acaba hangisini söylesem bilemedim. ama çoban yıldızı sanki başka bir şey. aynı zamanda güzel bir gün de beni seç diye bağırıyor. tek başına dans'da gözüme güzel gözüküyor. daddy'e katılmıyor da değilim. çıkamadım işin içinden.
devamını gör...

allah'ın birliğini açıklayan islam ilahiyatı ve felsefesidir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bazı insanlar vardır, fazla konuşmazlar dertlerinden sıkıntılarında.
nasılsın diye sorulduğunda, iyi derler. uzatmazlar fazla.
yüzleri güler muhabbet ederken ve her lafı da kendilerine çevirmezler.
insanlarda öyle sanır işte. sürekli dertlerinden, sıkıntılarından, endişelerinden bahsetmiyor. her muhabbeti kendine çevirmiyor. kendini her şeyin merkezine koymuyor diye derdi yok sanırlar.
bu insanların nasıl bir girdapta oldukları ancak çıktıklarından sonra öğrenilir ve vay be dedirtir.
devamını gör...

aşk tüneli, ukrayna'nın klevan şehrinde üç kilometre uzunluğunda yeşil kemerlerle çevrili bir demiryoludur. gerçek dünyadan soyutlanmış bir ütopya gibidir. nefes kesici güzelliği, mis gibi ağaç kokuları ile çiftlerin yürüyüşe çıkması için favori bir yerdir.
sevdiği kişi ile aşk tüneli'ne giden çiftlerin tüm dileklerinin gerçek olacağı söylenir. burada birbirini öpen çiftlerin sonsuza dek birbirine sadık olacağına inanılır. dünyanın en romantik mekanlarından biri olduğu için aşıkların ilgisini çok çeker.

her mevsim ayrı güzelliğe sahip olan bu tren yolunda günde sadece 2 kere tren geçer ve o saatlerde yürüyüşe izin verilmez. aşk tüneli, aslında gizli bir askeri üssü saklamak için yapılmıştır. ama askerler sevgilileri ile burada gizlice buluşup aşklarının sonsuza dek süreceğine yemin etmişler. bu sevgililer sonra evlenip aşk dolu bir hayat sürmüş ve çevrelerine aşk tünelini anlatmışlar. burada birbirine sarılan çiftlerin sonsuza dek birbirine aşık olacağı kulaktan kulağa yayılmış.
devamını gör...

128 milyar dolar ve ceza*))
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hayatıma uyguladığım, unutmadığım ve unutmayacağım bir sözü kendime rehber edindim.
-paulo coelho nun çok güzel bir sözü,
“eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz, bir çocuğun gözlerinin içine bakın. çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır;
1.nedensiz yere mutlu olmak…
2.her zaman meşgul olabilecek bir uğraş bulmak…
3.elde etmek istediği şey için var gücüyle savaşmak.”
......
devamını gör...

atom ve moleküller, gözle görülmeyecek kadar küçük olduğundan, normal yollarla saymak mümkün değildir. bu nedenle belli sayıda atom içeren bir birim geliştirilmiş ve bu birim mol olarak adlandırılmıştır.
devamını gör...

meali hayalci hayvan olan, the storytelling animal kitabında insanların taksonomik sınıflandırmada bu şekilde adlandırılması uygun görülen latince tür ismidir. peki neden hayalci hayvan?
homo sapiens akıllı hayvan demektir ancak bu pek doğru ve mütevazi değildir. yapılan araştırmalara göre birçok insanın iq seviyesi şempanzelerinkinden düşük çıkmıştır. örneğin 2016’da yapılan araştırmada kamerun ve mozambik’in ortalama iq seviyesi 64, türkiyenin ise 90 çıkmıştır. dünyaca ünlü goril koko’nun 86 iq olduğunu düşünürsek, neyse ülkücü linci yemeden bu konuyu kapatayım. öhöm nerede kalmıştık? kısaca diğer tüm hayvanları akılsız insanı akıllı diye nitelemek pek doğru değil. ancak hayalci çok uygun. mesela iletişim dilleri (türkçe, ingilizce vs.) ve bilimin dili matematik hayal ürünüdür. masa salt gerçekken biz onu sembolize ederiz ve bu gelişmişliğimize büyük katkı sağlar. iletişim kuramadığımızı düşünsenize, ne kadar gelişebilirdik?
mesela öyküler, destanlar, masallar. milenyumlardır varlar. dahası konular da benzer. gılgamış destanında da ölümsüzlük, ölümden sonraki hayat ana temaydı günümüzde milyarlarca insanın inandığı dinlerde de aynı tema mevcut.
mağara resimleri mesela. henüz mağarada yaşayan, zeka seviyesi çok az bir insan bile hayal gücünü resim çizerek dışa vuruyor. o zamanda da çift başlı kartallar, uçan aslanlar çiziliyor, ilgi görüyordu, günümüzde de ilgi görüyor.
tabi bir konuya daha değinmek lazım; ayna nöronlar. empati kurmamızı sağlayan nöronlardır. bunlar sayesinde dizini kıran bir adamın videosunu izlediğinizde sizin de diziniz acır. hayal gücünün, öykücülüğün insanlık için bu kadar değerli olmasındaki ana neden aslında. yapılan araştırmalara göre bir anısını anlatan insanla onu dinleyenler beyninin aynı yerini aynı ölçüde çalıştırıyor. yani o anı yaşayan ile onu dinleyen aynı ölçüde etkileniyor. bu yüzden milenyumlardır öyküler, masallar anlatılıyor. oyun piyasasının uçup gitmesi de bu yüzden. konsoldan futbol oyunu oynamaklar gerçekte futbol oynamanın verdiği haz aynı. ek olarak gerçek hayattaki vücudunuzu dinç tuttuğu için biraz daha mutlu eder.

kısacası kendimize bilgiyi fazlaca üreten (sapiens) demek yerine bilgiyi birbirine hatta nesiller sonrasına hayal gücü sayesinde aktarabilen, bilginin böylece kümülatif bir şekilde artmasını sağlayan hayvan (fictus) demek çok daha mantıklı.
devamını gör...

artık yerini ufak ufak çiçekli mikrofiber beze bırakan elemandır.
devamını gör...

1966 tarihli michelangelo antonioni filmi. türkçeye cinayeti gördüm olarak aktarılmıştır. gerçekten müthiş bir aktarım.. allah belanızı.. neyse.
film, benim nezdimde dünyanın en iyi yazarı olan julio cortazar'ın las babas del diablo adlı öyküsünden uyarlamadır. bu öykü de türkçeye cinayeti gördüm olarak çevrilmiştir.. adından da anlaşılacağı üzere bi abimiz var, bi adet cinayete tanıklık ediyor lakin ki tanıklık ettiğini sonradan öğreniyor falan filan.. mevzu bu değil, o yüzden falan filan..

öykünün dili klasik cortazar dilidir. ufak tefek komiklikler şakalar barındıran bilinçakışı cümleleri, tense kullanımının aynı cümle içindeki tutarsızlığı, ana karakterin kafasının dağınıklığı ama aynı zamanda düzenli olması gibi gibi. öyküdeki karakter daha net biriyken filmdeki thomas abimiz bir şeylerin arayışında ortada kalmış bi profil çizer. aradığı şey muhtemelen gerçekliktir.

girişte ve özellikle sondaki pandomim tayfanın olduğu sahneler filmin özetidir aslında. bir de thomas abiyle bi ablanın "paris'teydin hani?" "paris'teyim zaten" diyaloğu da filmin dümenini açıklar.

biraz muğlak bir film olduğu için hakkında birçok şey atılıp tutulabilir. burada film hakkındaki sağlam bi incelemeyi okuyabilirsiniz..

ölmeden izlenmesi gereken filmlerden biridir.. şahsımca.
devamını gör...

yaşlılara yönelik "sen ne zaman öleceksin?" sorusuyla nirvana yapar.*
devamını gör...

anonim sokak sanatçısı (bkz: banksy) tarafından 2005'te yapılan tablo. buradan
(bkz: claude monet)'nin kendi bahçesini farklı zamanlarda resmettiği bir seriye ait olan bridge over a pond of water lilies (1899) eserini yeniden yorumlamış.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tablonun orijinalinden eksiği yok, iki alışveriş arabası ve bir trafik dubasıyla fazlası var.
toplumsal sorunlara karşı dikkat çekmek amacıyla yaptığı ironik eserleriyle bilinen banksy, tablodaki sakin, hoş bahçe manzarasına modern zaman uyarlaması yaparak tüketimin ve bence dünyanın kontrolden çıktığına dikkat çekmek istemiş. günümüzde gördüğümüz manzaralar monet'nin bakmaya doyamadığımız bahçesi kadar güzel olmayacak artık, eğer insanlar hızlı bir şekilde dünyayı mahvetmeye devam ederse.
eser 2020'nin ekim ayında yapılan bir müzayedede 9,8 milyon dolara satılarak, sanatçının satılan en pahalı ikinci eseri oldu.
kaynak
devamını gör...

aklıma aydemir akbaş'in " yüzme bilmiyorsan ne işin var ağaçta " filmini getirmiş başlık.
devamını gör...

(bkz: ağızına bir tane vuracağım o olucak)
devamını gör...

geçmişte kalması gerekeni geçmişte bırakmak için yapılan eylem.

bana göre uzunca bir süre sonra o malum banka gittim, ilk defa. son vedamı yaptım. oradan çekilecek son fotoğrafı çektim. artık özgürüm. artık rahatım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

türkiye'de henüz intihar etmemiş olmak en büyük başarımdır.
devamını gör...

ben kısaca d.d arkideşler.
devamını gör...

varsa hemen, yan din olarak inanalım dinidir. çünkü neden?
henüz ramazandı. gece nöbetimden çıktım. sık sık görünen dişi köpek var bir tane. çöpümü atarken konteynırın önünde denk geldik. başını sevdim. biraz daha beklersen çıkınca sana sosisli poğaça alıcam dedim.
bekledi. beraber fırına gittik. yol boyu arkadaşlık etti. poğaçasını yedi ve bana araca kadar eşlik etti. bir kaç gün sonra önümü başka köpekler kesti. bizim hanım abla geçti karşılarına hırladı, havladı. bertaraf etti tehlikeyi.
şimdi ben bu hayvanı nasıl sevmiyeyim? eşşek kadar olmasa kucağıma alırım ama maşallahı var başını sevip gıdısını kaşımakla yetiniyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim