daha iyisi yapılmayacak olan sayılı sayıdaki filmlerden birisidir.ayrıca en sevdiğim oyuncunun oynaması da bu filmi efsane yapmıştır.(bkz: al pacino). konusu köyden indim şehire bir adamın önlenemez yükselişini anlatır. bu filmi amerikalıların kesinlikle bir türk gibi anlamayacağını düşünüyorum çünkü tony'nin yaşadığı olaylar aslında bizim göçmenlik hayallerimizin bir örneğidir. ayrıca bu filmi her izlediğimde rafet el roman'ın amerika şarkısını dinlediğim duyguya kapılıyorum.kapitalizm=scarface

müzikler ,kıyafetler ve dönem:1980'leri temsil eden en iyi filmdir hatta gta vice city scarface'den uyarlanmıştır. tony montana'nın evide muhteşem bir şekilde dekore edilmiştir.eğer bir gün zengin olursam evimi aynı öyle dekore edeceğim.zaten miami'ye bu film sayesinde aşık oldum.kıyafetler konusuna hiç girmeyeceğim çünkü hepsi başlı başına bir efsanedir.(bkz: elvira hancock)
müzik kullanımı da çok yerindedir ve hala zevkle dinlenir. tony montana'nın yükselişinde kullanılan push it to limit,sosa'nın mekanındaki bolivia theme,göçmen gemisindeki giriş müziği

karakterler ise başlı başına birer ikondur. tony montana megalomanyak bir karakterdir ve world is yours kelimesi de bize tony'yi gayet güzel bir şekilde anlatır. filmin kapağındaki gibi en vahşi hayallerini bulmuştur.diğer karakterler de motivasyonlarını güzel bir şekilde belli eder.karakterlerin hepsi siyah beyazdır.mesela tony bir mafya olsa da kadınlar ve çocuklara asla zarar vermez.

ben sadece 2 filmin sonunda duygulandım (titanic ve scarface ) bu kadar güzel bir son nasıl yapılabilir örneğidir. tony'nin evi sosa'nın adamları tarafından basılır ve merdivenin başında adamları vurmaya çalışıyordur tek başına...o esnada arkasından yavaşça suikastçi yaklaşır ve onu gafil avlar. tony havuzuna düşer ve havuzdaki heykelde world is yours yazıyordur.

kötü adama iyi geceler dileyin.
devamını gör...

her şeyden önce insandır, doğu’nun kadim halklarından biridir. kim ne derse desin en misafirperver, samimi halktır. doğu’ya gelipte insanlardan şikayetçi kimse tanımadım. neredeyse tüm tanımları okudum bazı tanımlarda iq yerlerde vallahi üzüldüm. uyduruk bi millet değiliz dün de vardık yarın da var olacağız . yobaz , cahil vs vs tanımları da kesinlikle kabul etmiyorum. çoğumuz okuyoruz ve okumaya devam edeceğiz ve o korunmayı bilmiyor dediğiniz ailelerimizin göz bebeğiyiz biliyoruz hoşunuza gitmiyor ama gerçek bu.
devamını gör...

bu ülkenin kanseri z kuşağı değil 1948 den bu yana ülkenin izzet-i itibarını yaptığı seçimle silken boomer kuşağıdır.
devamını gör...

...kesin bunu da en iyi erkekler bilip yorumlar, menstruasyonu bile onlar anlatıyor, allah aşkına ağalar doğum sancısının yüzde biriyle ölürsünüz, doktorlar susun dilinizi çekin ve doğum esnasında karınız tekme dahi atsa size; susup şükredin diye boşa demiyorlar...
devamını gör...

tam zamanlı köle, kardeşlerine yarı anne, müzmin mahkum...
devamını gör...

concentrated solar power kelimelerinin baş harfleri nedeniyle csp teknolojisi olarak da adlandırılan ve parabol yapılı bir ayna aracılığıyla toplanan güneş ışınlarının, belirli bir yerdeki akışkanı ısıtması, bu ısının da enerji kaynağı olarak kullanılması prensibi üzerine kurulmuş santral türü.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok enteresan bir cümle.. bu ne perhiz what is this, aman ismail can't touch this! daha fazla anlam ifade ediyor..
akraba evliliklerinin genetik sonuçlarının oluşturabileceği durumlardan uzun uzun bahsedemem ama genel olarak akraba evlilikleri, devam eden jenerasyonlarda, normalde resesif geçişli ve ciddi genetik hastalıklara/etkilere sebep olan genlerin homozigot duruma geçip, görülmesine sebep olur en basitinden. akrabalarınızla evlenmeden önce;
aşk nedir?
kalıtım nedir?
letal gen nedir?
crossing-over'ın amacı nedir?
'en iyinin hayatta kalması' konsepti ne anlama gelir?
bu soruların cevaplarını iyice özümseyin ve sonra tekrar düşünün, tabi seçim yine sizin.
*burada ahlaki bir bakış açısını asla katmıyorum o başka bir tartışma konusu zaten, sadece genetik bakış açısıyla neden akraba evliliği tehlikelidir bundan bahsediyorum.
devamını gör...

güvenilir ve yaygın bir adalet sistemi,
güçlü ve nitelikli ulusal eğitim ağı,
hukukun üstünlüğü,
kuvvetler ayrılığı,
her alanda benimsenmiş reform ilkesi,
yeniliğe açıklık,
katma değer üretiminden elde edilmiş sermaye grupları
iyi ahlak ve en önemlisi de yerleşik kültür.

bu kültürün eleştirilmesi, türkiye gibi ülkelerde ciddi bir reaksiyonla karşılaşmanıza sebep olacaktır. mühendislikte; odtü, boğaziçi tıpta; çapa, cerrahpaşa ya da çeşitli köklü hukuk fakülteleri olan bir ülkede eğitim kalitesizliği konu değildir. ortalama eğitimin kalitesiz olduğunu savunabilirsiniz ama bu başka bir konu. asıl mesele, bir insanın eğitim yoluyla sıfat atlayabileceğine inanmasıdır. aksi durumda eğitim; kişinin kendi isteklerine ulaşma dürtüsü olma özelliğini kaybeder. maalesef insanların çok azı eğitimi nedenselleştirecek idealizme sahip. bunun tercümesi şudur: bu ülkenin kültüründe bir gün nobel ödülü kazanma hedefiyle doktora yapan insan sayısı çok çok az. maalesef rahat yaşam, toplumsal saygınlık, statü vs. daha baskın geliyor.

kültürün, hukuktan önce geldiğini savunan birisiyim. kültürü düzelttiğimiz zaman eğitim de, adalet de, katma değer de yaratabiliriz. ha kültürü düzeltmezsen de rasyonaliteyi yıllar evvel terk etmiş bir topluma ''bizi kıskanıyorlar'' diyerek toplumu buna inandırabilirsiniz. ama asla cari açık vermeden büyüyecek bir makroekonomik yapıyı kuramazsınız, çünkü yerleşik kültür buna asla izin vermeyecektir.
devamını gör...

zorluyordu, hadi diyordu ne olacak? ilk defa mı? bak diyordu, böyle yapacaksın... erkek, mahçuptu, istemiyordu, nasıl çekecekti? allah dedi, yardım et... kız bekliyordu, e hadi diyordu... ey gül kokulu resul, yardım et, söyle bana yardım etsin... kız vazgeçti... allahu teala böyle yardım etti. kız engelledi...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bildiğiniz üzere 800 tanıma ulaşan 100 yazar d&r 50 tl hediye çekine sahip oldu.
o listedeki arkadaşlarımıza ulaşmak için : #40136

sözlüğümüzü sonradan keşfeden, 100 yazar arasına giremeyen "püh ulan 101. olduk, böyle sözlüğün ağzına tüküreyim" diyen yazarlarımız için 8 binler kulübünü kurduk.

+ nedir bu 8 binler kulübü ?
- 8 bin karma puanına ulaşmış yazarlarımıza d&r üzerinden online olarak kullanabilecekleri 50 tl hediye çeki ulaştırmayı kendisine vazife edinmiş, göynü zengin kafa sözlük yönetiminin oluşturduğu kulüptür.

yalnızca 100 yazar için geçerlidir.

kafa sözlük sermaye düşmanı yazarlar listesinde adı geçen yazarlarımız 8 binler kulübüne giremez. girmesinler de bir zahmet, yeter yani iliğimizi kuruttunuz *

+ nasıl katılırım ?
- 8 bin karma puanına ulaştığınızda @hi my i run adlı moderatörümüze yazmanız yeterli olacaktır.

karma puanı etkileyen faktörler kısaca ;

yazarlar tarafından şahsına verilen (+) oy ve favori,
toplam tanım sayın ve tanımlarının içerisindeki kelime miktarın
tanımlarının özgünlük oranı, (kopya içerik puan sağlamaz)
online kalma süren.

hediye çekleri, kontenjan tamamlandığında tek seferde ve toplu olarak iletilecek.

işte o liste:
bal porsuğu
köylü yazardan ironiler
uzat sarı saçlarını rapunzel
dunyalikisi
robins
celebrant
tutankamonun laneti
freud purosu
tenturdiyot
gandalfgillerden
evernevergreen
bir bilen
ateist kaplumbağa
bal yerine reçel yapan arı
bengaripsengüzeldünyaumutlu
uykusuzkahve
güneş
elma kurdu
mellisho
mahlassızım
hicligindansi
hobaaa3434
kedi yiyen fare
rimbaud
gaunter o'dimm
bol giyimli kukla
nikiforenko
pencere
pastirmalicorek
boop
spawn
domestic hıyar
unnecessary_
ne zaman gitti tren
10pele
dondurma
insanolunbiraz
thedansözkiller
yaprak sarma fan kılap
zippodan çıkan çınn sesi
cözülemeyen sudoku
ağzındakikanısilipişteşimdikızandövüşçü
orsalesta anafor
robnaja
aurora
hazall
brigadier
fuzzy lee
başımıza icat çıkarma denilen çocuk
romada roman okuyan roman
ozgur1ey
blackeyes
japon 35
gomercan
mortaks
ata
bekirçavuş
yaykadınıylaolur
onistanbul
zümrüd-ü anka
merdumgiriz_
valentina nappi iyi çalışıyor o da
banucabirhayat
yayladağ lokumu
yeşilevham
simon
corsairsgold
ı am melting lannn melting
sillage
clytie
4-3-3 oynatan aykut
jess
double cross
miko
cinci hoca
summer queen
gorgeous
nizanim
umut_için
dragonkemal
illiyetilezilyet
hincime
köşe yastığı
clara
doping yaparken hamile kalan pesmerge
100 numaralı adam
devrin skywalker
durumumuz yoktu sevisemedik
lahmacuncudanterasagelenkurum
zugra
honki ponkinin yeni mahlası
iorek byrnison
piyanist
eyluling
armullah
amaterasu
zed's dead baby
dünyanınbütünmeşhurlarınıntraşolurkenkullandığıjilet
baycerrah
marikaki


aynı zamanda : kafa sözlük t-shirtleri

(bkz: kocaman alkış)
devamını gör...

''istediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.''

bülbül adalettir. hakkının yenmemesi gereken masumlardır. ırkçılığa, nefrete, ötekileştirmeye uğrayan herkestir. saksağan ise kitapta zarar veren kişileri simgeler. fakat bu kişilere rağmen bülbülü öldürürseniz ve doğru ile yanlış'ın savaşında ''doğru''yu yok ederseniz, işte bu günahtır.

harper lee tarafından 1960’da yazılmış fakat 1930'lu yılları anlatan çok değerli bir eserdir. dünyadaki ötekileştirilmiş, ön yargıya maruz kalmış insanların kitabıdır. olaylar 9 yaşındaki bir çocuğun bakış açısıyla anlatıldığından samimi ve tatlı bir üslupla yazılıyor fakat yaşanılanlar pek de öyle değil. başta komşusunun evinden çekinen, korkan çocukların yaz tatili anıları anlatılsa da sonrasında hayatın gerçek yüzüyle, o zamanlardaki ırkçı hareketlerle karşılaşıyoruz, fakat 9 yaşındaki scout'un avukat babası atticus bu ırkçılıkla savaşıyor çünkü o zamanlar beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası mahkemede karşılaştığında, galip gelen dünya her zaman beyaz adamınki oluyor. atticus bu haksızlığı biliyor ve çevresindeki insanların ona ne şekilde bakacağını önemsemeden haklı olduğunu bildiği siyah adamın hakkını savunmaya çalışıyor.

tam da bu noktada alttaki alıntıyı paylaşmak uygun olacaktır.

-sen zencileri mi savunuyorsun, atticus?
-elbette savunuyorum. zenci deme, scout. bu kabalıktır.
-okulda herkes öyle diyor.
-bundan böyle o herkesten bir kişi eksilecek.


kitap bana henüz başlamadan kaybettiğimi bilsem bile başlamam gerektiğini bir kez daha gösterdi. çünkü "daha başlamadan yüz yıl önce kaybetmiş olmamız demek kazanmaya çalışmayacağımız anlamına gelmez."
devamını gör...

hala kalp krizi sebebi.
rica ediyorum bir senelik versiyonu çıksın bunun.

1700'lere düşmüş.*
devamını gör...

"öğret bana nasıl unutulur düşünmek.."
devamını gör...

sonsuz yaşamı isteyecek kadar hayati bu kadar seviyo musunuz gerçekten
devamını gör...

balkondayım. tabi kedim de ille dibimde uyuyacak
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ezginin iç sıkıntıları kusura bakmasın, hasret gültekin varken hasret gültekin'den dinlenir.

devamını gör...

#1008387 yazı bir çok kişinin hislerine tercüman oldu. ilmek ilmek anlatmış tüm süreci tebrik ederim. bunun bir üst aşaması herkesi bir bir silmek oluyor. çevrendeki boş boğazlı insanlardan uzaklaşmak kurtulmakta diyebiliriz.
neden iş bulamıyorsun?
çalışmak istemiyor musun?
herkes buluyor vallaha sen hiç başvuru yapmıyor musun? ciddiye alıp savaşıyorsun bunlarla sinirli bir insan olup çıkıyorsun.ilk başlarda kendini eksik hissediyorsun onlar konuştuğunda gözlerin doluyor sonra lafların altında kalmak istemiyorsun onların yaptığı gibi kalp kırmaya başlıyorsun. bir keresinde ben çalışmamayı tercih ediyorum dediğimde benim trollediğimi anlamayacak saflıktaki kişi'nin salak bir yüz ifadesiyle karşılaşmıştım.o an ki sorgulamam da bu gerizekalı iş bulmuş çalışıyor sen nasıl bulamıyorsun şeklinde oluyor genelde. meraklı değiliz işsiz kalmaya. bu süreci hepimiz çok rahat bir şekilde atlatmıyoruz. sadece off her gün çok eğleniyoruz, rahatımıza düşkünüz baba parası yiyiyoruz şeklinde algılanmasını saçma buluyorum.
aslında en iyisini yapıyorsun keşke bende çalışmasam diyeni bile duydu bu kulaklar. geleceğini sağlama alamama ve önünü görememe kaygısı işsizlik. işsiz kalma sürecini bilmeyen yardımcı olamıyorsa kişiye hiç konuşmasın daha iyi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

atanabilmek..
devamını gör...

bergen- canım dediklerim

sarhoştum öyle böyle ağlamadım. dinledikçe içim ufaktan sızlar.

canım dediklerim canımı aldı ah
gönül sarayımı yıkıp gittiler
bu mutsuz yaşantım onlardan kaldı
beni sevdiğime pişman ettiler
bu mutsuz yaşantım onlardan kaldı
beni bugünümden, dünden ettiler
beni doğduğuma, beni sevdiğime pişman ettiler
haykırsam dünyaya ettiklerini
yine anlatamam çektiklerimi
haykırsam dünyaya ettiklerini
yine anlatamam çektiklerimi
tanrım zalim yapmış sevdiklerimi
beni bugünümden, dünden ettiler
beni sevdiğime pişman ettiler
tanrım zalim yapmış sevdiklerimi
beni doğduğuma pişman ettiler
beni sevdiğime pişman ettiler
...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim