hem mütevazi hem övünüyor ise amacı komik olmak, insanları güldürmek olabilir. zararsızdır, gülün geçin.
devamını gör...

bu başlığa asla prim vermek istemiyorum dostlar. çünkü bunda rahatsız olacak hiçbir şey yok. tamamen linç amaçlı bir başlık olduğunu düşünüyorum. gayet hoş ve insanı mutlu eden bir fotoğraf. şu zihniyetten bir an önce kurtulmanız dileğiyle.
devamını gör...

pandemiden önce istanbul’da yazarlar ile söyleşiler olurdu. genelde üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının organize ettiği bu etkinliklerde yazarın cinsiyeti gözetilmeksizin söyleşinin konusuna göre katılımcı gelirdi.
gerçek hayatta hal böyle iken; sözlükler gibi anonim bir ortamda -hele erkeklerin kolaylıkla kadın nicki, kadınların da erkek nicki alması düşünüldüğünde- takipçi sayısı yazarın cinsiyetine bağlı değildir.
lakin videodaki liseli delikanlıların kızlara bakışından görüleceği gibi; liselilerin sözlüğe geldiğinde kadın yazarları daha çok takip etmeleri olasıdır. *



kadını "zayıf cins" olarak tanımlamak bir iftiradır ve erkeklerin kadınlara karşı yaptığı haksızlıktır. eğer güçten kastedilen kaba kuvvet ise elbette kadınlar erkeklerden daha az vahşidir. ancak güç eğer ahlaki bir güçse, o zaman kadınlar erkeklerden tarif edilemez derecede üstündür. kadınlar bizden daha fedakar, daha cefakar, zorluklara çok daha fazla dayanan, daha cesur insanlar değil mi? kadınlar olmadan erkekler olabilir mi? kim bir kadından daha fazla gönle hitap edebilir? mahatma gandhi.
devamını gör...

artık kabul etmeliyiz ki biz bir voleybol ülkesiyiz. ve yine artık kabul etmeliyiz ki istatistiklerle çok açık ve net olan çok başarılı bir kadin voleybol takımımız var. yaşattığınız onur ve gurur için teşekkürler. nokta.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

delikanlı oyundur. şekil şukul skin'ler yoktur, rank derdin yoktur, kimseyi seviyesine göre sınıflamaz, herkes eşittir.
devamını gör...

oldu, tavuklu pilav ayran servisi de yapalım yayın esnasında. arkadaşım herkesin inancına zevkine göre program yapılsa günler yetmez. amaç ortak zevk ve payda da buluşabilmek. git kuranı da youtube dan dinle bir zahmet.
devamını gör...

türkiye'nin en masum eylemlere bile müsait olmadığını gösteren olaydır.
devamını gör...

serdar ortaç'ın amcasının zamanında halay diye bir şeyin olmadığını iddia ettiği, 1999 tarihli bilsem ki albümünden bir şarkı. şarkının kalan sözleri de epey enterasan.


efendiyim aslında, bulunmaz eşim
malatya civarından bir yar sevmişim

bakıyoruz, gayet makul iddialar. malatya'nın civarı olarak nereyi kast ettiği tam olarak belli değil. belli bir çap vermemiş serdar bey fakat çevre iller desek; malatya, sivas, erzincan, tunceli, elazığ, diyarbakır, adıyaman ve maraş'tan biri olması lazım ilgili yârın memleketinin.


erkeklik dergahından geçmez sevdalar
babam bilmez aslında, erkekler ağlar

ilginç. erkeklik dergahından sevda geçmemesine rağmen, neden aslında erkeklerin ağladığı belli değil. sevda dışında kalan tüm mevzularda aslında erkekler ağlar mı demek istemiş? bilemiyoruz. serdar bey ve babası arasındaki erk mücadelesinin bir izdüşümü olan bu söylemdeki çelişkili ifadeler, serdar ortaç'ın bu kavgayı sonlandırabilmek için yeterince olgunlaşmadığını gözler önüne sermekte. devam edelim.


kırkından sonra amcam çeker halayı
e amcamın zamanında halay mı vardı

hayli ilginç bir başka söylemle daha karşı karşıyayız. amcasının kırkından sonra halay çekmesinden dem vurmakta olan serdar bey, halay çekmek için belirli bir yaş aralığı olduğundan ve amcasının bulunduğu kırklı yaşların da ilgili aralık dışında kaldığından bahsediyor ve bunu tiye alıyor. çok garip. bir sonraki cümle, daha da garip. ilgili albüm çıktığında takvimlerimiz 99 yılını gösteriyor. kırkından sonra söyleminden kaynaklı olarak, amcasının 40-50 yaş aralığında olduğunu varsayarsak, serdar ortaç 1949-1999 yılları arasında halay diye bir şey olmadığını iddia ediyor. bu söylemin de gerçekleri yansıtmadığını rahatlıkla onayabiliriz.


ağzın dilin kavrulsun, kapansın yollar
seven bilmez aslında erkekler ağlar

serdar beyin bu dizelerde kime ah ettiği bilinmemekle beraber, önceki dizelerde babasına ait olduğunu belirttiği ve yanlış olduğunu iddia ettiği erkeklerin ağlamadığı algısını bu kez sevenler olarak nitelendirdiği bir çoğul özneye yüklemiş. sanırım babasının da bu sevenler topluluğuna dahil olduğunu anlamamız gerekiyor.


belki ben bunu çoktan beri hak ettim
ömrümün tamamını sende tükettim
kim bilir belki sana kavuşacağım
belki de genç yaşımda yaşlanacağım

serdar bey burada yârına bir takım söylemlerde bulunuyor. aynı zamanda geçmişe yönelik belirsiz çıkarımları olduğunu ve gelecek konusunda da net fikirleri olmadığını anlıyoruz. sıkıcı dizeler, geçiniz.


yar diye, diye, diye yandım bir yar var diye
bu yaşımda azdım diye açıkta kaldım

ilk dize tamamen kafiye ve yer doldurma amaçlı yazılmış olmakla birlikte ikinci dizede biraz gariplik mevcut. serdar ortaç'ın 1999 yılında içinde bulunduğu yaş: 29. serdar bey 29 yaşın libido yüksekliğine sahip olmak için geç bir yaş olduğunu düşünmekte sanırım lakin bir hayli yanılıyor. erkeklerde testosteron üretimi yaşla birlikte bir miktar azalsa da, 29 bu azalma seyrinde değil pek. genelde 40'lardan sonra belirgin bir düşüş görünüyor. direkt testosteron seviyesine göre libido çıkarımı yapmak her ne kadar doğru değilse de internetteki libido-yaş grafikleri birbirini pek tutmuyor. biz yine de bakalım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
evet, görüleceği üzere 29 gayet libidonun yüksek olduğu bir yaş. yanılıyorsun serdar, yanılıyorsun ortaç.


koynumu sarar diye, fazlası zarar diye
en azı karar diye açıkta kaldım

bu dizelerden hiçbir şey anlamadım. "koynumu sarsın yeter, fazlası zarar. çok değil azla yetineyim" demiş sanırım serdar bey, tam da bu yüzden açıkta kalmış. e az önce libidosu yüksek diye açıkta kaldığını iddia ediyordu. ne diyeyim.

alacağın olsun serdar.

devamını gör...

gelecek denen zaman dilimi mutsuzluk veriyorsa geçmişte her şeyi aramak hakkımızdır.
devamını gör...

symphony no. 102; the miracle symphony, mucize senfoni olarak bilinen bir franz joseph haydn eseridir. londra'da yazılmış bu eser; sahnelendiği ilk gün -morning chronicle'nin 3 şubat 1975 tarihli sayısında bahsedildiği üzere- salondaki avizenin düşmesiyle tarihe geçer. haydn'ı görmek veya alkışlamak için seyircilerin sahneye yaklaşması sonucu salonun ortasında bir boşluk oluşmuştur ve avize buraya düşmüştür. çoğu seyircinin hayatını kurtaran bu eser, senfoni, bu sebeple mucize senfonisi olarak anılmaktadır.

uzun yıllar mucize senfoninin 1791 tarihli symphony no. 96 olduğu düşünülmüştür. fakat olay 2 şubat 1795'te her majesty's theatre'da gerçekleşmiştir.

haydn'ın biyografi yazarının söylediklerine göre haydn orkestrayı klavyeden yönetiyordu ve haydn'ı yakından görmek isteyen seyirciler önlere doğru hareket etmişti. zeminin boş kalan olan ortasına, salonun avizesi düştü ve parçalara ayrıldı. ilk korku anı sona erdiği zaman şans eseri hayatta kaldığını düşünen seyirciler bunları ifade edecek kelime bulamıyordu. kalabalığın içinden ''mucize! mucize!'' sesleri yükselmeye başladı. durumdan etkilenen sanatçı, kendisi insanların hayatlarını kurtarmaya vesile olduğu için tanrıya teşekkür etti. başta 96 numaraları senfoniye atfedilmiş bu lakabın aslında 102 numaralı senfoniye ait olduğu keşfedilmiştir.
devamını gör...

jose saramago
(bkz: kabil)
devamını gör...

pentagram'ın bir albümünde bulunan oldukça anlamlı şarkıdır.
--- alıntı ---

düşman olmak mertlik değil
korkaklığın iradesi
kurnazlık marifet değil
aptalların tesellisi*

--- alıntı ---

devamını gör...

hindistan'da bir bölge. isminin kökeni tavla oynayanlara tanıdık gelen penç, yani beş ve su anlamına gelen ab sözcüklerinin birleşimi. türkçe karşılığı beş su.
bölgede toplam beş büyük nehir varmış. ismi farsça ve hintçe dillerinde o sebeple pencap olmuş. burası tarihte büyük iskender ve ordusunun geldiği uç bölge. burada belki de şimdiye kadar görmedikleri suyu ve bitkisi bol bir orman ve fil, maymun, papağan, yılan gibi egzotik hayvanlar ve bitkiler ile karşılaşmışlar.
devamını gör...

asla şunu yemem bunu yemem diyen ya hiç aç kalmamış ya da anasından dayak yememiş.
devamını gör...


sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin
sana kafir dediler, diş biledim hak'ka bile
topladın saçtığı altınları yüzlerce elin
kahpelendin de garez bağladım ahlaka bile.

sana çirkin demedim ben, kafir demedim
bence dinin gibi küfrün de mukaddesti senin
yaşadın beş sene kalbimde, misafir demedim
bu firar aklına nereden, ne zaman esti senin.

zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine
takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek.
sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine
seni aşkım canavarlar gibi takip edecek.


muhteşem dizelerin yazarıdır.
devamını gör...

affınıza sığınarak söylüyorum, bir kişiyi hayatınızda istemediğinizi söyleyebilecek kadar iletişim kuramamanız o kişinin değil sizin yoksunluğunuzdur. olsun, bu da geçer.
devamını gör...

devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

+kahraman: bana bak, sana bir şey söyliyim mi?
-söyle
+kimseye söylemek yok ama!
-iyi ya söylemem.
+yemin et bakiyim.
-valla billa söylemem.
+ben ölücekmişim.
-ne var oğlum bunda yemin ettiricek?
+hiiiiç.. ama abimle halit abim “duydun mu?” diye bağırdılar akşam bana. ben de korkudan “duymadım” dedim.
-sen sahiden ölürsen bilyalar nolucak?
+ne biliyim ben.
-bana versene?
+iyi ya, ölünce abimden alırsın.
-yaşa ulan!
devamını gör...

seviyorsa ve kullanıyorsa takı alınabilir. buraya bir örnek bırakıyorum. buradan
bilgisayar oyunlarını seviyorsa steam'e para atılabilir.
sevdiği grubun konser bileti alınabilir.
film ya da dizi izlemeyi seviyorsa netflix, amazon prime, bein connect, mubi gibi sitelerin aylık ya da yıllık abonelik paketleri alınabilir.
etkinlik biletleri alınabilir.
çizime ilgiliyse çizim malzemeleri alınabilir. malum markerlar aldı başını gitti.
çok sevdiği film, dizi, kitap karakterlerinin lisanslı ürünlerinden alınabilir.
müzik dinlemeyi seviyorsa plak, spotify üyeliği ya da youtube üyeliği alınabilir.
kitap en güzel hediyelerdendir. okuyacağına inanıyorsanız ve zevkleriniz benziyorsa güzel bir kitap ya da kitap serisi alınabilir.
dil öğreniyorsa, dil kitapları alınabilir.
anime seviyorsa ve manga okumaktan da hoşlanıyorsa manga serisi almak müthiş bir hediye olur.
çizgiroman alınabilir.
kahve seviyorsa kahve makinesi alınabilir. ya da sevdiği kahvelerden bir sepet yapılabilir.
patlamış mısır makinesi de güzel bir hediye.

liste uzun sözlük. kişiyi ne kadar tanıdığına göre değişir alabileceğin hediyeler. ayıracağın bütçe de bir o kadar önemli.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim