bulaşıklarımı yıkadım kendime kahve yapıyorum. oh mis
devamını gör...

önceki dönemin başkanının tutumlarının sergilenmemesi temennileri verilen yeni başkanın yemin törenidir. umalım ki abd türkiye ilişkileri açısından da hayırlı olsun.
devamını gör...

gerçekten ölmemektir..
ahir bir ömür.. ve yaptıklarından dolayı sorgu sual.. kıyamete kadar kabir hayatı..
ölmeyi bile çok gördüler hepimize..
devamını gör...

ayşe kulin izledim dün.
gelecek algımı güncelledim.
kadın 80 yaşında taş gibi duruyor, taş gibi yazıyor, ağzından yakışıklı lafını düşürmüyor.
kimi insan yaşlandıkça ne kadar da hoşlaşıyor.
önümde beni bekleyen çok verimli 35 senem var modundayım.
plana ne hacet görelim mevla neyler neylerse güzel eyler.
devamını gör...

redwood ulusal ve eyalet parkında bulunan 114.58m boyu ile dünyanın en uzun ikinci ağacıdır.
devamını gör...

bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına sövmek özgürlük mü oluyor ? sırf seninle aynı düşüncede olmadığı için ve klavyenin arkasında olmanın verdiği özgüvenle insanlara hakaret etmenin neresi özgürlük ?

fikren ve birikim olarak köşeye sıkışanlar genelde bu tarz platformlarda küfür etme yoluna gidiyorlar. zira tabiri caizse adam seni diliyle dövmüş, bilgisi ile köşeye sıkıştırmış, karşısında kayda değer hiçbir argüman sunamıyorsun ne yapacaksın ?

hoop küfre sarılacaksın, kendi ezikliğini, eksikliğini o kişiye söverek kapatmaya çalışacaksın. hokus pokus artık rahatladın. tüm eksikliklerinden kurtuldun (!) örselenmiş ve yara almış egon kurtarıldı (!) görev tamam...

daha önce de söyledik; bu tarz yerler zaten var. birbirinize küfretmeniz serbest. o tarz platformlarda toplanıp birbirinize ana avrat sövme şenlikleri düzenleyebilirsiniz. kim tutuyor ki sizi ?

küfredemeden bir düşünceyi savunamıyorsanız ve kendinizi ifade edemiyorsanız sıkıntı büyük demektir. burada iki üç tane ergen kendisini küfürle ifade edip, rahatlayacak diye küfre izin verilirse, bunun önünü almak yönetim için imkansız hale gelir. pek çok yazar da atlarına atlar ve buradan uzaklaşır. malum sözlükten uzaklaştıkları gibi. o yüzden ya mevcut yapıyı içinize sindireceksiniz. beğenmiyorsanız da, küfrün kutsandığı platformlara doğru yelken açacaksınız.

başka konularda hepimizin bu sözlüğe eleştirileri oldu/oluyor. ama insanların küfürsüz bir sözlük özlemini yerini getirmiş bir platforma, vaat ettiği en güzel özellik üzerinden sallamak yersiz ve saçma.
devamını gör...

evlenmek.
devamını gör...


yüksek öğretim kurulu (yök), galatasaray üniversitesi'ndeki fransa vatandaşı akademisyenlerin oturma ve çalışma izinlerinin yenilenmesi için "b2 düzeyinde türkçe" şartı koydu. bu şartı sağlamayan akademisyenlerin vizelerinin henüz yenilenmediği öğrenildi.

bbc türkçe'nin yök yetkililerinden edindiği bilgiye göre bu karar, "fransa'daki üniversitelere ve ortaöğretim kurumlarına gönderilen türkçe okutmanları ve din görevlilerinden b2 düzeyinde fransızca istenmesi" sonucu alındı. haberin devamı için: www.bbc.com/turkce/haberler...

bunu gerçekten bir misilleme olarak görüp, haklı bulacak olan insanlar var üzüldüğüm kısım açıkçası bu. gsü gerek hocaları gerek verdiği eğitim açısından bu ülkenin en saygın üniversitelerinden biridir. bir kaç fakülte haricinde eğitim zaten %90 fransızca olarak veriliyor, öğretim görevlilerinin ek olarak b2 seviyesinde bir türkçe'ye ihtiyaçları açıkçası yok. zaten gsü'de okumuş olanlar bilir iyi bir ingilizceniz yoksa zaten pek bir şey yapamazsınız ve eğitim hayatınız boyunca ingilizce-fransızca arasında dönüp durursunuz. bu yapılan koca bir eğitim kurumunu hiç etmek, başka bir şey değil. burada eğitim veren hocaların büyük çoğunluğu işini en iyi şekilde yapan ve yıllarca bu ülkede ikamet etmiş olan insanlar. bu alınan karar yalnızca frankofon öğretim görevlilerini değil, burada verilen eğitim için bu üniversiteyi tercih etmiş öğrencilerin de zararına.

mütekabiliyet esası adı altında türkiyenin en saygın üniversitelerinden birini itibarsızlıştırmak için atılan saçma sapan bir adım yalnızca. fransa'nın elco programını durdurup eile programına geçmesi karşısında atılmış bir adımmış sözde. galatasaray üniversitesi uluslararası bir andlaşma ile kurulmuştur ve açıkça verilen bu karar andlaşmanın ihlal edilmesine kadar gider. burada anlaşılması gereken nokta andlaşmanın 9.maddesinde belirtildiği üzere; "kurumda görev alacak fransız uzman ve yetkililer, türk hükümetinin onayından sonra fransız hükümeti tarafından atanır. bunlar teknik ve bilimsel işbirliği anlaşmasının 7 inci maddesi ile 29 ekim 1968 tarihinde teati edilen mektupların hükümlerinden yararlanırlar ve kuruma, içeriği eşit temsilli komite’de belirlenecek olan sözleşmelerle bağlanırlar. disiplin hususundaki önlemler ise, başkan ile fransız başkan yardımcısının mutabakatı ile alınır."

türkiye belirtildiği üzere onay vermiş olduğu eğitmenleri alenen ani bir karar ile sınırlandırıp çalışamaz duruma getiriyor. bunu mütekabiliyet esası altında pazarlamak saçmalığın dik alası.

yine başka bir iddiaya göre:
fransız rektör yardımcısı 5 şubat tarihli e-postada “şu an öğrendim ki yök gsü’de düzenlenen dil sınavlarından tatmin olmayıp yunus emre enstitüsü’nden verilen bir sertifika talep ediyor.” şeklinde uyarıyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

fransa'nın champagne bölgesinde yapılan köpüklü şaraplara verilen isim. chardonnay , pinot noir ve pinot meunier üzümlerinden yapılır. üstünde blanc de blancs yazanlar yani beyazların beyazı anlamı taşıyan bu ifade yüzde yüz chardonnay üzümünden yapılmış olduğunu gösterir.
devamını gör...

şaziment. benim şimdiye değin duyduğum en ilginç isim.
devamını gör...

keşke bu kadar pahalı olmasaydı da insanlar ödeme güçlüğü çekmeyip bu duruma gelinmeseydi dediğim karardır.

--- alıntı ---
epdk başkanı yılmaz, "65 yaş üstü tüketiciler, engelli tüketiciler ve şehit aileleri ve muharip/malul gazilerin elektriği, borcundan ötürü 3 ay boyunca kesilemeyecek" dedi. yılmaz ayrıca, "mağduriyet oluşmaması için cuma günleri, resmi ve dini bayramlarda ve bu bayramların bir önceki gününde, yani arifesinde, elektrik kesme işlemi yapılamayacak" açıklamasında bulundu.
--- alıntı ---

buradan
devamını gör...

votkamı aldım dinliyorum, ne demek kahve veya bira. rusları zor tutuyorum, putin hatta! skandal, votkaya yapılan tarihi bir hakaret söz konusu!!
devamını gör...

200 günü yeni yeni geçmiş bir sözlükte kıdem tartışmasının yapılacağı başlığı muhtemelen takmayacak yazarlardır..
devamını gör...

isminin hazal olduğunu düşündüğüm moderatör kişisi. evet çevremde zeka küpü olarak anılırım.
devamını gör...

görebileceğiniz en vahşi ölümleri gördüğünüzü mü düşünüyorsunuz? acının, korkunun ve çaresizliğin sizi etkilemeyeceği sanrısında mısınız? o halde daha hiçbir şey görmediniz! huzurlarınızda idam cezalarının en büyüğü, kazığa oturtma.

hakkında farklı farklı çeşitler ve yöntemler geliştirilmiş olsa da ana fikir hep aynıdır. mesela osmanlı zamanında uygulananı şöyledir: yaklaşık bilek kalınlığında bir ahşap kazık önce ucu sivriltilerek, sonra da güzelce yağlanarak sağlamca bir yere çakılır. ardından infaz edilecek mahkum, kazığın makatından girmesi sağlanacak şekilde bir güzel oturtulur. burada asıl acılı kısım bu oturma süreci de değildir. kazık önce makatı, sonra bağırsakları ve üzerindeki iç organları delerek ilerler. en nihayetinde de sırt civarlarında bir yerden çıkar. gerektiğinde mahkumun pozisyonu değiştirilerek kazığın bahsedildiği şekilde bir yol izlemesi sağlanır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
işte bu da böyle bir temsili. fakat benim bahsettiğim şekildeki uygulanışında kazık ağızdan değil, sırtın yukarı bölgelerinden ya da direkt ense civarlarından çıkıyor.

bu işlem bir ritüel şeklinde yapılır. "ibretialem olsun deyü," çevredeki insanlara da izletilir. zaten bu denli acımasız bir yöntem seçilmiş olmasının sebebi de budur. zira en büyük sayılan (genellikle de devlete karşı olan) suçları işleyen mahkumların infazında uygulanır.

şanslı mahkumlar olabildiğince kısa sürede ölür. fakat saatler ve hatta günler geçmesine rağmen ölemeyen mahkumların olduğunu da biliyoruz. böyle durumlarda mahkuma çevredeki insanlar tarafından susuzluğunu gidermesi ya da serinlemesi için su verildiği dahi olurmuş. hatta mahkumun başında bekleyen görevlilerle ya da izleyicilerle laklak etmişliğine bile rastlanabilirmiş. uygulanmaya başlandığından itibaren geri alınabilecek bir işlem olmadığından, ne olursa olsun, ne kadar uzun sürerse sürsün, mahkum en kötü ihtimalle kan kaybından nihayetinde ölürmüş. genellikle işleme başlandıktan sonra dışarıdan müdahale edilmez, mahkumun bizzat kazık sebebiyle ölmesi beklenirmiş.

osmanlı'da uygulanmasına dair bir tahayyül na drini ćuprija'daki bir bölümde de görülebilir. ilgili bölüm kitabın oldukça çarpıcı bir bölümüdür. mahkumun dayanılmaz bir acı çekmesine rağmen bir türlü ölmemesi, hemen öldürmeleri için yalvaracak hale gelmesi çok çarpıcı bir sekanstır.

ve bir şey daha: unvanını bu teknikten alan bir tarihi kişilik bile var: (bkz: kazıklı voyvoda).
devamını gör...

atom numarası 54, simgesi xe olan, soy gazlar grubundan bir element.
devamını gör...

sözlükler aleminde gördüğüm en efso başlık olabilir jkljlqjwlkqkwljdlkqwjkljlqkwjlk

yazarların yönetimi trollediği çok olur da, yönetimin yazarları trollediğine ilk defa şahit oldum qwjkdlqwj
devamını gör...

wifinin tuvalette çekmemesi, prizin yatağa uzak olması ve su bardağının hep uzakta durması..
devamını gör...

john locke ile birlikte empirizm akımının temsilcilerindendir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu sözlük kütüphanesi online yazarlar kulüpler yazarak kitap kazan puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim