kız alma-verme deyişlerinin ve bunların getirdiği adetlerin tedavülden kalkması gereklidir.
devamını gör...

yılmaz erdoğan'ın yorgun ve bezmiş bir polis memurunu oynadığı, bazen diyaloglarıyla neşe ve gülmece kattığı, tanınmamış farklı bir oyuncu olan muhammed uzuner'in büyükşehirden kasabaya tayin olmuş devlet hastanesi doktoru rolünü oynadığı, taner birsel' in raporu tamamlama derdine düşmüş bir savcıyı oynadığı, ahmet mümtaz taylan'ın arap ismiyle yöre halkından bir şoförü canlandırdığı, ercan kesal' in hem senaristi olduğu ve performansıyla göz dolduran köy muhtarını oynadığı, fırat tanış'ın da elleri kelepçeli katili oynadığı, 2011 yapımı uzun metrajlı bir nuri bilge ceylan filmi.

bir bozkır kasabasında oto lastikçide üç arkadaşın kurdukları sofrada başlayan ve sonrasında filmde yer verilmeyen bir cinayet ve gömülen cesedi bulmak amacıyla polis, jandarma, savcı, doktordan oluşan devlet bürokrasisinin geceden sabaha kadar devam eden keşfi konu ediliyor. yönetmen ceylan, fotoğraf sanatçılığını konuşturarak bozkır ve pastoral kesitleri çok güzel bir şekilde sinemaya aktarmış. rüzgarlı gece ortamı, ortamı aydınlatan sarı ışıklar , ses ve gölge, yuvarlanarak dereye düşen ve yüzen elma , savcı ile doktor arasında esrarengiz şekilde ölen,- sonra da savcının karısı olduğu anlaşılan - kadının hikayesi, iç hesaplaşmalar, yüzleşmeler, soğuk bir şekilde işlenen ölüm, ceset, morg da filmin belli başlı metaforlarını oluşturmuştur. filmde cinayete kurban giden adamın cesedi recep ivedik'e benziyor. yönetmen ceylan'ın ivedik'e antipatisi olduğundan, benzerini seçmiş sanki.
devamını gör...

ulan size ne isteyen istediği şekilde yılbaşı kutlaması yapar sizi niye gerdi bu anlam veremiyorum ha… pozitif bir olay oluyor ya negatife çevirmek için elinizden geleni yapıyorsunuz cidden yakışmıyor.

devam edin gençler arkanızdayım ben sizin aldırış etmeyin bunlara da.

t: son derece güzel olaydır…
devamını gör...

uzun süredir bu tip görüntüleri izlemiyorum. zira bilinçaltı etkileri kötü oluyor.

olaya gelecek olursak çok üzücü. futbol birleştirici bir unsur olmalıyken ne yazık ki bu tip durumlar fazlaca var. meksika gibi insan hayatının çok ucuz olduğu yerlerde daha fazla yaşanıyor..
devamını gör...

ismini ağzınıza almayın.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir iyi bir de kötü yolu olan yöntemler.

iyi yol:
- kimseye saygısızlık etmeden, eleştiri yaparken herhangi bir kişiyi doğrudan hedef almadan yazmak. "x yazar şöyle demiş ama x yazarın ben tee!" şeklinde bodoslama lafa dalmak yerine "bu konuda şöyle düşünen insanlar var ama bence şöylesi daha uygun" yazmak gibi...
- işe yarar şeyler yazmak. bilgiyse, insanların farklı yerlerde pek bulamayacağı detaylar, trollükse, insanları gerçekten -bazen de kahkahalarla- güldürebilecek şeyler, kendi tecrübelerinizse, başkalarının işine yarayabilecek nüanslar gibi...
- özel mesajları başkaları görmüyor diye orada sapıtmamak. olur, 1 kişiyle flörtleşirsiniz o ayrı ama nasılsa görünmüyor diye kibarlığı elden bırakmak olumsuz puan hanenize yazılır.

kötü yol:
- sürekli başkalarına sataşmak. hiç muhabbetiniz olmayan insanların nick altına giderek orada ileri geri konuşmak,
- özelden kibar kibar, güzel sohbet ettiğiniz insanlara nick altında "ben buna yürümüyorum ki" izlenimi vermek adına saçma sapan yorumlar yazmak,
- tanımadığınız insanlara mesaj açıp açık saçık kelimelerle olmadık tekliflerde bulunmak... bunu yapanlar var aranızda. başlıklarda adamım diye geziyorlar ama değiller.
- sürekli olarak dikkat çekmeye yönelik fotoğraflar paylaşmak... detayına girmiyorum.
- trollük yapıyorum ayağına hiç de komik ya da düşündürücü olmayan leş gibi başlıklar açmak.

ikisini de dene, tarafını seç!
devamını gör...

dokuzuncu yüzyılda yaşamış bir bilim insanı ve matematikçidir. özgeçmişi hakkında maalesef fazla bir bilgi bulunmamaktadır. (bkz: harezmi)nin çağdaşıdır. o da (bkz: cebir) üzerine bir çalışma yapmıştır. "katışık denklemlerde mantıki zaruretler" olarak adlandırılan karesel ikinci dereceden denklemlerin çözümü üzerine olan bu çalışmanın sadece bir bölümü geriye kalabilmiştir. burada, özel tipler halinde gruplandırılmış ikinci derece denklemlerinin çözümleri, harezmi'ninkilerden daha ayrıntılı olarak verilmiştir.
görsel
detaylı bilgi için
devamını gör...

timsahlar avlarını yedikten sonra sinüslerinde sıkışan hava sonucu gözyaşı dökerler. yani bunun acıyla bir ilgisi yoktur. bu nedenle bir şeye üzülmeyen ama üzülmüş gibi yapan insanlar için timsah gözyaşları döküyor ifadesi kullanılır..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dünya şairimiz nazım hikmet'in ölüm yıldönümünde kendisini saygıyla anıyoruz...

çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
seyir defterini başkası yazsın.
çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
beni o limana çıkaramazsın...
devamını gör...

başlıklara tanım girilmemesi.

açtığın başlığın sol tarafta kaybolup gitmesi.

açtığın başlığın sekmelere yarım saat sonra gönderilmesi.

tanımlara oy gelmemesi. tanım yazıyorsun oy gelmiyor. özeniyorsun iki saat tanım giriyorsun oylamıyorlar lan.
hayır öyle yeni gelmiş bir yazar değilim. bana böyle yapıyorlarsa ben yeni gelen yazarlara acıyorum. ciddi acıyorum.

sağa bakıyorum sola bakıyorum adamın girdiği osuruk tanıma akp mitingine doluşur gibi doluşuyorlar. oylar favoriler havada uçuşuyor. ne yazmış diyorum bakıyorum bir şey yok.

sonra diyorlar ki neden saçma sapan başlıklar gündem oluyor. neden saçma tanımlar giriliyor. sebebi bu. emeğe karşılık verilmiyor.

ha bunlar benim canımı ufak sıkan şeyler. yine söylüyorum tutsun diye yazsaydık atardık.

düzelmesi gerekiyor. nasıl düzelecek bilmiyorum. düzelmesi için onun bunun poposunu yalamam gerekiyorsa yalamam abi işim gücüm var.
şimdi gidip çevrelerin boş başlık dediği başlıklara tanım gireceğim.
devamını gör...

ıphone 6 kullanmak kim, sen kim? bu köyde fünyeli fötr şapka takacaksa onu da sadece köyün ağası takar. sen köylüsün, köylülüğünü bil.
böyle bir anlam çıkıyor.
devamını gör...

devrimin bir parçası olan laiklik, devrimler halk tarafından yapıldığı için sorulmasına gerek kalmadan uygulanmaya başlanmıştı.
devamını gör...

“sana dün bir tepeden baktım aziz istanbul!
görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü'yada
sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.”

yahya kemal beyatlı şiiri.
devamını gör...

network (1976), usta yöntemen sidney lumet' in ses getirmiş filmidir. iflasın eşiğinde olan bir televizyon kanalının tekrar yükselmek amacıyla etik dışı yollara başvurmasını anlatır. senaryosu bu dalda dört kere akademi ödülüne aday olup bu filmde dahil üç kere ödülü kazanan paddy chayefsky' e aittir.

bu filme başlamadan önce ne olacak bir televizyon kanalı işte bundan ne çıkar ki diyebilirsiniz ama filmi izledikçe durumun hiçte öyle olmadığını anlıyorsunuz. bunda yönetmen lumet'in ustalığıda filmi öne çıkartıyor. sinemada basit senaryoları akıcı bir şekilde anlatmanın en önemli temsilcilerinden biri lumet. filmde aynı zamanda o 70'lerin havası da çok güzel sergilenmiş. dönemini güzel yansıtırken aynı zamanda günümüze kadar da geçerliliğini koruyan bir senaryoya sahip.

filmi seyrederken aklınıza ilk gelen televizyon sektörünün ne kadar acımasız olduğu, önümüze ne koyulursa onu izlerken aslında kamera arkasında neler döndüğünden hiç kimsenin haberinin olmaması. konu hakkında spoilerıda burada vereyim:

--! spoiler !--

haber spikerliği yapan howard beale artık mesleğinde son günlerini yaşayan, tecrübeli ama yaşlı bir spikerdir. modası artık geçtiği için programının ratingleri yerlerdedir. bunun sonucunda işten kovulacağını anlayan beale ertesi gün haberleri sunarken kendisini canlı yayında öldüreceğini söyler ve birden haber kanalının reytingleri tavan yapar bunun sonucunda kanalın sahipleri işine son vermezler, hatta ona yeni bir program bile yaparlar.

--! spoiler !--

filmden bahsedipte oyunculuklara değinmemek olmaz tabii ki. peter finch hakkında söylenecek hiç bir şey yok. hakkettiği oscarı almış. onun dışında da gerek william holden gerek faye dunaway gayet iyi performanslar sergilemiş. a streetcar named desire (ihtiras tramvayı) filminden sonra ilk kez bir filme üç dalda akademi oyunculuk ödülü verilmiştir. bu zamana kadarda başka bir film bunu başaramamıştır, her iki filmin ortak özelliği oyunculukta bu kadar ödül almalarına rağmen en iyi film akademi ödülünü alamamalarıdır. bu filmin bir başka önemli yanı avustralya asıllı aktör peter finch, hayatını kaybettikten sonra oyunculuk dalında akademi ödülü alan (başrol veya yardımcı rol, kadın veya erkek oyuncu olarak) ilk oyuncu olmasıdır. peter finch 14.01.1977 de hayatını kaybetmiş, ödülü ise 28.03.1977 de kazanmış. peter finch' in ödülü kazandığı an şuradan izlenebilir. bu şekilde akademi ödülü kazanan şu ana kadar iki oyuncu var diğeri de tesadüf olarak gene avustralya asıllı heath ledger dır. ödül töreninden sonra filmin yönetmeni olan sidney lumet, 1977 akademi ödülleri'nde en iyi film dalında ödülü rocky'ye (1976) kaptırdığı için öfkeli olduğunu açıkça itiraf etmiştir. son ilginç olabilecek konuda beatrice straight' in en kısa rol ile yardımcı kadın oyuncu akademi ödülünü almasıdır. filmde sadece 5 dakika 40 saniye gözükmektedir.
devamını gör...

hayatın her alanında:

sinek çeken ışık gibi salak çekiyoruz yav.*

devlet özel kadro açmış sanki alüminyum.

edit: ulan en büyük salak benmişim de haberim yok. neyse ilerleyen günlerde ne olacağını hep birlikte göreceğiz swh.
devamını gör...

deniz bir bardak süt ise okyanus , inektir.
devamını gör...

birine derdini anlatmak.
devamını gör...

vemiz ukdesidir.

ayy olabilir mi böyle bir şeyy?!! lütfen olsun çünkü!!
var mı? var da söylemiyor musunuz? sır mı bu?

varlığı meçhul sanal gazetedir efenim. *

tanrım hadi ama; dedikodudan nefret ederim; bana ne milletin özelinden.
birbirinizin yüzüne söyleyemediğiniz ne varsa, arkasından söylemek kadar daha ödlekçe bir davranış var mı acaba? hadi bilgi alış-verişi neyse, üç beş olay üzerinden bir derece çıkarımlarda bulunmak filan (o kişiye karşı mesafenizi yeniden gözden geçirmek, arkadaşlarınızı uyarmak adına vb), bunlar klasik sosyal ilişkiler tamam. ama üzerine koyup, sanki siz çok matah bir bokmuşçasına kınım kınım kınamak, kulaktan kulağa yaymak, alayın dozunu kaçırmak, sonra bir de aynı kişinin suratına bakıp "canıımm" diyebilmek nasıl bir midedir? bi de gazete demişsiniz, sözlük yazarlarından kimler yazın üstsüz güneşleniyor avına da çıkın bari. bunu da yazınca aklıma balkondaki tangalı sibel can ablam skandalı geldi lanet olsun. şu bilinçaltı formatı mıdır ondan yaptırsam iyi olacak artık.

efenim, üstteki paragraftan da anladığınız üzere, dedikodu sevmem, tepkim ortada. böyle ortamları gördüm maalesef, buna maruz da kaldım. müdahale ettim de, "e bu kadar boktan biriyse, neden en iyi arkadaşlarından biri hala?" diye sordum kendisine. türlü mırın kırın. ah hadi ama lanet olsun "sadece karakterim bozuk, ondan" demen yeterli olurdu. şunu da anlarım ki, hoşlanmadığınız ve pek de muhatap almadığınız insanlar hakkında bir şeyler konuşulduğunda katılabilirsiniz; çok insani. nitekim gidip de o kişiyle can ciğer kuzu sarması olmazsınız, uzaktan uzağa önyargı ile bir merak takılırsınız. ancak "arkadaşım" dediğiniz insanlara bunu yapmayın.

sinirlendim efenim, çünkü bunu bana çok yaptılar, beni o kadar çok yanlış anladılar ki, yalnızlığımdan inşa ettiğim kalelere kendimi kaahshsh şşş bakın böyle bir gazete çıkaracak olursanız da, benim de dedikodum yapılmazsa bozulurum! efenim "sözlükteki varlığım hiç mi haber niteliği taşımıyor ki bu çok seçkin ve de lanet olasıca önemli gazetede yer almıyor?" diye ağlarım. ağlamak demişken aklıma tuvalet penceresine sıkışan hande ataizi'nin ağlayışı geldi, lanet olsun umarım beyin formatı diye bir şey gerçekten vardır dostum çünkü ona gerçekten ihtiyacım var!
devamını gör...

türkiye-almanya işçi göçü anlaşmasının 60. yıl dönümünde son seçimlerde seçilmiş cumhurbaşkanı frank walter steinmeier'in beyanı. kendisinin yerli ve milli vekillerimize, partili başkanlara ve terörist fetişi olan siyasilere örnek olmasını dilerim.
konuş başkanım, en çok benim başkanım.

başkanım akıyor;

almanca kaynak
türkçe kaynak
devamını gör...

kimseyi hayatınızın merkezine koymayın. kimse için ailenizi kırmayın. gerek sosyal ilişkilerde gerek duygusal ilişkilerde size verilmeyen ilgiyi zamanı şansı değeri emeği vermeyin ve kendinizi sevilmeye değer verilmeye layık görün.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim