kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şehit olan ilk portakal kardeşlerimiz .
devamını gör...

saygi duymaktan gecer oncelikle . fikirlerine, hayallerine, beklentilerine... koruma icgudusuyle bastirmamak gerek. anne babalar ne yazik ki bunun dozunu cogu zaman kacirabiliyor.destek olunmasi gerek aldigi kararlara. ızin vermek gerek yurumesine, kosmasina, hayati tanimasina, kendi yolunu bulmasina... kabullenmek gerek ozellikle anne babadan farkli bir birey olmasini.
devamını gör...

sevgili dostlar ihtiyaç olmadığı sürece değerini, kan aramanın ne olduğunu maalesef bilmiyoruz, geçenlerde bir iş arkadaşımızın annesinin açıl kan ihtiyacı vardı, o arkadaşımın çaresizliğini gördüğüm an anladım ki , ihtiyacımız olmadan sağlığımız'da el veriyorsa kan vermemiz lazım.
çünkü kime ne zaman lazım olacağı hiç belli olmaz, hem sağlıklı bir insanın kan vermesi, kanını yenilemesi çok iyidir.
kan verelim, hayat kurtaralım ....
devamını gör...

9 ekim 1621 tarihinde, osmanlı imparatorluğu ile lehistan krallığı arasında imzalanmış olan barış antlaşmasıdır. bu antlaşmada, kanuni sultan süleyman devrinde lehistan ile yapılan antlaşma esas alınmıştır. sınır aynı sınır olarak kalacak fakat o zamandan beri lehista'ın sınır boyunda yaptırdığı kaleler yıktırılacaktır. kırım hanı, boğdan ve erdel voyvodalarıi lehistan'a aynı şekilde lehistan'ın ukrayna kazakları da kırım, boğdan ve erdel'e akın yapmayacaklardır. buna karşılık kırım hanı, lehistan'ın güney topraklarından osmanlı devleti'nin macar eyaletlerine asker geçirmek istediği zaman, önceden haberverilmek şartıyla lehistan bu isteği kabul edecek fakat, kırımlılar lehistan topraklarından geçerken en küçük bir tahribat dahi yapmayacaklardı.

bu suretle 2.osman, yeniçerilerin gayretsizliği, ordudaki bazı kumandanlar arasında ki amansız rekabet yüzünden hotin'i düşürememekle beraber, lehistan gibi bir krallığa baş eğdirmiş oldu. iöparatorlukta şenlikler yapılması, şairlerin kasideler yazmaları yersiz değildi. şair nefi, en parlak kasidelerinden birini bu zafer için yazmıştır.

“aferin ey rûzigârın şehsuvar-ı safderi
arşa as şimdengeru tiğ-i süreyya cevheri”.
devamını gör...

sarhoştum. hava, elektrikler, şehir beni sarhoş ediyordu. insanlar beni bir mıknatıs hızıyla kendilerine çekiyorlardı. dünyayı ve şehri riyasız kucaklamak istiyordum.

sait faik abasıyanık - şehri unutan adam
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...


"mehmet: yurdanur, yurdanur, yurdanur dur!
yurdanur: hadi söyle! ben bir budalayım, kendi başına iş çeviren bir burjuva kızının tekiyim ben. hadi söyle!
haklısın bilmiyorum. ben hiç bir şey bilmiyorum. hiç bir şeyden haberim yok, dünyadan haberim yok, insanlar ne uğruna savaşıyor ben ne ile uğraşıyorum şuna bak!
bir kebapçı dükkanı, basit alalade bir kebapçı dükkanı!
mehmet: öyle gitmek var mı burjuva kızı? ellerinle hayat verdiğin şeyi bırakıp gidicek misin emekçi kız?
evet, ikisi de sensin. başına buyruk burjuva kızı da, elleri kavruk emekçi kızı da...
hangisi pes ediyor? hangisi pes ediyorsa onu gönder gitsin, diğeri kalsın burada.
sultan: bitti değil mi?
mehmet: bitmedi, bitmedi, söylesene yurdanur bitmedi de!
bitmedi, bitmeyecek...."

"onca yoksulluk, onca sıkıntı, onca darlık
eriyip gidiyordu babanın bir gülüşünde.."

(yurdanur)


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şimdi başıma üşüşenler olacaktır "cinsiyetçi başlık açıyor." diye ama gerçekten böyle bir şey var.

benimki yakınma falan değil, sadece bir tespitten ibaret sinyoritalar. kadınlarımız, normalde giyse bile günlük hayatta eteği daha az tercih etmeye başladı. etek, daha önceleri kadınların günlük hayatının bir parçasıyken, içinde bulunduğumuz zaman için özel günlerde ya da ciddi ortamlarda giyilen bir kıyafete büründü. bunun sebebinin kot pantolon gibi daha az bakım isteyen ama tarz olan kıyafetlere artan talepten kaynaklı olduğunu düşünüyorum. zira bir erkek olarak, kumaş veya keten pantolon üstüne gömlek giymekten büyük keyif alsam da, allah'ın günü ütü yapmak bir yerden sonra can sıkıcı oluyor. bu konuda elbette ki kadın yazarlar daha makul bir açıklamada bulunabilir. *

edit: bir kız arkadaşımla bir keresinde sohbet ederken kot pantolon vb. kıyafetlerle kadınların toplum içinde daha az dikkat çektiğini söylemişti. bir de kadın yazarlardan dinlemek adına bu hikayeyi eklememiştim ama sağ olun, ne cinsi sapıklığım kaldı ne röntgenciliğim.

gel gelelim başlıkta mini etek giyen kadın, dizüstü etek giyen kadın gibi bir ayrım yapmıyorum. maksadım bir moda devrimi mi oluyor yoksa bunun altında toplumsal bir neden mi yatıyoru tartışmak iken gene birkaç klavye efendisi beni olmayacak şeylerle itham ediyor. bir erkek hakkını, kadınlar olarak hakkınızı savunmaya çalışsın, ama sen çıkıp "kadınları dikizliyorsun" gibi bir söylemde bulun. gerçekten akla mantığa yatıyor mu bu söylediklerin? ne kadar kolay bir erkeği röntgencilikle itham etmek. tabii, erkektir nihayetinde yapar böyle şeyler!

siz kadınlar olarak bunları hak etmediniz ama biz de erkekler olarak bunları hak etmedik. önünüze gelen her erkeği vajina sevdalısı a*salak zannetmemeniz dileğiyle...
devamını gör...

barış akarsu - ıslak ıslak
devamını gör...

en sevmediğim uyarı ve dikkat çekme yöntemidir. bazıları hep aynı yere dürtüyor, resmen orada küçük bir oyuk açıyorlar.(swh) yapmayın! hiç hoş değil...
devamını gör...

tamm, iğne deliği kadar yer kalmayacak kapanmada bugün 2. gün. ilk gün iş dönüşü baktım(istanbul) sokaklar yine şenlik; yürüyenler, zibilyon kişi durakta otobüs bekleyenler, sohbet ve kahkaha atan polisler. hava da güzel diye yürüyerek döndüm eve iniş noktamdan. heidi gibi zıplaya hoplaya yürürken birkaç defa polisin önünden hatta aralarından geçme şerefine nail oldum. biri de demedi ki hop nereye kaymak? izin belgesi kimlik please? veyahut aaa siz kafa sözlükteki kaymak değil misiniz?(bkz: sısısısı) oysa ki iş çıkışı ülkemizin dosta güven hackerlara korku veren sitesi e-devlet üzerinden sistemsel sorun sebebiyle tüm gün izin belgesi alamadığımızdan şirketimiz geçici görev belgesi vermişti. çantamda boynu bükük kaldı gıcır gıcır ıslak imzalı kağat, üzülme guzum gösterticem ben seni abilere diye teselli ettim günlük. aman tam kapanmayı ihmal etme, yapraklarını koru!
devamını gör...

"kirli bir camdan bakıp herkesi ve her şeyi kirli sanıyorsunuz."

| franz kafka
devamını gör...

evden çıkmadan önce dart oynamak.
ev arkadaşlarımla bir takım meseleleri çözmek için başvurduğumuz yöntemdi dart. mesela bulaşıkları kimin yıkayacağı üzerine bir tartışma başlamak üzereyse okumuzu alıp 3 atışta en düşük puanı toplayana kitlerdik. izlenecek filme, gidilecek mekana, çöpü kimin çıkartacağına dair oluşan fikir ayrılıklarına tartışmak yerine eğlenerek karar vermemizi sağlıyordu. gel zaman git zaman yalnız yaşamaya başladım. duvarda asılı dartın misyonu değişti. bir zamanlar karar mercisi olan oyuncak evin müneccimi artık. sabah evden çıkmadan önce bir atış yapıyor ve 1 den 9 a kadar isabetime göre günün nasıl olacağı hakkında öngörüde bulunuyorum. genellikle yanılıyorum. mesela bu sabah 8'i vurmuştum oysa 2 puanlık bir gün geçirdim. ama olsun önemli olan yarışmak.
devamını gör...

eğer türkiye açısından konuşuyorsak bunun kuşağa bağlı bir durum olduğunu düşünmüyorum. muhtemelen başlığı açan arkadaş z kuşağına mensup birisi olarak kendi çevresinde böyle gördüğü için bu tanımı girmiştir. fakat küfrü genel olarak halkımızın her kesiminin sık olarak kullandığını düşünüyorum. z kuşağına özgü bir durum değil.
devamını gör...

efendisi yüzük olanın cehennemi mordor olur
devamını gör...

akıl çok farklı bir kazanım üstadım...
devamını gör...

en en en sevdiğim tatil kar tatilidir, lise zamanlarımızda kar yağıyorsa valinin twitter hesabına bakıp dururduk tatil edecek mi etmeyecek mi diye, ederse sevinç çığlığı atarak anneee okul tatiiil diye bağırırdım, wp den “tatiiiil” mesajları yağardı saniyesinde.

lise 2 de sınav haftasında bi çarşamba akşamı kar tatili olmuştu. ertesi gün tarih yazılısı vardı, saat 9 olmasına ve 0 bilgime rağmen hala çalışmaya başlamamıştım, kaygılı kaygılı yatıyordum yatakta. dışarıdaki sokak lambasının ışığında gözüken kar tanelerine içli içli bakarak allah’ım napıcam beeeeen diyordum. sonra tatil haberi gelince aşırı sevinip çok merak ettiğim bi diziye başlamıştım arkadaşımla.

hiçbir özelliği olmamasına rağmen ömrümün en mutlu günlerinden sayıyorum o günü, her şey çok net görüntüler, hisler.. hayatımızın en güzel zamanlarıymış ama biz fark etmemişiz.
devamını gör...

kurs geneli yazılı sınavda birinci olmak, kursta adının yayılması, uygulama sınavı öncesi kurs içi uygulamada yine birinci olmak, adının senden önce gitmesi, uygulama sınavı öncesi son virajda "ulan ben öss çocuğuyum ya kaydırma yaparsam" düşüncesi, "saçmalama buyucu, sınav uygulamalı olacak kaydırma yapamazsın" diye kendini teselli etmek, sınav heyetindeki kurs hocasının beni görünce diğerlerine hitaben "hocam arkanıza yaslanın buyucu sizi götürsün. kurs birincimiz kendisi" deyip iyice gazlaması, adamlarin 5dk sigara içip hadi başlayalım diye ilk soruyu sorması, benim kaput kapağını açamamam, yan arabadan başka eğitmenin gelmesi ve onun da açamaması, silecek suyu nereye koyuluyor sorusunu da bilememem, üstüne üstlük bu mu diye sınav heyetine sormam, "ben bilmem, ben sana soruyorum sen söyle" demesi, "e iyi bari bu olsun o zaman" demem, adamların hasbinallah söylentileri arasında 5 soruda 3 doğru cevapla direksiyona oturup o gerginlikle kış günü şarıl şarıl terlemem, tişörtümü çıkarmak için emniyet kemeriyle boğuşmam falan...

sürücü belgem o yüzden cüzdanımda ikinci bir kimlik olarak duruyor. eskidi artık.
devamını gör...

dolar üzerinden maaş alıyorum ve lcw'den giyiniyorum. hatta televizyonlarda gördüğünüz bir tane ünlünün rehberliğini yapmıştım. rusya'ya kışın ortasında kazakla gelmişti. hâliyle mont almamız gerekti. sordu lcw waikiki var mı gidek oradan alak ucuzdur dedi. bu marka fetişizmi genelde orta sınıfta oluyor. çok zengin ile çok fakir takılmaz ne giydiğine.
devamını gör...

"hayat nasıl da geçiyor, zaman hiç geçmezken..." cahit zarifoğlu
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim