yok be ben keyfine ağlıyorum, hobi amaçlı dendiginde soruyu sorana şok etkisi yaratacaktır.
devamını gör...

sözlüğe üye olduktan sonra uyku düzenini geride bırakanlar olarak, net bir saatimiz yoktur.
devamını gör...

arkadaşlar kederlenmeyin ben yazarım size nickaltı ne yazmamı istiyorsanız mesaj atın(bkz: swh)
argo ve bel altı olmasın lütfen.
devamını gör...

kalabalık bir ortamdasınız ve bir akşam yemeği için insanlar toplanmış. herkesin görebileceği bir yere bir avuç peçete bırakıyorsunuz.

gecenin sonunda insanların peçeteleri rahatlıkla kullandığını göreceksiniz. ve büyük ihtimalle tüm peçeteler tükenir .

yine aynı ortamdasınız ve aynı insanlar bu sefer aynı peçeteler yerine şık , kırmızı ve sürekli kullanılmayan farklı bir renkte bir peçete bıraktınız herkesin görebileceği bir yere. insanlar bu sefer peçeteleri fazla fazla almıyor israf etmiyor. işleri bitince atmak yerine tekrar tekrar kullanıyor.

işte insanlar gündelik hayatta sürekli gördükleri şeyleri , alışagelmişin dışında bir şey gördükleri zaman ona diğerlerine göre daha fazla değer yüklerler.
devamını gör...

sevdiğim çocuk elini mikrofon şeklinde yumruk yapıp arkadaşımın ağzına uzatmıştı ama ben de arkadaşımın yanında olunca yumruğunu bana uzattı sandım yumruk çakması yapmıştım. çok utanmıştım sonra.
devamını gör...

acun ılıcalı.
devamını gör...

#939751 çok beğendim.
fotoğrafçılık alanında oldukça yetenekli bir yazar belli. çektiği fotoğraflar kadar paylaştığı sözler ile de içimizi ısıtıyor. kısa ve öz paylaşımlarıyla, kendine özgü tarzıyla dikkatimi çeken uzun zamandır takip ettiğim bir yazar.
devamını gör...

normalde eğlencelidir fakat son görüşmemizde ''yahu 12 senedir okuyorsun eee bundan sonrası için bir planın var mı'' diye sordu, trajikomik bir dalga geçme durumuna örnek olabilir.
devamını gör...

deprem anında gerçekten çok soğukkanlı kalabilen bir insandım fakat 30 ekimden sonra bir de direkt yıkımların olduğu yerde oturmanın vermiş olduğu tedirginlikle, yıkılan binaların görüntüleriyle, yakınlarımızın tanıdıklarının enkaz altında can vermesi sebebiyle o kadar panik oluyorum ki anlatamam. binamız adeta çatırdıyor bu sabahtan beri de art arda deprem olmaya başladı. umarım zararsız bir şekilde atlatmaya devam ederiz. gerçekten bu kadar yakın yaşadıktan sonra olayın ciddiyeti çok daha farklı bir boyuta geçti.
devamını gör...

#989956 iletideki bazı hususları açıklığa kavuşturmak lazım. insanların fikirlerini beyan etmelerini ve bu beyanlarını akıcı bir lisanla dile getirmelerini seviyorum. hele ki tezlerini örneklerle desteklemelerine bayılıyorum. buraya kadar tamamım. amma velâkin algı yönetimi ve manipülasyon için verilen örneklerin kesilip kırpılmasına tabiri caizse gıcık oluyorum ve bu hareket tarzını doğru bulmuyorum. birazdan yazacaklarım bir takım zevatı elbette rahatsız edecek. amma velâkin benim yazacaklarım sadece söz konusu çarpıtmaya ilişkin olacak. o yüzden mahlasıma falan bakıp, olayı başka yerlere taşımaya kalkmayın ayıp edersiniz ve samimiyetinizi de sorgulatırsınız. bu şerhi de koyduktan sonra gelelim ana meseleye:

şimdi orada şöyle bir ifade var;


1917'de kabul edilen hukuk-i aile kararnamesi 1926'da medeni kanun olarak yasalaşır ve evlenme yaşı erkeklerde 18 kızlarda 17 olur. ancak 1938 yılında yani henüz atatürk'ün yaşadığı dönemde bu yasada değişiklik yapılarak evlilik için yaş sınırı kızlarda 15'e, hakim onayıyla da 14'e düşürülür. kaynak "o dönemlerde yaşanan savaşlar dolayısıyla nüfusun azalması göz önüne alınarak böyle bir yasa yürürlüğe girdi" şeklinde bir savunma yapacaklara şunu hatırlatmak istiyorum ki pedofili dönemin şartlarına göre yeni anlamlar kazanmaz çünkü pedofili pedofilidir.

beyan kendi içerisinde tutarlı. ilk okuduğunuzda konu hakkında bilginiz yoksa anlatılanlara hak vermemeniz içten bile değil. zira argümanlar güzelce sıralanmış. bu yapılırken de tezi güçlendirmek için ''atatürk'' döneminin altı kalınca çizilmiş. yani çaktırmadan aba altından sevimli bir şekilde sopa gösterilmiş; bakın mevzuya karşı çıkarsanız ''atatürk''ün iradesini çiğnersiniz ha! gibi ufak bir zihinsel baskı uygulanmış. zekice buldum, bu yönden de taktir ettim. * zira manipülasyon zeka ve ustalık gerektirir.

ama söz konusu yasa metnine dair en ufak bir kelam yok. metnin istisnai bölümü alınmış ve sonrasındaki ifadeler kaf dağına doğru bir yolculuğa çıkartılmış.

verilen örnekteki madde 88'in tam metnini şuraya yazalım;

''erkek on yedi, kadın on beş yaşını ikmal etmedikçe evlenemez. şu kadar ki, hakim fevkalade hallerde ve pek mühim bir sebebe mebni olan * on beş yaşını ikmal etmiş bir erkeğin veya on dört yaşını bitirmiş olan bir kadının evlenmesine müsaade edebilir. karardan önce ana, baba veya vasinin dinlenmesi şarttır.


kalınlaştırdığım noktayı iyi okuyunuz! genel kaide orada açıkça ifade edilmiş. peki istisnai durumlar genel kaideymiş gibi gösterilerek nereye varılmak isteniyor? savunduğunuz şeye çarpık bir dayanak noktası yaratarak argümanlarınızı haklı hale getirmeniz mümkün değildir. bu kadar akıcı şekilde kendi tezlerini ifade edebilen insanların böyle küçük algı oyunlarına ihtiyacı var mı? orası da okuyanların takdirine kalsın.

şimdi gelelim genel kaideymiş gibi gösterilen şu istisnai kaideler mevzusuna; birincisi fevkalade haller için mevzu hakim takdirine bırakılıyor. yani ortada bir şart var. hakim takdir hakkını kullanacak ve fevkalade durumun* gerçekleştiğine kanaat getirecek ki, verilen örnekte ki evlilik gerçekleşsin. ha bu maddenin nüfus azalması vesaire gibi saçma sapan argümanlarla savunulmasını da komik buluyorum. zira öyle bir durum yok. bu hükmün getirilme sebebi tamamen farklı! o yıllar özelinde duruma bakmanız lazım. toplum henüz imam nikahı alışkanlığından çıkamamıştır. peki bu durumun sonuçları nelerdir? evvela salt imam nikahı yapılması evliliğin yok hükmünde sayılmasına neden oluyordu. bu da ciddi sorunlar ortaya çıkarıyordu. bu evlilikler toplum nezdinde kabul görse dahi hukuki sonuç doğurmadığı içinde türlü sıkıntılar ortaya çıkıyordu; bir kere bu evliliklerden doğan çocuklar gayri sahih nesep'li sayıldıkları için bu çocuklara nüfus cüzdanı çıkarmak, bu çocukları okullara kayıt ettirmek gibi temel olaylarda sıkıntı çıkarken daha ileri boyutlarda miras hukuku açısından da çok ciddi olumsuz sonuçların doğmasına neden oluyordu. iş bu sebeple de, söz konusu istisnai haller düzenlendi ve hakim takdirine bırakılarak en azından oluşabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi amaçlandı. yüzyıllar boyunca şerri ve örfi hukuk kaideleri ile yönetilmiş bir toplumun 10-15 yıl içerisinde medeni kanunu ve onun zaruri kıldığı hukuki işlemleri özümseyebileceğini düşünmek de ne bileyim biraz fantastik kurgu hikaye gibi duruyor.

hülasa; ortada böyle bir genel kaide yoktur. istisnai durum üzerinden bir algı yönetimi yapılmaya çalışılmıştır. bu da şık olmamıştır. düşüncelerin, fikirlerin çarpışması her ne kadar uç olursa olsun başımızla beraber. amma velâkin bu çarpıtılan bilgiler ve gölgelenen gerçekler üzerinden olursa, biz de gerçekleri not düşmek zorunda kalırız ve böylece parmaklarımız yorulur. *

tahrif edilen bu noktanın altını çizmek önemliydi. ayrıca diğer mevzulara hiç girmeyeceğim herkes o konularda kendi vicdani kanaatini verir zaten. önemli olan bu kanaatlerin gerçek bilgiler çerçevesinde oluşması.
devamını gör...

bu zihniyeti biliyorum, çok tanıdık. gerçekten korkunçsunuz daha da ötesi iğrençsiniz.
devamını gör...

ikii üç kelimeyi geçmeyecek bir konuşmadır. örneğin; merhaba, tahmin edebileceğiniz üzere çok gerginim şu an , o yüzden sözlerime burada son verirken hepinizi saygıyla selamlıyorum. dağılabiliriz.
devamını gör...

trabzon
zağnos vadisi
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sığır, koyun, köpek gibi memeli hayvanlara kenelerle bulaşarak alyuvarlara yerleşen ve kansızlık, sarılık, kan işeme gibi belirtiler gösteren ateşli bir hastalık.
devamını gör...

perilerin gösterip vermemesi durumudur. ilhamı yani.
devamını gör...

çok yorgunum şarkısı ile beni öldüren şarkıcı.
devamını gör...

buyursunlar
devamını gör...

böyle insanlarin rehabilite edilmesi gerek.
yoksa hiçbir sağlıklı insan böyle birşey yapamaz .
devamını gör...

bu sabah balkonum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir elektromanyetik dalganın, sahip olduğu dalga boyundan çok daha küçük tanecikler tarafından saçılımı ve gökyüzünü mavi görme nedenimiz.

cümlenin son kısmının ne anlama geldiğine ilişkin biraz merakı olanlar için ek bilgi:
ışık, elektromanyetik bir dalga. beyaz ışık dediğimiz güneş ışığının içerisinde, gökkuşağı renkleri dediğimiz renklerde, yani farklı dalga boylarında ışık bileşenleri var. bunların hepsinin, mesela bir prizmadan geçerken kırılma ya da atmosferde yol alırken saçılma miktarı birbirinden farklı.

rayleigh saçılımı, dalga boyu ile ters orantılı. yani ışığın dalga boyu ne kadar küçükse saçılması o kadar fazla olur. mavi ışığın dalga boyu, beyaz ışıktaki diğer bileşenlere göre daha kısa olduğundan, mavi ışık atmosferde daha fazla dağılır. bu nedenle de gökyüzü bize mavi görünür.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim