en güzeli 61 olandır.
devamını gör...

biz ikna edemiyoruz, siz ikna edindir. acınası bir durumdur.
devamını gör...

çok kibar, aklı başında, düzgün harika insan. nasıl övsem nasıl övsem yahu mikemmelll bir kişilik. tanısanız bayılırsınız. öyle tatlı, sevimli, oturaklı bir komşu. diğerleri hep g.telek hep pislik ııhh igrenç yaratıklar.

(narsistik kişilik bozukluğu)
kendi kendimin üst komşusuyumdur. canım kendim ya hahahah.
devamını gör...

filtre kahve şekersiz ve sütsüz içilir.
devamını gör...

az önce uzuuuun uzuuun bir şeyler yazdım da baktım olmuyor, yetmiyor artık sözcükler. sildim ben de, sustum.

bir tek soru, neden? birçok cevap, farklı seslerden. amaaan gitmeli belki de. dönmemeli. susmalı. küçük bir rüzgar gibi esmeli, tenhalarda bulutların üzerine çıkmalı... evet, her şey bu kadardı.

yine hasret bu sefer (bkz: seyyan hanım oskay)'dan. buyrunuz efenim, buradan...

~o gözler benim, ağlar
eskisinden yabancı
göynümdeki bu sevda
hiç dinmeyen bir acı

ruhumun kederinden
gözlerim yaşla doldu
inliyorum derinden
bana bilmem ne oldu

en candan arkadaşım
ruhumu saran gece
ben kime bağlanmışım
ağlıyorum gizlice

kimsesiz karanlıklar
derdime şifa verin
kalbimdeki yaralar
daha çok, daha derin~
devamını gör...

ölüm şekli beni etkileyen şair.
ankara'da bir gece belediye çukuruna düşer, daha sonra çıkarılır istanbul'a gider. birkaç gün sonra da vefat eder. ölüm nedeni başta alkol zehirlenmesi sanılsa da beyin kanamasıdır. bunun üzerine halim şefik bir şiir yazar:

--- alıntı ---

orhan veli'ye ağıt
morgta açılınca kafatası
doktor beyler beyin gördüler
indirince tenkafesine neşteri
doktor beyler yürek gördüler
yürekte ne gördüler dersiniz
yürekte memleket gördüler
dünya gördüler
bir de dost gördüler
ama bu işte doktor beyler
doğrusu geç kaldılar
çok geç kaldılar


--- alıntı ---
devamını gör...

okunmamış kitap okumak tercihimdir. asla kütüphane okuyucusu olmayı sevmedim.

abim, kaptan, cano hariç kimseye kitaplarımı vermem; bunlara dahil kuzenlerim hariç kimseden kitap almam.

kenarı, köşesi, kıvrılmasın diye ihtimam gösteririm.

alper canıgüz'ün kitapları en değerlilerim. kimseye koklatmam bile.
devamını gör...

pek mümkün değildir. uzun vadede imkansızdır. ara verirsiniz bırakamazsınız. gidenler dönecekler hatta dönüyorlar isim değiştiriyorlar ama geliyorlar.

lucifer başlıklarını okumadan yapamaz insanlar. bu samimiyet bu sıcaklık her yerde yok maalesef.
portakal atan olmayınca hayat çekilmiyor. gidemez kimse alooo gitmeyin.
devamını gör...

konuyla alakam yok ama ben de sevincem.
devamını gör...

olmayandır, çünkü soykırım çok başka bir şeydir.
baştan belirtmek isterim, yazacaklarım +18 kaçabilir, bir çoğunuzun midesini de kaldırmayabilir.
aynı zamanda eklemek isterim ki, öldürmenin her türlüsü kötüdür. nazilerin yaptığı bütün bu işler sorgusuz sualsiz, insanlık dışıdır.

soykırım kelime anlamı ile birlikte bir milletin yok edilmesi demektir.
örnek verecek olursak ; amerikada kızılderililerin uğradığı soykırım buna örnektir.
güney amerikada azteklerin uğradığı soykırım buna örnektir.

bugun kaynaklara bakarsak nazilerin 6 milyon yahudiyi katlettiğini görürüz. bu mantıksal olarak saçmadır. yahudilerin sözde soykırıma uğradık dedikleri yerler aslen çalışma kamplarıdır.

zaten bu kampların önünde de "çalışmak insanı özgürleştirir" yazmaktadır. gaz odalarının varlığı ise muammadır çünkü gaz odalarında insanları yok etmek zyklon b kullanıldığı belirtilmiştir. fakat günümüzde gaz odası diye bize gösterilen odaları bir hapishane odası gibidir, halbuki bu gaz hava ile temas ettiğinde etrafındaki bütün canlıları öldürebilecek derecede güçlüdür.
yani demem o ki; eğer gaz odası olsaydı bunun etrafı paslanmaz çelik ile yalıtılmalıydı. gaz odalarının varlığı bunun yüzünden çürümüştür.

bir diğer nokta ise yahudilerden sabun yapıldığı fikridir. bu ise tamamen yalandır. yahudiler ilk olarak kurşuna dizilerek öldürülmekteydi. daha sonra bunun maliyeti çok olup gömme işlemi de zaman alınca fırınlar ortaya çıktı.

burada hem gömme işlemi gerekmiyordu hem de daha sistematik bir şekilde öldürülebiliyordu insanlar. fakat bir süre sonra bacalardan duman çıkmamaya başladı, bunun sebebi ise yakılan insanlardan çıkan yağlardır. yağlar bacada birikmiştir.
bunu gören alman mühendisler yağı ayrı şekilde çıkaran bir filtre icat etmiştir. sabun tezi ise böyle çürümüştür.

günümüzde bile çoğu yahudi soykırım olayını yalanlamaktadır. onlara göre bu yahudi öldürme olayı bir yahudi devletinin kurulmasına ön ayak olması için hazırlanmıştır.

aslında mantıklıdır; yahudi devleti ne zaman kuruldu? 1948 yılında yani savaştan sadece 3 sene sonra...
avrupanın dört bir yanına dağılmış ve seyrekleşmiş olan yahudi nüfusu, bu soykırım propogandasından sonra gemilerle israil devletine göç etti ve tek bir bayrak altında toplanmış oldu. eğer bu göçler olmasa ve nüfusu bu derece yoğun bir israil devleti olmasaydı, günümüz israil'inin orada varlığını bu denli güçlü tutması mümkün değildi.
dünyanın en geniş yahudi örgütlenmesi olan bnai brith bunu savunan bir dernektir.
bu dernek 1939-1945 yılları arasında sadece 1.5 milyon yahudinin öldürüldüğünü belgelerle kanıtlamışlardır fakat örtbas edilmiştir orası ayrı. genel olarak yalan bir soykırımdır.
devamını gör...

birbirine güvenmeyen iki insanın sevgili olması saçmadır. ergen misiniz, geri zekalı mı? ha bir de ayrılınca zor olmuyor mu yahu ?
devamını gör...

korku/fantezi edebiyatı ve filmlerine ilgi duyuyorsanız gerisi hikaye, hukuk hakkında iki avukat kardeşten ufuk açıcı şeyler öğrenmek istiyorsanız gereği düşünüldü, saçma ama komik muhabbetlere gülüyorsanız kalt, bilimi çürüttüklerini sanan yobazlardan bıktıysanız yalansavar, yazarların nasıl yazmaya başladıklarını merak ediyorsanız ilk sayfası, araştırma yapmayı seven ve kendini geliştirmiş birinin çeşitli konular hakkındaki özet niteliğinde değerlendirmeleri için fularsız entellik, medyadaki gelişmeleri takip eden ve yeni nesil haberciliğe uyum sağlamış bir grubun fikirlerini öğrenmek için j raporu....
devamını gör...

bir ilişki bittiği zaman bitiren tarafın kullandığı tabir. "moruk ne oldu senin manita? yol verdim kanka ya". bu şekilde muhabbetlere zaman zaman denk geliyoruz.
devamını gör...

rütbemi her gördüğümde aklıma şu fotoğraf geliyor. normal mi sizce?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hiç istemediğim bir şeydir. beni tanıyorsanız bile tanımıyormuş gibi davranın lütfen.
devamını gör...

öncelikle joker karakteri iyi ve kötünün ötesinde anlamsızlığa vurgu yapar. onun nihilist bakış açısına göre hiçbir şey doğru yada yanlış değildir. joker kötü karakterden ziyade iyiliğe karşı radikal bir kayıtsızlık içerisindedir." one bad day " tek bir kötü gün sayesinde bütün insanların aynı dönüşümü yaşayacağına inanır. sevgi ahlak dürüstlük gibi değerlerin bir yalandan ibaret olduğu " one bad day " sayesinde herkesin, toplumun bu ahlaki iki yüzlülüğünü fark ederek onun gibi iyi veya kötüye tamamen kayıtsız kalabileceğidir. joker diğer "kötü" adamlar gibi iyileri ve masumları gelişi güzel öldürmez. tam tersine onlara tek bir kötü gün vererek kendi yaşadığı dönüşümün benzerini yaşatmaya çalışır. geleneksel ahlak anlayışının ne kadar kırılgan olduğunun farkında olduğu için hep bu noktaya baskı yapar.
" why so serious"
schopenhauer kahkahanın nedenini bir bağlam ile gerçek objeler arasındaki tutarsızlığın aniden algılanması, kahkahanın kendisini ise bu tutarsızlığın dışa vurumu olarak tanımlar. kahkahaya sebep olan şeyler işte bu paradokslardır. joker nihilizminde bu " absurde" yi bulmuştur. camusun felsefesinde "absurde" anlam ve amaçtan yoksun olan dünyaya insanların anlam yükleme çabalarının saçmalığı olarak tanımlanabilir. ışte why so serious ve o meşhur kahkahaların ifade ettiği paradoks tam olarak budur. tüm saçmalığıyla gülünç olan bu kozmik dramanın bir nevi kahkahalar yoluyla dışavurumu. yani jokerin amacı, toplumun kendini tanımladığı gibi ahlaklı erdemli ve iyi niyetli yapısıyla, her bireyin özünde çıkarcı bencil vahşi yönünü ve bu ikisi arasındaki saçmayı ortaya çıkarmak. bunu yaparken de son derece keyif alır. çünkü jokere göre geleneksel ahlak çerçevesinde şekillenen toplum yapısı son derece kırılgan fikirlerle ayakta durur. bunu ortaya çıkarmak için ise " one bad day " yeterlidir. jokerin bütün hikayesi diğer insanların onun gibi olması için o gereken " one bad day" i verme üzerinedir.

filmi gayet başarılı buldum. özellikle arthurun jokere dönüşüm sürecindeki o tek kötü gün, absurd ile her yüzleştiğinde o kayıtsızlık ve kahkahalar, üstüne üstlük joaquin phoenixin muazzam performansı bize jokerin felsefesindeki alt metinleri sunmakla kalmıyor insanı iyi ve kötü kavramlarını sorgulamaya da itiyor. trende vurduğu üç eleman, thomas wayne yada kafasından vurduğu murray karakterlerinin ölmesine üzülen var mı bilmem. ışte film baştan sona toplumun bu iki yüzlülüğü ve ahlak paradokslarıyla bizi baş başa bırakırken bunların tam ortasında şekillenen joker karakteriyle yakınlaşmamızı hatta empati kurmamızı sağlıyor. hatta bütün gotham halkı bu gerçeklerle yüzleşerek kahkahalar eşliğinde toplumsal düzeni ve gothamı yerle bir ediyor. son sahnedeki kaosta herkesin yüzünde joker maskesi olması, anlamsız ahlak kodlarıyla köleleştirilmiş sefil hayatlar süren gotham halkının gereken baskıyla tek tek zincirlerinden kurtulmasını simgeliyor. jokerin arabanın üzerine çıkarak bu absurdun farkına varması, devamında gelen olana bitene kayıtsız dansı ve kahkahaları ile bu mesaj seyirciye de veriliyor. ben filmden beklediğimi aldım. beklentiniz uçmalı kaçmalı bir aksiyon filmi yada abd askeri üstlerinde yapılan deneylerde mutasyon geçiren super evil karakterin sağı solu amaçsızca yakıp yıkması değilse çoğu kişininde seveceğini düşünüyorum.
devamını gör...

'sen çok değiştin' denmesidir. benim için bu seni kullanacağım/senden fayda sağlayacağım bir şey kalmadı, benim için faydalı yöne evril artık demektir.
devamını gör...

cinsellikle alakalı bilimsel veriler paylaşılırsa kimsenin bundan rahatsız olacağını düşünmüyorum.* açılan başlıklar daha çok kadınlar üzerinden dönmekte ve aşağılama boyutuna kadar gitmekte. neden erkeklerle alakalı bu tür başlıklar açılmıyor. bu tür başlık açanları, gizli iç dünyalarını ve bastırılmış duygularını buraya yazarak rahatlama yolu seçtiklerini düşünüyorum artık.
cinsellik içeren başlıklardan ziyade; gerçek hayatında yapamadığını, gerçekmiş gibi hayal dünyasını yazan ve daha çok kadınları aşağılayan kişilerden rahatsız olmak.
devamını gör...

1941 tokat kızılcaören doğumlu türk yazardır. annesinin adı saniye babasının adı haydardır. 10 yaşına kadar öğrenimine kendi köyünde devam etti. daha sonra babasının işinden dolayı ankara'ya yerleşti ve eğitimine ankara'da devam etti. ankara'da edebiyata ilgi duydu ve burada şiir yazmaya başladı ortalama lise yıllarında. ilk başta yalnızca şiir yazıp şiir okuyan ahmed daha sonraları edebiyatın roman başta olmak üzere hikaye edebiyat gibi konularıyla da ilgilenmeye başladı. hikayeleri ve makaleleri muhalif dergi ve gazetelerde yayımlandı. yazar asıl şöhreti romanla yakaladı ve roman üzerinden yazınsal hayatına devam etti.
(bkz: çiçekler susayınca),(bkz: yanık buğdaylar),(bkz: figan) gibi romanları gazetede seri halde yayınlandı. ve daha sonra kitaplaştırdı. eserlerinde türk toplumunun her kesmini ele aldı ve yansıtmaya çalıştı.
türkiye yazarlar birliği nin kurucusu olan yazar, kitaplarının basıldığı timaş yayınları nın da kurucusudur.
yazar şuan 80 yaşında olup hâlâ hayattadır.

öne çıkan bazı romanları:
mavi gözyaşı
yanık buğdaylar (1976)
gurbeti ben yaşadım
ülkemin açmayan çiçekleri
benim çiçeklerim ateşte açar
aynada batan güneş
dallar meyveye durdu
bir dünya yıkıldı
üç deniz ötesi
sevdalar sözde kaldı
sahibini arayan mektuplar
afedersin hayat
yürekte büyûmek
sokağa açılan kapı
boşluk.
devamını gör...

hangi görsel yükleme sitesi kullanılırsa kullanılsın linkler elbet bir gün patates olacağından, orta doğu ve balkanların en hızlı yazılımcısı olduğu iddia edilen*** iko tarafından acilen el atılmalı, bir görsel yükleme aparatı hizmete sunulmalıdır. işte bunlar hep fazladan masraf.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim