terapi niteliğindeki alışkanlıklar
bulaşık yıkarken müzik dinlemek.
devamını gör...
anın fotoğrafı
.
devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
anlatacak bir hikayesi olmalı insanın, diye başladı konuşmaya. "bir yere varmalı, varmasa da yolda olmalı."
itiraz ettim: "herkes anlatıyor, sürekli. yaptıklarından, yapacaklarından, gittiğinden, yediğinden, içtiğinden, gezdiğinden." lafımı başıyla böldü, iki yana salladı: "öyle değil."
sabırla anlatmasını bekledim. madem anlatacak bir hikayesi vardı, dinlerdim.
"neyi, neden yaptığının şuurunda olmalı insan. eşyayı okuyabilmeli, râm olunacak hikmetler peşine düşmeli. ısırdığı elmadan aldığı lezzeti idrak edebilmeli. göstermelik lezzetler, haset damarlarında şahlananlardan bahsetmiyorum. bakın, beni de görün diye basbas bağırtan çaresizlik gibi değil; kendini görmekten, anlamaktan memnuniyet duyan bir hal bu evladım. baktığı yerde gördüğü manalardan ruh dünyasını inşa edenlerin hikayeleri gibi."
dedi söylemek istedikleri arasında. anlattı, anlattı. susup dinledim.
itiraz ettim: "herkes anlatıyor, sürekli. yaptıklarından, yapacaklarından, gittiğinden, yediğinden, içtiğinden, gezdiğinden." lafımı başıyla böldü, iki yana salladı: "öyle değil."
sabırla anlatmasını bekledim. madem anlatacak bir hikayesi vardı, dinlerdim.
"neyi, neden yaptığının şuurunda olmalı insan. eşyayı okuyabilmeli, râm olunacak hikmetler peşine düşmeli. ısırdığı elmadan aldığı lezzeti idrak edebilmeli. göstermelik lezzetler, haset damarlarında şahlananlardan bahsetmiyorum. bakın, beni de görün diye basbas bağırtan çaresizlik gibi değil; kendini görmekten, anlamaktan memnuniyet duyan bir hal bu evladım. baktığı yerde gördüğü manalardan ruh dünyasını inşa edenlerin hikayeleri gibi."
dedi söylemek istedikleri arasında. anlattı, anlattı. susup dinledim.
devamını gör...
ibrahim peygamber
sümerolog muazzez ilmiye çığ'ın kaleme aldığı ve üç dinin atası sayılan hz. ibrahim'in izini sümer çivi yazılarından, arkeolojik buluntulardan ve kumran metinlerinden sürdüğü bir araştırma kitabı. aşağıdaki arkeolojik buluntu, kitabın kapağında yer alan ve ibrahim’in oğlu ishak’ı kurban edecekken allah’ın gökten koç indirmesini temsil ettiği düşünülen bir sümer buluntusudur.
(bkz: kur'an incil ve tevrat'ın sumer'deki kökeni (kitap))
(bkz: kur'an incil ve tevrat'ın sumer'deki kökeni (kitap))
devamını gör...
hallac-ı mansur
aşk'ın vücut bulmuş hali..fars kökenli yazar ve şair. allah aşkı ile yanıp tutuşan mansur, kendinden geçerek ene'l-hak der. bu söz ben hakkım anlamına gelir fakat mansur bu sözü, haktan başkası yok anlamında kullanmıştır. mansur'un kalbi, allah'tan başka her şeyden, tüm âlemden ayrılır..kendisindeki şiddetli sevgi, ilahi aşk sebebiyle, hatta gölgeleri dahi hakk'ın bizzat kendisi zanneder.. ene'l-hak'dan da maksat budur. yani bu sözü, mecazi anlamda kullanır. mesela birisine ay gibi parlıyorsun dediğinizde bu kişinin ay olduğunu söylemez, sadece bir benzetme yaparsınız. o şekilde ene'l-hak da, insanın davranışlarının allah'a ait olduğunu idrâktır. bir makamdır ene'l-hak. yani bu sözle, bu makamla birlikte allah'ın sıfatları idrâk edilir. bu maksatla kullanıldığında kişi küfre düşmez. fakat bu sözün herkes tarafından kullanılması uygun değildir. bu sözü, beşerî sıfatlarla değil, ilahî sıfatlarla vasfedilenler kullanır.
işte mansur da bu sözü söyleyince, tasavvuf konusunda pek bilgi sahibi olmayan âlimler karşı çıktılar. mansur'un bu sözü kullandığı haberini, halife'ye kadar getirdiler. sonuç olarak hallac-ı mansur bir yıl zindan cezasına mahkûm edildi. onu ziyaret edip sorular soran kişiler de vardı fakat daha sonra halkın mansur'u ziyaret etmesi yasaklandı. bu süre boyunca 2 kişi hariç kimse onu ziyaret etmedi. bu kişiler, ilk dönem sufîlerinden olan ibn-i atâ ve hafîfiyye silsilesinin kurucusu, sufî olan ibn hafîf idi. mansur, "ben yokum, hak vardır!" anlamında ene'l hak! sözünü kullandıysa da, bu söz, zâhiren ben hakkım manâsında anlaşıldı ve bu söz onun idamına sebep oldu.
o zindandayken bile hâlâ ene'l hak! demeye devam etmekteydi. bu zaman insanlardan bazıları, mansur'un bu sözle dinden çıktığını, diğerleri de onun bu sözle kendiliğini inkâr edip, hakkı dilediğini söyledi. mansur'a hapiste işkenceler edildi, artık bu sözü söyleme, hüve'l-hak yani hak odur de dediler. mansur bu söze, bizler için de hak odur diye karşılık verdi. ibn-i atâ, mansur'a onu zindandan çıkarmaları için özür dilemesini söyledi. mansur da, ben ne söylemişim de özür dileyeyim? ben halık'ı bırakıp da halka yalvarmam! dedi. mansur, ene'l-hak! diye inlemekteydi. daha sonra fetva verildi, bu fetva mansur'un idam edilmesi yönündeydi. bunun üzerine, hallâc-ı mansur, m.s. 26 mart 922 tarihinde, 65-66 yaşlarındayken idam edildi.
mansur'un en yakın arkadaşlarından ve ilk sufilerden olan şiblî, hallâc-ı mansur'u rüyasında görmüş ve ona, kendisine işkence eden halka, allah'ın muamelesinin nasıl olduğunu sormuştur. mansur da, "halk benim hakkımda ikiye bölünmüştü, bir kısmı benim hâlimi bilmekteydi, bana şefkat ederdi, diğer kısmıysa benim hâlimi bilmezdi, şeriatı muhafaza etmek için, allah'ın emrini yerine getirmek için bana azap ederdi, allah her iki kısma da rahmet etti, çünkü ikisi de masumdular" - diye cevap verdi.
işte mansur da bu sözü söyleyince, tasavvuf konusunda pek bilgi sahibi olmayan âlimler karşı çıktılar. mansur'un bu sözü kullandığı haberini, halife'ye kadar getirdiler. sonuç olarak hallac-ı mansur bir yıl zindan cezasına mahkûm edildi. onu ziyaret edip sorular soran kişiler de vardı fakat daha sonra halkın mansur'u ziyaret etmesi yasaklandı. bu süre boyunca 2 kişi hariç kimse onu ziyaret etmedi. bu kişiler, ilk dönem sufîlerinden olan ibn-i atâ ve hafîfiyye silsilesinin kurucusu, sufî olan ibn hafîf idi. mansur, "ben yokum, hak vardır!" anlamında ene'l hak! sözünü kullandıysa da, bu söz, zâhiren ben hakkım manâsında anlaşıldı ve bu söz onun idamına sebep oldu.
o zindandayken bile hâlâ ene'l hak! demeye devam etmekteydi. bu zaman insanlardan bazıları, mansur'un bu sözle dinden çıktığını, diğerleri de onun bu sözle kendiliğini inkâr edip, hakkı dilediğini söyledi. mansur'a hapiste işkenceler edildi, artık bu sözü söyleme, hüve'l-hak yani hak odur de dediler. mansur bu söze, bizler için de hak odur diye karşılık verdi. ibn-i atâ, mansur'a onu zindandan çıkarmaları için özür dilemesini söyledi. mansur da, ben ne söylemişim de özür dileyeyim? ben halık'ı bırakıp da halka yalvarmam! dedi. mansur, ene'l-hak! diye inlemekteydi. daha sonra fetva verildi, bu fetva mansur'un idam edilmesi yönündeydi. bunun üzerine, hallâc-ı mansur, m.s. 26 mart 922 tarihinde, 65-66 yaşlarındayken idam edildi.
mansur'un en yakın arkadaşlarından ve ilk sufilerden olan şiblî, hallâc-ı mansur'u rüyasında görmüş ve ona, kendisine işkence eden halka, allah'ın muamelesinin nasıl olduğunu sormuştur. mansur da, "halk benim hakkımda ikiye bölünmüştü, bir kısmı benim hâlimi bilmekteydi, bana şefkat ederdi, diğer kısmıysa benim hâlimi bilmezdi, şeriatı muhafaza etmek için, allah'ın emrini yerine getirmek için bana azap ederdi, allah her iki kısma da rahmet etti, çünkü ikisi de masumdular" - diye cevap verdi.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
dingilin biri hayatımın 1 saatini çaldı, sinirliyim. puh!
ona laf anlatmaya çalışıp, saçmalıklarını dinleyeceğime hamamböceklerine istiklal marşı öğretirdim, daha verimli geçerdi zamanım.
ona laf anlatmaya çalışıp, saçmalıklarını dinleyeceğime hamamböceklerine istiklal marşı öğretirdim, daha verimli geçerdi zamanım.
devamını gör...
tiktok canlı yayınında kızını taciz eden sapık baba
mahrem nedir bilmeyen bir insan müsvettesi daha. bunlara baba demeyin ya. bunlar değil baba insan bile değil. ulu orta kızını pazarlar gibi söylemler filan. başım kaldırmıyor artık bu pislikleri izlemeyi. yaşlanıyorum.
geri kalan tüm söylenecekleri yukarıda yazar arkadaşlar söylemiş zaten, ağızlarına sağlık.
geri kalan tüm söylenecekleri yukarıda yazar arkadaşlar söylemiş zaten, ağızlarına sağlık.
devamını gör...
not today
birçok amerikan filminde duyduğumuz karizma yükü fazla olan bir cümledir.
cümle her zaman ya bir soruya ya bir cevaba karşılık olarak kurulur. hangisine karşılık geleceğini sahnenin öncesi belirleyecektir. ama ne olursa olsun sonunda çok ama çok havalı bir etki bıraktığı yadsınamaz bir gerçektir.
elbette cümleyi kuran kişinin ya da sahnenin öncesinde gelişen olayların etkisi de çok önemlidir cümlenin izleyicileri sarsması açısından.
peki ben size hangi sahnelerden bahsedeceğim bu sözün geçtiği?
ilk sahne bir dönem dünyayı kasıp kavuran, aman da spoiler yemeyeyim diye insanların sosyal mecralardan kaçım kaçım kaçtığı, bence biraz fazla abartılmış olan the game of thrones dizisinde arya stark’ın bu cümleyi kurduğu ve duyduğu sahnelerdir. önce eğitmeni ona tek bir tanrı olduğunu, onun da ölüm olduğunu ve ölüme kuracağımız cümlenin ise “ not today” olduğunu söyler, sonra dizinin devam bölümlerinde arya aynı cümleyi çok can alıcı bir yerde tekrar sarf eder.

ikinci sahnemiz the prestige filminden. christopher nolan’ın harika filminin bir sahnesinde alfed borden eşine seni seviyorum der, eşi ise ona “ not today” diye cevap verir. filmin ilerleyen bölümlerinde bu sefer eşi alfred’e onu sevip sevmediğini sorunca alfred de ona “ not today” diyecek ve nolan ustanın bağladığı düğüm ufak ufak çözülmeye başlayacaktır.

ve tabii ki üçüncü sahnemiz dandik ama etkileyici bir filmden delta force 2. filmin dandik olması konusu ve çekim tekniklerinden, etkileyici olması ise chuck norris’in oynamasından kaynaklanmakta. bildiğiniz gibi chuck norris ormanda on kaplan, havada on kartal ve ovada on at gücünde, süper gücü olmayan bir süper kahramandır. düşmanı şöyle yapacağım, böyle yaparım derken helikoptere bağlı olduğu ip kopunca yere düşerken norris arkasından beklenilen o cümleyi kurar “ not today”.

peki siz bu tanımı okuyacak mısınız? not today.
cümle her zaman ya bir soruya ya bir cevaba karşılık olarak kurulur. hangisine karşılık geleceğini sahnenin öncesi belirleyecektir. ama ne olursa olsun sonunda çok ama çok havalı bir etki bıraktığı yadsınamaz bir gerçektir.
elbette cümleyi kuran kişinin ya da sahnenin öncesinde gelişen olayların etkisi de çok önemlidir cümlenin izleyicileri sarsması açısından.
peki ben size hangi sahnelerden bahsedeceğim bu sözün geçtiği?
ilk sahne bir dönem dünyayı kasıp kavuran, aman da spoiler yemeyeyim diye insanların sosyal mecralardan kaçım kaçım kaçtığı, bence biraz fazla abartılmış olan the game of thrones dizisinde arya stark’ın bu cümleyi kurduğu ve duyduğu sahnelerdir. önce eğitmeni ona tek bir tanrı olduğunu, onun da ölüm olduğunu ve ölüme kuracağımız cümlenin ise “ not today” olduğunu söyler, sonra dizinin devam bölümlerinde arya aynı cümleyi çok can alıcı bir yerde tekrar sarf eder.

ikinci sahnemiz the prestige filminden. christopher nolan’ın harika filminin bir sahnesinde alfed borden eşine seni seviyorum der, eşi ise ona “ not today” diye cevap verir. filmin ilerleyen bölümlerinde bu sefer eşi alfred’e onu sevip sevmediğini sorunca alfred de ona “ not today” diyecek ve nolan ustanın bağladığı düğüm ufak ufak çözülmeye başlayacaktır.

ve tabii ki üçüncü sahnemiz dandik ama etkileyici bir filmden delta force 2. filmin dandik olması konusu ve çekim tekniklerinden, etkileyici olması ise chuck norris’in oynamasından kaynaklanmakta. bildiğiniz gibi chuck norris ormanda on kaplan, havada on kartal ve ovada on at gücünde, süper gücü olmayan bir süper kahramandır. düşmanı şöyle yapacağım, böyle yaparım derken helikoptere bağlı olduğu ip kopunca yere düşerken norris arkasından beklenilen o cümleyi kurar “ not today”.

peki siz bu tanımı okuyacak mısınız? not today.
devamını gör...
kafa sözlük
muhtemelen sosyal hayatlarında pek güçlü olmayan ve tek işleri 10 dakikada bir bomboş tanımlar girmek olan sözde yazarlara ev sahipliği yapan platform. büyüyeceğiz veya en iyi yazar ben olayım diye bilgileri olmayan konularda boş tanımlar girerek zaten zor büyüyen sözlüğü iyice kalitesizleştiriyorlar.
not: tabi ki her yazar için geçerli değil bu, demek istediğimi online'a bakarak anlayabilirsiniz hep aynı yazar(!)lar boş yapıyor.
edit: bu entry'i girdikten sonra moderasyon tarafından tanımlarımın formata uymadığı konusunda uyarıldım. tesadüfen tam da bu entry'den sonra uyardılar sağ olsunlar(bunu söylediğimde mesaja dönmediler bile), neyse ben de dikkat ederim artık.
not: tabi ki her yazar için geçerli değil bu, demek istediğimi online'a bakarak anlayabilirsiniz hep aynı yazar(!)lar boş yapıyor.
edit: bu entry'i girdikten sonra moderasyon tarafından tanımlarımın formata uymadığı konusunda uyarıldım. tesadüfen tam da bu entry'den sonra uyardılar sağ olsunlar(bunu söylediğimde mesaja dönmediler bile), neyse ben de dikkat ederim artık.
devamını gör...
enstantane
kısaca fotoğraf çekerken fotoğrafın aldığı ışık süresi. çekilen fotoğraf hareketliyse ögeyi dondurmak ya da hareketine devam ediyormuş gibi göstermek için kullanılan fotoğraf çekme tekniği.


görsel kaynağı
görsel kaynağı


görsel kaynağı
görsel kaynağı
devamını gör...
şener şen vs kemal sunal
bir kıyaslama yapmak çok zor, hatta imkansız.
ikisi de çok değerli oyuncular.
kemal sunalı kaybedeli 20 sene oluyor ama halen hatırlıyoruz,
şener şen de halen rol aldığı filmlerle bizleri farkı diyarlara götürüyor.
ikisi de çok değerli oyuncular.
kemal sunalı kaybedeli 20 sene oluyor ama halen hatırlıyoruz,
şener şen de halen rol aldığı filmlerle bizleri farkı diyarlara götürüyor.
devamını gör...
tabnit lahdi
mö. 6. yüzyıla tarihlenen ve sidon (sayda) kralı tabnit'e ait olan, istanbul arkeoloji müzesi'nde bulunan lahit.
osman hamdi bey'in yürüttüğü sayda kral nekropolü'nden çıkan lahitlerin en eskisidir. diğerleri için (bkz: iskender lahdi) ve (bkz: ağlayan kadınlar lahdi)
kaynak: wikimedia
lahit üzerindeki mısır hiyeroglif yazısı bize bu lahdin daha önce başka birine, penephtah isimli bir mısır komutanına ait olduğunu söylüyor. lahdin ikinci sahibi sayda kralı tabnit. lahdin ayak ucunda bu lahdi çok ilginç kılan, fenike alfabesiyle yazılmış olan tabnit'in beddua yazıtını görüyoruz.
“ben astarte rahibi ve sidonluların kralı tabnit, bu lahdin içinde gömülüyüm. ey benim mezarımı bulan kimse her kim olursan ol benim lahdimi açma ve benim huzurumu bozma. çünkü yanımda ne gümüş ne altın ne de define vardır. bu lahitte yalnızca yatmaktayım. bana mezar olan bu lahdi açma, bu türlü hareket astarte'ye karşı büyük bir hakarettir. eğer tembihimin aksine bu lahdi açarsan ve benim huzurumu kaçıracak olursan, yaşayan insanlar arasında ve güneş altında nesilden ve nesepten mahrum kal ve ölüler arasında yatacak yer bulma!"
kral tabnit'in mumyası müzede cam fanus içerisinde sergilenmekte. bu bedduayı okuyup yine de mumyayı lahitten çıkarmak gerçekten ironik ama kimsenin başına bir şey gelmemiş, kimse lanetlenmemiş. yine de mumyaları açık olarak sergilemek gerçekten etik mi, düşündürücü.
kaynak: istanbul arkeoloji müzesi'nde bulunan eser etiketi.
osman hamdi bey'in yürüttüğü sayda kral nekropolü'nden çıkan lahitlerin en eskisidir. diğerleri için (bkz: iskender lahdi) ve (bkz: ağlayan kadınlar lahdi)
kaynak: wikimedialahit üzerindeki mısır hiyeroglif yazısı bize bu lahdin daha önce başka birine, penephtah isimli bir mısır komutanına ait olduğunu söylüyor. lahdin ikinci sahibi sayda kralı tabnit. lahdin ayak ucunda bu lahdi çok ilginç kılan, fenike alfabesiyle yazılmış olan tabnit'in beddua yazıtını görüyoruz.
“ben astarte rahibi ve sidonluların kralı tabnit, bu lahdin içinde gömülüyüm. ey benim mezarımı bulan kimse her kim olursan ol benim lahdimi açma ve benim huzurumu bozma. çünkü yanımda ne gümüş ne altın ne de define vardır. bu lahitte yalnızca yatmaktayım. bana mezar olan bu lahdi açma, bu türlü hareket astarte'ye karşı büyük bir hakarettir. eğer tembihimin aksine bu lahdi açarsan ve benim huzurumu kaçıracak olursan, yaşayan insanlar arasında ve güneş altında nesilden ve nesepten mahrum kal ve ölüler arasında yatacak yer bulma!"
kral tabnit'in mumyası müzede cam fanus içerisinde sergilenmekte. bu bedduayı okuyup yine de mumyayı lahitten çıkarmak gerçekten ironik ama kimsenin başına bir şey gelmemiş, kimse lanetlenmemiş. yine de mumyaları açık olarak sergilemek gerçekten etik mi, düşündürücü.
kaynak: istanbul arkeoloji müzesi'nde bulunan eser etiketi.
devamını gör...
normal sözlük'ün gelişmesi için tavsiyeler
profillerde de tanımların bilgi, kitap-film... vb gibi kategorize edilmesi ile okuyanlara kolaylık sağlanması.
devamını gör...
günaydın sözlük
amanın yine sabah oldu ya, yine işe geldik, yine at gibi koşturuyoruz. yahu bir sabah şöyle güzel kalkayım be, hep böyle hayatın gelmişine geçmişine küfür ederek kalkıyorum. ulan 7’de uyanılır mı? o saatte sabah ezanı okunuyor ya. ay neyse enerjinizi söküp almak istemiyorum içinizden yalnız yaşadığımız hayat değil. *
günaydın sözlük yazarları, günaydın sözlük yönetimi. size de günaydın lan troller. öhöm, haydi koşturup duralım şimdi akışta. *
günaydın sözlük yazarları, günaydın sözlük yönetimi. size de günaydın lan troller. öhöm, haydi koşturup duralım şimdi akışta. *
devamını gör...
kadın olmak bu kadar zor olmalı mı sorunsalı
suçunuzun olmadığı konular neden önünüze gelir?? insan yaralarınızı kaşımak için sıra girmek zorunda mı? oysa tek yaptığımız varolmak. nefes almak. özgür olmak. bizi bu kadar korkutucu yapan nedir? neden başkalarının rezillikleri bizim üstümüze bulaşıyor? inanmak destek olmak çok zor birşey mi?
devamını gör...
yangın var
2011 yılında çekilen, yönetmenliğini murat saraçoğlu'nun yaptığı, yaşanmış bir olaydan kurgulanan türk filmidir.
filmin başrollerini, osman sonant, nesrin cavadzade oynamıştır.
www.dailymotion.com/video/x...
film, trabzon'un çayırbağı beldesi belediyesi'nde çalışan, itfaiye şoförü koşman'ın üzerinden, ülkenin kuzeyi ve doğusu arasındaki sosyal, kültürel ve kamusal farklılıkları, biraz komik, biraz hüzünlü bir şekilde anlatır.
koşman, selvi boylum al yazmalım, filmi hayranıdır.
itfaiye şöförüdür ama belediyenin itfaiye arabası yoktur.
bu durum, beldede herkesin komiğine gitmektedir
belediye başkanı, hem sağdaki soldaki belediyelerden, hem de devletten itfaiye ister. istediğine, sadece diyarbakır belediyesi karşılık verir.
bunun için koşman'ın diyarbakır'a gitmesi gerekmektedir.
koşman diyarbakır'a gitmek istemez.
belediye başkanı, onu işten çıkarmayla tehdit edince gitmek zorunda kalır.
diyarbakır belediyesinde, karşısına asya isminde çok güzel bir belediye çalışanı çıkar.
sonrasında, koşman ile asya diyarbakır'dan, trabzon'a, artvin üzerinden, itfaiye kamyonu ile yolculuk yaparlar.
doğu ile kuzey arasında, farklı olduğu sanılan dil zenginlikleri, iki ayrı gözün bakışı ile anlatılır.
aslında ilk çıktığından beri, aklımın kenarında duran bu filmi, yeni bir dostumun tavsiyesi üzerine izledim.
filmin gürcüce olan müziğini bırakıyorum.
izlemediyseniz izleyin derim.
filmin başrollerini, osman sonant, nesrin cavadzade oynamıştır.
www.dailymotion.com/video/x...
film, trabzon'un çayırbağı beldesi belediyesi'nde çalışan, itfaiye şoförü koşman'ın üzerinden, ülkenin kuzeyi ve doğusu arasındaki sosyal, kültürel ve kamusal farklılıkları, biraz komik, biraz hüzünlü bir şekilde anlatır.
koşman, selvi boylum al yazmalım, filmi hayranıdır.
itfaiye şöförüdür ama belediyenin itfaiye arabası yoktur.
bu durum, beldede herkesin komiğine gitmektedir
belediye başkanı, hem sağdaki soldaki belediyelerden, hem de devletten itfaiye ister. istediğine, sadece diyarbakır belediyesi karşılık verir.
bunun için koşman'ın diyarbakır'a gitmesi gerekmektedir.
koşman diyarbakır'a gitmek istemez.
belediye başkanı, onu işten çıkarmayla tehdit edince gitmek zorunda kalır.
diyarbakır belediyesinde, karşısına asya isminde çok güzel bir belediye çalışanı çıkar.
sonrasında, koşman ile asya diyarbakır'dan, trabzon'a, artvin üzerinden, itfaiye kamyonu ile yolculuk yaparlar.
doğu ile kuzey arasında, farklı olduğu sanılan dil zenginlikleri, iki ayrı gözün bakışı ile anlatılır.
aslında ilk çıktığından beri, aklımın kenarında duran bu filmi, yeni bir dostumun tavsiyesi üzerine izledim.
filmin gürcüce olan müziğini bırakıyorum.
izlemediyseniz izleyin derim.
devamını gör...
makyaj yapan türbanlı kız
her şeyden önce türbanlı ofansif oluyor şunu bir anlayın. başörtülü denmesi lazım. ayrıca insan istediği şekilde kapanır. ister haftanın üç günü çarşaflı dört günü mini etekle gezer. belki "kendinle çelişiyorsun" tarzı bir eleştiri söylenebilir ama bu çelişkiyi kafaya takmak ve yargılamak kimsenin haddine değil. karikatürde bulunan tipler var maalesef ama bir iki istisna geneli etkilemez. ayrıca insanların başkasının hayatına karışması üzerinden o insanlara karışacak tarzda bir başlık açmak da ayrı bir ironi. sıktınız artık bir salın insanların yaşam tarzlarını.
devamını gör...


