ruhumun sırtladığı bütün yükü versem rahatlarım . ama başka birine verip bu yükle ezilmesini istemem .dağa taşa da vermek istemem dünyanın bütün dertlerini onlar sırtlıyor zaten .uzayın boşluklarına kaybolsa dertlerim. kimseye dokunmadan geçip gitse
devamını gör...
(tematik)

bölme işlemi terimlerinden biridir.
işlem sonunda bölünemeyecek, paylaştırılamayacak sayıdır.

bölen ve bölüm'ün çarpımının bölünen'den çıkarılması sonucu sağlaması yapılır.
örn: 7/3=2 (bölünemeyen sayı 1)
kalan= 7-(3.2)= 1
devamını gör...

inan ben de çok merak ediyorum diye cevap verilebilir.
devamını gör...

bu romanı belli bir kalıba sokmak, işte bu türe girer deyip bir etiket yapıştırmak gerçekten çok zor. zira, lamba şişesi kadar bir kızcağızın gelenek görenekler, batıl inanışlar, aile ve çevre baskısı altında büyümesinin, sancılı öyküsü sevgili arsız ölüm.
bu haliyle psikolojik; ailenin değişimi, kente göçü ve çevre ile etkileşimleri dolasıyla sosyolojik içerikli olduğunu söyleyebiliriz.

köyün birinde başlar hikayemiz, sıkı sıkıya bağlıdır eskiye sakinler. her şey onlar için yabancıdır, bu bazen bir otobüs, bir tulumba ya da okula atanan bir öğretmen olabilir.

kuşku ve korku içlerine sinmiş bu insanlar içinde büyüme mücadelesi verir dirmit. ne yapsa aykırıdır, otu, böceği dost edir, yapayalnız dünyasını onlara anlatır, onlarla avunur.

anne atiye, beceriklidir çokça. kendi yöntemleri ile ayakta tutmaya çalışır aileyi. yine rehberi batıl inançları,gelenekten gelen değerleridir.ne çocuklarından ne de kocasından değer görmektedir öte yandan.
baba figürü daha zayıftır; kişiliğinin oturmamış olduğu açıktır. yeni bir nesneye, siyasete ya da tarikata verir kendini.çevresinin her değişiminde ailesini de o çevreye uydurmaya çalışsa da yine kendi kabuğunda yaşamayı sürdürür.yeşil kitaplarıyla köşede oturan bir adama dönüşür zamanla.
diğer çocuklar ve onların da hayat mücadelelerini de izleriz kitapta.

latife tekin, anadolu’daki adetlere
değinir, yöresel sözcükler kullanır köpek karı gibi; motiflerden, otlardan da bahseder.
elti eltiye küstü( motif)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kuşkuş otu
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
her anlatı yeni bir maceradır, şimdiye kadar okuduklarımın hiçbirine benzemiyor; dili, şiirsel anlatımı, kurgusu ile.
bu yüzden ikinci kez bitirilen kitaplarım arasına aldım onu.

kendi öz değerlerimi, dilimi ve birlikte doğup büyüdüğüm insanların durulmaz bir coşkuyla bana taşıdıkları sevgiyi koruyabilmek için direndim. elinizdeki roman bu direnişim için aralarında büyüdüğüm insanların bana armağanıdır.
latife tekin

devamını gör...

doğrudur.

birisi ''korsan33'' kimdir diye sorunca ben de ''aşırı çekici bir kişidir'' diyorum.
devamını gör...

benim kedim eğer kumunu temizlemeyi biraz ihmal edersem halının üzerine kakasını yapacakmış gibi yapıp beni tehdit ederdi. yaptığı en anormal şey buydu. ben nöbetten döndüğüm zamanlarda birkaç saat benimle küs kalması da ikinci sıraya oturur.
devamını gör...

denetimli serbestlik verilerek serbest bırakılacak olması büyük ihtimal. türkiyede halen uyuşturucunun cezası net olarak yok.
devamını gör...

(bkz: kafa sözlük kulüpleri oyun kulübü) ile birlikte toplu şekilde discord sunucusunda dinlediğimiz programdır. bugün için ayrılan neşeli şarkılar köşesi modumuzu ciddi anlamda yükseltmeye başladı. birazdan kulüpçe kalkıp oynayacağız. *
devamını gör...

yine uykusuz bir gece.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

birtakım sanatsal çalışmalar...
devamını gör...

bir zamanlar osmanlı ocakları kurucu genel başkanı kadir canpolat tarafından yapılmış olan açıklamadır.

üzerinden 2 sene geçmesine rağmen benim nezdimde, malum kişinin açıklamalarından sonra yapılmış olan en kutuplaştırıcı açıklamadır.

gerçi 2 senede çok şey değişti, mesela %52 şehirlere göre de değişkenlik gösterebilir.

istanbul'da dişlerini sıkarak bekleyen %45
ankara'da dişlerini sıkarak bekleyen %47
izmir'de dişlerini sıkarak bekleyen %41
antalya'da dişlerini sıkarak bekleyen %46
mersin'de dişlerini sıkarak bekleyen %40
adana'da dişlerini sıkarak bekleyen %42
kırşehir'de dişlerini sıkarak bekleyen %38

falan kalmış diyolla.
devamını gör...

serengeti yaylaları gibidir:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mısır hanedanı'nın 18. firavunu olan tutankamon’un mezarındaki hiyeroglif yazısında şöyle der: “''firavunun mezarına her kim dokunursa ölümün kanatları onu saracaktır.” kehanet gerçekleşir ve mezara dokunanlar gizemli bir şekilde ölür. her kim kutsal değerlere zarar verip, başkalarını rahatsız edecek hareketler yaparsa lanetleneceği rivayet edilir. kafa sözlük’e dadanan troller tutankamonun laneti nickli yazarı biraz endişe ile okur, trollükten vazgeçmezlerse kaçınılmaz sonlarına doğru adım adım yaklaşacaklarını anlarlar. hem bilgi hem de neşe veren yazıları ile son günlerin dikkat çeken yazarlarındandır.
devamını gör...

tanıdıkla çıkmak, yenilgiyi kabul etmektir yapmayın böyle şeyler.. .
devamını gör...

ikinci serinin başındaki türkçe öğretmeninin repliğine bittim doğrusu :

"demek ki ne yapamıyormuş? yazamıyormuş
ne yapamıyormuş ? yazamıyormuş. "
devamını gör...

kimsenin eşi kendi malı değildir. eşler bir bireydir ve özgürdür. istediği kişiyle konuşma hakkına sahiptir. birilerinden mesaj alması aldatacağı anlamına gelmez. aldatacağı varsa da birlikteliğiniz zaten uygun değildir demektir.

burada iyi olmuş diyenlerin hepsi suça yatkın kişilerdir. hatta sosyal medya kanunlarında bu tür yorum sahiplerinin ceza alması gerekebilir.
düşündüklerinizin sahibisinizdir ama söyledikleriniz ve/veya yazdıklarınız sizin sahibinizdir.

herkes özgürce düşünmeli ve yazmalı. ama şeriat devletinde yaşamıyoruz; en azından kağıt üzerinde.
ister aldatsın ister “namussuzluk” yapsın. bu kişinin şahsi kararıdır ve hukuk içinde cezası varsa bunu ancak mahkemeler değerlendirir. beyni gelişmemiş, okuduğunu anlama yeteceğine sahip olmayan, konuşmağı bilmeyen hayvanımsı yaratıklar değil.
devamını gör...

tarihteki ilk ve tek kadın papa.

dikkatleri çektiysem anlatmaya başlıyorum. ioanna, joan, ya da john isimleriyle biliniyor aslında kadın papa. ioannes septimus, yani yedinci john (kimi yerde ioannes anglicus olarak da geçiyor)

853-855 yılları arasında (bazı kaynaklarda 855-857 arası) 2 yıl papa olarak görev yapan ioannanın hikayesi çok ilginç. ortaçağ, kadınların eğitim alamadığı bir dönem olduğu için kılık değiştirip erkek kılığında manastıra giriyor. manastırda bir keşişle tanışıp aşık oluyor, ikisi birlikte atinaya gidiyorlar. atinada kendini john anglicus olarak tanıtan ioanna (joan), eğitimini tamamlayıp romaya yerleşiyor. yetenekli bir katip olduğu için papalık makamının katibi oluyor, sonra yavaş yavaş basamakları tırmanıyor. en son roma kardinali oluyor. kendinden önceki papa olan leo iv 852 yılında ölünce oy birliğiyle papa seçiliyor işte. sonraki papa ise benedict iii. bu da ek bilgi olarak kalsın.

2 yıl (2 yıl 7 ay 4 gün) papalık yapan ioanna atinaya beraber gittiği sevgilisinden hamile kalıyor. hesabı tam tutturamayan ioanna, bir gün roma'daki lateran kilisesine giderken tören sırasında at üzerindeyken doğum sancısı tutuyor. bütün kalabalığın gözü önünde papa doğuruyor!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tabi millet şok. hemen yakalayıp cezasını kesiyorlar: atın arkasına bağlayıp sürüklüyorlar, ahali de taşlıyor. oracıkta öldürüyorlar. hatta efsaneye göre bu caddeye vicus papissa adı veriliyor, ioanna'dan sonra seçilen bütün papalar bu caddeden geçmekten imtina ediyorlar. şu an günümüzde bu cadde colosseum'un bulunduğu yerin azıcık arkasında bir cadde. bu caddede ioanna adına bir de anıt yapılmış,
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel bu gördüğünüz turuncu yapı ioanna anıtı.

tabi hiçbirimiz kadın papa diye bişey duymadık, tıpkı kadın peygamber duymadığımız gibi. bir grup insan bu efsanenin gerçek olduğuna inanıyor, diğer grup ise efsane olduğuna. kendini bu olayı ispatlamaya adamış kişilerden biri, donna woolfolk cross, 1996'da pope joan diye bir kitap yazıyor. hatta sonra filmi bile çekilmiş www.imdb.com/title/tt0458455/ (film çok güzel, izleyin)

yazarımız televizyona çıkıp anlatmış: "ioanna gerçek bir kişilik. 500den fazla yazıtta adı geçiyor, giovanni boccaccio adlı bir şairin kitabında da göndermeler mevcut. hatta hatta birsürü resim ve heykel var. hatta ve hatta san pietro meydanındaki heykellerden biri ioanna heykeli!" [1]

hikayenin gerçekliği hala daha kesin değil. gerçek olduğunu savunanlar "bu kadar kanıt var, resimler heykeller yazılar hatta adına anıt bile var. papalık makamı gerçeği gizlemek için elinden geleni yaptı, ioanna'nın adını tarihten sildi" diyor, diğer grup ise "hükmettiği dönemden ilk kez 350 sene sonra adı karşımıza çıkıyor. ioanna kesinlikle hayal ürünü olmalı" diyor. ilk kez jean de mailly'nin "chronica universalis mettensis" isimli eserinde bahsediliyor isim vermeden, bir zamanlar bir kadın papa varmış edasıyla...

demiş ki: "query: concerning a certain pope or rather female pope, who is not set down in the list of popes or bishops of rome, because she was a woman who disguised herself as a man and became, by her character and talents, a curial secretary, then a cardinal and finally pope. one day, while mounting a horse, she gave birth to a child. immediately, by roman justice, she was bound by the feet to a horse's tail and dragged and stoned by the people for half a league, and, where she died, there she was buried, and at the place is written: 'petre, pater patrum, papisse prodito partum' [oh peter, father of fathers, betray the childbearing of the woman pope]. at the same time, the four-day fast called the "fast of the female pope" was first established"

yani türkçesiyle, "bir papa figürü düşünüldüğünde, daha doğrusu bir kadın papa, ki bu figür ne papa listesinde var ne de roma kardinalleri listesinde. çünkü bu kadın kendini erkek kılığında gizledi, yetenekleri sayesinde de curia sekreterliği, kardinal ve en nihayetinde papa oldu. bir gün, at binerken çocuk doğurdu. hemen oracıkta roma hukukuna göre atın kuyruğuna ayaklarından bağlanıp yerde sürüklendi, halk tarafından da taşlandı ve öldürüldü, öldüğü yere de gömüldü. gömüldüğü yerin kapısında petre, pater patrum, papissae prodito patrum yani oh peter, babaların babası, çocuk taşıyan (hamile) kadın papanın ihaneti yazıyor. aynı zamanda 'kadın papa orucu' denilen 4 günlük oruç da ilk kez bu zamanda ortaya atıldı ember days"

bu hikayeyi daha sonraları martinss polonus (ya da martin of opava, martin of troppau) alıp isim vererek, nerede doğduğunu falan belirterek bir daha yazıyor, iyice detaylandırıyor yani.

hikaye şu: "john anglicus, born at mainz, was pope for two years, seven months and four days, and died in rome, after which there was a vacancy in the papacy of one month. it is claimed that this john was a woman, who as a girl had been led to athens dressed in the clothes of a man by a certain lover of hers. there she became proficient in a diversity of branches of knowledge, until she had no equal, and, afterward in rome, she taught the liberal arts and had great masters among her students and audience. a high opinion of her life and learning arose in the city; and she was chosen for pope. while pope, however, she became pregnant by her companion. through ignorance of the exact time when the birth was expected, she was delivered of a child while in procession from st. peter's to the lateran, in a lane once named via sacra (the sacred way) but now known as the "shunned street" between the colosseum and st clement's church. after her death, it is said she was buried in that same place. the lord pope always turns aside from the street, and it is believed by many that this is done because of abhorrence of the event. nor is she placed on the list of the holy pontiffs, both because of her female sex and on account of the foulness of the matter."

martin 13. yüzyılın ortalarında falan yaşamış bir vatikan tarihçisi. öyle dışardan falan da değil, bildiğimiz vatikan'ın içinde, bütün vatikan kaynaklarına erişimi olan biri. yazdığı kitapta zaten öğreniyoruz biz bu kadın papa olayını böyle detaylıca. tabi ondan sonraki tarihçiler daha da detay vermeye çalıştılar, kimisi doğum ismini falan verdi ama kesin bir tutarlılık yok. şu an en bilinen hikaye martin'in hikayesi (yukarıda anlattığım hikaye işte)

ha ayrıca, reformist hareketlere kadar aslında vatikan tarafından da bu hikayenin kabul edildiği, fakat reform sonrası kesin bir dille reddedildiği, hatta hatta papalık seçimlerinde delikli sandalyelere oturtulduklarını falan da okudum. bu da kenarda dursun.
kaynak
1. www.biography.com/people/po...
2. hoaxes.org/archive/permalin...
3. www.newadvent.org/cathen/08...
4. en.wikipedia.org/wiki/Pope_...
ve daha bir sür yan sayfacık. hepsini yazmıyorum.
not: şu yazı da okunası. bir kadının tamamen yabancı italyan bir erkekle (random stranger) olan anısını anlatıyor. www.womensordination.org/bl...
devamını gör...

su hayattır, hayatı israf etmeyin, bir damla bile israf edilmemelidir.
devamını gör...

gelişmekte olan ülkeler başlığını
sevişmekte olan ülkeler diye okuyacak kadar beynimi yakan sevgili yazarımız *
devamını gör...

ilk defa bu kadar türküyü ard arda dinleyeceğim için hem heyecanla hem de endişeliyle beklediğim yayın...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim