabilirim, ama nasıl ifade edeceğimi tam olarak bilemedim.*
devamını gör...

gece gece efkara bağlattınız. zaten ne bekliyorduk, yılda bir gülüp kalanlarında dertleniyoruz..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim