hemşirelerin ağlak olması
başlık sahibinin bir kuyruk acısı olmasından başka açıklaması olmayan durumdur.
ben de hemşireyim ve puanım diğer bölümlere yetmediği ya da az zeki olduğum için seçmedim. sevdiğim ve küçük yaştan beri istediğim için seçtim. bütün tercih haklarımı da bu yönde kullandım.
başlık sahibi yazar bir gün olsun hemşirelik yapmamış ise bu başlığı ve tanımı son derece boştur. bir o kadar da hadsiz ve kendini bilmezcedir.
hemşirelerin şikayetlerini kamuya karşı dile getirmelerinin sebebi, muhataplarının doğrudan vatandaş olmasıdır.
gel gelelim her mesleğin zorlukları vardır. hatta o çok zeki olan ve daha çok çalışıp doktor olan vatandaşlar bile mobinge, hasta yakını şiddetine, fazla mesaiye maruz kalıp, şartların zorluğunu dile getirirken ne hikmetse yazarın gözüne hemşireler batmıştır.
sanırım kendisi çift örgülü bir pollyannadır ve kendi seçimi olan hiçbir şeyden asla şikayetlenmemektedir.
kendisine bütün mesleklerin görev tanımlarında ifade edildikleri üzere olan pembe dünyasında hiç hemşire yüzü görmek zorunda kalmayacağı bir ömür dilerim.
bir de daha zeki olsaydınız diyor, iq seviyesini herhangi bir sayıyla kağıt kalem kullanmadan çarpabildiğim *
ben de hemşireyim ve puanım diğer bölümlere yetmediği ya da az zeki olduğum için seçmedim. sevdiğim ve küçük yaştan beri istediğim için seçtim. bütün tercih haklarımı da bu yönde kullandım.
başlık sahibi yazar bir gün olsun hemşirelik yapmamış ise bu başlığı ve tanımı son derece boştur. bir o kadar da hadsiz ve kendini bilmezcedir.
hemşirelerin şikayetlerini kamuya karşı dile getirmelerinin sebebi, muhataplarının doğrudan vatandaş olmasıdır.
gel gelelim her mesleğin zorlukları vardır. hatta o çok zeki olan ve daha çok çalışıp doktor olan vatandaşlar bile mobinge, hasta yakını şiddetine, fazla mesaiye maruz kalıp, şartların zorluğunu dile getirirken ne hikmetse yazarın gözüne hemşireler batmıştır.
sanırım kendisi çift örgülü bir pollyannadır ve kendi seçimi olan hiçbir şeyden asla şikayetlenmemektedir.
kendisine bütün mesleklerin görev tanımlarında ifade edildikleri üzere olan pembe dünyasında hiç hemşire yüzü görmek zorunda kalmayacağı bir ömür dilerim.
bir de daha zeki olsaydınız diyor, iq seviyesini herhangi bir sayıyla kağıt kalem kullanmadan çarpabildiğim *
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
bu şarkılar nedir ama ya, ciğer falan kalmadı bende. babildeki bahçe özellikle, of diyorum hem de ne of. *
devamını gör...
quo fata ferunt
her "takip" kısmına girdiğimde, "acaba yeni bir tanımlaması var mıdır?" diye içten içe ve hevesle sorduran yazar.
devamını gör...
yazarların kendine yakıştırmadığı bir hareket
küfür etmek. çok nadir sinirlendiğimde ederim zaten ama yine de bana hiç yakışmıyor.
devamını gör...
yazarların bugünkü mutsuzluk sebebi
yalnız bir bayram geçiriyor olmak. birçok şeye anlam yüklemeyi bıraktım ama bayramlara anlam yüklemeyi bırakamamışım. çocuk gibi mızmızlanmak istemiyorum. insanların onca derdi varken derdimi şey yapayım biliyorum. ama çok uzun süredir bu kadar alıngan ve kırılgan hissetmemiştim kendimi. birazdan masaya da çıkıp tepinicem. *
devamını gör...
din adamları ve gerçek islam
kimse sizden tefsir alimi olmanızı beklemiyor.
din alimi olmanızıda beklemiyor.
eğer inanıyorsanız ve doğru yolu arıyorsanız ; tek doğru yol vardır ; allah ve kuran.
din adamlarına, tarikat şeyhlerine, şıhlara, türbelere ve türbecilere, fetvalara, hadis denilen münafık icadı saçmalıklara ve din tüccarları olan kişilere asla inanmayacaksınız.
şeyh denilen, tarikat lideri denilen, imam denilen, din adamı denilen, bu din tüccarları ; şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır, mealden kuran okursanız kafir olursunuz diye bu milleti tahakküm altına alırlar.
kurandan uzaklaştırırlar.
ayrıca bu din tüccarı münafıkların yazdıkları kuran mealleride halkı yanıltmaktan, dinden soğutmaktan başka bir işe yaramaz.
madem doğruyu arıyorsunuz.
yaşar nuri öztürk mealini okuyun.
bu din adamı denilen münafıklar sürüsü ; yaşar nuri doğruları söyleyince ; yaşar nuri'yi kafir ilan etmişlerdi, aforoz etmişlerdi.
işlerine gelmedimi kafir ilan edip ; ortalığı velveleye verir bu münafık din adamı denilen çıkarcılar sürüsü.
size birde tüyo vereyim.
tüyomu ; allahın ayeti ilede destekleyeceğim.
allah ; kuranda ; size hükümler gönderdim, hükümlerime uyun, hükümlerime uyarak yaşayın diye söyler.
hüküm ayetlerine uyarak yaşayın diye söyler.
ayrıca kuranda müteşabih ayetler denilen ; teşbih, benzetme ayetleri vardır.
bu ayetlerin içeriğini ancak allah bilebilir.
bu ayetler öbür dünyanın, meleklerin ve gaybın bazı olaylarından ufak tefek tüyolar verirler.
alimlerin bir kısmıda ; öbür dünya ile ilgili bazı gerçekleri bu ayetlerden çıkarabilirler veya çıkarmaya çalışırlar.
ateistler ise bu müteşabih ayetleri kurcalayıp, kafirliklerini arttırırlar.
ben demiyorum bunları.
aşağıdaki ayette allah söylüyor.
eğer alim değilseniz müteşabih ayetlere takılmayın.
allahın konular üzerine verdiği hükümlere uyarak yaşayın.
sizden alim olmanızı bekleyen yok.
allahta ; herkesin alim olmasını beklemiyor zaten.
madem doğruyu öğrenmek istiyorsunuz ; allahın kuranından öğrenin.
din adamlarına itibar etmeyin.
din adamlarının birde şu sözleri vardır.
allah kuranda her şeyi açıklamamış ; allahın eksik bıraktığı konularda biz hüküm veriyoruz, derler.
hadis ve fıkıh ve fetvalarla ; allahın eksik bıraktığı şeyleri açıklıyoruz diyerek ; tanrıcılık oynarlar.
lanet olsun onlara.
allah onlara lanet etsin.
kuranda maide 101 ayeti vardır.
allah bu ayette...
ben kuranı sizin günlük yaşayışlarınıza göre indiriyorum.
konuları sizin güncel olaylarınıza göre belirliyorum.
kuran indirilirken şunu bunu pek fazla merak edip sormayın.
ısrar ederseniz merak ettiğiniz konuda hüküm gönderirim, bu hükümde size ağır gelir.
allahın kuranda hüküm vermediği konulardan muaf tutuldunuz.
hükümden muaf tutulduğunuz konulardaki davranışlarınız ve yaptıklarınız konusunda size günah yoktur, diye söyler.
allah bağışlayıcıdır, affedicidir diyerek bitirir.
allahın hüküm vermediği konularda hiç kimse hüküm veremez.
hüküm allahın tekelindedir.
allahtan başka hiç kimse hüküm veremez.
allahtan başka, hüküm verme ukalalığına kalkışan ve hüküm veren kafirdir şeklinde onlarca ayet var kuranda.
fakat kendilerine din adamı diyen münafıklar ; tanrıcılık oynayarak ; hüküm, fetva vermeye devam ederler.
hep merak etmişimdir.
bu din adamlarına ; bu deli cesareti nereden geliyor, diyerek.
ya kafirler ve allaha inanmıyorlar.
insanları kandırmak için müslüman görünüp tiyatro oynuyorlar.
yani münafıklar.
yada çok cahiller.
birbirinden duydukları lafları ; size satıyorlar.
kuranda allahın en kızdığı cümlelerdir...
biz atalarımızdan böyle gördük, biz atalarımızdan böyle öğrendik.
işte bu cahil din adamları birbirinin şahitliğini yapıyor.
bozacının şahidi, şıracı.
al-i imran suresi --- ok.
7 - bu muazzam kitabı sana indiren o'dur. onun âyetlerinin bir kısmı muhkem olup bunlar kitabın esasıdır. âyetlerin bir kısmı ise müteşabihtir. kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. halbuki onların hakikatini, gerçek yorumunu allah'tan başkası bilemez. ilimde ileri gidenler: "biz ona olduğu gibi inandık. hepsi de rabbimizin katından gelmiştir" derler. bunları ancak tam akıl sahipleri düşünüp anlar ve şöyle yalvarırlar:
al-i imran suresi --- ok.
8 - "ey bizim kerîm rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. şüphesiz bağışı bol olan vehhab sensin sen!"
al-i imran suresi --- ok.
9 - "sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın. allah sözünden asla dönmez."
muhkem ayetler ; sağlamlaştırılmış ayetler, içinde hüküm, emir barındıran ayetler.
maide suresi --- ok.
101 - ey iman edenler! açıklandığı takdirde hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın! eğer kur'ân'ın indirilmesi esnasında onları sorarsanız, size açıklanır. halbuki allah onları bağışlamış, sizi onlardan muaf tutmuştur. çünkü allah gafurdur, halimdir (affı ve müsamahası geniştir).
101. ey iman edenler! açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. eğer kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (açıklanmadığına göre) allah onları affetmiştir. (siz sorup da başınıza iş çıkarmayın). allah çok bağışlayıcıdır, aceleci değildir.
101. ey imân edenler! öyle şeylerden sormayınız ki, eğer size açıklanırsa sizi üzer. ve eğer siz kur'an'ın indiği sırada sorarsanız onlar size açılır. allah teâlâ onlardan af buyurmuştur. ve allah teâlâ gafurdur, halimdir.
101. ey o bütün iyman edenler; öyle şeylerden sual etmeyin ki size açılırsa fenanıza gidecektir, halbuki kur'an indirilmekte iken sorarsanız onlar size açılır, allah onlardan şimdilik afiv buyurdu, allah gafur, halîmdir
maide 101 ayetinin indiriliş sebebide aşağıdadır.
resûl-i ekrem (s.a.) <<allah size haccı farz kıldı, hac vazifenizi yapınız>> dediği zaman birisi kalkarak <<her sene mi yâ resûlallah?>> demiş ve sorusunu üç kere tekrarlamıştı. bu âyetin geliş sebebi budur. allah unuttuğu için değil, affettiği, kolaylık dilediği için bazı şeyleri açıklamaz; sorular sorarak işi güçleştirmek, teşrî hikmetine aykırıdır.
din alimi olmanızıda beklemiyor.
eğer inanıyorsanız ve doğru yolu arıyorsanız ; tek doğru yol vardır ; allah ve kuran.
din adamlarına, tarikat şeyhlerine, şıhlara, türbelere ve türbecilere, fetvalara, hadis denilen münafık icadı saçmalıklara ve din tüccarları olan kişilere asla inanmayacaksınız.
şeyh denilen, tarikat lideri denilen, imam denilen, din adamı denilen, bu din tüccarları ; şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır, mealden kuran okursanız kafir olursunuz diye bu milleti tahakküm altına alırlar.
kurandan uzaklaştırırlar.
ayrıca bu din tüccarı münafıkların yazdıkları kuran mealleride halkı yanıltmaktan, dinden soğutmaktan başka bir işe yaramaz.
madem doğruyu arıyorsunuz.
yaşar nuri öztürk mealini okuyun.
bu din adamı denilen münafıklar sürüsü ; yaşar nuri doğruları söyleyince ; yaşar nuri'yi kafir ilan etmişlerdi, aforoz etmişlerdi.
işlerine gelmedimi kafir ilan edip ; ortalığı velveleye verir bu münafık din adamı denilen çıkarcılar sürüsü.
size birde tüyo vereyim.
tüyomu ; allahın ayeti ilede destekleyeceğim.
allah ; kuranda ; size hükümler gönderdim, hükümlerime uyun, hükümlerime uyarak yaşayın diye söyler.
hüküm ayetlerine uyarak yaşayın diye söyler.
ayrıca kuranda müteşabih ayetler denilen ; teşbih, benzetme ayetleri vardır.
bu ayetlerin içeriğini ancak allah bilebilir.
bu ayetler öbür dünyanın, meleklerin ve gaybın bazı olaylarından ufak tefek tüyolar verirler.
alimlerin bir kısmıda ; öbür dünya ile ilgili bazı gerçekleri bu ayetlerden çıkarabilirler veya çıkarmaya çalışırlar.
ateistler ise bu müteşabih ayetleri kurcalayıp, kafirliklerini arttırırlar.
ben demiyorum bunları.
aşağıdaki ayette allah söylüyor.
eğer alim değilseniz müteşabih ayetlere takılmayın.
allahın konular üzerine verdiği hükümlere uyarak yaşayın.
sizden alim olmanızı bekleyen yok.
allahta ; herkesin alim olmasını beklemiyor zaten.
madem doğruyu öğrenmek istiyorsunuz ; allahın kuranından öğrenin.
din adamlarına itibar etmeyin.
din adamlarının birde şu sözleri vardır.
allah kuranda her şeyi açıklamamış ; allahın eksik bıraktığı konularda biz hüküm veriyoruz, derler.
hadis ve fıkıh ve fetvalarla ; allahın eksik bıraktığı şeyleri açıklıyoruz diyerek ; tanrıcılık oynarlar.
lanet olsun onlara.
allah onlara lanet etsin.
kuranda maide 101 ayeti vardır.
allah bu ayette...
ben kuranı sizin günlük yaşayışlarınıza göre indiriyorum.
konuları sizin güncel olaylarınıza göre belirliyorum.
kuran indirilirken şunu bunu pek fazla merak edip sormayın.
ısrar ederseniz merak ettiğiniz konuda hüküm gönderirim, bu hükümde size ağır gelir.
allahın kuranda hüküm vermediği konulardan muaf tutuldunuz.
hükümden muaf tutulduğunuz konulardaki davranışlarınız ve yaptıklarınız konusunda size günah yoktur, diye söyler.
allah bağışlayıcıdır, affedicidir diyerek bitirir.
allahın hüküm vermediği konularda hiç kimse hüküm veremez.
hüküm allahın tekelindedir.
allahtan başka hiç kimse hüküm veremez.
allahtan başka, hüküm verme ukalalığına kalkışan ve hüküm veren kafirdir şeklinde onlarca ayet var kuranda.
fakat kendilerine din adamı diyen münafıklar ; tanrıcılık oynayarak ; hüküm, fetva vermeye devam ederler.
hep merak etmişimdir.
bu din adamlarına ; bu deli cesareti nereden geliyor, diyerek.
ya kafirler ve allaha inanmıyorlar.
insanları kandırmak için müslüman görünüp tiyatro oynuyorlar.
yani münafıklar.
yada çok cahiller.
birbirinden duydukları lafları ; size satıyorlar.
kuranda allahın en kızdığı cümlelerdir...
biz atalarımızdan böyle gördük, biz atalarımızdan böyle öğrendik.
işte bu cahil din adamları birbirinin şahitliğini yapıyor.
bozacının şahidi, şıracı.
al-i imran suresi --- ok.
7 - bu muazzam kitabı sana indiren o'dur. onun âyetlerinin bir kısmı muhkem olup bunlar kitabın esasıdır. âyetlerin bir kısmı ise müteşabihtir. kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. halbuki onların hakikatini, gerçek yorumunu allah'tan başkası bilemez. ilimde ileri gidenler: "biz ona olduğu gibi inandık. hepsi de rabbimizin katından gelmiştir" derler. bunları ancak tam akıl sahipleri düşünüp anlar ve şöyle yalvarırlar:
al-i imran suresi --- ok.
8 - "ey bizim kerîm rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. şüphesiz bağışı bol olan vehhab sensin sen!"
al-i imran suresi --- ok.
9 - "sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın. allah sözünden asla dönmez."
muhkem ayetler ; sağlamlaştırılmış ayetler, içinde hüküm, emir barındıran ayetler.
maide suresi --- ok.
101 - ey iman edenler! açıklandığı takdirde hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın! eğer kur'ân'ın indirilmesi esnasında onları sorarsanız, size açıklanır. halbuki allah onları bağışlamış, sizi onlardan muaf tutmuştur. çünkü allah gafurdur, halimdir (affı ve müsamahası geniştir).
101. ey iman edenler! açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. eğer kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (açıklanmadığına göre) allah onları affetmiştir. (siz sorup da başınıza iş çıkarmayın). allah çok bağışlayıcıdır, aceleci değildir.
101. ey imân edenler! öyle şeylerden sormayınız ki, eğer size açıklanırsa sizi üzer. ve eğer siz kur'an'ın indiği sırada sorarsanız onlar size açılır. allah teâlâ onlardan af buyurmuştur. ve allah teâlâ gafurdur, halimdir.
101. ey o bütün iyman edenler; öyle şeylerden sual etmeyin ki size açılırsa fenanıza gidecektir, halbuki kur'an indirilmekte iken sorarsanız onlar size açılır, allah onlardan şimdilik afiv buyurdu, allah gafur, halîmdir
maide 101 ayetinin indiriliş sebebide aşağıdadır.
resûl-i ekrem (s.a.) <<allah size haccı farz kıldı, hac vazifenizi yapınız>> dediği zaman birisi kalkarak <<her sene mi yâ resûlallah?>> demiş ve sorusunu üç kere tekrarlamıştı. bu âyetin geliş sebebi budur. allah unuttuğu için değil, affettiği, kolaylık dilediği için bazı şeyleri açıklamaz; sorular sorarak işi güçleştirmek, teşrî hikmetine aykırıdır.
devamını gör...
ölüm kapısı serisi
margaret weis ve tracy hickman'ın kaleminden çıkan muazzam kurgu seri. bana göre çerezlik falan değildir. zira gerek öykü gerekse karakterler üzerinde inanılmaz ayrıntıcı davranmışlar. bilinen fantastik kurgu öykülerin dışına çıkan bir anlatıma sahip olması ve buna ek olarak ırklar özelinde ortaya koydukları yenilikler ziyadesiyle taktire şayan. ayrıca bu seri ile kurgu dünyasına iki baba karakter hediye etmiş olmaları da cabası; haplo ve alfred (cohen)... bununla birlikte serinin en güzel yanlarından birisi, kurgu ile mitolojinin uyumlu bir şekilde harmanlamış olması. yaratılış, çekişme, yıkım vesaire bunlar dünya mitolojilerindeki pek çok örnekle o kadar güzel harmanlanıp, serinin kurgusunun içine yerleştirilmiş ki, önce fizban olup şapka çıkartıyor sonra zifnab olup şapkayı tersinden kafanıza geçiriyorsunuz. tabi seride şimdi benim yaptığım benzetme gibi bazı ince nüanslarda var. bunları görebilmek ve anlayabilmek içinde ejderha mızrağı serisine hâkim olmanız lazım. oradaki temel noktaları bilmiyorsanız ve o evrene uzaksanız, pek çok göndermeyi anlamayabilirsiniz. kanımca serinin tek eksik noktası da burası. yani weiss ve hickman'ın yarattığı ejderha mızrağı kurgusundan bağımsız olarak bu seriyi okumaya kalktığınızda bazı noktaların kafanızda oturmaması söz konusu olabilir. bu durumda seriyi diğer seriden bağımsız olarak okuyanlar/okumak isteyenler açısından, doğal olarak sıkıntılı bir hale sokuyor.
çok fazla ipucu vermek istemediğim için konuya dair çok fazla kelam etmeyeceğim zira hikâye nakış gibi işlendiği için hikâyenin herhangi bir kısmından dahi bahsetsek, serinin tüm keyfini kaçırabiliriz. ama şunun altını çizmem lazım; patryn- sartan çekişmesi dünya tarihine, mitolojilere ve inanç dünyasına dair inanılmaz göndermeler içeriyor. tabi bunu yaparken de yukarıda da bahsettiğim gibi iki tane çok sağlam karakteri tabiri caizse zımba gibi kullanıyor. özellikle haplo karakteri melnibone'lu elric, drizzt d'ourden ve raistlin majere karakterlerinden sonra fantastik kurgu dünyasında gördüğüm en komplike karakter. alfred karakteri de çok sağlam bir karakter ancak haplo'nun durduğu yer, yolculuğu, iç çekişmeleri, yüzleşmeleri ve daha nice ekstra tutum ve tavrı onu farklı bir noktaya koymama sebep oluyor.
hülasa; bu seri fantastik kurgu dünyasına hediye edilmiş, farklı bir yol ve anlayışla yazılmış bir seridir. fantastik kurgu kitaplara ilgisi olan insanların muhakkak okuması gerektiğini düşünürüm. ancak söylediğim gibi en azından ejderha mızrağı serisinin temel hikayesini okuduktan, hikâyeye ve karakterlere hâkim olduktan sonra bu kurguyu okumaya başlamanızda fayda var. o zaman seriden alacağınız haz çok daha fazla olur. bazı göndermelere fransız kalmadığınızda her şey yerli yerine tam olarak oturuyor zaten.
çok fazla ipucu vermek istemediğim için konuya dair çok fazla kelam etmeyeceğim zira hikâye nakış gibi işlendiği için hikâyenin herhangi bir kısmından dahi bahsetsek, serinin tüm keyfini kaçırabiliriz. ama şunun altını çizmem lazım; patryn- sartan çekişmesi dünya tarihine, mitolojilere ve inanç dünyasına dair inanılmaz göndermeler içeriyor. tabi bunu yaparken de yukarıda da bahsettiğim gibi iki tane çok sağlam karakteri tabiri caizse zımba gibi kullanıyor. özellikle haplo karakteri melnibone'lu elric, drizzt d'ourden ve raistlin majere karakterlerinden sonra fantastik kurgu dünyasında gördüğüm en komplike karakter. alfred karakteri de çok sağlam bir karakter ancak haplo'nun durduğu yer, yolculuğu, iç çekişmeleri, yüzleşmeleri ve daha nice ekstra tutum ve tavrı onu farklı bir noktaya koymama sebep oluyor.
hülasa; bu seri fantastik kurgu dünyasına hediye edilmiş, farklı bir yol ve anlayışla yazılmış bir seridir. fantastik kurgu kitaplara ilgisi olan insanların muhakkak okuması gerektiğini düşünürüm. ancak söylediğim gibi en azından ejderha mızrağı serisinin temel hikayesini okuduktan, hikâyeye ve karakterlere hâkim olduktan sonra bu kurguyu okumaya başlamanızda fayda var. o zaman seriden alacağınız haz çok daha fazla olur. bazı göndermelere fransız kalmadığınızda her şey yerli yerine tam olarak oturuyor zaten.
devamını gör...
lahmacun yerken yanında ayran içen kız
hiç mi sevgilinizin kulağına pıt diye vurup gülmüyorsunuz arkadaş. beraber kokoreç gömmüyorsunuz ? hep mi loş ışıklar altında dev masalarda siyahlar altında uzun başlı sandalyelerde klasik müzik ve şarap eşliğinde yemek yiyorsunuz ? diye düşündüren başlıktır.
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan sözlük yazarı
benimdir. çünkü kendimi seviyorum. saçımdaki beyazları, yüzümdeki lekeleri, burnumu her şeyi seviyorum. insanların kendisini sevmeyi öğrenmesi çok zaman alıyor. bunu başarabilince kapı girişine bile kocaman portrenizi koymak istiyorsunuz .
ekleme: hani şu aranıyordur, ateşli bir gece istiyordur cart curt tarzı tanım girenler var ya ; sizin ben kafanızı duvarlara sürte sürte kıvılcım çıkarayım, olmayan beyninize kadar yansın. canına yandığımın özgüvenine bak sen. görsün beğensin diye fotoğraf bırakıyoruz sanmış. yerim ya hayal dünyanı.
ekleme: hani şu aranıyordur, ateşli bir gece istiyordur cart curt tarzı tanım girenler var ya ; sizin ben kafanızı duvarlara sürte sürte kıvılcım çıkarayım, olmayan beyninize kadar yansın. canına yandığımın özgüvenine bak sen. görsün beğensin diye fotoğraf bırakıyoruz sanmış. yerim ya hayal dünyanı.
devamını gör...
polislerle girilen ilginç diyaloglar
+kırmızıda niye geçtin?
-yok tam sarıdan kırmızıya geçerken geçtim.
+yemin et!
-yemin ederim!
+tamam geç.
-yok tam sarıdan kırmızıya geçerken geçtim.
+yemin et!
-yemin ederim!
+tamam geç.
devamını gör...
görüntülü arama terörü
bugün bir dosya ile ilgili bir beyefendiyi aradım, meşgule attı. iki dakika sonra watsaptan görüntülü aradı. reddedip aradım tekrar. açtı, abi vallahi ne halde olduğumu gör diye görüntülü aradım, vallahi billahi müsait değilim arayacam seni dedi, eyvallah dedim kapadım. velhasılı bu korkunç terör faaliyeti bazen böyle tatlış* durumlar için de infilak edebilir.
devamını gör...
erkeklerin tahammül edilemeyen hareketleri
sırf zeka konuşturmak için kırıcı olmaları. bu konuda gereksiz ve haksız davranmaları.
devamını gör...
normal sözlük’ün sevilmeyen yazarları veri tabanı
kalender dediğim yazardır, kendisinden hiç haz etmem.
devamını gör...
okuduğun bölümü söylediğinde sorulan garip sorular
-sen şimdi gaymaham mı olacağn maalle muhtarı mı he? eheh.
aynen eheh. aga ben 2 tane ilintili bölümü bunlar için okumadım ya.
aynen eheh. aga ben 2 tane ilintili bölümü bunlar için okumadım ya.
devamını gör...
bazı başlıkları görmezden gelen yazarlar
bazı konuları aşmış yazarlarda olabilirler .
devamını gör...
mustafa kemal'e sevgi duymama özgürlüğü
bu özgürlüğü gözyaşların ve günlüğünle paylaşabilirsin demek istediğim hede hödö her neyse.
devamını gör...


