yazarların kendisine en yakın bulduğu roman kahramanı
birazdan bir alıntı paylasacagim lakin kitap yanımda olmadığı için paylaşamıyorum. şimdiden söylemek istedim çünkü taslaklara kaydetsem unuturum.
ıçimizdeki seytan- macide.
ıçimizdeki seytan- macide.
devamını gör...
tanınmak için seri beğeni atan yazar
tanım girilmiyor diye isyan var.
beğeni yok diye isyan var.
beğeni var diye isyan var.
o şahıs benim! evet.kimi konularda seri şekilde beğeni atarım, eğer vaktim kısıtlıysa tanımlara hızlıca göz atar seri beğeni yaparım, hatta bazen konuya geri dönüp tanımları okur beğeniyi geri alırım.
tanım:devekuşu'na gel yükü kaldır demişler, ben deve değil kuşum demiş, iyi madem uç demişler, ben kuş değil deveyim demiş.
beğeni yok diye isyan var.
beğeni var diye isyan var.
o şahıs benim! evet.kimi konularda seri şekilde beğeni atarım, eğer vaktim kısıtlıysa tanımlara hızlıca göz atar seri beğeni yaparım, hatta bazen konuya geri dönüp tanımları okur beğeniyi geri alırım.
tanım:devekuşu'na gel yükü kaldır demişler, ben deve değil kuşum demiş, iyi madem uç demişler, ben kuş değil deveyim demiş.
devamını gör...
murat göğebakan'ın kalbim yaralı canlı performansı
hikayesini bilenler için yürek dağlayandır.
devamını gör...
shakira
devamını gör...
keremyildiz
1.5 günde 250 tanım girip, 100 karma alamamış ancak yine de yazar olabilmiş hesap sahibinin mahlasıdır. başlıkları pek yabancı gelmediğinden, bana
pişman değilim kesinlikle
sözlükten uçurulsam da
geri geldim işte.
akrostiş şiirini anımsatmıştır... evet.
pişman değilim kesinlikle
sözlükten uçurulsam da
geri geldim işte.
akrostiş şiirini anımsatmıştır... evet.
devamını gör...
musicbuddy
<3
devamını gör...
1990'lı yıllardaymış gibi yazmak
sene 1992.. ağlıyorum anne farkında değil misin? sensiz olmak ne zor, ben daha 11 yaşındayım ama senden ayrı, yurtta okumak ne kadar zor biliyor musun? haftada bir kez jetonum yettiğince seninle telefonla konuşmak, bazı hafta sonları ise seni yüz yüze görmek bana yetmiyor ama ben kime ne anlatıyorum ki.. bunların hiçbiri senin umrunda değil, biliyorum... anca bunları günlüğüme yazıp geceleri yorganıma sarılıp ağlarım...
devamını gör...
uzaklaşmak
sanırım hepimizin ara sıra istediği yegane şey bu. sorumlu olduğumuz, üzerimize yüklenen görevleri bir kenara bırakıp her şeyden sessizce uzaklaşmak... hayat yorduğunda, sorunların ardı arkası kesilmediğinde, üzüntülerin ve kederin dört bir yanımızı sardığında başvuracağımız kendimizi dinleme yolu... bir nevi tatildir bu yapılan, belki sorunlar bir yere gitmemiştir; ama yine de bir süreliğine sen onlardan ayrılmanın bir yolunu bulmuşsundur. uzaklaşmak, sanırım hepimizin istediği en yegane şey. özellikle de bu zamanlar.
devamını gör...
tanım girecek başlık bulamamak
böyle bir sorun var gibi görünüyor. sol tarafa bakınca beni yazmak için heyecanlandıracak başlık bulmakta bazen zorlanıyorum. beklentim mi fazla acaba diye de düşünmüyor değilim.
devamını gör...
deniz gezmiş
deniz gezmiş, yusuf aslan ve hüseyin inan hakkındaki idam kararlarının infazı
“1972’nin 5 mayıs’ını 6 mayıs’a bağlayan gece, deniz gezmiş, yusuf aslan ve hüseyin inan hakkında verilen idam hükmü infaz edildi. deniz gezmiş 11 eylül 1971 günü mamak askeri hapishanesinde, erdal öz’e şu sözleri söylüyordu:
‘asacaklar herhalde. bu, o günkü politik ortama bağlı. faşizm güçlüyse asar. politik mücadele veriyoruz. sınıf mücadelelerinin arttığı dönemlerde yasa masa kalmaz. hukuk ancak dengi durumlarında vardır ve işlerlik kazanır. siyasal iktidar için pek tehlikeli değilsindir, onun da pek gücü yoktur, işte o zaman hukuk vardır…’ (deniz gezmiş anlatıyor, erdal öz, s. 7.)
5 mayıs 1972 gecesi, mamak’tan sessizce çıkarılan üç devrimci, idam hükümleri infaz edilmek üzere ankara merkez kapalı hapishanesine götürülüyorlardı. ankara kapalı hapishanesinde onları son kez görenlerden burhan dodanlı’nın gördükleri: ‘anlaşıldığı kadarıyla cezaevindeki tüm hazırlıklar tamam, açık avlunun sol köşesine darağacı kurulmuş. bazı görevliler son kontrolleri yapmakla meşgulken, saat yarıma doğru, cezaevinin önünde duran vasıtalarla hükümlüler getiriliyor.
önce deniz gezmiş’i görüyoruz. arabadan indikten sonra, elleri arkasından bağlı vaziyette etrafına bakıyor. sanki birilerini görmek ister gibi bir hali var. fakat karanlıkta bir şey görmediği gibi, vakit de olmalığından onu hemen içeri alıyorlar. gezmiş’i, yusuf aslan ve hüseyin inan izliyor. onlar da demir kapının öte yüzüne alınıyorlar. böyleci üç hükümlünün bu dünyayla ilişkileri ebediyen bitmiş oluyor…’ (darağacı, burhan dodanlı, s. 340-341.)
üç devrimcinin idam edilmelerine avukatlarından ikisi tanıklık etmiştir: halit çelenk ve mükerrem erdoğan. onların tanıklıkları, o gece ankara merkez kapalı hapishanesinde yaşananların öğrenilmesinde önemli bir kaynak olmuştur.
üçü de geleneksel devrimci tavra uygun olarak sehpaya çıkmışlar, inançlarına bağlılıklarını ve amaçlarını ifade eden sözler haykırarak son nefeslerini vermişlerdir. türkiye sosyalist hareketinin ilk idam edilenleri bu üç devrimcidir...
“1972’nin 5 mayıs’ını 6 mayıs’a bağlayan gece, deniz gezmiş, yusuf aslan ve hüseyin inan hakkında verilen idam hükmü infaz edildi. deniz gezmiş 11 eylül 1971 günü mamak askeri hapishanesinde, erdal öz’e şu sözleri söylüyordu:
‘asacaklar herhalde. bu, o günkü politik ortama bağlı. faşizm güçlüyse asar. politik mücadele veriyoruz. sınıf mücadelelerinin arttığı dönemlerde yasa masa kalmaz. hukuk ancak dengi durumlarında vardır ve işlerlik kazanır. siyasal iktidar için pek tehlikeli değilsindir, onun da pek gücü yoktur, işte o zaman hukuk vardır…’ (deniz gezmiş anlatıyor, erdal öz, s. 7.)
5 mayıs 1972 gecesi, mamak’tan sessizce çıkarılan üç devrimci, idam hükümleri infaz edilmek üzere ankara merkez kapalı hapishanesine götürülüyorlardı. ankara kapalı hapishanesinde onları son kez görenlerden burhan dodanlı’nın gördükleri: ‘anlaşıldığı kadarıyla cezaevindeki tüm hazırlıklar tamam, açık avlunun sol köşesine darağacı kurulmuş. bazı görevliler son kontrolleri yapmakla meşgulken, saat yarıma doğru, cezaevinin önünde duran vasıtalarla hükümlüler getiriliyor.
önce deniz gezmiş’i görüyoruz. arabadan indikten sonra, elleri arkasından bağlı vaziyette etrafına bakıyor. sanki birilerini görmek ister gibi bir hali var. fakat karanlıkta bir şey görmediği gibi, vakit de olmalığından onu hemen içeri alıyorlar. gezmiş’i, yusuf aslan ve hüseyin inan izliyor. onlar da demir kapının öte yüzüne alınıyorlar. böyleci üç hükümlünün bu dünyayla ilişkileri ebediyen bitmiş oluyor…’ (darağacı, burhan dodanlı, s. 340-341.)
üç devrimcinin idam edilmelerine avukatlarından ikisi tanıklık etmiştir: halit çelenk ve mükerrem erdoğan. onların tanıklıkları, o gece ankara merkez kapalı hapishanesinde yaşananların öğrenilmesinde önemli bir kaynak olmuştur.
üçü de geleneksel devrimci tavra uygun olarak sehpaya çıkmışlar, inançlarına bağlılıklarını ve amaçlarını ifade eden sözler haykırarak son nefeslerini vermişlerdir. türkiye sosyalist hareketinin ilk idam edilenleri bu üç devrimcidir...
devamını gör...
bir esnaf yalanı
kâr etmiyorum zararına satıyorum.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
insanoğlu'nun keyif bahçesi, yaratıcının cennetinde olmaktansa, kendi cehennemimde olurum diye seçim yapıp dünyaya gönderileli binlerce yıl geçti. ama ilk günden beri hiç kimse alışamadı bu yaban hayata. eskiden severdi insan insanı. insanlık çok ilerlemişti. bilgi paylaşılır, dert dinlenir, hatır gönül bilinirdi, şimdi o da yok. geçen bir söz işittim radyoda: düşenin dostu olmaz derler, sanki ayakta kalanın dostu çok mu? diye soruyordu. cevaplayayım dost yok bulamazsın. eskide kalan bir kelam artık.
şimdi birbirinizden kaçıyorsunuz ya ister istemez, hiç gocunmayın. böyle olmasını siz istediniz. ağzınıza o acayip maskeleri takıp birbirinize yaklaşamıyor, bir de eski günleri özlüyorsunuz. o elinizden düşürmediğiniz cihazlarla tokalaşın, her biriniz için ayrıcalıkla hazırlanmış profillerinizde boşluğa dökün içinizi, kendi kendimizle konuşun, hem söyleyin hem dinleyin. belki beğenen üç beş kişi çıkar.
şimdi birbirinizden kaçıyorsunuz ya ister istemez, hiç gocunmayın. böyle olmasını siz istediniz. ağzınıza o acayip maskeleri takıp birbirinize yaklaşamıyor, bir de eski günleri özlüyorsunuz. o elinizden düşürmediğiniz cihazlarla tokalaşın, her biriniz için ayrıcalıkla hazırlanmış profillerinizde boşluğa dökün içinizi, kendi kendimizle konuşun, hem söyleyin hem dinleyin. belki beğenen üç beş kişi çıkar.
devamını gör...
aşı yaptırmam diyenler vatan hainidir
mustafa kemal atatürk 'ü savundugum için hain damgası yemiş biri olarak bu bana hiç koymadı .
devamını gör...
197770 yabancı uyruklu kişinin türkiye'yi terk etmesi
bu işin dili dini ırkı olmadığını gösteren durumdur. fırsatı olan kapağı yurt dışına atarak, kendini kurtarmaya bakıyor.
devamını gör...
oralet
aslında ürün grubunun genel adı değil markanın adıydı "oralet". ama zamanla toz içecek grubunun genel adı haline geldi. tıpkı "sana yağı", "kot pantalon", "jeep", "nescafe" veya"cam sil" gibi ürünlerde de olduğu gibi, marka adı ürün grubunun genel adı haline geldi . sonraları lezzo - aralel - gökçe vb. gibi farklı markalar çıksa da hep oraletti o sıcak portakallı içecek bizim için.
büyüklerimiz tarafından çocukların çay içmesi nedense çok istenmezdi. belki çok sık gidilip gelinen misafirliklerde rahatsızlık vermemek için yapılırdı bu. oralet evlerimizde bulundurulur, misafirliğe gidilen her evde de mutlaka olurdu o yıllarda. küçük çocuklar olarak bizlerin çay istememesi için ev sahibinden "varsa bi bardak oralet içsin " diye istenen içecekti oralet.
yıllar sonra inanç konukçu'yla (hayalet) tekrar gündem oldu. işte o yüzden bir nesil oralete inanıyoruz biz..... çay mı içiyom la ben?.
büyüklerimiz tarafından çocukların çay içmesi nedense çok istenmezdi. belki çok sık gidilip gelinen misafirliklerde rahatsızlık vermemek için yapılırdı bu. oralet evlerimizde bulundurulur, misafirliğe gidilen her evde de mutlaka olurdu o yıllarda. küçük çocuklar olarak bizlerin çay istememesi için ev sahibinden "varsa bi bardak oralet içsin " diye istenen içecekti oralet.
yıllar sonra inanç konukçu'yla (hayalet) tekrar gündem oldu. işte o yüzden bir nesil oralete inanıyoruz biz..... çay mı içiyom la ben?.
devamını gör...
keyif veren rutinler
yüz maskesi yapıp bir yandan da oje sürmektir. bazen dağınık olan bir kitaplığı düzenlemek, bazen ise hafif müzik eşliğinde yürüyüşe çıkmaktır. bana göre kişinin kendine ayırdığı vakitlerden oluşur. tüm evi temizledikten sonra vücudun o yorgunluğu atması için yeni değiştirilmiş temiz yastık ve çarşaflı yatağa girilip soluksuz uyku çekilmesidir. çok sevilen akıcı bir kitaba ayırdığın vakit veya kafa dağıtmak için yaptığın herhangi bir etkinliktir.
devamını gör...
lucifer (yazar)
seviyorum ya ben bu çocuğu. bazı tespitleri saçma olsa da mantıklı yazıları da var.
iftira atanları, tacizci diyenleri de kınıyorum. bir şeyden emin olmadan konuşmadan ya da birini suçlamadan önce durup biraz düşünün.
(bkz: empati)
iftira atanları, tacizci diyenleri de kınıyorum. bir şeyden emin olmadan konuşmadan ya da birini suçlamadan önce durup biraz düşünün.
(bkz: empati)
devamını gör...
sözlükteki nickaltı övücülüğü
insanlar birbirine teşekkür babında bir şeyler yazıyor.
kimsenin kimseye yaranmak için bir sebebi yok.
tanımlarını beğendiğim herkesin nickaltında kendime bir yer açmaya çalışıyorum.
yer verenlere çok teşekkür ediyorum haliyle.
kimsenin kimseye yaranmak için bir sebebi yok.
tanımlarını beğendiğim herkesin nickaltında kendime bir yer açmaya çalışıyorum.
yer verenlere çok teşekkür ediyorum haliyle.
devamını gör...
silent movie
1976 yapımı kendine has mizah üslubu ile bilinen çatlak mel brooks' un yönetmenliğini yaptığı mel brooks, marty feldman, dom deluise, sid caesar ' ın oynadığı ismi gibi "sessiz" olan film. klasik sessiz bir film gibi çekilmiştir.
ölüm döşeğindeki patronları için film şirketinin batmaması adına sessiz film yapmaya karar veren dört kafadarın hikayesini anlatır.
filmin kadrosunda kısa rollerde oynayan pek çok ünlü de mevcuttur. rain man filminin yönetmeni barry levinson , hepsi kendisini oynayan paul newman , liza minnelli , james caan , burt reynolds ve mel brooks' un gerçek hayatındaki eşi anne bancroft ile dünyanın en meşhur pandomim ustalarından marcel marceau.
filmin en dikkat çeken iki özelliği ise;
- 1936 yapımı charlie chaplin ' in unutulmaz modern times filminden sonra "teknik olarak" yapılan ilk sessiz filmdir. arada tam 40 yıl vardır.
- sessiz olan filmin tek sesi; pandomim ustası marcel marceau' nun filmde olan rol teklifini redderken söylediği "non!" kelimesidir. bu tek kelime ile film sesli bir filmde en az kelimenin olduğu film olarak guinness rekorlar kitabına girmiştir. ( film o kelime yüzünden sesli film statüsüne de giriyor.)
- sessiz bir filmde, sessiz olarak sanatını icra eden bir pandomim sanatçısını tek kelimede olsa konuşturmak hoş bir ayrıntı olmuştur.
marcel marceu' nun olduğu o sahne
filmin imdb linki
ölüm döşeğindeki patronları için film şirketinin batmaması adına sessiz film yapmaya karar veren dört kafadarın hikayesini anlatır.
filmin kadrosunda kısa rollerde oynayan pek çok ünlü de mevcuttur. rain man filminin yönetmeni barry levinson , hepsi kendisini oynayan paul newman , liza minnelli , james caan , burt reynolds ve mel brooks' un gerçek hayatındaki eşi anne bancroft ile dünyanın en meşhur pandomim ustalarından marcel marceau.
filmin en dikkat çeken iki özelliği ise;
- 1936 yapımı charlie chaplin ' in unutulmaz modern times filminden sonra "teknik olarak" yapılan ilk sessiz filmdir. arada tam 40 yıl vardır.
- sessiz olan filmin tek sesi; pandomim ustası marcel marceau' nun filmde olan rol teklifini redderken söylediği "non!" kelimesidir. bu tek kelime ile film sesli bir filmde en az kelimenin olduğu film olarak guinness rekorlar kitabına girmiştir. ( film o kelime yüzünden sesli film statüsüne de giriyor.)
- sessiz bir filmde, sessiz olarak sanatını icra eden bir pandomim sanatçısını tek kelimede olsa konuşturmak hoş bir ayrıntı olmuştur.
marcel marceu' nun olduğu o sahne
filmin imdb linki
devamını gör...
